SON DAKİKA

logo

Kemik erimesinde kullanılan bazı ilaçlar ve kanser ilaçlarının bir kısmı çene kemiklerinde problemlere yol açabiliyor

Bahçeşehir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Basa, kemik erimesi ve kanser ilaçlarının bir kısmının çene kemiklerinde problemlere yol açtığını söyledi. Basa, "Bu ilacı alan bir hastada cerrahi müdahale yapılacağı zaman bunu mutlaka kontrol etmek istiyoruz. Çünkü kemikte çok ciddi kemik iliği iltihaplarına yol açıyor ve hasta sonrasında daha sıkıntılı durumlarla geliyor" dedi.
16. AÇBİD Uluslararası Çene Cerrahisi Kongresi, Antalya’nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesinde 10-14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda katılımcının katıldığı kongrede, ağız, yüz ve çene cerrahisi konularındaki gelişmeler ele alındı. Kongre hakkında bilgiler paylaşan Bahçeşehir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Prof. Dr. Selçuk Basa, bu yıl hem yurt içinden hem de yurt dışından önemli bir katılım sağlandığını ve çok değerli konuşmacıların yer aldığını belirtti.

Kongrede çene cerrahisinin bütün dallarına ilişkin sunumlar yapılıyor
Ağız ve yüz cerrahisinin geniş bir alan olduğundan bahseden Prof. Dr. Basa, “Kongrede çene cerrahisinin bütün dalları ile ilgili olarak örneğin gömülü diş operasyonlarından, çok önemli ve ciddi çene ve yüz yaralanmalarına, deformetilerden, doğuştan olan hastalıkların tedavilerine ilişkin pratik sunumlar yapılıyor. Çünkü kongremize deneyimli cerrahlar ile genç meslektaş ve asistan arkadaşlarımız katılıyor. Bunu göz önünde bulundurarak programlar hazırlıyoruz. Genç cerrahlarımızın burada sunum yapmalarını ve yaptıklarını diğer meslektaşlarına aktarmalarını sağlıyoruz. Bu onları motive ediyor. Nasıl bütün meslek dalları gelişiyorsa diş hekimliğinin önemli bir branşı olan ağız, çene ve yüz cerrahisi branşı da hem teknolojinin getirdiği kolaylıklarla hem de pratik alanda çok önemli şekilde değişiyor. Bizde bunları bu kongremizde paylaşıyoruz. Herkes kendi deneyimini aktarıyor” dedi.

"Vücut sağlığı için diş sağlığı çok önemli"
Kongrede en güncel bilgilerin paylaşıldığına işaret eden Basa, “Genç meslektaşlarımız yerli ve yabancı çok deneyimli öğretim üyeleri ile bir araya gelme şansı buluyorlar. Sorularını sorabiliyorlar. Bütün tıp branşlarında olduğu gibi çene cerrahisinde de çok önemli gelişmeler oluyor. Özellikle ülkemizdeki çene cerrahı meslektaşlarımda buna çok katkı koyuyorlar. Teknolojinin gelişmesi bize de çok yarıyor. Bizim öğretim üyelerimiz ve akademisyenlerimiz önemli buluşlara imza atıyorlar. Bu gelişmelere katkılarda bulunuyorlar” ifadelerine yer verdi. Prof. Dr. Basa aynı zamanda çene cerrahisinde diş hekimliğinin çok önemli bir branş olduğunun altını çizerek, vücut sağlığı için diş sağlığının önemine değindi. Basa, “Diş ve çevresindeki dokuların hastalıkları vücutta başka sistemik hastalıklara yol açabiliyor. Tam tersine vücuttaki sistemik hastalıklarda bizim yapacağımız tedavileri de etkileyebiliyor. Özellikle cerrahi uygulamalar yapılacağı zaman tetkiklerinin tam olarak yapmak gerekiyor. Diyabetli hastalar ile kardiyak problemleri olan hastalarda mutlaka önlemler alarak uygulamalar yapılıyor. Mesela şeker hastası ise kontroller yapılması ve ondan sonra yapılması gerekiyor” diye konuştu.

"Yapay zeka bizim branşımızda çok uzun süredir kullanılıyor"
Prof. Dr. Basa, şunların altını çizdi: “Son 10 yıldır gittikçe artan bir şekilde yeni yeni rahatsızlıklarla karşılaşabiliyoruz. İlaç kullanımına bağlı komplikasyonlardan bahsediyorum. En önemlilerinden bir tanesi de özellikle vurgulamak istiyorum artık bilinmeye başladı ama yine de bir kez daha vurgulamak lazım. Özellikle kemik erimesinde kullanılan bazı ilaçlar veya kanser ilaçlarının bir kısmı çene kemiklerinde problemlere yol açabiliyor. Bu ilacı alan bir hastada cerrahi müdahale yapılacağı zaman bunu mutlaka kontrol etmek istiyoruz. Çünkü kemikte çok ciddi kemik iliği iltihaplarına yol açıyor ve daha sıkıntılı duruma geliyor. Bu konu bizim kongremizde ele aldığımız önemli konulardan bir tanesi. Biz yüzde çalıştığımız için estetik çok önemli. Aslında biz estetik cerrahi yapmıyoruz ama yaptığımız uygulamaların estetik sonuçları oluyor. Bunlarda da çok önemli gelişmeler var. Özellikle çene deformatilerinde yüzde doğuştan veya sonradan yaralanmalarla olan deformatilerdeki cerrahi uygulamalarda büyük gelişmeler var. Biz planladığımız ameliyatlarda yüzde, iskelette değişiklikler yapmak istiyoruz. Bunu bilgisayarda sanal ortamda deneyip, görüp simule ediyoruz. Bu da başarı şansını artırıyor. Daha iyi sonuçlar almamızı sağlıyor. Yapay zeka şu sıralarda çok konuşulan bir konu. Bu yapay zeka bizim branşımızda çok uzun süredir kullanılan bir şey. Tedavi edilen hastaların dataları birikiyor. Onlarla bizde sonuçları bilgisayar programlarında daha iyi tahmin edebiliyoruz.”

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.13 16:09:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Esen: Ülke karanlıkta ilerliyor

Her konuda öngörülebilirliğin önemli olduğunu söyleyen Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Bir ülkede insanlar yarın başına ne geleceğini bilmeden ve hiçbir şeyi öngörmeden yaşıyorsa, o ülke karanlıkta ilerliyor demektir. Bu da yönetimin suçudur” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Meslek Odaları Komitesi’nin düzenlediği toplantıyakatılan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Türkiye’nin her an herkesin başına bir şey gelecek karanlık bir yola itildiğini belirtti. Hukukta, eğitimde, sanatta, sporda ve akla gelebilecek her alanda öngörülebilirliğin ortadan kalktığını ifade eden Başkan Esen, bunun sebebinin insanların her an herhangi bir terör örgütü mensubu olduğu iddiasıyla tutuklanma ihtimalinin olmasından kaynaklandığını belirtti. Hiçbir terör örgütü veya yapısıyla uzaktan yakından alakası olmayan insanların bile bu korku ile yaşadığını kaydeden Esen, bu korku ve öngörüsüz ortamın beraberinde güvensizliği de getirdiğini dile getirdi.

GÜVEN ORTAMI YOK OLDU

Belirsiz bir ortamda ticaret yapan insanların kendini güvensiz hissetmesi, sürdürülebilir ekonomiyi ortadan kaldırdığına dikkat çeken Başkan Esen, ülkenin bu şekilde daha fazla yönetilemeyeceğini dile getirdi. Bir an önce güven ortamının yeniden kurulması gerektiğini ifade eden Esen, “Bir ülkede hukuki öngörülebilirlik çok önemli. Yani insanlar, bir gün FETÖ’cü, PKK’lı veya ismini bilmediğimiz başka bir terör örgütünün mensubu olduğu iddiasıyla tüm mal varlığına el koyulup koyulmayacağına dair bir güvenlik, bir öngörülebilirlik istiyor.Bugün adını bilme bilmediğimiz herhangi bir terör örgütünün mensubu olduğunuz iddiasıyla sabah dörtte evleriniz basılabilir mi, basılabilir. O yüzden bunun adına öngörülmezlik deniliyor. Böyle bir tehdit ve risk altında ticaret de yapılmaz, sanat da yapılmaz, siyaset yapılsa da ancak bu kadar olur” şeklinde konuştu.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ŞART

Üretimin durduğu bir ülkede sürdürülebilirlikten bahsetmenin olanaksız olduğunu söyleyen Esen, dışarıdan satın almak yerine imal etme yoluna gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Her sektörün kendi ihtiyacı olan ürünleri üretebilme hayali kurması gerektiğini dile getiren Başkan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bir yapı marketin normalde bir fırça veya boya imal etmeyi hayal etmesi lazım. Sürdürülebilirlik budur. Bir mobilyacının, beyaz eşyacının, bir diş hekiminin veya bir hırdavatçının kendi mesleği ile hayaller kurup, o konuda ilerleyip ülke ekonomisine katkı koyması gerekiyor. Kendi parasını da oradan kazanması lazım. Bizler, bu vahşi ortam içerisinde idmanlı, hazırlıklı, kuralları az çok kendimizce çözmüş ve mücadele etme yeteneğine sahibiz. Ama bizim 3 yaşındaki 9 yaşındaki kızlarımız ve oğullarımız bunu yapamayacak. Bir deyim vardır, hazıra dağ dayanmaz. Sizlerden ricam, ‘ben size kural, güvenlik, çocuklarınıza gelecek vaat ediyorum, diyenlerin yanında durun.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 18:50:26
Son Düzenlenme Tarihi :





Op. Dr. Ateş: “Obezite ölüme neden olan önlenebilir hastalıklarda ikinci sırada”

Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır” dedi.
Türkiye’de ve dünyada gid..

Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır” dedi.
Türkiye’de ve dünyada giderek artan sigara kullanımı ve obezite, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında ilk 2’de yer alıyor. Obezite ve tedavi yöntemlerine dikkat çeken Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Ateş, global bir sağlık sorunu haline gelen obezite hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

“Obezitenin dereceleri”
Obezitenin derecelerinin vücut kitle indeksi ile tanımlandığına değinen Op. Dr. Gökhan Ateş, “Morbid obezite son 100 yılda epidemik sorun haline gelmiş olup, ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır. Obezitenin dereceleri vücut kitle indeksi ile tanımlanır. Hastalar zayıf, normal kilo, fazla kilolu, obez, morbid obez ve süper obez olarak sınıflandırılırlar. Obezitenin metabolik etkileri vücut kitle indeksinin artmasıyla ‘Metabolik Sendrom’ olarak tanımlanan bazı bozukluklar daha sık görülürken bu durumda kardiovasküler hastalık riski üç kat artar. Obezitenin metabolik etkilerine bağlı olarak birçok yandaş hastalık ortaya çıkar” diye konuştu.

“Obezitenin tedavisi”
Obezite tedavisi hakkında bilgi veren Ateş, “Obezitenin cerrahi tedavisi bariatrik cerrahi olarak adlandırılır. Bariatrik cerrahi ile uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlanmakta, obezitenin metabolik etkileri azaltılarak birçok yandaş hastalık önlenmekte ve sağ kalım artırılmaktadır. Sürdürülebilir kilo kaybı yalnızca bariatrik cerrahi ile sağlanır. Bariatrik cerrahi fazla kilolarda yüzde 50’den fazla azalma sağlar. Morbid obezite tedavisinde cerrahi, multidisipliner yaklaşımın bir ayağını oluşturur. Motivasyonu iyi, multidisipliner değerlendirmelere katılan eğitimli ve medikal tedavinin başarısız olduğu hastalarda cerrahi tedavinin sonuçları daha iyidir. Madde bağımlılığı cerrahi için katiyen yasaktır. Cerrahi uygulanacak hastalar; beklenen yarar, cerrahinin risk ve uzun süreli sonuçları, ömür boyu beslenme danışmanlığı ve biyokimyasal takibin gerekeceği konusunda açıkça bilgilendirilmedir” şeklinde konuştu.

“Bariyatrik cerrahi ile obezite ile birlikte metabolik hastalıklar da tedavi edilmiş olur”
Bariatrik cerrahi ile metabolik hastalıkların da tedavi edilebileceğinin altını çizen Op. Dr. Ateş, “Bariatrik cerahi için gerekli şartları ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (NIH) 1991 yılındaki konsensus kararlarında belirlenmiştir. Bariatrik cerrahi sayesinde obezite ile birlikte metabolik hastalıklar da tedavi edilmiş olur. Bariatrik cerrahi işlemlerinin etki mekanizmaları emilim ve mide rezeksiyonunun karmaşık etkileşimlerinin yanında açlık ve tokluğu etkileyen hormonal ve nöral sinyaller sonucuna bağlı ortaya çıkar. Hastaların yüzde 78’inde tam diyabet iyileşmesi gözlenmiştir. Bariatrik cerrahi sonrası hastaların yüzde 70’inde lipid profili düzelmektedir. Bariatrik cerrahi işlemlerindeki ölüm oranları laparoskopik kolesistektomi gibi küçük karın içi ameliyatlarınınki ile eşit orandadır” dedi.

“Ameliyat sonrası süreç”
Ameliyat sonrası süreçten bahseden Op. Dr. Ateş, “Ameliyat sonrası sıvı desteği ve yeterli idrar çıkartılması çok önemlidir. Ameliyat sonrası 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve 1. yıldaki takiplerde sonuçlar ve beslenme yetersizliği üzerine odaklanmalıdır. Bu hastalar ameliyattan sonra 1 yıl içinde fazla kilolarının yüzde 60-80’ini kaybederler. Buna bağlı olarak ölümcül kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme görülür. Gastrik Bypass özellikle tip 2 diyabet ve gastro-özofageal reflü hastalığı semptomlarının düzetilmesinde sleeve gastrektomiye göre daha etkilidir. Sleeve Gastrektomi (Vertikal Gastrektomi) Süper obez ve mide ameliyatının riskli olduğu hastalarda yalnızca Sleeve Gastrektomi ile erken dönemde yeterli oranda kilo verilir. Bu yöntem yüksek riskli ve uzun süreli prosedürleri tolere edemeyecek hastalarda risk azaltıcı bir yöntem olarak pratik uygulamaya girmiştir” diye konuştu.

“1 yıl içerisinde ölümcül derecede kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme yüzde 15”
Uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlaması, morbidite ve mortalitesinin kabul edilebilir olması nedeniyle gastrik bypass’ın morbid obezitenin cerrahi tedavisinde altın standart olarak gösterildiğini dile getiren Op. Dr. Ateş, “Bu hastalar ameliyattan sonra 1 yıl içinde fazla kilolarına bağlı olarak ölümcül derecede kilolu hastalıklarda da bariz iyileşme yüzde 15 oranındadır. Özellikle tip 2 Diyabet ve gastro-özofageal reklü düzetilmesinde daha etkilidir. Ameliyat sonrası diyabetlilerin yüzde 92’si ve uyku apnelilerin yüzde 90’ı tam düzelirken astımlıların yüzde 80’i ilaç dozunu azaltır” şeklinde konuştu.

“Metabolik bozukluk ve hipertansiyonda düzelme”
Bariatrik cerrahi sonrası tip 2 diyabet ve dislipidemi gibi metabolik bozukluklar ve hipertansiyonda düzelme olduğunun altını çizen Op. Dr. Ateş açıklamasını şöyle tamamladı:
“Morbid obez hastalarında uzun süreli kilo vermede bariatrik cerrahinin en etkili yöntem olduğu kabul edilmektedir. Bariatrik cerrahi; tip 2 diyabet ve dislipidemi gibi metabolik bozukluklar ve hipertansiyonda düzelme sağlar. Bu olumlu etkiler kilo kaybının yanında endokrin değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Sonuç olarak da hastalarda ölüm oranı azalır.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 10:10:38
Son Düzenlenme Tarihi :