SON DAKİKA

logo

Adana’da köpük fabrikasında büyük yangın

Adana’da bulunan bir köpük fabrikasında yangın çıktı. Bölgeye çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.
Edinilen bilgiye göre, merkez Yüreğir ilçesine bağlı Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir köpük fabrikasında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı.
İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri yangını söndürmek için müdahaleye başlarken, polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.17 16:16:58
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Acılı anne terk etmediği deprem bölgesinde arkadaşlarına destek oluyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen Hatay’da, deprem nedeniyle iki çocuğu ve annesini kaybeden depremzede kadın, kendi acısını bir kenara bırakarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut ışığı oluyor. Tedavisi sonrası deprem bölgesine dönen acılı anne Elçin Ezer, hem Hatay’ı hem de depremzede arkadaşlarını terk etmiyor.
Hatay’ın Antakya ilçesinde iki çocuğu Mertcan Ölmez (13) ve Nazlı Ölmez (8) ile annesi ve babasıyla beraber depreme evde yakalanan Elçin Ezer, enkaz altından 96 saat sonra sağ kurtarıldı. Annesi ve iki çocuğunu depremde kaybeden Ezer, yaşadığı tüm acılara rağmen hayattan kopmadı. Tedavisi sonrası hemen deprem bölgesine gelen Ezer, kendi imkanlarıyla edindiği çadırda kalarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut olmaya çalışıyor. Arkadaşlarını ve deprem bölgesini terk etmeyen Ezer, zaman zaman evinin bulunduğu bölgeye de giderek annesi ve iki çocuğunun kokularını duyduğunu söyledi.

“Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük”
Depremin olduğu gece hiç uyumadığını ve deprem sırasında çocuklarını uyandırdığını söyleyen acılı anne Elçin Ezer, “Deprem gecesi zaten hiç uyumamıştım. Bir şeyler olacağını zaten hissetmiştim. Cumartesi ve Pazar çocuklar çok mutlu bir şekilde yaşadılar o günlerini. Kendi odamızda yakalandık. Kızım yanımda yatıyordu. Oğlum kendi yatağında. Annem de bizimleydi. 04.05’te telefonu elimden bıraktım. Kızım o gece bana ‘Anne beni sararak uyur musun’ demişti. Kızımı sardım sarsıntıyla kalktım. Annemi uyandırdım. Annem çocukları uyandırmamı söyledi. İkisini de uyandırdım. Oğlum bilinçli bir şekilde ‘Anne telefonları alır mısın’ dedi. Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük” dedi.

“Kızım bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi”
Yaklaşık 50 saniye sonra binanın yıkıldığını söyleyen Ezer, “50. saniyede tavanın üzerine çöktüğünü hissettim. Kızımın elini tutuyordum. Oğlum ve annem koridorda yakalandı. Kızımla irtibat kuruyordum. ‘Anne iyi misin’ diyordu. ‘Kızım nefesini yorma’ diyordum. Sadece parmak temasıyla iletişim kuruyorduk. Yağmuru üzerimizde hissettik. Kızım ilk önce bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi. Ben onu sakinleştirmeye çalışıyordum. ’Bizi buradan çıkaracaklar’ diye teselli ediyordum. ‘Anne seni çok seviyorum’ dedi. ‘Ben de seni çok seviyorum ama nefesini tüketme’ dedim. Üçüncüsünde ‘Anne ben ölürsem sakın ağlama, üzülme’ dedi. Birinci günün akşamına kadar da kızım yaşadı” diye konuştu.
Antalya’dan gelen eski eşinin sayesinde enkazdan çıkarıldığını ifade eden Ezer, “Maalesef oğlum ve annem ilk düştüklerinde can vermişlerdi. Ben onları hiç görmedim. Çıkarıldıklarında da yoktum. Çok zor bir geceydi. Enkaz altında geçen günlerin nasıl geçtiğini sabah ve akşam ezanıyla anlıyordum. Dördüncü gün çıkabildim enkazdan. Sabah ezan okundu. Biri bana adımla hitap ediyordu. Ben elime taş alarak ses yaptım. Bana seslenen Antalya’dan gelen eski eşimdi. Kızımı sordu. ’Kızım yanımda öldü’ dedim. Oğlumu sordu. ‘Hiç duymadım sesini’ dedim. Ekipleri getireceğini beni çıkaracağını söyledi. Sabah ezanından sonra çalışmaya başladılar. 13.15’te beni çıkarabildiler” dedi.

“Ben enkaza gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum”
Çocukları ve annesinin cenazesine katılamadığını belirten Ezer, “Ben kızımın, oğlum ve annemin mezarını Antakya’ya gelene kadar görmedim. Cenazelerine katılamadım. Ben 40. günde geldim Antakya’ya. 31 Mart’ta babamı Adana’da hastanede bırakıp buraya geldim. Enkaz yığını da olsa insan memleketinde huzur buluyor. Çünkü çocuklarımın, annemin burada olduğunu biliyorum. Evet zor, acı. Ben yürümeye çıktığımda ayaklarım beni istemsiz bir şekilde enkaza götürüyor. Hiçbir şeyim yok. Evim yok. Ama ben enkaza bile gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum” dedi.

“Babam yanımda olursa acım hafifler”
Babasının enkazdan 16 saat sonra çıkarıldığını ancak şu an Adana’da tedavi gördüğünü söyleyen Ezer, babasını da yanına alarak konteynerde kalmak istediğini söyledi. Şu an çadırda kalan Ezer, “Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Biz burada felaketi, kıyameti yaşadık. Dilerim bir daha olmaz insanlarımız da ders alsın. Kimse kimseyi üzmesin. İki dakikaya sığdı bütün hayatımız. Şimdi çadırda kalıyorum. 28 Şubat’ta yaptığım konteyner başvurusunun sonuçlanmasını bekliyorum. Dilerim sonuçlanır. Hayatta kalan tek varlığım babam. Babam da enkazda kaldı 16 saat sonra çıkarıldığını söylediler bana. Bütün aileyle beraber yaşıyorduk. Zaten ayağından engeli vardı. Hastanede şu an bakım altında ama yanımda olursa acım hafifler. Şu an konteyner başvurumun sonuçlanmasını bekliyorum” diye konuştu.

“Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor”
Arkadaşı Rahşan Atahan ise, acılı anne Elçin Ezer’e destek olmaya çalıştığını ancak gözyaşlarını tutamazken, Ezer’in kendisinden daha güçlü olduğunu söyledi. Rahşan Atahan, “Bana teyze diyen iki çocuğu kaybettim ben. Elçin’in çocuklarını. Enkazda kalmadık ama sarsıntı nedeniyle çocuklarım da yaralandı. Kayıplarımız çok. Dostlarımız, anılarımız gitti. Hayatımız 1,5 dakikada alt üst oldu. Ben onu asla anlayabileceğimi düşünmüyorum. Çok inanılmaz feci bir kayıp. Elimden gelen her şekilde destek olmaya çalışıyorum ama bakıyorum kimi zaman o benden daha güçlü duruyor. Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor. Çok daha dayanıklı. Umut oluyor” dedi.

“Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok”
Elçin Ezer ile çadır kentte tanıştığını söyleyen Mehtap Yılmaz da, “Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok. Ben onu yakın bir zamanda tanıdım çadırda. Kaybettiklerimiz kadar çok güzel dostluklarımız oldu. Kader arkadaşıyız. Hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ben burada hayvanlar için kalıyorum. Hayvanlarla ilgili gönüllülerden destek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 12:08:20
Son Düzenlenme Tarihi :





KORKOOP ürünleri Halk Et Mağazalarında, Elmalı ürünleri nerede ?

Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (KORKOOP) üyesi kadınların yaptığı birbirinden lezzetli yöresel ürünleri Halk Et Mağazalarında satışa sundu. Elmalılı hanımların birbirinden güzel turşuları, tarhanaları, toz biberleri, salçaları, höşmerimi, kurutulmuş meyvaları, yoğurt ve peynirleri kısaca onlarca doğal yiyeceği kooperatifleşmedikleri için ürünlerini Halk Et’in Kepez, Manavgat, Alanya ve Serik mağazalarındaki stantlarda satamıyorlar.

 Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma hedefiyle hayata geçirdiği Halk Et Satış Mağazaları ucuz ve güvenilir etin yanı sıra doğal ve geleneksel yöntemler izlenerek yapılan ürünleri de Antalyalılarla buluşturuyor. Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği Korkuteli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (KORKOOP) üyesi kadınların yaptığı tarhana, erişte, salça gibi ürünler Halk Et Mağazalarında satışa sunuldu. 
ELMALILI HANIMLARIN TEK SORUNU KOOPERATİFLEŞME
Elmalılı hanımlarda yöresel ve doğal ürünlerin yapımı konusunda oldukça iddialı. Yaptıklarını ancak pazartesi günleri Yukarı Pazar’da kurulan ve halk arasında “köylü pazarı” olarak bilinen pazarda satan Elmalılı hanımlar, kooperatifleşmeleri halinde daha organize olmuş bir şekilde sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin doğal ve yöresel ürün pazarında önemli bir paya sahip olacaklar. Aslında Elmalılı kadınları bu amaca ulaştıracak bir proje bile mevcut. Elmalılı bayanların kendi yetiştirdikleri, ürettikleri, yaptıkları yiyecekleri satabilecekleri BAKA destekli “Kendim Üretiyorum, Kendim Satıyorum” adlı proje bile mevcut. Ama nedense bu proje, projenin iki ortağı Elmalı Kaymakamlığı ve Elmalı Belediyesi tarafından faal hale getirilmiyor. Bu proje için içi döşenmiş 3 katlı bir bina mevcut. Bilgisayar sistemi bile kurulmuş. “


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.10.26 09:01:31
Son Düzenlenme Tarihi :