SON DAKİKA

logo

ANTGİAD Başkanı Sert: “Gençlere umut dolu bir gelecek sunmalıyız”

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Türkiye’nin siyaset vizyonunun geçlere umut dolu bir gelecek sunmak olması gerektiğini belirten Başkan Sert, “gençlerimize, dürüst olduklarında, çalıştıklarında, başarılı olduklarında bunun karşılığını adil bir sistemde elde edebileceklerini göstermeliyiz” dedi. 
19 Mayıs 1919, ulusumuzun Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde emperyalist güçlere karşı tek yürek olduğu, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ideali yolunda ortaya koyduğu destansı mücadelenin başlangıç tarihidir. 104 yıl önce Anadolu topraklarında yakılan o ateş sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yolculuğunu başlatmamış, tüm dünyada ezilen halklara da umut olmuş, tarihin akışını değiştiren gelişmelere vesile olmuştur. 
Bu gururla tüm halkımızın ve özellikle de gençlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, başta Büyük Önderimiz ve çalışma arkadaşları olmak üzere şehitlerimizi, gazilerimizi ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti ideali yolunda emek vermiş ecdadımızı minnet ve saygıyla anıyorum.
Büyük Atatürk, “en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni tam bir güvenle Türk Gençliğine emanet etmiştir. Biliyoruz ki; bu kutsal emaneti ancak okuyan, sorgulayan, araştıran, evrensel bilimin peşinden giden gençlerle çok daha ileriye taşıyabiliriz. Bunun için de gençlerimize ihtiyaç duydukları imkânları sunmak, başta siyaset kurumu olmak üzere hepimizin sorumluluğundadır.
Antalya nüfusunun 4,5 katı kadar gencimiz “ne eğitimde, ne de istihdamda”
Cumhuriyetimizin 100 yılı, gençlere sunulan imkanların tekrar masaya yatırıldığı, radikal adımların atıldığı, gençlerin geleceğe dair beklentilerini, umutlarını artıran bir yıl olmalıdır.  Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında halen genç bir nüfusumuz var. Genç nüfus oranı AB ülkelerinde %10,5 iken bu oran bizde %15,2 düzeyindedir. Genç nüfus, iyi değerlendirildiğinde bir ülkeyi dinamizim ile ileriye taşıyacak müthiş bir güçtür, aksi durumda ise yeni ve büyük sorunların habercisidir. Nitekim istatistikler bizim bu gücü çok da iyi değerlendiremediğimizi söylüyor. TÜİK verilerine göre 12 milyona yakın gencimiz yani, 4 gencimizden 1’i ne işte ne de istihdamdadır. Bazen sayıları kafamızda canlandırmakta zorlanıyoruz; Antalya nüfusunun 4,5 katı kadar gencimiz ne işte ne de istihdamdadır. 1,7 milyon, yani Türkiye’nin 12. büyük ili olan Diyarbakır nüfusu kadar insanımız iş bulma ümidi olmadığı için iş aramamakta, dolayısıyla işsiz bile sayılmamaktadır. 
Kendisini mutlu olarak ifade eden genç oranımız %47,9’dur. 
Gençlerimize mutluluk kaynağı sorulduğunda ilk sırada %44 ile sağlık gelmektedir. Sevgi, başarı, para gibi faktörler çok daha düşük yüzdelerdedir. Yaşlı insanlar için sağlığın birinci mutluluk kaynağı olması doğaldır, ama genç insan için birinci faktör zaten yaşları gereği sahip oldukları sağlık olmamalıdır, onlar sevgiyle, başarıyla, dünyayı gezerek, yeni insanlarla tanışarak mutlu olmalıdırlar. 
Genç kalpleri geleceğe dair güçlü umutlarla ve beklentilerle doldurmalıyız
Gençlerimiz dürüst olduklarında, çalıştıklarında, başarılı olduklarında bunun karşılığını adil bir sistemde elde edebileceklerine dair en ufak şüpheleri olmamalıdır. Liseye, üniversiteye gittiklerinde çağın gerektirdiği nitelikleri ve evrensel yetkinlikleri alabileceklerini bilmelidirler. İnovatif fikirlerle yola çıktıklarında ülkemizin kurumlarından ve yatırımcılarından destek alabileceklerini göstermeliyiz. Sosyalleşebilecekleri, dünyayı tanıyabilecekleri, küresel düşünebilecekleri imkânları sunmalıyız. Yazılım yapabilecekleri, teknoloji geliştirebilecekleri imkânlara erişimlerini kolaylaştırmalıyız. Kısaca ülkemizdeki genç kalpleri geleceğe dair güçlü umutlarla ve beklentilerle doldurmalıyız. 
Cumhuriyetimizin 100. yılı böyle bir gençliği ayağa kaldırma seferberliğine vesile olmalıdır
Seçim sürecinin de etkisi ile ülke siyaseti kısır tartışmalara gömülmüş durumdadır. Öncelikli gündemimiz, ülke siyasetinin vizyonu çocuklarımıza, gençlerimize umut dolu bir gelecek sunmak olmalıdır. Cumhuriyetimizin 100. yılı böyle bir gençliği ayağa kaldırma seferberliğine vesile olmalıdır. Eğitimden sosyal yardımlara, gençlerin sağlıklı beslenme ihtiyacından üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına kadar tüm konuları geniş bir perspektifte, katılımcı bir anlayışla biran önce ele almalıyız. Türkiye Cumhuriyeti gençliği geleceğe umutla bakan fertlerden oluşmalıdır. Bu vizyon doğrultusunda biz de ANTGİAD olarak elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. “
* ANTGİAD BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.18 16:52:23
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hatay’da en acı Anneler Günü

Hatay’da yakınlarını depremde kaybedenler, Anneler Günü’nü mezarlıkta kutladı. Suriyeli anne 15 yaşındaki çocuğunun kendisine en son aldığı çiçeği mezarına dikerken, bir depremzede de annesinin mezarına en çok sevdiği gülleri bıraktı.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Antakya ilçesinde büyük bir yıkım yaşandı. 41 yaşındaki Mehmet Hamaşoğlu’nun 2 katlı bir apartmanın giriş katında tek başına yaşayan 73 yaşındaki annesi Lamiya Hamaşoğlu’nun yaşadığı apartman da yıkıldı. Annesinin cenazesine 5 gün sonra ulaşan Mehmet Hamaşoğlu büyük üzüntü yaşadı. Narlıca Mezarlığı’na annesini defneden Hamaşoğlu, Anneler Günü’nde mezarını ziyaret etti. Mezarda bakım yapan Hamaşoğlu, üzerine ise annesinin en çok sevdiği çiçeklerden olan gül dikti.

"Annesinin en sevdiği çiçekleri dikti"
Mehmet Hamaşoğlu, kendi ailesinin depremden zor kurtulduğunu ama annesinin yaşadığı binanın yıkıldığını söyledi. Annesinin cenazesine 5 gün sonra ulaşabildiklerini dile getiren Hamaşoğlu, “Hüzünlüyüz. Anneler Günü bizim için buruk geçiyor. Ailem yanımdalar ama annem vefat etti. Tüm annelere, Hataylılara Allah rahmet eylesin. Annem çiçekleri çok severdi, bahçesi hep çiçek doluydu. Ben de annemin en çok sevdiği gülü getirdim mutlu olsun diye. Allah rahmet eylesin, duygularımı içime atıyorum” dedi.

"Oğlum bana çiçek almıştı"
13 yıldır Hatay’da yaşayan Suriye uyruklu Emeni Sadettin’in yaşadığı Emek Mahallesi’ndeki 4 katlı apartman da depremde ağır hasar aldı. Sadettin’in 2 çocuğundan 15 yaşındaki Melik Sadettin, enkazda kalarak hayatını kaybetti. Anne Emeni Sadettin, Anneler Günü nedeniyle oğlunun Narlıca Mezarlığı’ndaki mezarına geldi. Dualar eden Sadettin, mezara ise oğlunun geçtiğimiz Anneler Günü’nde hediye olarak aldığı çiçeklerden dikti. Oğlunun mezar taşını okşayıp öpen anne Emeni, duygusal anlar yaşadı.
Anneler Günü’nde oğlunun mezarını ziyarete gelen Emeni Sadettin, "Depremde binamız ağır hasar aldı. Bina yan yatınca oğlum düştü ve enkaz arasında kaldı. Biz ise çatıya çıkarak kurtulduk. Benim için hüzünlü bir Anneler Günü. Geçen yıl bu özel günde oğlum bana çiçek almıştı, bu kez ben onun mezarına bana son aldığı çiçekleri getirdim. Çok üzüntülüyüm" dedi.
Öte yandan seçim dolayısıyla Hatay’a gelen çok sayıda kişi yakınlarının mezarlarını ziyaret etti. Dualar eden aile fertlerinin ağladıkları görüldü.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.14 17:40:39
Son Düzenlenme Tarihi :





Çalpınar’da kutlanan Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde çiftçi kadınların okuduğu Fetih Suresi’nin duası yapıldı

15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü Elmalı’da Çalpınar Mahallesi’nde kutlandı. Törene Elmalı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dilek Boğatimur, Yazı İşleri Müdürü Nuriye İlçi, Akdeniz Üniversitesi Elmalı MYO Müdürü Doç. Dr. Halil Demir, Elmalı Müftüsü Dr. Fahrettin Bektaşoğlu, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Aslan ve bazı muhtarlar katılırken, rahatsızlanan Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katılamadı. Kurubaş’ın yerine yönetim kurulu üyesi katıldı. Törende müftü köyde okunan Fetih Suresi ve Barış Harekatı’na katılan askerler için de dua etti.

    Törende ayrıca 2018 yılında yapılan Süt Sığırı Yetiştiriciliği Kursunda başarılı olanların sertifikaları dağıtıldı.
    Kutlama şehitlere saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlarken törende ilk konuşmayı Elmalı’nın örnek çiftçilerinden Hatice Turgut yaptı. Turgut, “Barış Pınarı harekatında görev alan  görev alan bütün askerlerimizin Yüce Yaratan yar ve yardımcısı olsun.
    Çiftçi Kadınlar Günü münasebetiyle bizi de hatırlamanızdan dolayı şahsım ve bütün çiftçi kadınlar adına teşekkür ederim. Aslında kendimizi diğer ilçelere göre çok şanslı hissediyoruz. Çünkü tarım ilçe çalışanları ve özellikle müdürümüz Dilek Hanım sanki ailemizden biri gibi her zaman bizimle birlikte. 
    Yaptığımız iş ne kadar meşakketli olsa da üretime katkıda  bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geçim önemli hedefimiz olsa da ülke insanımıza  zirai bakımdan üretim sağlamanın asıl hedefimiz olduğunu unutmamalıyız” dedi.
    Elmalı Müftüsü  Dr. Fahrettin Bektaşoğlu ise konuşmasında şunları söyledi: “Dünya Kadın Çiftçiler Günü bir gün olsa da sizin çalışmalarınız yılın oniki ayını kapsıyor. Her gün tarlada, bahçedesiniz. 365 gün üretim üzerindesiniz. Sadece ev işleri ile uğraşmıyorsunuz, domates, biber, kavun, karpuzla uğraşıyorsunuz. Siz ekip dikmezseniz biz ne yiyeceğiz? Şehir insanlarını sizler doyuruyorsunuz. Yoksa onlar ne yiyecekler ! Ekmek yok dikmek yok. Her taraf beton asfalt. Bunun için bütün emeklerinizi takdir ediyorum. Çiftçiliği güçlendirelim. Okumayacak olan çocuklarımıza çiftçiliği öğretelim. Yoksa biz 10 yıl sonra ne yiyeceğiz. “
    Elmalı MYO Müdürü Doç. Dr Halil Demir ise böyle bir etkinliği hazırladığı için İlçe Tarım Müdürü Dilek Boğatimur’a teşekkür ederken, büyük gayretlerle ilçe tarımına hizmetler sunmaya çalıştığını belirtirken, taktiri ve teşekkürü hak ettiğini belirtti. Demir “Bir ziraat mühendisi olarak ve aileminde çiftçi olması nedeniyle burada olmaktan çok mutluyum. Çiftçi kadınlarımızın işi diğer kadınlarımıza göre daha zordur. Çiftçi kadınlarımız ev işlerini yapıp, çoluk çocuklarına bakıyorlar. Bir de sonra gidip saatlerce tarlada çalışıyorlar. Bu işler kolay işler değildir” dedi.
DİLEK BOĞATİMUR’DAN ÇİFTÇİLERE ÇAĞRI : “SİZ İSTEYİN, BİZİ ZORLAYIN”
    Tarım ve Orman Müdürü Dilel Boğatimur ise çiftçi kadınlara çağrıda  bulunarak, kendilerinden talepte bulunmalarını, destek istemelerini ve kendilerini düşünmeye ve daha fazla nasıl yardımcı oluruz diye zorlamalarını isterken, ilçeye geldikleri zaman mutlaka müdürlüğe uğramalarını da istedi.
    Boğatimur konuşmasında şunları söyledi :  “Kadın çiftçilerimizin çağrımıza yüksek katılımla katkıda bulunması bizi çok mutlu etti. Daha hareketli bir proğram yapmak istiyorduk ama. Barış Pınarı Harekatı var. Dibimizdeki operasyonlara katılan ve PKK ile mücadele ediyorlar. Bunun için böyle bir etkinlik düzenledik. 
    Her erkek bir ananın evladı. Anneler eğitilirse bu toplumu yükseltir. Bizi kadın çitçilerimizi eğitmek, sizlere daha çok bilgi aktarıp ülkemizin kalkınmasına hizmet etmek için buradayız. Sizlere ne kadar fazla ulaşırsak bu ülke daha çok kalkınır.  Tarımda en önemli nokta kadın çiftçilerimizin eğitilmesidir. Kadın çiftçilerimizin kendisine güvenmesi. Güçlü olması. Karşınızda müdürünüz bir kadın. Size capcanlı bir örneğim. Ziraat Mühendisliğini çok seviyorum. Sırf sizin hizmetkarınız olmak, daha çok ulaşabilmek için buradayım. Buradayız.
    Ama böyle bir müdürü de kullanın bence. Siz daha çok bize gelirseniz, müdürüm etkinlik yapalım, kurslar açalım, eğitimler alalım, şu işletmeye gidelim bilgi edinelim deyin ki bende bunları gerçekleştireyim. Sizlere daha fazla katkım olsun. 
    Muhtara bu toplantıyı söyledim zaman hayır demedi. Kapı kapı dolaştı. Çağrıda bulundu. Biz neden Çalpınar’da  bu etkinliği yaptık. Daha önce Süt Sığırı Yetiştiriciliği kursu vermiştik. Bu kursun belgelerini verememiştik. Hem bunları verelim ve hem de bu güzel günü sizlerle kutlayalım istedik. Birkaç çiftçi kadını ziyaret ederek bu günü kutlayabilirdik. Ama ben daha fazla katılım ve daha fazla çifçi kadınımızı bu günü kutlamasını istedim. 
    Bizlerde çiftçi çocuğuyuz. Annem ve babamda çiftçiydi. Sizler ne isterseniz yasal ölçüler içerisinde yapmaya hazırız. Ben ve çalışma arkadaşlarım isteklerinizi yerine getirmeye hazırız. 
    Bizim ülkemiz şanlı bir tarihe sahip. Kadınlarımız  için farklı çalışmalar yapabiliriz. Bunun için sizlerin hevesli olması ve talepte bulunması yeterli. Orada kurs açılmış, beş dakikamız dolsun diye değil. Bizler halen bir şeyler öğrenmek için, eksiklerimizi tamamlamak için çalışıyoruzz, okuyoruz. Sizler sütçülük kursuna gittiniz orada öğrenemediniz diye bir şey yok. Biz 5 yıl okulunu okuyoruz. Halen bilmediklerimiz var. Hiç vazgeçmeyeceğiz. Defalarca kurslara katılalım. Birer cümle öğrensek bu zamanla on cümle olacaktır. Şerife hanım bizim yüz akımız. Köyümüzden çıktı Antalya’da kadın çiftçiler yarışmasında 2.nci oldu. Bugün buraya gelmemin sebeplerinden birisi de kendisidir. Biriniz böyleyseniz diğerleriniz nasıl bilemiyorum. 
    Bizim birbirimizden farkımız yok. Aslında sizin yaptığınız bir çok şeyi bizler yapamıyoruz. Bir kadın isterse her şeyi yapar.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.10.16 10:44:48
Son Düzenlenme Tarihi :