SON DAKİKA

logo

Antalya’da tatile geldiği gün boğularak hayatını kaybetti

Antalya’nın Manavgat ilçesine tatile gelen ve yüzmek için girdiği denizde boğulma tehlikesi geçiren 18 yaşındaki genç, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olay, dün Manavgat ilçesi Side Mahallesi Kumköy Plajında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Konya’nın Selçuklu ilçesinden yakınları ..

Antalya’nın Manavgat ilçesine tatile gelen ve yüzmek için girdiği denizde boğulma tehlikesi geçiren 18 yaşındaki genç, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olay, dün Manavgat ilçesi Side Mahallesi Kumköy Plajında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Konya’nın Selçuklu ilçesinden yakınları ve arkadaşları 3 günlüğüne tatile gelen arkadaş grubu, deniz kenarında kumsalda güneşlenmeye başladı. Bu sırada denize giren 18 yaşındaki Evliya Ağıl bir anda çırpınmaya başladı. Ağıl’ın yardım istediğini gören arkadaşları duruma müdahale etti. Cankurtaran tarafından karaya çıkarılan genç için sağlık ekiplerinden yardım istendi.

Hastanede hayata tutunamadı
İhbarın ardından olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından en yakındaki özel hastaneye kaldırılan Evliya Ağıl yapılan tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan otopsinin ardından talihsiz gencin cenazesi babası İlyas Ağıl ve diğer yakınları tarafından alındı. Ağıl’ın Konya’nın Selçuklu ilçesi Sızma Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi. Olayla ilgili inceleme ise devam ediyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 13:16:55
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elmalı Söğle Tulum Peyniri’nin tanıtımı ve pazarlama fırsatını kaçırıyoruz

250 binden fazla yurtiçinden ve yurtdışından ziyaretçinin beklendiği Yöresel Ürünler Fuarı için geri sayım sürerken, Elmalı fuarda yer almayarak "peynir" temasının ön plana çıktığı fuarda Söğle Tulum Peynirinin tanıtımı ve pazarlanması fırsatının yanında Elmalı'ya özgü yöresel tatların ve ilçenin tanıtımı fırsatını da kaçırmak üzere

    Antalya, 23- 27 Ekim tarihleri ANFAŞ’ta düzenlenecek ve Antalya dışından geleceklerin de sayısının onbinlerle ifade edildiği ve toplamda 250  binden fazla ziyaretçinin beklendiği YÖREX’e (Yöresel Ürünler Fuarı) hazır. 81 ilden binlerce ürün Antalya’da ziyaretçilerle buluşurken, fuarı gezenler bir bakıma adeta Türkiye turu yapmış olacak. YÖREX fuarı ile ilgili basın toplantısında  bir konuşma yapan Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, bu yıl YÖREX’te peynirler için özel alan oluşturacaklarını ifade ederek, Türkiye’deki coğrafi işareti alınmış ve alınabilecek ürünlerin 10 bin metrekarede sergileneceğini vurguladı. coğrafi işaretli ve işaret başvurusunda bulunmuş peynirlerin sergilendiği özel bir alan oluşturacaklarını ifade etti. Çandır, “Herkesin bu konudaki potansiyelimizi görmesini arzuluyoruz. Bu alanda peynir atölyesi gerçekleştireceğiz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin peynirin nasıl yapıldığını görmelerini istiyoruz. Yani üretimi ve üretmeyi göstermek istiyoruz. Tadım etkinlikleriyle zenginliklerimizin farkını, tadanların öğrenerek bulmalarını diliyoruz” dedi.
ELMALI’NIN SÖĞLE TULUM PEYNİRİ
    Söğle Tulum Peyniri, Elmalı’nın dağlarında beslenen keçilerden özen ile sağılan sütün 40 C° de pişirilerek, yağından ayrılması, mayalanması ve keseye konularak dinlenmeye bırakılması sürecinin tuzlanmış deriye  doldurulmasıyla devam eder. Temmuz aylarında 1800m yükseklikte yer alan, 10m derinliğinde olan -doğal geçmişi antik dönemlere dayanan- kuyularda muhafaza edilen her biri 70 kilogram civarındaki deriye bastırılmış tulum peynirleri Ekim ayında kuyulardan çıkartılıyor.
YÖREX BAŞLAMAK
FIRSAT KAÇMAK ÜZERE
    ANFAŞ Fuar Merkezi’nde Coğrafi işaretli ve Cİ başvurusunda bulunmuş peynirlerin sergilendiği özel bir alan oluşturacaklarını belirten Çandır, “Herkesin bu konudaki potansiyelimizi görmesini arzuluyoruz. Bu alanda peynir atölyesi gerçekleştireceğiz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin peynirin nasıl yapıldığını görmelerini istiyoruz. Yani üretimi ve üretmeyi göstermek istiyoruz. Tadım etkinlikleriyle zenginliklerimizin farkını, tadanların öğrenerek bulmalarını diliyoruz” dedi. Çandır, Peynirin İzinde Zor Yollarda, Dünya Markası Bir Peynir Nasıl Yaratılır?, Peynir Deyip Geçmeyin başlıklı söyleşiler düzenleneceğini de bildirdi.
250 binden fazla ziyaretçinin beklendiği fuar başlamak, Elmalı Söğle Tulum Peyniri’nin tanıtılması ve pazarlanması fırsatı da kaçmak üzere. Olaya sadece Söğle Tulum Peyniri açısından bakmamak gerekir. Bu fuarda belediyenin açacağı stantta Elmalı’ya özgü yöresel ürünlerin tanıtılması yanında ilçenin de tanıtılması mümkün. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.10.16 08:58:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Doğduğunda üzerine kazan kapatılıp tarlada ölüme terk edildi, şimdi ise herkese ilham kaynağı oluyor

Antalya’da doğuştan elleri olmadığı için bebekken ölüme terk edilen 2 çocuk babası 30 yıllık esnaf Mehmet Temel’in hayat mücadelesi görenlere örnek oluyor.
Antalya’da 30 yıldır esnaflık yapan ve doğuştan elleri olmayan 65 yaşındaki Mehmet Temel, yaptıklarıyla görenleri hayrete düşürürken hayat mücadelesiyle de birçok kişiye ilham kaynağı oluyor. Tarihi Kaleiçi girişinde yerli ve yabancı tatilcilere hediyelik eşya satan Temel, ayaklarıyla yaptığı kahveyi yine ayaklarıyla tutup yudumladıktan sonra mesaisine başlıyor. Ayaklarını elleri gibi kullanarak tespih çeken ve gözlüklerini temizleyen Mehmet Temel, cep telefonunu kullanabiliyor, yazı yazabiliyor, hatta yelpaze ile kendini serinletiyor. Satış gerçekleştirdiği müşterilerinden parayı ayağıyla alıp para üstünü de yine ayağıyla veren Temel’i gören tatilciler ise şaşırıyor.

Henüz bebekken annesi ölüme terk etti
Doğumuyla birlikte hayat mücadelesi başlayan Temel, yaylada doğduğunu dile getirerek, “Komşular anneme ‘Bunu öldür. Başına bela olur, kolu-bacağı yok’ demişler. Annem de genç ve cahil olduğu için beni öldürme kararı vermiş. Tarlaya beni atmışlar ve üzerime bir kazan kapatarak ‘Burada ölsün’ demişler. Kimisi 5 gün diyor, babam 7 gün diyor. Babam köydeymiş ve uzak bir noktaymış. Beni ölüme terk etmişler. Adamın birisi varmış ve babama ‘Senin oğlun oldu ama kadınlar öldürmeyi planlıyordu, kolu bacağı yokmuş’ demiş. Babam bunu duyunca 6-7 saatlik yolu yaya olarak gitmiş. Babam anneme sorunca annem nereye bıraktığını tarif etmiş. Babam dizine kadar çamura girerek benim yanıma ulaşmış. Kazanı kaldırmış ve beni ceketine sarmış. ‘Üzerinde bir çamur dahi yoktu’ dedi. Ben yürüyemiyordum ve yemeğimi onlar yediriyordu. Tuvalete onlar götürüyor. Zaman içinde annem bu duruma katlanamıyor ve babam bir gün beni katıra bindirip bahçeye götürüyor, çadır kuruyor bana bir süre bakıyor. Zamanla her şeyi kendim yapmaya başladım. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” şeklinde konuştu.

“Şu an yapamayacağım hiçbir iş yok”
Şu anda sakal tıraşını bile kendi kendine olduğunu aktaran Temel, “İlkokula gittim ve şu an yapamayacağım hiçbir iş yok. 8 sene ayaklarımla ayakkabı boyacılığı yaptım. İnsanlar önümde kalabalık oluştururdu, polis gelir beni kaldırırdı. Zabıtaya gittim izin almak için ve o zamanın zabıta müdürü bana, ‘Sen bu şekilde çalışmak istiyorsun da biz sana izin vermeyecek miyiz’ dedi, hatta her gün öğle yemeğimi de onlar getirdi. Zamanla kaset satmaya başladım, hepsini ayaklarımla yaptım. Bir televizyon kanalına çıktım ve evlenmek istediğimi söyledim. Yüzlerce teklif geldi ve bana ilk teklifi yapan kişi şu an eşim. 2 çocuğum, bir de torunum var” dedi.

“Baba, elimi ayağımı kesip sana vereyim”
Hayatında en çok iz bırakan anları da dile getiren 65 yaşındaki Temel, kızı doğduğunda çok mutlu olduğunu aktararak, “Henüz 4-5 yaşlarındayken kızım bana ‘Baba neden elin ayağın yok?’ diye sordu. ‘Baba bir kolumu, bir ayağımı kesip sana vereyim’ dedi. Ben zaten o an koptum. Bir de ben küçükken kardeşim olduğunda benim sorduğum ilk soru ‘Eli ayağı var mı’ olmuş. Var demişler ve benim yüzüm gülmüş, mutlu olmuşum. Küçükken ‘Neden bunun eli ayağı yok?’ dediklerinde bana dokunurdu, ama ben 9 yaşlarında yürüdüm ve her şeyin üstesinden geldim” şeklinde konuştu.

“Mücadele etmeden hiçbir şey olmaz”
Hayat zorluk ve mücadelelerle süren Mehmet Temel, günümüz gençlerine de tavsiyelerde bulundu. Gençlerin kendisini örnek almasını isteyen Temel, “Önce şükretmesini bilsinler, sonra da mücadele etsinler. Mücadele etmeden hiçbir şey olmaz. Engel beyindedir. Benim kolum yok ben çalışamam dememeleri lazım. Önce yokuşu çıkacaksın, sonra inişe geçeksin. Beni örnek alsınlar” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 15:01:21
Son Düzenlenme Tarihi :