SON DAKİKA

logo

Doğu’da karla mücadele, Antalya’da ise deniz keyfi

Türkiye’nin Doğu illerinde soğuk hava ve kar yağışı etkisini sürdürürken, Antalya güneşi görenler dünyaca ünü Konyaaltı sahilini doldurdu. Kimi yürüyüş yapıp güneşlenirken kimisi de denize girmeyi ve kano ile denize açılmayı tercih etti.
Mayıs ayının sonlarına doğru yurdun doğu kesimlerinde ka..

Türkiye’nin Doğu illerinde soğuk hava ve kar yağışı etkisini sürdürürken, Antalya güneşi görenler dünyaca ünü Konyaaltı sahilini doldurdu. Kimi yürüyüş yapıp güneşlenirken kimisi de denize girmeyi ve kano ile denize açılmayı tercih etti.
Mayıs ayının sonlarına doğru yurdun doğu kesimlerinde kar yağışı ve sis, trafiği etkilemeye devam ederken. Antalya sahil kesimlerinde güneşi görenler dünyaca ünü Konyaaltı sahiline akın etti. Antalya kent merkezinde hava sıcaklığının 22 derece nem oranın ise yüzde 56 olan şehirde vatandaşlar park ve sahilleri doldurdu. Kimi yürüyüş yapıp güneşlenirken kimisi de denize girmeyi ve kano ile denize açılmayı tercih etti.
Öte yandan, varyant seyir terası, yasak olmasına rağmen adrenalin sever yamaç paraşütçülerin uğrak yeri olmaya devam etti. Ayrıca falezlerin alt kısmında bulunan kayalıklardan denize atlayanlar dikkati çekti.

“4 mevsimi aynı anda yaşayabilen bir ülke”
Haftanın her günü deniz gelen Can Türker, ”Sabah 04.30’da gelirim denizime girerim çıktıktan sonrada işimize gideriz. Akşam iş çıkışı da gelip denize girip hem de sohbet ederiz. Güzel bir ortamı vardır Antalya’nın. Türkiye 4 mevsimi aynı anda yaşayabilen bir ülke bugün burada denize girersin 1 saat sonra da Saklı kente gidip kayak yapabilirsin. Türkiye’nin güzellikleri bunlar" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 15:26:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Memur-Sen'den seçim değerlendirmesi

Memur-Sen Antalya İl Başkanı Ünal Hisarkaya, 14 Mayıs seçimlerinin ardından gerçekleştirilen 28 Mayıs ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirirken “Memur-Sen ve Kamu görevlileri olarak, gelirde adaletin sağlandığı, refahın adil paylaşıldığı müreffeh bir Türkiye için bu seferberliğe bütün gücümüzle katılacağız” dedi.

Türkiye tarihinde ilk defa ikinci tur seçim deneyimini yaşadığına işaret eden Hisarkaya, “Seçimler, maalesef, anket şirketleri üzerinden yapılan spekülasyonların, sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen manipülasyonların ve ulusal ve uluslararası ölçekteki dezenformasyonların gölgesi altında gerçekleşti. Buna rağmen, milletimiz, bütün tezvirat ve manipülasyonlara karşı olgunluk ve bağımsızlık bilinciyle hareket etti, güçlü bir demokrasi dersi verdi. Bu seçimler, hakikat ve gerçek ile spekülasyon, manipülasyon ve dezenformasyon anaforu arasındaki bir tercihti. Gerçeği istismar edilerek saptırıldığı, terör örgütleri tarafından seçim atmosferinin zehirlendiği, küreselcilerin emrindeki medya güçlerinin süreci manipüle ettiği bir zeminde milletimiz, engin irfanıyla içinde yaşadığı gerçeği kurgudan ayırarak ve ülkeye yapılmak istenen ameliyatı görerek oynanan oyunu bozmuştur” ifadelerini kullandı.

Başkan Ünal Hisarkaya, “Kurulduğumuz günden itibaren millet iradesinin yanında olan Memur-Sen ailesi olarak bizler, ilk günden itibaren ilkelerimizden ve özgün duruşumuzdan zerre taviz vermeden ve fakat istiklal ve istikbalimize tasallut edilmek istenen kurguyu görerek tavrımızı belirledik, süreci yönettik.Ülkemizin, dünya ile birlikte içinden geçtiği bu kriz anaforundan ancak istikrarla ve bağımsız politikalarla çıkabileceği gerçeğinin altını hep çizdik. IMF, Dünya Bankası krizin çözümü değil körükleyicisidir, bu köhnemiş kurumlar ülkeleri talan eden emperyalizmin koçbaşlarıdır dedik; kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin “temiz para” söylemi gibi vaatlere yansıyan boyutlarının bile ekonomik ve siyasi mandacılığa matuf olduğunu gördük, hakikati ve tavrımızı ortaya koyduk” açıklamasında bulundu.

Hisarkaya, ““Milletimiz, asırlara sâri deli gömleğini yırtıp atmıştır ve bundan sonra da giymeyecektir. Bu yöndeki nobran ve küçümseyici her teşebbüs de millet iradesine çarpıp geri dönecektir. Nitekim 14 Mayıs seçimleri sonrası milleti aşağılayan, depremzedeleri cezalandıran “millete rağmenci” tavrı bu millet görmüş ve gereğini yapmıştır. Dolayısıyla hiç kimse, hiçbir kesim demokrasiyi, milletin değerleriyle hesaplaşma aparatı olarak görmemeli, bilakis, bir başkasının hakkını emanet olarak görerek, çoğulcu bir mantıkla ülkeyi daha yukarıya taşıma azmini ortaya koymalıdır.Biz, bugünü, bir başlangıç olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle bu seçimin galibi 85 milyondur. Geçmişte her ne yaşandıysa yaşansın, bu seçimin kaybedeni yoktur. Dolayısıyla, hepimiz güzel Türkiye’miz ve aziz milletimiz için omuz omuza verip çalışmak zorundayız. Küsmeye, darılmaya, hele hele birbirimizi küçümseyici tavır içine girmeye hakkımız yok. Bu gemide hepimiz yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

“Emekle, alın teriyle yükselecek Türkiye yüzyılında, istikrarla, daha güçlü adımlar atılacağına inancımız tam” diyen Memur-Sen Antalya İl Başkanı Ünal Hisarkaya şöyle konuştu: “Kamu görevlileri olarak, Türkiye’nin üreten gücü emek kesimi olarak emekle büyüyen, emekle yükselen Türkiye için, insanlık ve adil bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz. Biz varız... Memur-Sen ve Kamu görevlileri olarak, gelirde adaletin sağlandığı, refahın adil paylaşıldığı müreffeh bir Türkiye için bu seferberliğe bütün gücümüzle katılacağız.” -Hbr.Mrk.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.31 16:22:55
Son Düzenlenme Tarihi :





Ne kadar da büyüdük !

“Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu” tarafından “SİT bölgesi” olarak koruma altına alınan, biri deniz tarafında, diğeri ise kara tarafında sur şeklindeki duvarların koruduğu Kaleiçi’nde başlayan şehirleşme bugün neredeyse doğuda Serik, batıda Kemer kuzeyde ise Dağbeli’ne ulaşırken, Antalya’nın havadan fotoğrafını görenler “Ne kadar da büyüdük!” demekten kendilerini alamıyorlar.

Antalya’daki hızlı büyüme, ya da başka bir ifadeyle kentleşme beraberinde şehrin görüntüsünde  betonlaşmayı da ön plana çıkarırken, yeşil dokunun yerini hızla beton binaların aldığı da net bir şekilde gözleniyor.
3 bine yakın evi barındıran Kaleiçi olarak adlandırılan Antalya’nın ilk yerleşim yerinin koruma altına alınmış olması, bu bölgeyi sadece beton yığını olmaktan kurtarmadı, bölgenin yeşil dokusunun korunmasını da sağladı.
Paylaştığımız fotoğraf zaten her şeyi anlatıyor. Bir yanda çatısı kiremitli ağaçlar içinde adeta kaybolmuş bir Kaleiçi...Hemen devamında ağacın ya da yeşil alanların, beton yığınları arasında kaybolduğu Antalya. * Esin KÜMBETLİOĞLU

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.02 12:13:20
Son Düzenlenme Tarihi :