SON DAKİKA

logo

Terk edilmiş mermer ocakları rehabilite edilmiyor

Antalya’da or­man­lık alan­lar­da­ki maden ruh­sat­la­rı­ iptal edil­me­li ve bu­ra­lar­da üre­ti­me ara ve­ril­miş veya terk edil­miş sa­ha­la­rın da re­ha­bi­li­tas­yo­nu ya­pıl­ma­lı­. 
Or­man­lık alan­lar­da­ki maden fa­ali­yet­le­ri, doğal yaşam alan­la­rı­nı tah­rip et­mek­te, tür­le­rin ha­bi­tat­la­rı­nı boz­mak­ta ve ne­sil­le­ri­nin teh­li­ke­ye gir­me­si­ne neden ol­mak­ta­. Maden ruh­sat­la­rı­nın ip­ta­li, or­man­la­rın doğal ya­pı­sı­nın ko­run­ma­sı­na yar­dım­cı ol­mak­ta ve bu alan­lar­da ya­şa­yan tür­le­rin ko­run­ma­sı­na katkı sağ­la­mak­ta­.
Antalya’nın özellikle kırsal kesiminde dikkat çeken ve bazı bölgelerde peşpeşe özellikle mermer ocakları için yüzlerce ruhsat verilirken, çalışması biten veya istediği kalitede mermer çıkartamayan maden ocaklarının işletmecileri, çalışma yaptıkları alanları olduğu gibiş bırakıp gidiyorlar.
Maden ocaklarının çalışma yaptıkları alanları toprakla doldurması ve ağaçlandırması zorunluluk olmasına rağmen, Antalya’nın bir çok bölgesi terk edilmiş maden ve mermer ocaklarıyla dolu.
SU KAYNAKLARI DA ZARAR GÖRÜYOR
Or­man­lar, bir­çok su kay­na­ğı­na ev sa­hip­li­ği yap­mak­ta­. Or­man­lık alan­lar­da­ki maden fa­ali­yet­le­ri, su kay­nak­la­rı­na zarar ver­mek­te ve su ka­li­te­si­nin bo­zul­ma­sı­na neden ol­mak­ta­. Maden ruh­sat­la­rı­nın ip­ta­li veya sayısal olarak sınırlama getirilmesi, su kay­nak­la­rı­nın ko­run­ma­sı­na yar­dım­cı ola­bi­lir ve böl­ge­de­ki su ka­li­te­si­nin iyi­leş­ti­ril­me­si­ne katkı sağ­la­ya­bi­lir. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 21:30:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Lösemi hastası torununa aylık bağlanacak sandı, 30 bin lira dolandırıldı

Adana’da bir çift, sahte kartlarla kendilerini devlet memuru olarak tanıtıp, lösemili 10 yaşındaki çocuğun ailesini maaş bağlatma vaadiyle dolandırdı. Dolandırıcılar, küçük çocuğun ailesini bir GSM operatörü üzerinden yaklaşık 30 bin liralık cep telefonu alarak zarara uğrattı.
Tuğba ve Kayacan Atalan çiftinin iki çocuğundan en büyüğü olan Ayaz, 2016 yılında aniden fenalaştı ve yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Hastanede yapılan test sonucunda doktorlar, küçük çocuğa lösemi teşhisi koydu. Ayaz, 2018 yılı Mayıs ayında amcası Fahri’den nakledilen kök hücreyle hayata tutundu. Henüz hastalığını atlatamayan ve zaman zaman yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastanede yatmak zorunda kalan küçük çocuğun ailesi, oğullarının yeniden sağlığına kavuşup hastalığını yeneceği günü umutla beklerken bu kez dolandırıcıların hedefi oldu. İddiaya göre eşi İ.T. ile birlikte bir süredir lösemili çocuk ve aileleriyle yakından ilgilenip, onlarla bağlantıya geçen K.G.T. onların güvenini kazandı. Aynı zamanda hamile olan K.G.T., 12 Mayıs’ta kendilerini Yüreğir Kaymakamlığı’nda görevli memurlar olarak tanıtıp, Tuğba Atalan ve annesi Müberra Döndü Ekici’yi merkez Yüreğir ilçesine bağlı Yavuzlar Mahallesi’ndeki evinde ziyaret etti. Aileye sahte kimlik kartları gösterip, kaymakamlık çalışanı oldukları yalanına inandıran çift, Ayaz Atalan için aileye devletten maaş bağlama vaadinde bulundu. Çift, Tuğba Atalan yerine annesi Müberra Döndü Ekici üzerinden işlem yaptı. Yaşlı kadının kimlik bilgileriyle işlem yapmak için cep telefonunu alan İ.T. telefonu şarj etmek için mutfağa geçerken, eşi de hamileliğini kullanıp aileyi oyaladı.

30 bin liralık telefon aldılar
İ.T., yaşlı kadının cep telefonundan işlem yapıp, Şanlıurfa’da yine kendileriyle ortak hareket eden bir GSM operatörü bayisi aracılığıyla hat üzerinden yaklaşık 30 bin liralık bir cep telefonu satın aldı. Dolandırıcı çift, daha sonra cep telefonundan bütün mesajları silerek evden ayrıldı. Atalan ailesi, çocuklarının tedavisi için gereken paranın kendilerine bağlayacağı maaşla karşılanacağını beklerken 2 bin 568 liralık cep telefonu faturasıyla şok oldu. Olayı araştırdıklarında aile, kendilerine maaş bağlama vaadiyle evlerine gelen çift tarafından dolandırıldıklarını, karı-kocanın devlet memuru olmadıklarını ve çiftin kendi hatları üzerinden cep telefonu aldıklarını öğrendi.
İ.T., aileyle yaptığı görüşmede suçunu itiraf etti ve zararlarını telafi edeceğinin sözünü verdi. Ancak şahıs aradan geçen bir aylık süreçte sadece 500 lira gönderip tüm bağlantıyı koparttı. Bunun üzerine Müberra Döndü Ekici, konuyu yargıya taşıdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

“Borca girdik”
İhlas Haber Ajansı’na yaşadıklarını anlatan Müberra Döndü Ekici, “Torunum için geldiklerini, onun tedavisi için devletin bize maaş bağlayacağı vaadinde bulundular. Ayaz’ın tedavisi için paraya ihtiyacımız vardı. Kayıt işlemleri için kod geleceğini söyleyip telefonumu aldı. Kadın hamileydi, o bizi oyalarken eşi de mutfağa geçip telefonumu şarj etme bahanesiyle işlem yapıp, bizi dolandırdı. Maaş bağlanmasını beklerken borcun altına girdik” ifadelerini kullandı.
Dolandırıldıklarını olaydan sonra gelen cep telefonu faturasıyla öğrendiklerini anlatan Ekici, “Ben normalde aylık 85 lira fatura ödeyen birisiyim. Borcu araştırdığımızda adıma cep telefonu alındığını öğrenince şoke oldum. Dolandırıldığımızı da böyle öğrendim. Torunumun hastalığını kullanıp bize yaklaştılar, onun durumundan faydalandılar. Adalet yerini bulmalı, en ağır cezayı almalılar” dedi.

“Bu olay beni çok üzdü”
Ailesinin kendisi yüzünden dolandırıldığını düşünüp üzülen Ayaz Atalan, “Ben lösemiye karşı yaşam savaşı verirken, onlar benim hastalığımı kullanıp ailemi dolandırdılar. Her şey benim yüzümden oldu. Bu olay beni çok üzdü, çok ağladım” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İ.T. ve eşi K.G.T.’nin lösemili Mustafa Çimen’in (6) ailesini de aynı şekilde dolandırdıkları öne sürüldü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.21 12:12:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık %23’ü temiz ve yerli

2023 yılının ilk altı aylık döneminde ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık %23’ü temiz ve yerli enerjinin sigortası olan hidroelektrik santrallerden elde edildi.
Enerji üretim sürecinde hiçbir atık maddeye ve karbon salınımına sebep olmayan hidroelektrik santraller (HES), ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasına büyük katkı sağlıyor. Ülkemizde 2023 yılının ilk yarısında üretilen toplam 145 milyar 372 milyon kilovatsaatlik elektrik enerjisinin, %22,73’üne denk gelen 33 milyar 44 milyon kilovatsaatlik kısmı HES’lerden elde edildi. Hidroelektrik santrallerden elde edilen elektrik enerjisinin 20 milyar 259 milyon kilovatsaatlik kısmı barajlı HES’lerle, 12 milyar 785 milyon kilovatsaatlik kısmı ise nehir tipi HES’lerle üretildi. 
Yeşil enerji üretimiyle küresel ısınma ile mücadelede önemli ve etkin rolü bulunan HES’ler, iklim değişikliği ile sıklığı ve şiddeti artan, etki alanı genişleyen taşkın ve kuraklık gibi afetlerin tesirlerinin azaltılmasına da katkı sağlıyor. Depolamalı HES’ler taşkın akımlarını rezervuarında tutarak afetlerin yaşanmasına mani oluyor ya da taşkının etkilerini azaltıyor. Nehir tipi santraller ise taşkın akımlarını düzenleyerek regülatör yapıları vasıtasıyla taşkının yıkıcı etkilerini arttıran iri rusubi malzemeleri (kaya, ağaç gövdesi, kütük vb.) tutuyor. Depolamalı HES’ler, yağışlı dönemlerde biriktirdiği suyu, kurak periyotlarda kullanıcıların hizmetine sunarak su azlığından kaynaklanan sıkıntıları da gideriyor.
Hidroelektrik santraller diğer yenilenebilir enerji santrallerinden kendisini ayıran çok yönlü faydalara da zemin hazırlıyor. Depolamalı tesislerde sulama, su ürünleri üretimi, turizm ve suyolu taşımacılığı gibi yeni gelir getirici faaliyetler yapılabiliyor.
2023 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla ülkemizin elektrik kurulu gücünün yaklaşık üçte biri HES’lerden oluşuyor. Ülkemizin elektrik kurulu gücünün kaynaklara göre dağılımı şu şekilde:  %30,2 hidroelektrik, %24,4 doğalgaz, %10,8 rüzgâr, %10 ithal kömür, %9,7 linyit, %9,7 güneş, %1,6 jeotermal, %3,6 diğer.
* Enerji Bakanlığı Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 11:58:44
Son Düzenlenme Tarihi :