SON DAKİKA

logo

Depremde 4 meslektaşını kaybeden öğretmen, öğrencilerine deprem bilincini aşılamak için proje başlattı

Daha önce Antakya’da görev yapan ilkokul öğretmeni, 6 Şubat depremlerinde 4 öğretmen arkadaşını kaybetmenin üzüntüsüyle Antalya’da görev yaptığı okulun öğrencilerine deprem bilincini aşılamak için ‘Mühendis Ellerim, Sağlam Temellerim’ adlı projeyi başlattı.
Antalya Kepez İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapan Aysel Şener, Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraşlı depremlerin ardından en son görev yaptığı Antakya’da 4 öğretmen arkadaşını kaybetti. Meslektaşlarını kaybetme üzüntüsüyle geceleri uyuyamayan Şener, deprem bilincini öğrencilerine aşılamak için ‘Mühendis Ellerim, Sağlam Temellerim’ adlı projeyi geliştirdi. Depremölçer, depreme dayanıklı evler ve deprem arama kurtarma robotunun maketlerini yapan öğrenciler, deprem öncesi, anında ve sonrasında neler yapabileceği konusunda da bilinçlendirildi. Projeye, Kepez İlkokulu Müdürü Ramazan Burak Kahyaoğlu ve sınıf öğretmeni Sevgi Yanar’ın yanı sıra, aralarında Türkiye ile birlikte Romanya, Azerbaycan, Ukrayna, Gürcistan’ın da bulunduğu 5 ülkeden 17 öğretmen, 85 öğrenci katıldı.

“Öğrencilere olumlu yönde katkısı var”
Kepez İlkokulu Müdürü Ramazan Burak Kahyaoğlu, 6 Şubat depreminin kendilerini çok derinden etkilediğini ifade ederek, projeyi de yakından takip ettiğini söyledi. Projenin deprem bilinci konusunda öğrencilere olumlu yönde katkısı olduğunun altını çizen Kahyaoğlu, “Öğrencilerimiz, depremölçer, depreme dayanıklı evler ve deprem arama kurtarma robotu tasarladılar. Bunlar bizler için sevindirici unsurlardı. Amacımız, 1 tane bile öğrenciyi deprem konusunda bilinçlendirebilmekti, istediğimiz de oldu” dedi.

"Geceleri uyuyamıyordum"
Projenin mimari Aysel Şener, 6 Şubat depremlerinin ardından en son görev yaptığı okuldan 4 öğretmen arkadaşını kaybetmenin üzüntüsüyle böyle bir girişimde bulunduğunu söyledi. Şener, “Yaşanan deprem beni o kadar çok etkiledi ki. Ben 5 yıl Antakya’da kaldım. Buraya geldiğimde, en son görev aldığım okuldan 4 öğretmen arkadaşımı kaybettim. Antakya’da birçok öğrencim, dostlarım ve arkadaşlarım vardı. Deprem beni çok etkiledi, bu yüzden uyuyamıyordum. Faydalı olabilmek adına çocuklarımla bir çalışma yapma kararı aldım. Bir öğrencimi bile bilinçlendirebilirsem bu bana yeter diye düşündüm. Bu ilham kaynağım oldu ve depremle ilgili bir proje kurmaya karar verdim” diye konuştu.

"1 öğrenciye faydam dokunduysa ne mutlu bana"
Projeyle birlikte öğrencilerin deprem konusunda bilgisinin bilimsel olarak da arttığını aktaran Şener, “Öğrencilere, deprem öncesinde, sırasında ve deprem sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili bilinçlendirmeler yapıyoruz, bilgi ve bilimsel bilgiler veriyoruz. Projeyle çocukların kendilerine olan özgüvenlerini de geliştirmeyi hedefliyoruz. 1 tane öğrenciye faydam dokunduysa ne mutlu bana” ifadelerine yer verdi.

"Güzel işler ortaya çıktı"
Proje yürütücülerinden sınıf öğretmeni Sevgi Yanar da, depremden dolayı projeye üzüntü ve heyecanı aynı anda yaşayarak başladıklarını belirterek, “Maalesef deprem ve büyük yıkımdan hepimiz çok etkilendik. Kurucumuz Aysel öğretmenin liderliğinde ve okul müdürümüzün desteğiyle bu projeye başladık. Bu proje sayesinde öğrencilerimizde farkındalık oluşturmaya çalıştık. Öğrencilerimiz de çok heyecanlı ve istekliydi. Haberlerden ve çevrede konuşulanlardan çok etkilenmişlerdi. Depreme nasıl hazırlıklı olunabilir konusunda merak içerisindeydiler. Öğrencilerimizle birçok etkinlikler yapıp, bilinçlendirdik. Ailelere de katkısının olduğunu düşünüyoruz. Sonucunda güzel işler ortaya çıktı” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 10:46:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Konyaaltı Belediyesi’nden öğrencilere ücretsiz çorba

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Pınarbaşı Mahallesinde hizmete açılan Gençlik Lokalinde ücretsiz çay ve çorba ikram ettiklerini belirterek, öğrencilere ekonomik anlamda destek olduklarını söyledi.

    Akdeniz Üniversitesi'nin güney sınır komşusu olan Pınarbaşı Mahallesi'nde hizmet veren Konyaaltı Belediyesi Gençlik Lokali, öğrencilerden büyük ilgi görüyor. 200 kişilik kafeterya ve 100 kişilik bahçe oturma alanıyla toplum 300 kişi kapasiteli Konyaaltı Belediyesi Gençlik Lokalinde, günün her saati ücretsiz çay ve çorba ikram ediliyor.

ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ ÇORBA
    Vaktinin çoğunu Konyaaltı Belediyesi Gençlik Lokalinde ders çalışarak geçirdiğini belirten üniversite hazırlık öğrencisi Bilal Salma, ücretsiz çay ve çorba ikramının ekonomik destek olduğunu kaydetti. “Sessiz olması ve diğer imkanlarıyla biz öğrencilerin tercihi” diyen Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Merve Cengiz ise özellikle çorba ikramının kendilerini büyük bir külfetten kurtardığını söyledi. Merve Cengiz, öğrencilere böyle bir imkan tanıdığı için Başkan Semih Esen’e teşekkür etti.

    Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Emre Şen ise “Günde yaklaşık 8 saat ders çalışıyorum. Burada ikram edilen ücretsiz çay ve çorba ile de gün boyu 1 lira dahi harcamadan ders çalışıyorum. Bu biz öğrenciler için çok büyük bir hizmet. Bu anlamda Belediye Başkanı Semih Esen’e teşekkür ediyorum.” dedi.  

HER DAİM YANLARINDAYIZ
    Akdeniz Üniversitesi’nin yaklaşık 80 bine yakın öğrenci nüfusuyla İlçe sınırları içerisinde eğitim-öğretim yaptığını dile getiren Konyaaltı Belediye Başkan Semih Esen, buradan yola çıkarak öğrencilere destek olmak istediklerini söyledi. Başkan Semih Esen, Konyaaltı Belediyesi Gençlik Lokalinde çay ve çorba ikram ettiklerini belirterek, öğrencilere ekonomik anlamda destek olduklarını kaydetti. Bununla da birlikte öğrencilere ücretsiz internet ağı sağladıklarını ifade eden Başkan Esen, Konyaaltı Belediyesi olarak öğrencilerin her daim yanlarında olduklarını bildirdi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.01.10 07:11:38
Son Düzenlenme Tarihi :





Anne-babalar dikkat!

ilyonlarca öğrenci son ders zilinin çalmasıyla yarıyıl tatiline girerken, anne babalar olarak karneye vereceğiniz tepkiyle şimdi sizin sınavınızın başladığını biliyor muydunuz? Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Çocuğunuzun karnesi beklentinizin altında da kalsa, üstünde de gelse tepkilerinizin kontrollü olması son derece önemli. Zira çocuklar sevgiyi başarı bazlı değişen bir olgu olarak kodlayabiliyorlar. Bu nedenle onlara bu alt mesajı vermemek ve geliştirici, destekleyici bir ebeveyn olabilmek adına dikkat edilmesi gereken çok önemli kurallar var” diyor. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, ebeveynlere başarılı ya da zayıf karne karşısında kaçınmaları gereken davranış modellerini ve doğru yaklaşım örneklerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

M

Kıyaslamak, dinlemeden yargılamak, ceza vermek, ‘tembelsin, başarısızsın’ gibi etiketler yapıştırmak, ses tonunu yükseltmek ya da umursamaz davranmak! Herhangi bir başarısızlığınızda sizin için çok önemli birinin bu tür tepkileri verdiğini düşünün, ne hissedersiniz? İlk söyleyeceğiniz; kızgınlık ya da kırgınlık olacaktır öyle değil mi? Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç işte bu hisleri çocukların çok daha yoğun hissettiklerini ve daha kötüsü, sadece bir duygu olarak yaşamayıp bu duyguyu genellediklerini belirterek “Ailesinden karnesine bu tür yaklaşımlarla karşılaşan çocuk ister istemiz kendisini reddedilmiş, dışlanmış ya da sevilmeyen bir birey olarak hissedecektir. Bu duyguları ailesine karşı hissetmesi başarı ihtimalini değil başarısızlık ihtimalini artıracaktır. Bu da aileden uzaklaşmayı tetikleyecektir” diyor. Peki ailelerin zayıf karneye doğru yaklaşımı nasıl olmalı? Uzman Psikolog Dilara Yamanlar önerilerini şu şekilde sıralıyor; 

 Yargılamadan düşük notların nedenini bulun!

Çocukla iletişim kurarak, öncelikle iyisiyle kötüsüyle bir dönemi bitirmiş olmasını kutlamak, hemen ardından da karnesindeki zayıf notları yargılamadan bunların nedenini bulmaya çalışmak gerekiyor. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç çocuğa “İyisiyle, kötüsüyle koca bir dönemi bitirdin, zorlandığın noktalar da olmuştur, keyif aldığın noktalar da. Bir dönemi daha bir sürü tecrübeyle bitirdiğin için seni tebrik ediyorum. Hadi biraz bu dönemi değerlendirelim, karnendeki notların beraber üstünden geçelim. Burada diğer notlarına göre biraz daha düşük olan birkaç ders görüyorum, sence neden böyle olmuş olabilir? Sence bunu nasıl geliştirebilirsin? Biz ebeveynlerin olarak sana nasıl destek verebiliriz?’” şeklinde yaklaşmak gerektiğini söylüyor. 

 Çabasını takdir edin, pozitif noktalarını dile getirin! 

Çocuğa doğru yaklaşımda ikinci adımda; kucaklayıcı olmak, çabasını takdir etmek, pozitif noktalarını dile getirmek, aynı zamanda geliştirebileceği yönlerini göstermek çok önemli. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “‘Sen benim için çok değerlisin, sonuç ne olursa olsun benim sana karşı olan sevgim hiç değişmeyecek. Odaklandığında, çabaladığında çok güzel şeyler yaptığını görüyorum, yeterince çabaladığında elinden geleni yaptığında çok daha iyi sonuçların olacağına da inanıyorum. Gel bir sarılalım, önümüzdeki dönem yepyeni bir dönem, onunla ilgili neleri daha farklı yaparsak sonuç daha farklı olur biraz onun hakkında konuşalım” şeklindeki yaklaşımın daha yapıcı ve kucaklayıcı olacağını söylüyor. 

 Önerisini sorun ve anladığınızı gösterin!

Çocuğa tatile başlayacağını ama bu düşük gelen derslerle ilgili küçük adımlarla çalışmaya başlaması gerektiği anlatılıp, önerisi alınmalı. Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Bir dönem boyunca yoruldun, tatile de ihtiyacın var, hadi gel tatilin planını birlikte yapalım, neler yapmayı düşünüyorsun? Düşük derslerle ilgili konu tekrarlarına da vakit ayırsak güzel bir başlangıç yapmış oluruz, tatilin hangi aşamasına konu tekrarını koymayı tercih edersin?’ şeklinde ana çerçeve belirlenip seçim hakkı çocuklara bırakıldığında anne babanın işi kolaylaşıyor ve çocuklar da daha fazla motive oluyor” diyor. 

 Kendinizi sorgulayın!

Son adım olarak kendinizi sorgulamanız gerektiğini vurgulayan Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, anne babaların ‘biz nerede eksik yapmış olabiliriz, takip konusunda, teşvik etme konusunda, başarının devamlılığı konusunda neler yapabiliriz’ diye düşünerek, çocuğun öğretmenleriyle görüşüp, gelişim için onların da önerilerini dinlemeleri gerektiğini söylüyor. 

 Başarılı karne karşısında tepkilerinizi abartmayın!

Peki başarılı hatta fazlasıyla iyi bir karne karşısında tepkiler nasıl olmalı? Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç, çocuğa abartılı hediyelerden ve ‘zekisin’ gibi etiketlerden, övgülerden uzak durulması gerektiğini belirterek “Bu durum hediye için çalışmaya ya da ‘Zaten çok zekiyim’ mesajıyla çabasının azalmasına sebebiyet verebilir. Yapmanız gereken; takdir etmek, çabasını gördüğünüzü ve gurur duyduğunuzu söylemek, başarıya ulaşmasında etkili olan faktörlerin üzerinden geçmek, bu başarının ona nasıl hissettirdğini konuşmak ve sarılarak ya da beraber yemeğe giderek başarısını kutlamaktır. Bu tutum çocuğunuzun başarısının devamlılığını sağlamak için ideal olacaktır” diyor. Karnenin zeka göstergesi ya da hayat başarısı göstergesi olmadığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Uzman Psikolog Dilara Yamanlar Büyükkoç “Karnenin sadece bir dönemin ya da bir yılın özeti olduğu hatırlanmalı ve çocuğa da hatırlatılmalıdır. Böylelikle yeni döneme yepyeni bir başlangıç yapma ihtimalini de artırmış oluruz” diyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.20 08:21:06
Son Düzenlenme Tarihi :