SON DAKİKA

logo

Döşemealtı’na 76 kilometre kanalizasyon şebeke hattı

Döşemealtı’na 76 kilometre uzunluğunda Kanalizasyon şebeke hattı yapımı için start verildi.
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’in girişimleriyle ilçe merkezinin en büyük mahalleleri olan Yeniköy, Bahçeyaka, Altınkale ve Çıplaklı Mahallelerini kapsayan 76 kilometre uzunluğundaki Kanalizasyon Şebeke hattı ve parsel bağlantı hattı yapımı önümüzdeki aylarda ilk kazmanın vurulmasıyla başlayacak.
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Başkan Yardımcısı Servet Özdemir, Fen İşleri Müdürü Durali Altun, Belediye Meclis Üyesi Mehmet Deke, Yeniköy Mahalle Muhtarı Ali Karacin ile birikte ASAT Kanalizasyon Daire Başkanı Necdet Erol, ASAT Kanalizasyon Daire Şube Müdürü Bekir Kumbul’u ağırladı. Başkan Genç yapımına kısa süre sonra başlanacak ve ilçenin alt yapı sorununun büyük oranda çözüme kavuşacağı projenin detayları hakkında bilgi alışverişinde bulundu.
Belediye bürokratları ve ASAT yetkilileriyle birlikte çalışma yapılacak mahalleler ve bağlantılarla ilgili harita üzerinden inceleme yapan Başkan Genç, en kısa sürede tamamlanması hedeflenen proje ile ilçenin yeni yatırımların almasının ivme kazanacağını açıkladı. Turgay Genç, “Herkesin yaşamak istediği Kuzeyin Parlayan Yıldızı Döşemealtı hem alt yapı hemde üst yapı yatırımlarıyla Avrupa kenti görünümüne kavuşuyor. Emeği geçen çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 14:08:37
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Nuri Şahin : "Kanat oyuncusu alacağız"

An­tal­yas­por fut­bol so­rum­lu­su Nuri Şahin dü­zen­le­di­ği basın top­lan­tı­sı ile ha­zır­lık kam­pı­nın ilk eta­bı­nı de­ğer­len­dir­di.

    Şahin, geç­ti­ği­miz yıl ki ba­şa­rı­yı ya­ka­la­mak is­te­dik­le­ri­ni ve buna inan­dık­la­rı­nı ifade eder­ken, açık­la­ma­sın­da şun­la­rı söy­le­di :
    “Kam­pı­mız iyi geçti. Ant­ren­man­la­rı­mız çok iyi geçti. Ofan­sif an­lam­da ça­lış­tık. De­fan­sif ça­lış­ma­la­rı­mı­zı ikin­ci etap kamp­ta ya­pa­ca­ğız. İlk etap­ta genç­le­ri­miz ve geçen yıl bi­zim­le be­ra­ber olan oyun­cu­la­rı­mız­la oyu­nu­mu­zu ge­liş­tir­mek için ça­lış­ma­lar yap­tık. Fi­zik­sel an­lam­da yük­len­dik. Mert’in bir sa­kat­lı­ğı oldu. Onun dı­şın­da sa­kat­lık ya­şa­ma­dık.
DO­ĞU­KAN BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
    Do­ğu­kan’ın yo­lu­nu Allah açık etsin. Benim için çok önem­li bir oyun­cuy­du. Ben Do­ğu­kan’ın sa­de­ce takım ar­ka­daş­lı­ğı­nı yap­ma­dım, hem ağ­bi­li­ği­ni hem de ho­ca­lı­ğı­nı yap­tım. Ben Do­ğu­kan’a çok ina­nı­yo­rum, çok ina­nı­yo­rum. Zor gün­le­rin­de her zaman ya­nın­da ola­ca­ğı­mı bi­li­yor. Ora­lar­da ken­di­si­ni gös­te­rip daha da yük­sek­le­re çı­ka­ca­ğı­na emi­nim. Do­ğu­kan çok ka­li­te­li bir oyun­cu. Çok ye­te­nek­li bir isim. Onu her zaman söy­le­dim. Bunu da yavaş yavaş gör­me­ye baş­la­dı. Ben Do­ğu­kan’ı zir­ve­ler­de gör­mek is­te­rim. İnşal­lah dur­maz.
BİZ BA­ŞA­RI­NIN GE­LE­CEĞİNDEN EMİNDİK
    Biz gö­re­ve baş­la­dı­ğı­mız­da skor­lar fena de­ğil­di. 8 maç­lık bir se­rü­ven ge­çir­dik. Fut­bo­lun için­de olan, Tür­ki­ye’de ola­ğan dışı kar­şı­lan­ma­yan bir süreç ya­şa­dık. Nor­mal­de Tür­ki­ye’de 8 maç ka­zan­ma­dı­ğı­nız veya kay­bet­ti­ği­niz zaman ço­ğun­luk­la de­ği­şik­lik­ler olu­yor. Biz kulüp ola­rak, ho­ca­lar ola­rak, fut­bol­cu­lar ola­rak hiç bir zaman öyle bir şey his­set­me­dik.
    Bizim ant­ren­man­lar­da gör­dük­le­ri­miz ba­şa­rı­nın ge­le­ce­ği­ni gös­te­ri­yor­du. Bunu her­kes his­se­di­yor­du. 8 haf­ta­lık sü­reç­te takım için­den al­dı­ğı­mız me­saj­lar­da çok iyiy­di. Ben bu ko­nu­da çok ra­hat­tım. 8 haf­ta­yı nasıl ge­çir­diy­sek 16 haf­ta­yı da aynı şe­kil­de ge­çir­dik. Ama o ge­ri­de kaldı. O se­ri­yi, o re­kor­la­rı kimse biz­den alamaz.​ Yaşadık. Bir gün ho­ca­lı­ğı bı­rak­tı­ğım­da her zaman çok güzel anı ola­rak ha­tır­la­ya­ca­ğım.
    Bu sezon hedef koy­mak yan­lış olur. Li­gi­miz­de çok ka­li­te­li ta­kım­lar var. Bizim her maça ka­zan­mak içim çı­ka­ca­ğı­mı­zın ga­ran­ti­si­ni ve­re­bi­li­rim. Ta­raf­tar­la­rı­mı­za, ku­lü­bü­mü­ze, se­ven­le­ri­mi­ze, sev­me­yen­ler,imize bu sözü ve­re­bi­li­rim.
Biz oyu­nu­mu­zu ge­li­şir­mek is­ti­yo­ruz. Daha oyunu do­mi­ne eden bir takım olmak is­ti­yo­ruz. Ne­re­ye gi­der­sek gi­de­lim, An­tal­ya’da olsun veya ol­ma­sın her maçta 3 puan için sa­ha­ya çı­ka­ca­ğız.
BEN ÖYLE BİR GÖ­RÜN­TÜ VER­MEDİM
    Ben 8 maç­lık se­ri­de hiç olum­suz bir gö­rün­tü ver­di­ği­mi dü­şün­mü­yo­rum. Ken­di­me çok gü­ve­ni­yo­rum. Bu işi de çok iyi ya­pa­bi­le­ce­ği­miz­den ekip ola­rak emi­nim.
BO­RUSSİA DORT­MUND TA­RAF­TA­RI­YIM
    Gönül ister ki bir gün Av­ru­pa ma­çı­mı­zı orada oy­na­ya­lım. Rakip ola­lım. Şim­di­lik ha­zır­lık ma­çın­da kar­şı­la­şa­ca­ğız. Bunu her zaman söy­lü­yo­rum, söy­le­mek­ten de sı­kıl­mı­yo­rum. Tür­ki­ye’de bü­yü­yen ço­cuk­lar nasıl An­tal­yas­por, Be­şik­taş, Fe­ner­bah­çe, Trab­zons­por ta­raf­ta­rı ise ben de Bo­rus­sia Dort­mund ile bü­yü­müş bir in­sa­nım. Bo­rus­sia Dort­mund’un benim için yeri çok çok fark­lı. Ben bir ta­raf­ta­rım. Çok çok şans­lı bir in­sa­nım. Hem ta­raf­ta­rı olup hem de kap­tan­lı­ğı­nı yap­mış, şam­pi­yon­luk­lar ya­şa­mış bir in­sa­nım. Orası benim her zaman evim ola­cak. Oraya dön­mek, takım ar­ka­daş­la­rı­mı, ça­lı­şan­la­rıi yö­ne­ti­ci­le­ri gör­mek güzel ola­cak.
    Bence bizim ta­kı­mı­mız için ve özel­lik­le genç ar­ka­daş­la­rı­mız için çok güzel bir tec­rü­be ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum .
YA­PI­LAN TRANS­FER­LER­DEN ÇOK MEM­NU­NUM
    Ben şu ana kadar ya­pı­lan trans­fer­ler­den çok mem­nu­num. Ben bu ko­nu­da baş­ka­nı­mı­za ve yö­ne­ti­ci­le­ri­mi­ze çok te­şek­kür ede­rim. Benim özel­lik­le ilk is­te­di­ğim trans­fer­le­ri çok erken yap­tı­lar. Ben Al­pe­ren, Soner ve Ömer Top­rak trans­fe­ri­ni en kısa za­man­da bi­tir­me­miz ge­rek­ti­ğin­den emin­dim. Çünkü, başka ta­kım­lar­da ala­bi­lir­di. Başka ta­kım­la­rın­da lis­te­le­rin­dey­di. Sa­ğol­sun­lar ter­cih­le­ri­ni An­tal­yas­por’dan yana kul­lan­dı­lar. Genç Dev­ran’ı aldık. Genç ve ge­liş­me­ye açık bir çocuk. U18 milli ta­kı­mı oyun­cu­su.
KANAT OYUN­CU­SU ALA­CA­ĞIZ
    Biz ikin­ci ya­rı­da­ki kanat oyun­cu­la­rı­mı­zı kay­bet­tik. Do­ğu­kan’ı kay­bet­tik. Ndao’nun da ki­ra­lık sü­re­ci bitti. Biz kanat oyun­cu­su ala­ca­ğız. Bunda hem fi­ki­riz. Ama ku­lü­bü­mü­zün şart­la­rı­na uygun bir şe­kil­de trans­fer yap­mak­tan ya­na­yız. Sa­de­ce trans­fer yap­mak için trans­fer yap­mak is­te­mi­yo­rum. Her hoca ister ta­kı­mı ilk gün­den hazır olsun. Ama fut­bo­lun için­den gelen bi­ri­si ola­rak ne kadar zor ol­du­ğu­nu ve kolay ol­ma­dı­ğı­nı bi­li­yo­rum. Ka­fa­mız­da be­lir­le­di­ği­miz pro­fil­ler var. Yö­ne­ti­ci­le­ri­miz, tek­nik he­ye­ti­miz, ça­lı­şan­la­rı­mız, Scout eki­bi­miz 24 saat bunun için ça­lı­şı­yor. En doğru ka­ra­rı ver­mek is­ti­yo­ruz. Ama trans­fer ola­cak.
    Gön­de­ri­le­cek­ler diye bir liste yap­ma­dım. Tür­ki­ye’de böyle bir şey var. Ama benim ha­zır­la­dı­ğım bir lis­tem yok. Tabii ki forma şansı bu­la­ma­ya­cak oyun­cu­la­rı­mız var. On­lar­la açık açık ko­nuş­tuk. Onlar için ay­rı­lır­lar­sa daha ha­yır­lı ola­ca­ğı­nı söy­le­dik.
    Genç oyun­cu­la­rı­mız var. Bu etap­tan sonra bir karar ve­re­ce­ğiz. Al­man­ya’ya gö­tü­re­ce­ği­miz genç­ler ola­cak. Ay­rı­la­cak olan­lar isim­ler­de. Trans­fer dö­ne­min­de­yiz. Bun­lar fut­bo­lun içe­ri­sin­de var.
    Daha ön­ce­de söy­le­dim. Kulüp şart­la­rı­na en uygun trans­fer­le­ri yap­mak is­ti­yo­ruz.
HAJİ WRİGHT BİZİ İSTİYOR, BİZ DE ONU
    Haji Wright ile il­gi­li gö­rüş­me­le­ri­miz devam edi­yor. Bu sak­la­na­cak bir durum değil. Biz Haji Wright’ı is­ti­yo­ruz, Haji Wright bizi is­ti­yor. İnşal­lah en kısa za­man­da biter.
    Bu­ra­da Haji Wrigh’ta ayrı bir pa­rağ­raf açmak is­ti­yo­rum. İna­nıl­maz bir duruş ser­gi­le­di. İna­nıl­maz bir ka­rak­ter ser­gi­le­di. İlk sdev­re ben hoca ol­du­ğum­da oy­na­ya­ma­yan bir oyun­cuy­du. Beli bana da gönül ko­ya­bi­lir­di. Forma şansı bek­le­di, for­ma­yı kaptı ondan sonra da yo­lu­na dolu diz­gin devam etti. Bizde onun­la devam etmek is­te­di­ği­mi­zi söy­le­dik. Çocuk hiç bir zaman bize karşı fark­lı, başka ta­ra­fa fark­lı ko­nuş­ma­dı. Her zaman bu­ra­da kal­mak is­te­di­ği­ni söy­le­di. “ dedi.
'GA­LA­TA­SA­RAY İLE SE­ZO­NU AÇIP KA­PAT­MAK ÖNEMLİ DEĞİL’
    Yeni se­zo­na Ga­la­ta­sa­ray ile ya­pa­cak­la­rı maçla baş­la­ya­cak­la­rı­nı ifade eden Şahin, fiks­tür ko­nu­sun­da gö­rüş­le­ri­ni be­lirt­ti. 
    Nuri Şahin, "Fiks­tür çe­ki­lin­ce baş­ka­nı­mız­la ko­nuş­tu­ğu­muz­da 'fiks­tür çok iyi rahat ol' dedi. Bende ben ra­ha­tım baş­ka­nım dedim. Baş­kan­da 'ben kor­kar­sın zan­net­tim' dedi. Bence fiks­tür çok iyi. Hep­siy­le zaten oy­na­ya­ca­ğız. Benim için en önem­li­si se­zo­nu içe­ri­de aç­mak­tı. Kal­dı­ğı­mız yer­den devam etmek is­ti­yo­rum. Ta­raf­ta­rı­mız stad­yu­mu ta­ma­men dol­du­ra­cak­lar­dır. Be­ra­ber çok iyi ha­zır­la­nıp Ga­la­ta­sa­ray'ı yen­me­ye ça­lı­şa­ca­ğız. Se­zo­nu ga­li­bi­yet­le aç­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğız. Ga­la­ta­sa­ray ile açıp ka­pat­mak benim için önem­li değil" diye ko­nuş­tu.
'FUT­BOL TA­RAF­TAR­SIZ GÜZEL OL­MU­YOR’
    İşini iyi ya­pa­rak in­san­la­rı stad­yu­ma çe­ke­bi­le­cek­le­ri­ne dik­kat çeken Nuri Şahin, "Ne kadar sa­mi­mi, ne kadar doğru ve ne kadar sev­giy­le yak­la­şır­sak bence bu da in­san­lar ta­ra­fın­dan onure edi­le­cek­tir. Üs­tü­ne bir de güzel fut­bol ve skor ge­lin­ce in­san­la­rın il­gi­si ar­ta­cak­tır. Ben 9'uncu ligde de ant­re­nör­lük yap­tım. Biz işi­mi­zi iyi ya­pa­lım in­san­lar gelir dedim. Ay­nı­sı An­tal­ya'da da oldu. An­tal­ya bir fut­bol şehri. İnsan­lar bunun far­kın­da değil ama An­tal­ya gayet mü­sa­it fut­bol şehri ol­ma­ya mü­sa­it. Ben stad­yu­mu dolu gör­me­yi is­te­rim çünkü fut­bol ta­raf­tar­sız güzel ol­mu­yor" dedi. 
'KARİYERİMİN EN ÖNEMLİ MA­ÇIN­DA ERDİLMAN'A GÖREV VERDİM'
    Alt ya­pı­dan oyun­cu­la­rın çık­tı­ğı­nı dile ge­ti­ren fut­bol so­rum­lu­su Şahin, "Ben Mus­ta­fa Er­dil­man belki benim ka­ri­ye­ri­min en önem­li maçta görev ver­dim. Er­dil­man'ın belki çe­ki­ne­ce­ği yerde ben ona pe­nal­tı atma şansı ver­dim. Ka­çır­dı ama canı sağ olsun. Bir kere bile kız­ma­dım. Ben sa­de­ce Nuri Şahin genç­le­ri oy­na­tı­yor diye forma şansı ver­mem. Çünkü kimse bize öyle forma ver­me­di. Forma as­la­nın ağ­zın­da, ala­cak­lar. Onlar oy­nar­sa ve for­ma­yı alır­sa ben gurur du­ya­rım. On­la­ra ala­bil­me­le­ri için eli­miz­den gelen yar­dı­mı ya­pı­yo­ruz. Ge­ri­si on­la­rın elin­de, sa­vaş­tık­la­rı ki­şi­le­rin isim­le­ri or­ta­da. On­lar­dan iyi olur­lar­sa on­la­ra forma ve­re­bi­li­rim" şek­lin­de ko­nuş­tu.
'EVİMİZDEKİ KAY­SERİSPOR MA­ÇI­NA ÇOK ÜZÜL­MÜŞ­TÜM’
    Tek­nik di­rek­tör ol­duk­tan sonra en üzül­dü­ğü maç so­ru­su­na Şahin, geç­ti­ği­miz se­zo­nun ikin­ci dev­re­sin­de oy­na­nan An­tal­ya'da 1-1 be­ra­be­re biten Kay­se­ris­por ma­çı­nın ol­du­ğu­nu söy­le­di. Şahin, "En çok üzül­dü­ğüm maç Kay­se­ris­por maçı di­ye­bi­li­rim. İçe­ri­de oy­na­dı­ğı­mız Kay­se­ris­por ma­çın­da daha erken bir çözüm bu­la­bi­lir­dim. Çö­zü­mü bul­mam zaman aldı. 60-65'inci da­ki­ka­lar­da otur­du oyun ka­fa­ma. Bek­le­di­ği­miz­den fark­lı oy­na­dı­lar. Bazen 6'lı sa­vun­ma yap­tı­lar. O maça üzül­müş­tüm" diye ko­nuş­tu.
'AN­TAL­YAS­POR'DA ÇOK MUT­LU­YUM’
    Ça­lış­ma or­ta­mı­nın sağ­lık­lı ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne vurgu yapan Nuri Şahin, ko­nuş­ma­sı­nı şöyle sür­dür­dü: "Benim çok güzel bir fut­bol­cu­luk ka­ri­ye­rim oldu. Benim fi­nan­sal açı­dan, rahat ko­num­da­yım. Bu işi yapma ne­de­nim. Bir şey­ler ka­zan­mak, ku­pa­lar almak. Genç­le­ri oy­nat­mak. İnsan­la­ra do­kun­mak. Elim­den gel­di­ğin­ce on­la­rı yap­mak is­ti­yo­rum. Be­nim­de he­def­le­rim var. Kim­sey­le yarış içe­ri­sin­de de­ği­lim. Ondan iyi hoca ola­ca­ğım diye değil. Ben ola­bi­le­ce­ğim en iyi hoca olmak is­ti­yo­rum. Ben Allah izin ve­rir­se Bo­rus­sia Dort­mund'a bir gün, bir maç olsa bile sol ta­ra­fım­da 'Sarı duvar' ile bir­lik­te orada bu­lun­mak is­ti­yo­rum. Ben An­tal­yas­por'da çok mut­lu­yum. Laf olsun diye söy­le­mi­yo­rum. Şuan ki ça­lış­ma or­ta­mım çok sağ­lık­lı. Bas­kı­sız, her­kes bana çok gü­ve­ni­yor. Böyle devam et­tik­çe ben mut­lu­yum.”
'AN­TAL­YAS­POR'UN HO­CA­SI OL­MAK­TAN GURUR DU­YU­YO­RUM’
    Ga­la­ta­sa­ray'dan bir tek­li­fin gelip gel­me­di­ği so­ru­su­na An­tal­yas­por fut­bol so­rum­lu­su Nuri Şahin, "Şu ­an­da Ga­la­ta­sa­ray'da Okan Buruk ağa­bey var. Ben onun adına çok çok mutlu oldum. Benim için çok de­ğer­li ve güzel bir insan. Oğ­lu­nun da en büyük ha­ya­li oydu. Ben An­tal­yas­por'un ho­ca­sı­yım. Bun­dan da gurur du­yu­yo­rum. Ger­çek­ten ak­lım­dan şu­ra­yı bu­ra­yı ko­nu­şa­yım hiç bir zaman geç­me­di. Ga­la­ta­sa­ray çok büyük bir kulüp, bir camia ve saygı du­yu­yo­rum. Fe­ner­bah­çe, Be­şik­taş ve Trab­zons­por'a da saygı du­yu­yo­rum. Ben otu­rup da şu­ra­dan tek­lif geldi diye ko­nuş­mam. Beni is­te­yen varsa ku­lü­büm­le gö­rü­şür­ler. Ben şu­an­da çok mut­lu­yum. Ben spe­kü­las­yo­na da bu şe­kil­de gir­mek is­te­mi­yo­rum. Ta­kı­mı­mı se­zo­na en iyi şe­kil­de ha­zır­la­mak is­ti­yo­rum. Her Türk ku­lü­bü­nün ba­şa­rı­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum" şek­lin­de ce­vap­la­dı. 
'ÇOK GOL ATAN BİR AN­TAL­YAS­POR BEKLİYORUM’
Kampı iki etaba ayır­dık­la­rı­nı kay­de­den Şahin, "Biz iki etaba ayır­dık. Biz şu anda de­fan­sif an­lam­da hiç ça­lış­ma­dık. Geç­miş­te be­ra­ber ça­lış­tı­ğım ho­ca­lar­dan al­dık­la­rım­la be­ra­ber benim dü­şün­cem en iyisi ikiye ayır­mak­tı. İlk iki haf­ta­da hem fi­zik­sel an­lam­da ça­lış­ma­yı ve ofan­sif an­lam­da pren­sip­le­ri­mi­zi yer­leş­tir­me­yi Soner için, Al­pe­ren için, Ömer için, Dev­ran için­de onlar için­de önem­liy­di tabi ki pren­sip­ler üze­ri­ne ça­lış­mak. Geçen se­ne­ki maç­la­rı­mı­zı ana­liz etmek. Bu an­lam­da ça­lış­tık. Şu anda lig baş­la­sa de­fan­sif an­lam­da hazır de­ği­liz ama bunun bi­lin­cin­de­yiz. Ben oyun­cu­la­ra da ay­nı­sı­nı söy­le­dim. De­fan­sif an­lam­da her ha­ta­yı şu anda ben kabul ede­rim. O ko­nu­da hiç bir sı­kın­tı yok. Ama ofan­sif an­lam­da iki haf­ta­dır ça­lış­tı­ğı­mı­zı gör­mek is­ti­yo­rum bugün sa­ha­da. Bun­dan da emi­nim takım o ko­nu­da hazır ve üze­ri­ne koya koya gi­di­yor. Çok bas­kı­lı, önde oy­na­yan, topu do­mi­ne eden, çok gol atan bir An­tal­yas­por bek­li­yo­rum.
Maç ka­zan­ma baskı ya­rat­ma­ma­sı lazım ben eski bir hocam vardı. Maç ka­zan­dık­ça boyun uzar derdi. Ger­çek­ten ken­di­mi­ze gü­ve­ni­miz an­la­mın­da bo­yu­muz uzun ama ayak­la­rı­mız yere ba­sı­yor. Bizim üze­ri­miz­de hiç bir baskı ol­ma­dı. Onun re­ko­ru­nu kı­ra­yım, bunun re­ko­ru­nu kı­ra­yım, şunu is­ti­yo­rum, bunu is­ti­yo­rum ben ta­kı­mı­ma şunu söy­lü­yo­rum 'biz ba­şa­rı­lı olur­sak zaten re­kor­la­rın hepsi ge­le­cek­tir. Rahat olun. Hiç bir baskı ol­ma­dı. 8 maç­lık sü­re­de de çok baskı ol­ma­dı açık­ça­sı. Kulüp için­de, takım için­de bir baskı ol­ma­dı. Ay­nı­sı da 16 maç­lık kay­bet­me­di­ği­miz se­rü­ven­de de. Ken­di­mi­ze gü­ve­ni­yo­ruz. Oyun­cu­la­rım ken­di­ne çok gü­ve­ni­yor. Ta­kı­mı­mı­za çok gü­ve­ni­yo­ruz. Ama maç ka­za­na­ca­ğız, kay­be­de­ce­ğiz. Bu fut­bo­lun için­de olan şey­ler. İnşal­lah hiç bir maçı kay­bet­me­yiz ama çok ger­çek­çi değil tabi ki" diye ce­vap­la­dı.
'SA­DE­CE LAF OLSUN DİYE HO­CA­LIK YA­PA­CAK KADAR DA ZE­KA­SIZ DEĞİLİM’
Tek­nik Di­rek­tör ola­rak hiç bir zaman şüp­he­si­nin ol­ma­dı­ğı­na dik­kat çeken Şahin, "Olsa zaten bu işi kabul et­mez­dim. Bu çok basit yani ken­di­me gü­ven­me­sem sa­de­ce laf olsun diye ho­ca­lık ya­pa­cak kadar da ze­ka­sız de­ği­lim ga­li­ba. At­tı­ğım adım­la­rı dü­şü­ne­rek, bi­linç­li at­ma­ya gay­ret gös­te­ren bir in­sa­nım. Sevgi, saygı, çok ça­lış­mak. Allah'ta yü­zü­mü­ze baktı. Skor­lar geldi" .
* FE­RU­DUN ÖZ­GÜN­SÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.14 17:03:50
Son Düzenlenme Tarihi :





Kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü son elli yılda üçte birini kaybetti

Dünya üzerinde gerçekleşen iklim değişikliği, yanlış yapılan tarım faaliyetleri, kaçak sondajlar ve can damarları üzerine kurulan barajlar nedeniyle kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü en yüksek olduğu 1971 yılında ki su seviyesinin üçte birini kaybetti.
Türkiye’nin 7. Büyük gölü olan ve kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü gün geçtikçe farklı etkenlerden dolayı su kaybediyor. İklim değişikliği nedeniyle eskisi kadar yağışın olmaması, bölgede gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerde kaçak sondajların kullanılması, gölü besleyen derelerin üzerine barajların yapılması bunların başında geliyor. Gölün su seviyesinin en yüksek olduğu 1971 yılının Temmuz ayında su kotu 857.37 metre iken 2023 yılının Temmuz ayında ise 837.68 metreye düştü. Gölün yüzey alanı ise en dolu olduğu dönemde 17 bin 998 bin 210 hektar iken günümüzde 11 milyon 866 bin 192 hektara düşmüş vaziyette.

Tekne turu yapılıyordu
Geçmiş dönemlerde gölde yapılan tekne turu göl sularının azalmasıyla artık yapılamıyor. Burdur Halk Plajı’nda bulunan ve teknelere binmek için kurulan iskele suların çekilmesiyle gölün 18 metre dışında kalmış vaziyette. Günümüzde amacını yerine getiremeyen iskele vatandaşların gelip üzerinde hatıra fotoğrafı çektiği bir alan olarak kullanılıyor.
Besin bakımından zengin olduğundan ve göç yolları üzerinde bulunduğu için her yıl binlerce kuşun uğrak yeri olan Burdur Gölü, eski hareketli dönemlerinden çok uzak bir halde bulunuyor. Kış aylarında göl ile özdeşleşen Dik Kuyruk Ördeklerinin bile görünmediği gölde yaz aylarında ise parmakla sayılacak kadar az flamingolar konaklıyor.
Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde Sulak Alanların Korunmasına yönelik olarak Haziran ayında Burdur’da toplanan akademisyenler, ve kurum müdürleri gölün eski verimli zamanlarına geri dönmesini sağlamak ve tahrip olan alanları kurtarmak amacıyla başlatılan projenin açılış çalıştayını gerçekleştirdi. Çalıştayda kurumlara düşen görevler bildirilirken sadece Burdur Gölü’nün değil Burdur’da bulunan göller yöresinin diğer gölleri hakkında da bilgilendirme ve fikir alışverişi yapıldı.

Burdur’un 1977-80 dönemi belediye başkanı Bozcu, gölü anlattı
1977- 1980 yılları arasında Burdur Belediye Başkanlığı görevinde bulunan ve başkan olmadan önce Devlet Su İşleri’nde İkmal Şefi olarak görev yaptığı dönemde Burdur’da DSİ Burdur Şubesinin açılmasını sağlayan Çetin Bozcu, belediye başkanı olduktan sonraki dönemde Burdur Gölü’ne birçok yeni faaliyet kazandırdı. Çetin Bozcu gençlik döneminde Burdur Gölünün cennet gibi bir yer olduğunu vurgulayarak “1950-54’lerde bütün aileler faytonlarla, arabalarla göle gelir çocuklarıyla yüzerlerdi. Bir ara göl nasıl olduysa yükselmeye başladı sonra nasıl olduysa göl çekilmeye başladı tabi bunların sebepleri var tabiat olayı var derlerdi ki o zamanlar hidrolog arkadaşlar bu göl her otuz senede yükselir, otuz sene sonra iner. Otuz sene sonra indi bir otuz daha oldu yine indi Burdur Gölü” dedi.

“Saniyede 800 litre su besliyordu Burdur Gölü”
Gölün su seviyesini yükseltmek için çareler aradığını belirten Bozcu “ Burdur Gölünü besleyen dereler var. En büyük dere Yarıköy, Yazıköy, Tefenni tarafından gelen Boz çay var, büyük bir su kaynağıydı çok iyi bilirim. Hidrolog arkadaşlarla orada çalışma yaptık, o zamanlarda Burdur Gölünü saniyede 800 litre su ile besliyordu. Karakent Çayı oldukça gür akıyordu, orası da besliyordu. Burdur Çayı, zamanla seller gelerek taşıyor köprülerden, sularla besleniyordu göl. Isparta, Keçiborlu tarafından seller gelirdi, Çerçin ve Kışla tarafından seller gelirdi. Şimdi artık o dereler kesilince gölün oksijeni azaldı. Günümüzde her taraf mısır tarlası oldu. Sondajları çalıştırıp duruyorlar, barajlar yapıldı, suların önü kesildi, göl susuz bırakıldı. Gölün tuzlu olmasının sebebi saf suyu yağmurlarla biriken ve yükselen gölün tebahhurla çekilip tuzların kalması neticesinde tuz oluyor. Dolayısıyla zeminine de dikkat etmek lazım. Biz yıllarca söyledik şeker fabrikasının pancar küspesinin atıkları bu gölü doldurdu. Buraya gelen balık üreten Hidrobiyoloji hocası söyledi. Gölün en derin yeri 90 metredir. Bunun 45 metresi balçık çamurdur bu gölün. Göl çekildikçe gölün tabanında çamur ve balçıklı karşılaşıyoruz. Maalesef biz gölü bu hale getirmişiz çok üzgünüm. Artık bu baraj meselelerini bir yere bırakıp Burdur’u dışardan bereketli bir kaynaktan su ile beslemek, doldurmak bunun en uygun çözümü olacaktır” şeklinde konuştu.

“Böyle giderse bu göl kuruyacak”
Belediye başkanlığı zamanında Burdur Gölü için yaptığı faaliyetlere değinen Çetin Bozcu “Burada deniz motoru yoktu, su sporları ilgili hareket yoktu biz bunları yaptık. 1 Mayıs Kabotaj Bayramları yaptık, yüzme yarışları yaptık insanları heveslendirdik. Burdur Gölü ondan sonra 45-50 beygirlik teknelerle doldu ama ondan sonra jetski sevdası başladı. Göl jetskilerle, yelkenlerle, kayıklarla karıştı. İnşallah bu göle elbet birisi sahip çıkar. Rabbim yağış verir, dereler yine taşar, barajlarla tabi bu mümkün değil ama inşallah taşar veya birisi çıkar Akdeniz’den veya Fethiye tarafından su kaynakları heba olmasın diye bu gölü besler. Gölün suyunu artırmak lazım yoksa gelirden fazla tebahhur çok bu gölde. Böyle giderse bu göl kuruyacak çünkü en derin yeri 90 metre bir yer.” dedi.

“Kimsenin balık yetişmez dediği gölde inci kefali yetiştirdik"
Belediye başkanlığı döneminde, dönemin valiliği ile birlikte gölde balık yetişmez diyenlere rağmen yaptığı çalışmalar neticesinde Burdur Gölü’nde binlerce İnci Kefali yetiştirdiğini dile getiren eski Başkan Bozcu, yaptığı çalışmanın önemine değinerek; “Ticaret odası ve dönemin valisi karar vermişler, 800 tane inci kefali bidonlarla oksijen takviyesi ile getirmişler. Bu gölün akarsu kenarlarına kayıklarla o balıkları attılar. Çerçin tarafına atılan balıklar bayıldı ama gölün diğer kısımlarından atılanlar yaşadılar. İnci Kefali derinliklerde yaşayan bir balık türüdür. Üreyeceği zaman tatlı sulara ve derinliklere hücum ediyorlar. Van Gölü’nde olduğu gibi. Bir sene sonra attığımız balıkları kontrol etmek amacıyla hidrobiyoloji enstitüsünden hoca geldi. Suludere çayı içerisinde ki taşları kaldırdığımız zaman balık yumurtaları bulduk. Bir gün pazarda Suludereli bir arkadaş inci kefali balıkları satarken gördüm. “Nereden buldun bu balıkları ?” diye sordum. “Burdur gölünden” dedi. Nasıl tuttun bunları ? dedim. Bağdan geliyordum, traktörün tekerini su kanalına batırdım, tarla balık ile taştı dedi. O zaman kendi kendime dedim ki anladık ki bu gölde balık yetiştirmek zor. Ama yine de gölde çok sayıda balık yetiştirmeyi başardık. Daha sonra bir ara yağışlar oldu. Bu yağışlar sonrasında oluşan seller ile bütün gölün etrafı balık ölüsüyle doldu. Bu durumu hemen dönemin valisine ilettim. Keçiborlu şeker Fabrikası’na arıtma ve dinlendirme havuzları yaptırdık ama balıkların ölme sebebi hücrelerinde civa ve aldrin zehrinin olmasıydı. Biliyorsunuz tohum temizleme evlerinde her sene Burdur Göl havzasında dört kilogram civa kullanılıyor. Civa uzun ömürlü bir zehir. On senede kırk kilogram yapar. Ani yağışların olduğu dönemde balıklar üremek için derelere gittiği zaman oradan zehirlenmişler. Bir de pancar bitlerini temizlemek amacıyla aldrin zehri kullanmışlar. Halbuki yasak bir zehir. Bu balık rüyamızda uçtu gitti hayırlısı olsun inşallah bir an önce bu göl kurtarılır” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.22 09:55:49
Son Düzenlenme Tarihi :