“Hemşireliğin Görünmeyen Yönü: Yengeç Sepeti Sendromu”
Hemşirelik Fakültesinde Dünya İş Sağlığı Günü dolayısıyla “Hemşireliğin Görünmeyen Yönü: Yengeç Sepeti Sendromu” ele alındı.
Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesinde Dünya İş Sağlığı Güvenliği Günü dolayısıyla her yıl geleneksel hale gelen bir farkındalık Webinarı düzenlendi. Bu yıl Uluslararası Çalışma Örgütü’nün belirlediği ‘Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı temel bir haktır’ temasının ele alındığı toplantının moderatörlüğünü Prof. Dr. Selma Öncel yaparken Kumluca Sağlık Bilimleri Fakültesinden Öğr. Gör. Seda Cansu Yeniğün “Hemşireliğin Görünmeyen Yönü: Yengeç Sepeti Sendromu” konulu sunumunu gerçekleştirdi.
İŞ YAŞAMINDAKİ MOTİVASYON FAKTÖRLERİ
Her meslekte tüm çalışanlar açısından ekip arkadaşlarının desteğinin ve ekip iş birliğinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Selma Öncel bunun bireylerde çalışma motivasyonunu artırdığını söyledi. İnsanların birlikte çalıştıkları kişileri olumlu veya olumsuz etkilemesinin birçok nedeni olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Öncel, bunların başında deneyimsizlik, kültürel farklılıklar, kişilik özellikleri, cinsiyet farklılıkları, yaş farkı, ast üst ilişkileri, terfi alma şekli, ekonomik kaygılar, liyakatsız atamalar, çalışma şartlarının eşit şartlarda olmaması gibi birçok faktörün geldiğini ifade etti. Meslek hastalıkları açısından bir kişiden anamnez alırken sorulması gereken öncelikli sorular olduğunu belirten Prof. Dr. Öncel bu soruların cevabının kişideki depresyon, stres, anksiyete, kaygı, öfke, yalnızlık, tükenmişlik, düşük benlik saygısı vb. gibi durumlarda nelere odaklanmak gerektiğini gösterdiğini söyledi.
NEDENLER KONUŞULDU
Açılış konuşmasının ardından Kumluca Sağlık Bilimleri Fakültesinden Öğr. Gör. Seda Cansu Yeniğün sunum başlığının anlamını açıklayarak; Yengeç Sepeti kavramının ilk kez Yazar Ninotchka Rosca tarafından dile getirildiğini, Filipinler’de yaygın olarak kullanıldığını ve kavramın “ben yapamıyorsam sen de yapamazsın, ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın” anlamına geldiğini ifade etti. Yengeç Sepeti Sendromunun bireysel ve örgütsel nedenlerinin olduğunu söyleyen Yeniğün bireysel nedenlerinin başında kıskançlık, hasetlik, benlik, özgüven, korku ve kaygının geldiğine örgütsel nedenlerin başın ise örgüt kültürü, örgüt yapısı, yönetici tutum ve davranışının önemli olduğuna vurgu yaptı.
EKİP ÇALIŞMASINA VURGU
Katılımcıların çalışma ortamında yengeç sepeti sendromu yaşama durumunu sorgulamalarını sağlayan Yeniğün birden çok yengecin bulunduğu kovadan kaçmaya çalışanı yukarı itmek yerine aşağı çeken yengeçlerden olmamak gerektiğini, ilk adımın alan değil veren olmak olduğunu, şükran duymanın, olumlu düşünmenin, kıskanç olmamanın, karşılaştırma yapmamanın, yargılayıcı olmamanın önemli davranış biçimleri olduğuna değdi. Yeniğün, o kovadan bir kez çıktığınızda, açık denizi keşfetmeniz sizin elinizde, çevrenizdekileri yargılamayın içinizdeki ateşi tutuşturan bir ışık ve ilham kaynağı olarak görün diyerek sunumunu sonlandırdı.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özer Seda Cansu Yeniğün’e ve katılımcılara teşekkür ederek birlikte ekip üyelerinin sevgi, saygı, hoşgörü içinde çalışmasının iten değil çeken olmasının gerçek başarıyı yakalamada önemli olduğunu söyledi. Daha sonra Yenigün’e teşekkür belgesi takdim edildi. -HBR.MRK.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.09 12:15:43
Son Düzenlenme Tarihi :
DERE'DEN 15 TEMMUZ MESAJI
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıl dönümünü kutlayarak; gazilerimize şükranlarını sunduğunu, şehitlerimizi ise rahmet ve minnetle andığını belirtti.
AESOB Başkanı Adlıhan Dere 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında; “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü milli iradenin, birlik ve beraberliğimizin yeniden inşa edildiği kutlu bir zaferin yıl dönümüdür. Bu zafer şehit ve gazilerimizin üstün cesareti, milletimizin büyük fedakârlıklarıyla elde edilmiştir. Şanlı Türk Milleti 15 Temmuz 2016 Tarihinde bir kahramanlık destanı yazarak ülkesine ve devletine bağlılığını, demokrasi ve anayasal düzene olan inancını, aydınlık bir gelecek idealinden asla taviz vermeyeceğimizi tüm dünyaya haykırarak darbe girişimini etkisiz kılmış, hainleri hüsrana uğratmıştır. O gece darbe girişiminin püskürtülmesiyle Türk milleti, demokrasi adına büyük bir imtihan vermiş, milli iradeye sahip çıkma azmi ve kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiştir. Esnaf ve sanatkarlarımız bu süreçte kepenklerini açarak vatandaşımıza moral vermiştir, bu ülkenin sahipsiz olmadığını göstermiştir. Esnaflarımız bu mukaddes topraklarda demokrasi düşmanlarına devletimizi ele geçirme fırsatını o gün vermediği gibi bundan sonra da vermeyecektir. Esnaf ve sanatkarlarımız Ahilik kültüründen gelen anlayışla her zaman olduğu gibi ülkesinin ve devletinin yanında yer alarak ezanımızın dinmemesi, bayrağımızın inmemesi ve vatanımızın bölünmemesi için ülkesine ve devletine canı pahasına sahip çıkacaktır. Türkiye Cumhuriyeti işte bu inanç, cesaret ve kararlılıkla demokrasimize ve Cumhuriyetimizin temel niteliklerine bağlı kalacak, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Millet ve Tek Devlet ilkesi etrafında sımsıkı kenetlenerek hür, bağımsız ve aydınlık yarınlara doğru ilerlemeye devam edecek ve sonsuza dek varlığını sürdürecektir.” İfadelerine yer verdi.
Başkan Adlıhan Dere: “Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün yıl dönümünde bağımsızlığımız ve demokrasimiz uğruna mücadele veren vatanın birlik ve bütünlüğü uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tüm gazilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum.” Dedi. -AESOB BSN.