SON DAKİKA

logo

Dev dalgalar dünyaca ünlü sahildeki cankurtaran kulelerini domino taşı gibi devirdi

Antalya’da gece saatlerinden bu yana etkili olan yağış ve kötü hava şartları dünyaca ünlü sahilde dev dalgalara neden oldu. Sezonu açan işletmelerin sahil kısmındaki şezlong ve soyunma kabinleri zarar görürken, onlarca can kurtarma kulesi yıkıldı, bazılarını ise dev dalgalar yutup denize sürükledi. Gördüğü manzara karşısında şok olan plaj işletmecisi, “36 yıldır Antalya’dayım, Mayıs ayında böyle büyük dalgalar ve sağanak görmedim” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün kuvvetli sağanakla uyardığı Antalya’da, dün gece saatlerinde başlayan şiddetli yağış, kentte yaşamı olumsuz etkiledi. Cadde ve sokaklar aşırı yağıştan dolayı göle dönerken, Konyaaltı Sahili’nde de dev dalgalar oluştu. Sahili döven dalgalar nedeniyle sezonu henüz yeni açan işletmelerin şezlong, soyunma kabinleri ve ahşap yürüyüş yolları zarar gördü. Yine sahilde yer alan onlarca cankurtaran kulesi birer birer yıkıldı, bazılarını ise dev dalgalar yutup denize sürükledi. Yağmurun şiddeti azaldığında sahile gelen vatandaşlar ve turistler de oluşan manzara eşliğinde bol bol fotoğraf çekildi.

“36 yıldır buradayım, Mayıs ayında böyle büyük dalgalar ve sağanak görmedim”
Sahil işletmecilerinden Fuat Turgar, dün akşamdan bu yana işletmesinin başında olduğunu belirterek, “Gece geç saatlerde yağmur çok şiddetlendi. Buradaki cankurtaran kulelerinin bir kısmını deniz aldı, bazıları da yıkıldı. İşletmelerin bazıları da zarar gördü. Bu mevsimde böyle büyük dalgalar olmuyordu. Herhalde iklimler değişti. 36 yıldır buradayım, Mayıs ayında böyle büyük dalga ve sağanak da görmedim” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 16:11:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu

Flamingoların en çok konakladığı göl olan Yarışlı Gölü’nü besleyen kaynak suyunun üzerine köylüler tarafından seyyar sondaj motorlarının kurulması, artan sıcaklarla birlikte kuruyan gölü tehlikeye soktu. Mayıs ayında binlerce flamingonun olduğu gölde şimdi parmakla sayılabilecek kadar az kuş barınıyor.
Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor.
DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi’nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor.
Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü’nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü’nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi.

Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında
Yarışlı Gölü’nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle
görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su”
Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi.
Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 20:31:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Uysal, ‘Öncelik dayanışmaya ihtiyacı olan insanlarımızda’

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla Antalya’da çalışmalarını sürdüren engelli dernekleri ve spor kulüpleriyle buluşmasında “Eğer Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında bir medeniyet tesis edeceksek öncelikle dayanışmaya ihtiyacı olan insanlarımızı dikkate almamız gerekiyor” dedi. 

Antalya’da Muratapa Belediyesi Adalya Vakfı’nın özellikle okul öncesi görme engelli çocuklara ve Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı veya kısa adıyla EKPSS’ye hazırlanan gençlere hizmet veren ‘Kitaplar Konuşuyor’ ses kayıt stüdyosu 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda hizmete girdi. 15 gönüllü okuyucusuyla çok sayıda hikaye kitabıyla birlikte EKPSS soru bankasından oluşan sesli kütüphaneye sahip stüdyoya yakın zamanda Muratpaşa Belediyesi’nin resmi web sitesi üzerinden de ulaşılabilecek. 

‘Kitaplar Konuşuyor’ ses kayıt stüdyosunun hizmete girmesi dolayasıyla Başkan Uysal, Antalya’da çalışmalarını sürdüren engelli dernekleri ve spor kulüpleriyle Adalya Vakfı Engelsiz Kafe’de bir araya geldi. Kahvaltıya Başkan Uysal, eşi Ümran Uysal’la katıldı.  
BAŞKAN UYSAL’A TEŞEKKÜR
Etkinlikte Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şube Mehmet Karavural, Engelliler Haftası dolayasıyla tüm topluma engelli hakları konusunda duyarlı olması çağrısında bulunurken Altınokta Körler Derneği Antalya Şube Rahim Ezgi ve Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği Antalya Şube Başkanı Oğuz Özdemir de Belediye Başkanı Uysal’a ‘Kitaplar konuşuyor’ projesi dolayasıyla teşekkür etti. 
DAYANIŞMA VURGUSU
Başkan Uysal ise milletlerin gelişmişlik seviyesinin ‘cilalı sokaklar, ışıklı caddeler, büyük apartmanlar ve sırça binalarıyla’ ölçülemeyeceğini söyledi. Milletlerin gelişmişlik seviyesini, o ülkede dayanışmaya ihtiyacı olan insanların durumunun belirleyeceğinin altını çizen Başkan Uysal, “Eğer Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında bir medeniyet tesis edeceksek öncelikle dayanışmaya ihtiyacı olan insanlarımızı dikkate almamız gerekiyor” dedi. 
MEDENİYET TESİSİ
Bunu herkesin ve her hükümetin dikkate gerektiğini dil getiren Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Eğer engellilerimiz, yaşama engelli, yaşamın içine karışamaz hale gelmeye ve böyle yaşamaya devam ederse, eğer yalnız yaşayan insanlarımız, kadınlarımız yaşlılarımız tek başına hayatla mücadele ediyorsa, eğer ürünü bahçesinde sel basmış yeni ürün ekemez hale gelmiş çiftçimiz kara toprağın bağrında çırpınıyorsa o ülkede bir medeniyetten söz etmek mümkün değildir. Dünyada hangi ülke ve hangi medeniyet olursa olsun.”
Türkiye’nin bütün engellilerin kayıt altında olduğu, yaşam standartlarının kontrol ve bakış açısı altında olduğu, bunun aynı zamanda hükümetlerin duruşun temsil ettiği bir geleceğe çok yakın olduğunu dile getiren Başkan Uysal, “Ama böyle bir ortam kuramazsak Türkiye’mizi bir medeniyet haline getiremeyiz” dedi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.11 15:34:22
Son Düzenlenme Tarihi :