SON DAKİKA

logo

Kulak ağrınız varsa dikkat

Kulak ağrısı dönem dönem pek çok insanın yaşadığı ve günlük yaşamı oldukça zorlaştıran ağrı tiplerinden biri olarak ifade ediliyor. Kulak ağrısının en sık nedeni enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkıyor ancak bu ağrı kanser gibi ciddi hastalıklardan da kaynaklanabiliyor. 
Vücudun herhangi bir yerindeki bir ağrı alarm anlamına geliyor ve bu nedenle ciddiye alınıp en erken zamanda doktora başvurulması gerekiyor. 
Memorial  Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Mustafa Bilazer, kulak ağrısının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. 
Kulak ağrısının nedeni çok önemli
Kulak ağrısının en çok görülen nedeni enfeksiyonlardır. Orta kulak ve dış kulak yolu enfeksiyonları çok ağrılıdır. Orta kulak enfeksiyonu daha çok üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olurken dış kulak yolu enfeksiyonu kulağı aşırı kurcalama, hijyenik olmayan denize ve havuza girme sonucu oluşur. Daha az sıklıkla kulak kepçesindeki enfeksiyon ve darbelere bağlı şişmeler, kulak zarına ve dış kulak yoluna basınç yapan kulak kirleri, boğaz ve ağız bölgesindeki enfeksiyon, yara ve kanserlerde, çene eklemi ve diş hastalıklarında da kulağa yansıyan ağrılar görülebilir. Ayrıca nörolojik ve psikolojik hastalıklarda da kulak ağrısı ortaya çıkabilmektedir.
Kulak içi ağrısı da görülebilir
Bazen boğaz enfeksiyonları sırasında, ağızda aft ve yara oluştuğunda kulak içine yansıyan ağrılar olabilir. Ayrıca ağız boşluğu, dil, yutak, gırtlak, geniz bölgelerindeki kanserlerde de kulak ağrısı oluşabilir. Çene eklemindeki ve dişlerdeki hastalıklarda da kulak ağrısı görülebilir. Bununla birlikte dişlerini çok sıkan kişilerde de ağrı olabilmektedir. Bu durumda vakit kaybedilmeden uzman yardımı alınmaktadır.
Mutlaka doktora başvurun
Kulak ağrısı durumunda öncelikle otoskop veya endoskop ile kulağın içine bakılmaktadır. Orta kulak enfeksiyonunda kulak zarı kızarmıştır, orta kulakta iltihap birikmesi de başlamış olabilir. Dış kulak yolu enfeksiyonunda kulak kanalı daralmış, şişmiş ve çok ağrılıdır, hasta kulağına dokunulunca aşırı ağrı hisseder. Kulak muayenesi normalse ağrının nedenini bulmak için burun, geniz, ağız boşluğu, yutak, gırtlak bölümlerini de endoskop ile muayene etmek gerekmektedir.
Dış kulak yolu enfeksiyonlarında antibiyotik içeren damla ve tabletler ile kortizon içeren damlalar kullanılır, bazen dış kulak yolu enfeksiyonuna mantarlar neden olur. O zaman da antifungal damlalar kullanılır. Orta kulak enfeksiyonunda ise antibiyotik içeren tablet veya iğnelerden yararlanılmaktadır.
Bebeklerde ve çocuklarda da görülebiliyor
Bebekler elini kulağına götürüyor, ağlıyor ve huzursuzsa orta kulak enfeksiyonu veya diş çıkarmaya bağlı olabilir; kulak, burun, boğaz uzmanına muayene ettirmeniz gerekmektedir.
Çocuklarda da genelde orta kulak enfeksiyonu vardır. Parasetemol veya ibuprofen içeren ağrı kesiciler, lidokain içeren damlalar verilebilir. İlk fırsatta da kulak, burun, boğaz uzmanına muayeneye gidilmesi önerilmekte.
* Memorial basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 16:58:57
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Gazipaşa’nın atıklarından enerji elde edilecek

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Gazipaşa Katı Atık Çöp Aktarma İstasyonu’nu tamamlayarak, hizmete aldı. Gazipaşa’nın evsel katı atıkları artık çevresel zararları olan vahşi depolama yerine tırlarla komşu ilçe Alanya’ya aktarılarak, enerjiye dönüştürülüyor.

Gazipaşa, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilçeye kazandırdığı Katı Atık Çöp Aktarma İstasyonu ile birlikte vahşi depolamanın yapıldığı şehir çöplüğünden kurtuldu. Bugüne kadar ilçenin tüm evsel katı atıkları Koru Mahallesi Denizüstü mevkiinde bulunan şehir çöplüğünde biriktiriliyordu. Kısa süre önce ilçeye aktarma istasyonu kazandırmak için kolları sıvayan Büyükşehir Belediyesi, projeyi tamamlayarak faaliyete geçirdi. 

50 TON EVSEL ATIK ALANYA’YA TAŞINIYOR

Antalya Büyükşehir Belediyesi, yeraltı ve yerüstü su kirliliği, toprak kirliliği, patlama ve yangın tehlikesi başta olmak üzere görüntü kirliliği, toz ve kötü koku yayılması gibi birçok çevresel soruna yol açan vahşi sahaları bir bir kapatarak yerlerine Katı Atık Depolama İstasyonları kuruyor. Hizmete alınan aktarma istasyonu ile Elmalı, Korkuteli ve Kumluca’nın ardından Gazipaşa’nın da katı atık depolama faaliyetlerine son verildi. Gazipaşa ve mahallelerden toplanan günlük yaklaşık 50 ton evsel katı atık, Gazipaşa Katı Atık Transfer İstasyonu’na getiriliyor ve burada Büyükşehir Belediyesi’ne ait tırlara Alanya Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi’ne taşınıyor. 

1300 HANENİN ELEKTRİK İHTİYACI KARŞILANACAK

Gazipaşa Katı Atık Çöp Aktarma İstasyonu ile birlikte vahşi depolamanın önüne geçilerek çevre korunurken, bertarafı sağlanan atıklardan enerji de üretiliyor. Alanya’ya taşınan Gazipaşa’nın çöpünden aylık yaklaşık 1300 hanenin ihtiyacına denk gelen elektrik üretimi yapılması öngörülüyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi katı atık bertarafları sonucu insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü olan sera gazı miktarı açısından yaklaşık 80 bin kg karbon ayak izinin azaltımını hedefliyor.

Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz da katı atık tesisinde incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında bilgi aldı. 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.13 11:05:13
Son Düzenlenme Tarihi :





Kireçlenmesi olan hastalar için 9 öneri

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamaların..

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamalarında hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile zorlukla yerine getirebiliyor. Romatizmanın yol açtığı olumsuz etkilerle olabildiğince geç karşılaşmanın yolu ise yaşam alışkanlıklarını değiştirmekten geçiyor. Memorial Antalya Hastanesi Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.

“Kireçlenme de romatizmal bir hastalıktır”
Kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağlarda ağrı ve hareket kısıtlılığına, bazen de şişlik ve şekil bozukluğuna neden olan hastalıklara genel olarak romatizma denildiğini belirten Prof. Dr. Erdal Gilgil, “Romatizmal hastalık her yaş, cinsiyet ve ırktan insanda gelişebilir. Birkaç farklı romatizmal hastalık şekli vardır ve bazı insanlar bazılarına diğerlerinden daha duyarlıdır. Hastalığa genetik ve çevre faktörleri, cinsiyet ve yaşın etkili olduğu bilinmektedir. Romatizmal hastalıklar genel olarak iltihabi olanlar ve olmayanlar olarak sınıflandırılabilir. Halk arasında bilinen, kireçlenme olarak isimlendirilen artroz hastalığı iltihabi olmayan romatizmadır” dedi.

“Kireçlenmede ilk belirti; ağrı”
Kireçlenme kalça, diz, ayak bileği, omuz gibi büyük eklemlerin yanı sıra el parmakları gibi küçük eklemlerde de olabileceğine işaret eden Gilgil, “Kadınlarda erkeklere göre daha fazladır. Hastalığın asıl nedeni eklem kıkırdağının zamanla incelmesi, aşınması ve sonunda yırtılmasıdır. Kireçlenmede hastalar öncelikle ağrıdan yakınırlar. Ağrı başlangıçta uzun aktiviteler sonrası başlar, dinlenince ve basit ağrı kesicilerle geçer. Zamanla ağrı daha kısa aktivitelerle başlar ve daha uzun sürer. Daha da ilerleyince ağrı sürekli bir hal alır ve hiçbir ilaç ile kontrol edilemez. Ağrıyla birlikte eklemlerde tutukluk oluşur ve hastaların hayat standardı düşmeye başlar. Kireçlenme ilerledikçe hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile güçlükle giderirler” ifadelerini kullandı.

9 öneri
Son olarak romatizma hastalarına önerilerde bulundu Gilgil, şunları söyledi:
“Hastaların ideal kilolarına inmesi, ekleme binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır. Eklem kireçlenmesinden korunmak için eklemleri zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak gerekir. Bu rahatsızlıkta düşük yoğunluklu egzersiz, yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aktiviteler önerilirken, ağırlık kullanılarak yapılan sporlar ve uzun mesafe koşuları önerilmez. Su, eklemlere binen yükü azalttığı için yüzme ve yürüyüş en uygun sporlardandır. Egzersiz düzenli olarak yapılmalıdır. Ağrılı durumlarda eklemler baston, dizlik ya da korse kullanılmalı ve eklem üzerine binen yük azaltılmalıdır. Eklem bölgesinde ısı artışı olduğu dönemlerde sıcak uygulamalardan kaçınılarak lokal soğuk uygulamaları yapılmalıdır. Kronik dönemde ise sıcak su torbaları, sıcak havlular faydalıdır. Diz kireçlenmesini önlemek için, çömelme ve diz çökmeden kaçınmalı, bele binen yükü azaltmak için ağırlık kaldırmaktan kaçınılmalıdır; öne eğilen hareketler yapılmamalı, oturuş şekline dikkat edilmeli, el ve omuz kireçlenmesini engellemek için mümkün olduğu kadar titreşimli alet kullanılmamalı, ağırlık tek elle taşınmamalıdır. Ayrıca omuz artrozu olan hastalar baş üstü aktiviteleri uzun süre yapmamalıdır. Kireçlenmeden korunmak için hafif ve ortopedik tabanlı ayakkabılar giyilmeli, düz ve yüksek topuklu ayakkabı kullanılmamalıdır. Katı yağlardan kaçınılmalı, zeytinyağının ve sebzelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz diyetine geçilmelidir. Omega-3’ten zengin yağlı balıklar sıkça tüketilmeli, ancak bu yüksek dozda Omega-3 içeren ilaçların kullanılması gerektiği anlamına gelmez. D vitamini alımı ihmal edilmemelidir.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 11:25:08
Son Düzenlenme Tarihi :