SON DAKİKA

logo






Belediye Başkanı Halil Öztürk sorumlu olmayacak mıydı ?

Elmalı’da düzenlenen Tuning Festivali’nde bir değil, adeta ihmaller zinciri yaşanırken, yaralanan ya da ölenlerin olmaması kelimenin tam anlamı ile mucizeydi. Acaba o ihmaller zincirinde yaralanma ya da ölüm yaşansaydı, Belediye Başkanı Halil Öztürk sorumlu olmayacak mıydı ?

Bal gibi olacaktı.. Umarım bundan sonra bu tür organizasyonlarda herşey en ince ayrıntısına kadar hesaplanır, etkinlik öncesi ve sonrası her türlü güvenlik tedbirleri bizzat belediye tarafından alınır.
BALKON DEĞİL
SUNDURMA ÇÖKTÜ
Yazılı ya da görsel basında balkon çöktü diye duyurulan haberde konu olan çökmenin yaşandığı o yer balkon değil, 4 demir direk üzerine oturtulmuş  sebze ve meyvaları  güneşten ya da yağmurdan koruyacak olan ana binaya dayalı bir sundurma çatıydı. 
İnsanların oraya çıkmalarına ses çıkarmayan ya da çıkan insanları oluşabilecek tehlikeye karşı oradan indirmeyen özellikle belediye ve festival organizasyonunu yapanlar kadar elbette, çıktıkları şeyin kendilerini dayayıp- dayamıyacağını düşünemeyen seyircilerde suçludur.
DRİFT ATILIRKEN,
SEYİRCİNİN ALANDA 
İŞİ NE ?
Görüntülere yansıyan ve dikkatimi çeken bir başka ihmal, drift atılırken bazı kişilerin alanda görüntü almaya çalışmalarıydı. 
Sürücülerin biran direksiyon hakimiyetlerini kaybetmesi mümkünken, belediye ya da festivali düzenleyenler bu kişileri daha güvenli bir alana neden çıkarmadılar, tehlikeye gözyumdular ?
Bu da ayrı bir konu.
Tuning Festivali’nde ihmaller zincirine son halka ödül töreninde eklenirken, töreninin yapıldığı platformun çökmesi de “pes artık”dedirten cinstendi.
Umarım Belediye Başkanı Halil Öztürk, Tuning Festivali’nde yaşananlardan, ihmallerden ders alır, yaralananlar ya da ölenler olmadığı için şükreder ve herşeyin reklamdan ibaret olmadığını da anlamış olur.  * Erkin ÖZGÜNSÜR
    

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.05.05 14:31:12
Son Düzenlenme Tarihi :





Subaşı, Avlan ve Karagöl’deki yanlış su politikasını meclise taşıdı

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, su zengini ülkeler arasından çıkan Türkiye’de Ülkemizin en değerli varlığı su kaynaklarımız hoyratça boşa akıtıldığını belirterek, Antalya’nın tarım üretim merkezi Elmalı’da Devletin yanlış su politikası yüzünden bölgenin kuraklıkla mücadele eder hale geldiğini söyledi.

    Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin cevaplandırması istemi ile TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren Hasan Subaşı, suyun insan hayatındaki önemine dikkat çekerek ‘’Su, hayatın ve medeniyetin kaynağıdır. Pek çok ülke su kaynaklarını korumak için zorunlu tedbirler alırken, ülkemizde sularımız hoyratça kullanılmakta ve boşa akıtılmaktadır. Türkiye’de artan nüfus, küresel ısınma, kuraklık gibi nedenlerle suya talep artarken, tatlı su kaynakları her geçen yıl azalmaktadır. Araştırma ve tahminlere göre Türkiye, sanıldığının aksine su zengini değil ‘su azlığı yaşayan ülke’ kategorisinde yer almaktadır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4000 m3’den 1430 m3’e düşmüştür’’ “Ülkemizde suyun kötü kullanımına en somut örnek Ellmalı’da on yıllardır sürdürülen kurutma çalışmasıdır’’dedi.
    Bir yanda susuzluk, diğer yanda yeraltına deşarj edilen 150 milyon metreküp su
    Antalya’nın en büyük ovalarından biri olan su zengini sayılabilecek Elmalı ilçesinde, 150 milyon metreküp suyun, Devlet Su İşleri tarafından 40 yıldır yılda 6 ay düdenler vasıtasıyla yeraltına deşarj edildiğini hatırlatan Hasan Subaşı, bölge halkının ve özellikle üreticilerin tüm itirazlarına rağmen bu uygulamanın devam ettirilmesini anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Subaşı, konu ile ilgili görüşlerini şöyle aktardı:
Avlan Gölü iyi bir örnek
‘    ’Elmalı ilçesinde yer alan Karagöl 50’li yıllarda muhacirlere iskan amacıyla tahsis edilmişti. Ama Karagöl’ün Elmalı ovasında en düşük kotta yer aldığı için kış aylarında göl oluşur, yaz aylarına doğru göl çekildikçe kısmen tarım imkânı bulunurdu. Bundan rahatsız olan çiftçiler yıllarca mücadele vererek kurutma, çalışması yapılması için dönemin Hükümet’ine karar aldırdılar. Dönemin Hükümeti kuzeydeki Karagöl’ü kanalla güneydeki Avlana bağlamış ve Finike’ye tünel açmak suretiyle biriken suları boşaltma yoluna gitmişti. Böylece Karagöl, Avlan ve havzanın tüm su kaynakları 70’li yıllarda kurudu. Kuraklık nedeniyle Avlan’ın çevresindeki ormanlar, iklim ve tarım zarar görmeye başladı ve gölün tekrar su tutması için Finike tüneli kapatıldı. Ancak Karagöl’ün kurutulmasına devam edildiği için Avlan’da su tutmak mümkün olmuyor ve havzada kuraklık devam ediyor. Çünkü Avlanı da besleyen Karagöl’ünsu kaynaklarıdır. 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan’da doğal hayat dengesi bozulmuş, yaz mevsiminde görülen şiddetli kuraklık nedeniyle, çiftçiler yazın ürün alamamakta, meyve ağaçlarını sökmek zorunda kalmaktadır. Subaşı önergesinin son bölümünde de Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye şu soruları yöneltti:
    1- Antalya’nın yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunması amacıyla, Bakanlığınızca ve Devlet Su İşleri (DSİ) ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) tarafından alınan tedbirler nelerdir? Bu konu yapılan çalışmalar, raporlar ve faaliyetler nelerdir? 
    2- Değişen iklim şartları nedeniyle Elmalı, Avlan ve Karagöl’de uygulanan su 
politikasının değiştirilmesi artık bir zorunluluktur. Bu konuda bir inceleme raporu, yapılan ya da yapılması planlanan bir çalışmanız var mıdır? 
    3- Doğal hayatı ve çevreyi korumak amacıyla 2018 yılında su havzası olarak tescil edilen Avlan Gölü’nün su tutması ve beslenmesi için Bakanlığınızın yapılan ya da yapılması planlanan çalışmaları var mıdır?
    4-.   Geçmiş yıllarda yapılan hatalardan devletler dönmüş doğal çevrenin ve canlı yaşamın korunması için çevre projelerine yönelmiştir!.. Biz de; “ DSİ’nin kurutma projesi var ve uygulanmalıdır!” Mantığıyla bütün yeraltı suları yok olana tüm bağ, bahçe ve seralar sökülene kadar sürdürülecek mi? 
    5-.  Boşa akıtılan sular çağımızda insan hakları ihlali sayılıyor. Bakanlık bu görüşe katılır mı?  Geçmişin hatasından dönerek tekrar doğal yaşama geçmek için Karagöl’de kamulaştırma düşünülür mü?      


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.01 07:58:36
Son Düzenlenme Tarihi :