SON DAKİKA

logo

Antalya’da kaçakçılık operasyonu

Antalya’da 2 ilçede yapılan çalışmalarda, gümrük kaçağı tütün ve tütün ürünleri ele geçirildi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, Muratpaşa ve Alanya ilçelerinde bulunan 5 iş yeri ve 2 araç içerisinde gümrük kaçağı ürünlerin depolandığı/taşındığı bilgilerinin alınması üzerine arama yapıldı. Aramalarda; 395 kilogram kaçak nargile tütünü, 84 adet nargile ve pipo tütün malzemeleri, 289 paket kaçak sigara, 775 adet kaçak elektronik sigara ve malzemeleri, 2 bin 500 adet içi tütünle doldurulmuş makaron, 248 adet kaçak puro ele geçirildi. Konuyla ilgili 6 kişi hakkında “5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” kapsamında adli işlem yapıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 12:58:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Şehit Uzman Çavuş Alpay Aras son yolculuğuna uğurlandı

Pençe Kilit Operasyonu’nda girdiği çatışmada ağır yaralanarak 6 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek şehit düşen Uzman Çavuş Alpay Aras, memleketi Alanya’da gözyaşları içerisinde toprağa verildi.
Alanya’nın Aliefendi Mahallesi’nden Uzman Çavuş Alpay Aras, Kuzey Irak’ta Pençe Kilit Operasyon..

Pençe Kilit Operasyonu’nda girdiği çatışmada ağır yaralanarak 6 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek şehit düşen Uzman Çavuş Alpay Aras, memleketi Alanya’da gözyaşları içerisinde toprağa verildi.
Alanya’nın Aliefendi Mahallesi’nden Uzman Çavuş Alpay Aras, Kuzey Irak’ta Pençe Kilit Operasyonu çerçevesinde teröristlerle girdiği çatışma sonucu yaralanmıştı. Ankara GATA’da tedaviye alınan Alpay Çavuş, 6 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek şehit düştü. Şehit Uzman Çavuş Alpay Aras’ın cenazesi askeri uçakla dün Ankara GATA Hastanesinden Gazipaşa Havalimanına getirildi. Şehidin cenazesi anne Selvinaz, babası Hüseyin Aras, kardeşleri ve çok sayıda mesai arkadaşı tarafından askeri törenle karşılandı.
Bugün ise Aras’ın cenazesi için Alanya Aliefendi Merkez Camii’nden cenaze töreni düzenlendi. Törende şehidin annesi Selvinaz Aras ve Hüseyin Aras’ı, şehidin mesai arkadaşları teskin etti.
Törene şehidin ailesinin yanı sıra Eski Dışişleri Bakanı, AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Kara Havacılık Okulu Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli, Antalya İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Antalya İl Garnizon Komutanı Albay Kemal Çakıroğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, şehidin yakınları, mesai arkadaşları ve sevenleri katıldı.
Şehidin cenazesi, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Aliefendi Merkez Mezarlığı’na gözyaşları içerisinde defnedildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.23 14:57:53
Son Düzenlenme Tarihi :





Türkiye’nin yedi renkli gölünde su seviyesi kritik seviyede

Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan, etrafı elma ve şeftali bahçeleriyle çevrili, berrak plajlarıyla ünlü, Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası Eğirdir Gölü’ndeki su seviyesi kritik seviyelere yaklaşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne kadar göl hacminin yarı yarıya azaldığını belirterek “Göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ikinci tatlı su gölü olan ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde su kayıpları kritik seviyelere yaklaşıyor. Gölde su seviyesinin azalmasıyla birlikte halk plajlarında kumluk alanlar genişlerken iskeleler de karada kaldı. Suların çekilmesi ilginç görüntüler de oluşturdu. 2016 yılında Bedre Plajı’na kurulan su kaydırağı kumların arasında kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şeyin su kullanımlarının azaltılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

“Göl hacmi yarı yarıya azaldı, göl yüzey alanı ise 55 kilometre kare küçüldü”
Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci doğal tatlısı gölü olduğuna ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacını karşılaması sebebiyle en önemli su kaynaklarından biri olduğuna değinen Doç. Dr. Şehnaz Şener, “Gölün son yıllardaki durumunu hepimiz üzülerek izliyoruz. Göl içme suyu kaynağı olması sebebiyle özel hükümlerle koruma altına alınmış durumda ve gölün su seviyesi minimum işletme kodu özel hükümlerle 914,72 metre olarak belirlenmiş. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğünün yaptığı göl seviye ölçümlerine göre 1 Eylül tarihinde alınanı en son göl seviyesi 914,70 metre olarak ölçülmüş. Bu değer bu göl seviyesiyle yine DSİ Bölge Müdürlüğümüzün 2020 yılında yaptırmış olduğu batimetri verileriyle göl alanını hesapladığımızda 436 kilometre karelik bir göl yüzey alanı şu anda mevcut durumda ve göl hacmimizi 2 milyar metreküp civarında. Gölün maksimum işletme kodunda bu değerlere baktığımızda ise göl hacmimizin yaklaşık 4,1 milyar metreküp olduğunu biliyoruz. Bu demek oluyor ki geçmişten günümüzde şu anda gölün hacminin yarı yarıya azalmış olduğunu söyleyebiliriz. Gölün maksimum su kodunun ölçüldüğü 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne baktığımızda göl hacmini yarı yarıya azaldığını, göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

“Bedre Plajı’nda kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme 90 metre”
Eğirdir Gölü çevresinde gerçekleşen su çekilme noktalarını belirten Şener, “Bunlardan bir tanesi gölün doğusundaki Gelendost-Yenice bölgesi bir diğeri gölün batısında Pupa Çayının göle döküldüğü bölge. Yine gölün kuzeyinde Taşevi bölgesinde ciddi çekilme alanları söz konusu ve şu an burada bulunduğumuz Bedre Plajı’nda da çok ciddi bir göl çekilmesi gözlenmekte. Yaptığımız bu sayısal analizler sonucunda 2010 yılından günümüze kadar Bedre Plajı’ndaki kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme miktarı 90 metre civarında.2010 yılından günümüze kadar Yeşil Ada civarında 70 metrelik, Kovada Kanalı çıkışında 70 metrelik yine gölün kuzeyindeki Taşevi bölgesinde en fazla çekilme 160 metre olarak belirlendi” dedi.

“İçme suyu için 13 milyon metreküp, tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp”
Göldeki su kaybının sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Şener, “Tabii ki yağışların azalmasıyla ve sıcaklığın artması sonucunda gerçekleşen buharlaşma miktarlarının artmasında su kaybının etkisi olduğu bir gerçek ancak bunun da ötesinde sürdürülebilir bir göl yönetiminde olması gereken koruma kullanma dengesinin sağlanamamış olması ne yazık ki gölü mevcut duruma getiren en önemli faktördür. Yani koruma kullanma dengesi derken aslında gölden kullanım amacıyla alınan su miktarlarından bahsediyoruz. Rakamsal olarak ifade edecek olursak Eğirdir Gölü’nün içme suyu için 13 milyon metreküp su alınırken tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp. Bu durumda havza içerisinde aynı zamanda sulamada kullanılmak üzere çok fazla sayıda sondaj kuyuları var ve sürekli bir yeraltı suyu çekimi söz konusu. Yani gölden su kullanımında tarımsal sulama aslında en büyük problem olarak karşımıza çıkıyor. Biz bilim insanları olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Tarımsal sulamanın daha kontrollü ve özellikle damlama sulamaya geçilmesi gerektiği noktasında ancak hala Havza’nın birçok noktasında vahşi sulamaların yapıldığına ne yazık ki şahit oluyoruz. Atabey Ovası yine tarımsal sulama için gölü kullanan en önemli alanlardan biri. Yaklaşık 14 bin hektarlık bir alanın sulaması yine Eğirdir Gölü’nden karşılanıyor ve bunun için yılda 65 milyon metreküplük bir su çekimi söz konusu. Atabey Ovası’na suyu götürmek için sistem açık kanallarla gerçekleşiyor ve taşıma noktasında da bu süreçte 65 milyon metreküp suyun 40 milyon metre küpünün buharlaştığını söyleyebiliriz. Bunu önlemek adına Atabey sulamasını modern hale getirmek yani kapalı sistemle taşınmasına yönelik 2020 yılında ihalesi yapılmış ve çalışmaları başlatılmıştı ancak hala günümüzde bu çalışmalar tamamlanmış değil ne yazık ki. Tarımsal sulama için çekilen bu afaki su miktarını minimuma indirilebilmesi için bir an önce havzadaki tüm sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ve modernizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.

“Yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır”
Gelecek yıllarda Eğirdir Gölü’nün yağıştan beslenemeyeceğini açıklayan Şener, “2020-2100 yılları arasında yağışın yaklaşık yüzde 15 oranında azalacağı, sıcaklığın ise en kötü senaryoya göre 3 ile 6 santigrat derece arasında bir artış göstereceği öngörülmekte. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki önümüzdeki yıllarda da gölün yağıştan beslenimi artmayacağı gibi buharlaşma kayıpları da her geçen gün daha da artacak. Bu nedenle Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır. Bu da havzadaki su kullanımlarının, su politikalarının iyileştirilmesi ve buna yönelik gerekli noktalarda şuurlandırma ve farkındalık faaliyetlerinin arttır mümkün olacaktır aksi durumda gelecekte Eğirdir Gölü’nün kuruması ve gölü kaybetmemiz kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 15:32:18
Son Düzenlenme Tarihi :