SON DAKİKA

logo

Afyonkarahisar’da ‘Elmalı Sikkesi’ ele geçirildi

Afyonkarahisar’da jandarma tarafından gerçekleştirilen tarihi eser kaçakçılığı operasyonunda 76 adet ‘Elmalı Sikkesi’ ele geçirildi.   
  Edinilen bilgilere göre, operasyon Bolvadin ilçesi, Derekarabağ köyünde Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yapıldı. Köyde yaşayan Ü.K. isimli şahsın elinde tarihi eser olduğu yönünde bilgi alan ekipler şahsın adresine baskın düzenledi. Baskında yapılan aramada 76 adet ‘Elmalı Sikkesi’ ele geçirilirken, şahıs ise gözaltına alındı. 
  Ele geçirilen Elmalı Sikkesinin ise kaynaklarda ‘ Antalya'nın Elmalı ilçesinde bulunmuş yüzyılın definesi olarak adlandırılan hazine’ olarak biliniyor ve geçmişi ise M.Ö. 5. yüzyılda Persler'in Yunanistan'ı istila etmelerinden sonraki döneme kadar dayandığı biliniyor.  -İHA


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 17:46:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elinize ne geçiyor ?

Muratpaşa ve Deşemaltı Belediyeleri’nin destekleriyle Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Çevre Komitesi’nin Antalya’nın doğal su kaynaklarından Kırkgöz Göleti’nde yapılan sualtı ve çevre temizliğinde tek bacağı kırılmış masa, tuğladan kapıya inşaat atıkları, çam şişeler, plastik atıklar ve çok daha fazlası çıkartılmış ya da toplandı..

Lara Sahili’ndeki mavi bayraklı Ekdağ tesislerine ait sahil bandında Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte; cam, plastik, metal, maske ve izmarit gibi çöpler toplanmakla kalmamış, farkındalık oluşturmak amacıyla da  ayrıştırılarak sahilde sergilendi.
Çevreye karşı son derece duyarsız olunmasının nedeni ne ?  
Adam ya da kadın, çocuk ya da genç elindeki  çöpü sokağa atıyor, koronadan korunmak amacıyla taktığı maskeyi denize fırlatıyor. Dükkanını süpürüyor, pisliğini kaldırımın kenarına yığıyor. Parkta oturduğu bankın çevresinde çekirdek kabuğu dağı oluşturuyor. Kendince işe yaramaz ne varsa, ya denize atıyor ya da yol kenarına. İnşaat atıkları küçük tepeler halinde boş bulunan her yerde.
Kullanılan tarım ilaçlarının boş kapları tarlaların kenarında, su kanallarının başında..Hatta ekinin ya da sebzenin yanıbaşında.
Eğitim diyeceğim de...Hadi çocukları eğittik, bilinçlendirdik. Ya büyükler...Onları ne yapacağız, onları nasıl çevre kirliliğine karşı duyarlı hale getirteceğiz ? Elindekini gelişi güzel sokağa, kaldırıma, sahile, parka atmamayı öğreteceğiz?
Ceza bence tek çözüm. 
Para cezası da değil. 
Eline süpürge verip sokak sokak temizlik yaptıracağız, kendisi gibi çevreye karşı son derece duyarsız olanların gelişigüzel sağa-sola attıklarını onlara temizlettireceğiz. 
Karayollarının kenarlarında ise özellikle pet şişelerden geçilmiyor.  Karayolalrı sürekli temizletmekten ya da temzilendikten kısa bir süre sonra pet şişe deposuna dönmesinden bıkmış ki, kısa aralıklarla peşpeşe iki tabela ile sürücüleri ve araç içinde bulunanları pet şişe başta çöplerini yol kenarına atmamaları konusunda uyarıcı tabelalar koyuyor.
Bir değil, kısa aralıkla iki uyarıcı tabela...Sürücü ya da yolcu duyarsız ki,o tabela yazılanı yorumlayacak kapasite de olsa, zaten elindeki çöpü karayolunun kenarına fırlatmaz.
Sahi elinize ne geçiyor, çöpünüzü gelişi güzel atmakla ?
******
Birde kağıt toplayıcı meselesi var. Bazılarının ekonomiye katkı sağlıyor dediği kağıt toplayıcıları. Ama sadece kağıt toplamıyorlar, çöp bidonlarından pet şişe, teneke, plastik ne bulurlarsa topluyorlar.
Bunu yaparkende genelde ev hanımlarının çöp torbasının içinde biriktirdikleri ve ağızlarını bağlayarak kendileri, eş ya da çocukları veya apartman görevlileri tarafından çöp bidonlarına atılan çöplerin poşetlerini yırtıyorlar. Hatta bazen o poşetleri almak için çöpleri çöp bidonuna boşaltıyorlar.
Yani kağıt toplayıcıları geri dönüşüme materyal bulurken, bir yandan da çevre kirliğine  neden oluyorlar, hatta sağlık açısından tehdit oluşmasına aracılık ediyorlar.
Kötü koku, sinek....
Yırttıkları ve boşaltıkları o poşetlerle bir bakıma haşerenin de yaşam ve üreme alanı bulmasını sağlıyorlar.
*******
Semt pazarlarını hiç, pazarcı tezgahını topladıktan sonra gördünüz mü ? Görmediyseniz, görmenizi tavsiye etmem. Naylon poşetleri, sebze ve meyva atıkları...
Adeta pazar alanı kaplamış..
Sanki şehir çöplüğü...
Gelin semt pazarlarında tezgah açanlara çevre temizliği bilincini aşılamaktan işe başlayalım...
Sonra da genele yayalım...

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.20 06:23:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Anne adaylarında en sık görülen 5 enfeksiyon!

Hamilelikte anne adaylarının en sık karşılaştıkları sorunların başında, ‘enfeksiyonlar’ geliyor. Anne ve bebeğin sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen enfeksiyonlar kimi zaman bebeğin hayatını tehdit edecek boyutlara ulaştığı için korunma yöntemlerine dikkat etmek büyük önem taşıyor

 Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, “Ayrıca hamilelikte önerilen tüm aşıların yaptırılması ve enfeksiyonu olan biriyle temas durumunda ya da enfeksiyondan şüphelenildiğinde doktora başvurulması çok önemli. Tedaviler bebeğin sağlığı düşünülerek seçiliyor. Dolayısıyla ‘bebeğime zarar verir’ endişesiyle ilaçları kullanmamak ya da yarıda kesmek gibi bir hataya düşülmemeli. Aksi halde erken doğum gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor. Doktorun önerdiği tedavi aksatılmadığında ise hamilelik süreci sağlıklı devam ediyor” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, hamilelik döneminde sık karşılaşılan enfeksiyonları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 
İDRAR YOLU ENFEKSİYONU
İdrar yolu enfeksiyonu hamilelik döneminde gelişen enfeksiyonlarda ilk sırada yer alıyor. Bunun nedeni ise büyüyen rahmin basısıyla boşaltım sistemindeki yavaşlama ve mesanenin tam olarak boşaltılamaması. Tedavi edilmemiş olan idrar yolu enfeksiyonu hamileliğin son dönemlerinde zarların erken açılmasına ve bunun sonucunda erken doğuma yol açabiliyor. Bu nedenle erken tedavisi büyük önem taşıyor. Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, idrar yolu enfeksiyonunun en önemli belirtisinin idrar yaparken yanma olduğunu belirterek, “Sık idrara çıkma diğer belirtisi olsa da hamilelikte mesane kapasitesinin azalmasına bağlı olarak da görülebileceği için tek başına tanı koydurmaz. Bunun dışında kasık ve yan ağrısı gelişebilir” diyor.  İdrar yolu enfeksiyonları antibiyotik kullanımıyla tedavi edilebiliyor ve bol sıvı alınması tedaviyi kolaylaştırıyor. 
Nasıl korunmalı? 
- Mevsime göre değişmekle birlikte günlük ortalama 2,5 litre su tüketin
- İdrarınızı uzun süre tutmayın
- Sık sık tuvalete gidin ve mesanenin tamamen boşaldığından emin olun
- Tuvaletten sonra genital bölge temizliğini iyi yapın
- İç çamaşırınızı her gün değiştirin, genital bölgeyi temiz ve kuru tutun
- Çok sıkı kıyafetler giymeyin
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI 
    Etken olan mikroorganizmaların sonbahar ve kış aylarında doğada görülme sıklığının artmasının yanı sıra yeterince havalandırılmamış olan kapalı yerlerde uzun süre kalınması, soğuk havanın vücut direncini düşürmesi, yeterli ve uygun beslenmeye dikkat edilmemesi, havanın soğumasıyla birlikte sıvı tüketiminin azalması gibi nedenlerle soğuk algınlığı ve gribin görülme sıklığı artıyor. Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, hamileliğin tek başına üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmak için bir risk oluşturmadığına işaret ederek, “Ancak hamilelik döneminde enfeksiyon geliştiğinde komplikasyon görülme riski artıyor ve hastaneye yatırılarak tedavi edilme oranlarının hamile olmayanlara göre daha yüksek olduğu görülüyor.” diyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının genellikle tedavi gerektirmediğini, yatak istirahati ile bol sıvı alımıyla iyileşme sağlandığını ifade eden Dr. Süheyla Ayşe Mutlu,  “Burun tıkanıklığı için serum fizyolojik benzeri ilaçlar kullanılabiliyor. Gerekli durumlarda ateş düşürücü olarak parasetamol türü ilaçlar verilebiliyor. Tabloya öksürük ve balgam eklenirse bakteriyel bir enfeksiyon düşünülüp antibiyotik tedavisi gerekebiliyor” bilgisini veriyor. 
Nasıl korunmalı? 

- Kapalı ortamlarda uzun süre bulunmayın, zorunlu iseniz maske kullanın

- Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın 

- Ellerinizi düzenli olarak sabun ve suyla 20 saniye boyunca yıkayın 

- Hasta kişilerle yakın temastan kaçının

- Grip aşınızı (ilk 3 aydan sonra) mutlaka yaptırın. 

VAJİNAL ENFEKSİYONLAR
Vajinal enfeksiyonlar hamilelikte en sık karşılaşılan diğer bir grup enfeksiyonu oluşturuyor. Hamilelik sürecinde hormonal değişiklikler vajinal akıntıda artmaya neden oluyor. “Açık sarı veya beyaz renkteki akıntı kokusuz ise kaşıntı veya yanmaya yol açmıyorsa, fizyolojiktir ve sorun oluşturmaz” diyen Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, “Koku, kaşıntı ile hassasiyet eşlik eden artmış akıntı ise mutlaka incelenmeli ve saptanan ajana göre uygun tedavi planlanmalı. Aksi halde erken doğum tehdidine yol açabiliyor.  En sık rastlanan Candida ve Gardnerella vajinalis enfeksiyonlarının tedavileri hamilelikte güvenle uygulanabiliyor” bilgisini veriyor. 

Nasıl korunmalı? 
- Pamuklu iç çamaşırı kullanın 
- Islak mayo ile oturmayın 
- Genital bölge temizliğine dikkat edin
- Flora dengesizliğine yol açabildiği için uygun pH’da olan genital bölge temizleyicileri tercih edin

HPV (Human Papilloma Virüsü)
Son yıllarda daha sık karşılaşılan bir diğer enfeksiyon ise Human Papilloma Virüsü’nün neden olduğu genital siğiller oluyor. Dr. Süheyla Ayşe Mutlu, çok yaygın ve büyük değilse genital siğillerin mutlaka tedavi edilmeleri gerekmediğine işaret ederek, “Tedavi ihtiyacı halinde asetik asit, kriyoterapi veya lazer ablasyon yöntemlerine başvurulabiliyor. Diğer tedavi yöntemleri anestezi altında yapıldığı için gereksiz risk oluyor, dolayısıyla tercih edilmiyor. Doğum sırasında virüsün bebeğe bulaşması oldukça nadir görülüyor. Vajina içinde siğilleri bulunan anne adaylarında sezaryen yöntemiyle doğum tercih ediliyor” diyor. 

Nasıl korunmalı? 
- Güvenli cinsel hayat en önemlisi, zira kondom bile tam anlamıyla korumuyor 
- Hamilelik öncesinde HPV aşısı olmanızda fayda var

TOKSOPLAZMA 
Hamilelik sürecinde daha nadir görülmekle birlikte, bebeğin sağlığını tehdit eden diğer bir enfeksiyon toksoplazma oluyor. Toksoplazma gondi paraziti enfekte olmuş kedilerin dışkılarının bulaştığı toprakla temas eden sebze ile meyvenin iyi yıkanmadan ve enfekte etlerin çiğ ya da az pişirilerek yenmesi yoluyla insana bulaşıyor. Parazit fetüse ulaşır ve enfeksiyon yaparsa, düşük ile ölü doğumlara neden olabiliyor. Ayrıca bebekte gelişim problemleri, körlük, sağırlık ve beyinde su toplanması gibi sorunlar gelişebiliyor.

Nasıl korunmalı? 
- Hamilelik öncesinde ve hamilelik döneminde çiğ et veya iyi pişmemiş et tüketmeyin
- Meyve ve sebzeleri yemeden önce çok iyi yıkayın
- Toprakla uğraşıyorsanız eldiven kullanın ve ellerinizi çok iyi temizleyin.
- Evden dışarı çıkmayan ve çiğ et yemeyen ev kedilerinden bulaş olmaz. Yine de kumları temizlerken eldiven kullanın ya da bu işi başka bir aile ferdine bırakın.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.01 15:55:59
Son Düzenlenme Tarihi :