SON DAKİKA

logo

ANTALYA'DAN BAKÜ'YE DİREKT UÇUŞ

 (İHA) - Yıllar boyunca Türkiye’den en çok turist alan ülkeler arasında yer alan Azerbaycan, tarihi yerleri ve kültürel zenginliği ile Türk turistlerin gözdesi haline geldi.  
  Türkiye ile Azerbaycan arasındaki turizm ilişkisi, her geçen yıl daha da güçleniyor. Her yıl Azerbaycan'ı ziyaret eden binlerce Türk vatandaşı bu ülkenin tarihi ve kültürel mirasını keşfederken, kardeş ülkenin de bu konuda attığı adımlar seyahatleri daha cazip kılıyor. Türkiye’ye de oldukça yakın bir konumda bulunan Azerbaycan, son yıllarda turizm sektöründe attığı adımlar ile her mevsim Türk turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Zengin kültürel mirası ve doğal yapısıyla her mevsim bir başka güzel olan Azerbaycan’ın başkenti Bakü, yaz tatilinde de eşsiz plajları, keyifli ve modern şehir hayatının yanı sıra tarihi ve kültürel noktaları ile mükemmel bir tatil seçeneği sunuyor. Bakü’de öncelikle Kafkasların en büyük şehri denilince akıllara ilk olarak İçerişehir, surları ile birlikte Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi geliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil olan birçok yapının yer aldığı bölgede ziyaretçiler, adeta tarihe yolculuk yapıyor.  
  
  Şirvanşahlar Sarayı 
  Bakü’nün kalbinde bulunan Eski Şehir tarihi mekanlarına yürüyüş mesafesindedir. Bu bölgede ilk olarak 15. yüzyılda inşa edilmiş Şirvanşahlar Sarayı’nı gezerek başlayabilirsiniz. Şirvanşahlar Sarayı, Orta Çağ'da hüküm süren Şirvanşah hanedanının eski konutudur. Sarayın yanı sıra bir cami, türbe, hamam, Divankhana olarak adlandırılan köşk, kapılar ve rezervuar içeren çarpıcı bir mimari kompleksten oluşmaktadır. UNESCO aracılığıyla 2000 yılında kültür mirası sayılarak dünyanın tanınmış sarayları arasında yer alan Şirvanşahlar Sarayı, Bakü ziyaretinizde görülmesi gereken yapıların başında geliyor. 
 
  UNESCO Kültürel Mirası olan Azerbaycan’ın Kız Kulesi 
  Sarayı ziyaret ettikten sonra Eski Şehir’in Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında ilerlediğinizde Kız Kulesi tüm heybetiyle misafirlerini karşılıyor. Kulenin tasarım amacı hakkında çeşitli efsaneler söylense de 8 kattan oluşan bu tarihi mimari yapı, 1000 yıllık geçmişinin tüm ihtişamıyla gezilmesi gereken yerler listesinde olmayı kesinlikle hak ediyor. 
 
  Tarihe Yolculuk: Gobustan Kayalıkları 
  Öte yandan Azerbaycan’ın antik dönemlerinden günümüze kadar tarihini yansıtan mimari örnekleriyle tarihin geçmişine de yakın bir tanıklık yapabilirsiniz. Gobustan Kayalıkları, Çukur Gebele’deki kalıntılar ile eşsiz bir gezi deneyimi yaşayabilirsiniz. 
  7 binden fazla antik petrogliften oluşan şaşırtıcı bir koleksiyonun tarihi yaşam biçimlerini gösterdiği Gobustan Kayalıkları, Bakü'nün yaklaşık 60 kilometre güneyinde yer alıyor. Aynı zamanda Yukarı Paleolitik'ten Orta Çağ'a kadar yaşam belirtilerini yansıtan mağara ve diğer yerleşim yerlerinin yanı sıra mezarlıkların kalıntılarına da ev sahipliği yapıyor. 
 
  Gebele 
  Yaklaşık 14 asır boyunca Büyük İpek Yolu üzerinde ticaret merkezi rolünü oynamış şehirlerden biri ve aynı zamanda kadim Kafkas Albanyası (MÖ. IV - MS. VIII)  devletinin başkenti olmuş Gebele şehri de tarihi kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Modern Gebele bölgesinin 15 kilometre güneybatısında yer alan Çukur Gebele’de eski su temin sistemi, madeni paralar ve seramikler, mezar alanları ve çeşitli tarihi dönemlere dayanan bina kalıntılarını bulabilirsiniz. 
  Kafkas Dağları'nın büyüleyici manzarası ile çevrelenmiş bir diğer meşhur dağ tatil merkezi ise Gebele şehrinde yer alan Tufandağ. Aynı anda 3 bin kişiyi ağırlayabilen komplekste kayak sporunu öğrenmek isteyenler için profesyonel eğitmenler bulunuyor. Merkezde sadece kayak severler değil, doğa tutkunları da dağların güzelliğini keşfetme imkânı bulabiliyor. Karla kaplı restoranlarda yerel lezzetleri tatma imkânı olabiliyor. 
  Bakü ile Gebele arasında hızlı trenle yolculukta yapabilirsiniz. Yolculuk 3 saat 20 dakika sürüyor. Cumartesi günü Bakü'den ayrılan hızlı tren, pazar günü Gebele'den dönüyor. Biletler web sitesinden veya gişe istasyonundan satın alınabiliyor. 
   
  Şeki 
  İpek Yolu'nun enfes kültürel deneyimlerini keşfetmek için Azerbaycan'da bir yolculuğa çıkın. Bu tarihi ticaret yolunun zenginliğini miras alan Azerbaycan, dünyanın en büyüleyici kültürel deneyimlerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu deneyimlerden biri, cömertçe dekore edilmiş Şeki Hanları Sarayı'na sahip olan UNESCO Dünya Mirası Alanı ve ulusal mimari koruma alanı olan Şeki'nin tarihi merkezinde bulunabilir. Şehrin kuzey kesiminde, Kafkas Dağları'nın eteğinde yer alan bu harika bölge, Arnavut kaldırımlı sokakları, kendine özgü evleri, kervansarayları ve otantik yerel el sanatları yapan birçok zanaatkârıyla sizi İpek Yolu'na geri götürecek. 
  Kafkas Albanyası devrinin izlerini görebileceğiniz diğer bir yer Şeki şehrine 5 kilometre uzakta yer alan Kiş köyünde. Burada bulunan ve zarif bir tarzda inşa edilmiş Alban kilisesi bölgedeki en eski kiliselerden biri. Şu anda Kafkas Albanyası'nın tarihini yansıtan müze olarak işlev görüyor. 
 
  Türk Dünyası 2023 Turizm Başkenti: Şamahı şehri 
  Öte yandan Azerbaycan’ın Şamahı şehri Türk Devletleri Teşkilatı'nca "Türk Dünyası 2023 Turizm Başkenti" seçilirken, Azerbaycanlı turizm yetkilileri bu yıla özel Şamahı’da çok özel etkinlikler düzenleneceğini ifade ederek, Türk turistleri buraya da davet ediyor. Şamahı’da Azerbaycan’ın en eski vamisi Cuma Camii de yer alıyor. Cuma Camii, 743 yılında inşa edildi. Mevcut yapı 2013'te yeniden inşa edilirken, en eski versiyonu MS 743'te inşa edildi. Bu da burayı Kafkasya'daki en eski ikinci ve Azerbaycan'daki en eski cami yapıyor. Tarihi ve dini önemini keşfetmenin yanı sıra, sitenin keyfini çıkarabilirsiniz. Cami Azerbaycan’ın tarihi ve kültürel mirası içerisinde önemli yere sahip. 
  Bir sonraki durağınızda tüm çevresine pozitiflik yayan Şamahı Alpaka Çiftliği'ne dönün. Hayvanlarla sadece birkaç saat geçirmek, kendinizi sevgi ve enerji dolu bir tedavi seansı geçirmiş gibi hissetmenizi sağlayacaktır. Şamahı'yı Azerbaycan'daki seyahat programınıza eklemenizin ailenizin tüm üyeleri için mutluluk ve huzur kaynağı olacağına eminiz. 
  Şamahı yolu üzerinde Diri Baba Masouleum'a uğranabilir. Diri Baba Türbesi'nin çok ilginç bir tarihi var. Gezginlere göre Orta Çağ'da bu türbede saygın bir şeyh yaşamış. 14. yüzyılın sonunda türbe olarak kabul edilen yeri her yıl binlerce kişi ziyarete geliyor. 
 
  Vize, pasaport yok, ulaşımı kolay 
  Sadece geçen yıl Türkiye'den 311 bin gezgin Azerbaycan'a seyahat ederken, çipli yeni kimlik kartı ile 30 günü aşmamak kaydıyla Azerbaycan’a vizesi seyahat edilebiliyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Bodrum, Antalya, Dalaman ve Alanya'dan Bakü'ye direkt uçuş yapılabiliyor.  

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.28 12:39:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Arkadaşlarının "Türkiye’de senden kim böcek alacak" dediği işletmeci 1 milyon çekirge üretiyor

Antalya’da girişimci Selami Gökgöl, istilalarıyla tarım alanlarına zarar veren çekirge türlerinden birini gelir kapısı haline getirdi. Yılda 1 milyon çekirge üreten Gökgöl, “24 yıl önce arkadaşlarım ile önce fikir alışverişinde bulundum. Onlar bana, ‘Ne gereği var, Türkiye’de kim senden böcek alacak. Doğada her yerde böcek var, kim bunu evine alır’ dedi. Yapalım mı yapmayalım mı derken, 19 yıldır bir fil bu işi yapıyorum” sözlerine yer verdi.
Rehberlik mesleğini bırakıp iç piyasadaki ihtiyaç istikametinde canlı yem üretimine yönelen girişimci Selami Gökgöl, 19 yıldır Aksu’nun Kurşunlu Mahallesi’ndeki çiftliğinde çekirge üretimi yapıyor. Gökgöl, 10 dönüm üzerine 1,5 dönümü kapalı alanda 370 kafeste yılda 1 milyon çekirge üretimi yapıyor. Petshop mağazaları, tavuk çiftlikleri, akvaryumcular ve amatör balıkçılıkta canlı yem olarak kullanılan çekirgenin büyüğü 4 TL 75 kuruş, küçüğü 1 TL 95 kuruştan alıcı buluyor.

“’Türkiye’de kim senden böcek alacak’ dediler”
Çekirge üretim fikrinin 24 yıl önce kendisinde oluştuğunu belirten Selami Gökgöl, “Arkadaşlarım ile önce fikir alışverişinde bulundum. Onlar bana, ‘Ne gereği var, Türkiye’de kim senden böcek alacak. Doğada her yerde böcek var, kim bunu evine alır’ dedi. Yapalım mı yapmayalım mı derken, 4 arkadaş bu işe girdik. 19 yıldır bir fil bu işi yapıyorum. Bu süre içerisinde 2 ortağım hayatını kaybetti, diğer ortağım da yurt dışına gitti. Şu an eşimle beraber işleri yürütüyorum” dedi.

En pahalısı 4 TL 75 kuruş, yeni doğmuş çekirge ise 1 TL 95 kuruş
1 milyona yakın çekirge ürettiğini belirten Gökgöl, “1 tona yakın da un kurdumuz var. Fiyatı ürüne göre değişiyor, 30 kuruşa kurdun tanesini satarken, 30 TL’ye sattığımız ürün de var. Bu tamamen hayvanın doğurganlığı ile alakalıdır. Bazı hayvanların üretimi çok basittir, özel personele ihtiyaç duymazsınız. O hayvanın birim fiyatı düşük olacak. Çekirge gibi her gün özel ihtiyacınızı gidermek için çalışacak olursanız da çekirgede birim fiyatı yüksek oluyor. Çekirge için 5 dönüm tarla ekip biçiyoruz. Çekirgede en pahalısı 4 TL 75 kuruş, yeni doğmuş çekirge ise 1 TL 95 kuruş” şeklinde konuştu.

“İhracat için talepler oluştu, Bakanlıktan yazı bekliyoruz”
Uzun zamandır ihracat sıkıntısı yaşadığını belirten Gökgöl, “Bakanlıktan Avrupa Birliğinin çıkardığı yeni Sağlık Sertifikası çerçevesinde çalışma yapmasını bekliyoruz. Zaman içerisinde talepler oluştu, bu sertifika yenilenemediğinden dolayı siparişleri gönderemedik. Ama bizim yazışmalarımız devam ediyor, talepleri de ilettik. 200 sayfa rapor sunduk, neler yapmak istediğimizi anlattık. Tüm evraklarımızı gönderdik, sözleşmelerimiz de var. Sonuç bekliyoruz. Deprem olmamış olsaydı belki bugün Bakanlık biraz daha bu konuyu hızlandırmış olacaktı” diye konuştu.

“Merdiven altı üretimler bizi rahatsız ediyor”
Avrupa ülkelerinden talep aldığını belirten Gökgöl, “Yoğun talep var, bizi yıllardır tanıyorlar. Biz daha önce ihracat yapıyorduk, şu anda yine onlar da bekliyor. Yabancı dilimin olması ve pazarlama eğitimi almış olmam önümü açtı. Türkiye’de hayvanat bahçelerine, Sağlık Bakanlığına, bilimsel çalışmalar için üniversitelere ürün gönderiyoruz. Türkiye’de her sektörde olduğu gibi bu sektörde de merdiven altı üretim var. Bu bizi de rahatsız ediyor” açıklamasını yaptı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 11:34:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Kolonlarına zarar verilerek yıkılan binaların yerle bir olduğu anlar kamerada

Depremin vurduğu Hatay’da kolonlarına zarar verilerek iş makinesiyle yıkılan 3 binanın yerle bir olduğu anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da yaşanmıştı. Enkaz kentte ağır hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız sürüyor. Çok katlı binalar dinamitle patlatma yöntemiyle yıkılırken, kat sayısı az olan binalar iş makinesiyle yıkılıyor. Defne ilçesi Odabaşı, Çekmece ve Sümerler Mahallesi’nde 3 bina kolonlarına zarar verilerek yıkıldı. Binaların yerle bir olduğu anlar vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 17:18:06
Son Düzenlenme Tarihi :