Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmaların 2’nci ve 3’üncü kuşak temsilcileri tarafından kurulan Genç Organize Sanayi Derneği (Genç OSD) 4’üncü  Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü İdari Hizmet Binası Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Genel Kurula, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) & Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, Antalya Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Antalya Organize Sanayi İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Erdal Kılıç, Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat, Antalya OSB Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Gizli, Yiğit Budak, ATSO Başkan Yardımcıları Boğaçhan Göksu ve Fatih Kabadayı, Yönetim Kurulu Üyeleri Hatice Öz, Murat Totoş, Hüseyin Sarı, Bölge sanayicileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Nazlı Can Delibaş’ın tek aday olduğu Genel Kurul’da, dernek üyeleri yeni başkanlarını oy birliği ile seçti. 

Seçimin ardından yaptığı konuşmada duygularını ifade eden Genç OSD Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı Can Delibaş, “Derneğimizin mimarı, ATSO ve Antalya OSB Başkanım Ali Bahar, yaptığı bir konuşmasında ‘Geçmiş dönem organize sanayi bölge başkanlarım öyle güzel miraslar bıraktılar ki, bana sadece vizyon katmak kalıyor’ demişti. Bugün ne demek istediğini çok daha iyi anlıyorum” şeklinde konuştu. Derneğin birlik ve beraberliğinin bozulmaması için elinden gelenin en iyisini yapacağını aktaran Delibaş, sözlerine şöyle devam etti; “ATSO ve Bölge başkanımız Ali Bahar, bizleri ilk kez bir araya getirdiği güne kadar, bu kadar genç kuşağın bölgemizde olduğunu bilmiyordum. Hiçbir etkileşimimiz olmamıştı. Hepimizin tek bir amacı vardı; firmalarımızı devam ettirmek için bölgedeydik. Aynı dili konuştuğum, benzer zorlukları yaşadığım arkadaşlarımın varlığını öğrendim ve yalnız olmadığımı hissettim. Ortak noktalarımızın olması bizi inanılmaz etkiledi ve bugünlere gelmemizi sağladı. Derneğimizin mimarı olup, bizi bir araya getirdiği, inandığı, desteğini hiç esirgemediği için Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Genç kuşaklar olarak bizlerdeki emeğiniz çok büyük. 35 kurucu üye ile yola çıkan derneğimiz şu anda 68 üyeden oluşmaktadır. Hepinizin bildiği gibi aslında önemli olan sayı değil oluşumumuzun nitelikli insanlardan oluşmasını sağlamaktır. Derneğimiz kurulduğu günden bu yana Genişletilmiş Yönetim Kurulu olarak çalışarak, ortak akıl ve istişare kültürünü benimsemekteyiz. Yeni dönemimizde de derneğimizin bugüne kadar sahip olduğu kültür ve gelenekleri her alanda devam ettireceğimizi bilmenizi isterim” diye konuştu. 

Derneği 68 üye ve 52 firma temsili ile yeni yönetime devrettiğini açıklayan Geçmiş Dönem Başkanı Ali Başar Ayan, üyelerin yüzde 37’sinin kadın ve yüzde 63’ünün erkek genç sanayicilerden oluştuğunu aktardı. Ayan, “Bölgemizin geleceğine yön veren donanımlı bir insan kaynağına dönüşmeye başladığını da görüyorum. Tabi ki bu başarıda birçok kişinin emeği var, en başta bizleri bir araya getiren vizyonu ortaya koyan derneğimizin mimarı ATSO ve Antalya OSB Başkanımız Ali Bahar'a, bölge yönetim kurulu üyelerine, bizlerden hiç bir zaman desteğini esirgemeyen Bölge Müdürümüz İlhan Metin'e ve her zaman bizi güler yüzleri ile karşılayan ve tüm etkinliklerimizde emekleri olan Bölgemiz profesyonel idari ekibine, kuruluşumuzdan bu yana yönetim kurullarında görev alan arkadaşlarıma, her etkinliğimize geniş katılım gösteren derneğimizi yaşatan üyelerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

Törenin onur konuğu olan ATSO ve Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Çalışmalarımızda bizlere varlıklarıyla güç veren Genç OSD üyelerinin oylarıyla seçilen Nazlıcan kardeşimizin dünya görüşü, vizyon ve prensiplerle aldığı görevi ileriye götüreceğinden hiç şüphem yok. Kendisinden sonra gelecek yönetime de prestijli ve vizyonuyla yön verici bir dernek bırakacakları apaçık ortada” sözleri ile yeni başkanı kutlayıp başarı dileklerini iletti. Konuşmaların ardından gerçekleşen devir teslim törenin ardından ATSO, Antalya OSB ve Genç OSD Yönetimi birlikte otoğraf çektirerek günü ölümsüzleştirdi.

-dso.bsn.

    Ve o kütüphanelerden birinin Osman Gazi  Kütüphanesi’nin açılış törenine katıldım. Sütçüler Mahallesi’nde bulunan,  geleneksel Türk evleri mimarisi ile yapılan, içinde birde çok amaçlı salonun bulunduğu Osman Gazi Semt Konağı’nın bir katı, içinde çalışma masaları ile birlikte kütüphane olarak hizmet verecek. 

    Osman Gazi Semt Konağı içeriye girdiğiniz anda insana bir sıcaklık, huzur veriyor.   Hakan başkan ve protokol kütüphaneyi gezerken, ben şöyle bir katları dolaştım. Derslikler, bilgisayarlar, pırıl pırıl sıralar. Bana zengin ailelerin çocuklarını gönderdikleri paralı okulları anımsattı. Bu arada törenin yapıldığı çok amaçlı salonda bulunan  sandalyelerin bir temizliğe ihtiyacını olduğunu da parantez içerisinde hatırlatmak isterim.

    “Neden kütüphane açıyoruz ?” diye sordu Kepez’in mimarı, Kepez’i Antalya’nın vitrini yapan Hakan Tütüncü. Sorduğu soruya da kendisi cevap verdi. Sadece cevap vermedi, insan ömrünün ortalama 70-80 yıl olduğu çağımızda, dünya gerçeğini şu sözlerle açıkladı:

    “Öyle geriye dönüp baktığımız zaman herşey geliyor, geçiyor. Gençlikler geliyor, geçiyor; güzellikler geliyor, geçiyor; servetler geliyor, geçiyor; makamlar geliyor, geçiyor; dönemler geliyor, geçiyor. Ama akıp giden hayatın içerisinde geride bıraktıklarınızla anılıyorsunuz, ya da Yüce Yaratanın size nasip ettiği fırsatları, ikramları hangi amaca matuf olarak kullanıyorsanız o şekilde anılıyorsunuz”  

    Ve ekledi: “İşte bizde bu kütüphanelerle anılan, okumayla, öğrenmeyle anılan bir dönemi yaşatılım istiyoruz., Kepez’e”

******

    Hakan başkanın konuşması dinlenir, sıkıcı değildir. Konuşmasının arasında ya şiir okur, yada dinleyenleri tarihte bir yolculuğa çıkartır. Mesela Osman Gazi Kütüphanesi’nin açılışında, “Sevgili Osman Zeki arkadaşımız hatırlattı, Endülüs Emevileri döneminde Kurtuba diye bir şehir vardı, İspanya’da bugün Cordoba denilen şehir. O dönem islamın hem kültür, hem medeniyet, bilim, fen hangi açılardan bakarsanız bakın 13 ncü asır , islamın zirvede olduğu bir zaman. Sadece bir şehirden bahsediyorum, o dönemlerde matbaanın olmadığını da hatırlatmak isterim. Bütün kitaplar el yazısı ile oluşturuyor. Sonra cilthanelere gidiyor, ciltleniyor. Kurtuba’da bizim ecdadımız, bizim atalarımız sadece bir şehirde tam tamına 600 kütüphane kurmuş. Nüfus olarak baktığımız zaman belki de bugünkü Antalya’nın 10’da 1’i ya var, ya yok. Ne kadar kitap varmış biliyormusunuz ? Tam 3 milyon el yazması kitap varmış”

******

    Ne yazık ki okumuyoruz. Okumayan bir millet olduk, veselam. Elimizde cep telefonları sosyal medyada gezinip  duruyoruz. Aslında sosyal medyada önemli bir kaynak ama bu kaynağıda iyi kullanmıyoruz. 

    Umarım, Kepezli çocuklar, gençler bu kütüphaneleri doldururlar, kimbilir belki de Hakan başkan “Kütüphanede en çok zaman geçiren çocuklara, gençleri ödüllendirerek Kepez sadece Antalya’nın kütüphaneler başkenti olmakla kalmaz.

    Unutmayalım ki; bilgi “güçtür”. Bilgiye ulaşmanın yolu ise okumaktan geçer. * Erkin ÖZGÜNSÜR