SON DAKİKA

logo

Mağara Araştırma Topluluğu üyeleri AFAD eğitimi aldı

Akdeniz Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu üyeleri muhtemel afetlere etkin müdahale için Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın girişimiyle AFAD’tan eğitim aldı. Topluluk son deprem felaketinde de arama kurtarma faaliyetlerine önemli katkı sağlamıştı.
Asrın Felaketi olarak nitelendirilen Kahra..

Akdeniz Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu üyeleri muhtemel afetlere etkin müdahale için Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın girişimiyle AFAD’tan eğitim aldı. Topluluk son deprem felaketinde de arama kurtarma faaliyetlerine önemli katkı sağlamıştı.
Asrın Felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen deprem sonrası bölgede arama kurtarma faaliyetlerine önemli katkı sağlayan Akdeniz Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu, muhtemel afetlere daha etkin müdahale için Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerinden eğitim aldı. Kahramanmaraş merkezli depremden sonra yapılan ilk Antalya AFAD Gönüllüleri eğitimine Mağara Araştırmaları Topluluğu (AKÜMAK) üyeleri ve akademisyenler katıldı.

Sahada eğitim aldılar
Deneyimli AFAD personelleri tarafından verilen deprem, yangın ve dağ arama kurtarma (DAK) teorik eğitimlerin ardından sahaya çıkartılan AFAD gönüllüleri çeşitli senaryolarda kurtarma faaliyetleri üzerine pratik eğitim aldı. Antalya AFAD Müdürlüğü tarafından hazırlanan enkazda çalışma yapan gönüllüler, enkaz bölgesinde kullanılan dinleme cihazları ve kesici, delici aletlerin kullanımıyla ilgili bilgilendirildi. Dağ arama kurtarma üzerine de eğitim alan gönüllüler, ip üstünde iniş-çıkış gibi orta seviye kurtarma manevralarını da tamamladı.

5 günlük eğitimin ardından sınav
Gönüllüler, eğitimin son gününde Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün (AFAD) muhtemel bir afet durumunda anında müdahale etmek için kurduğu lojistik depoda, çadır kurma eğitimi aldı. Lojistik deponun kullanımı hakkında bilgilendirildikten sonra, yangın söndürme tüpleri ile yangına müdahale eğitimi alan gönüllüler, beş günün ardından girdikleri sınav sonucunda eğitimi başarıyla tamamladılar.

2 yaşındaki çocuğu kurtarmışlardı
Akdeniz Üniversitesi Mağara Araştırma Topluluğu üyeleri deprem felaketi sonrası Hatay’daki arama kurtarma faaliyetlerine katılmıştı. Ekip, depremden 44 saat sonra 2 yaşındaki Vafe Sabha ve annesi İmed Sabha’nın enkaz altından kurtarılmasında önemli katkı sağlamıştı. Topluluk, afet bölgesinden dönüşlerinde ise Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret ederek AFAD eğitimi almak istediklerini belirtmişlerdi. Öğrencilerin isteğine duyarsız kalmayan Rektör Özkan, talimat vererek AFAD ile iletişime geçilmesi ve eğitim almak isteyen öğrencilerin ve personelin AFAD tarafından eğitilmesini sağladı. Topluluk üyeleri ve akademisyenler eğitimin alınmasında emeği geçen Rektör Özkan’a ve eğitimin verilmesinde emeği geçen AFAD yetkililerine teşekkür ettiler.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.30 11:33:58
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Narkokapan Antalya 2 operasyonunda 458 kişi gözaltına alındı

Antalya polisi dün güne büyük bir uyuşturucu operasyonu ile başladı. 2 bin 753 polis, 609 ekip, 1 helikopter, 2 İha, 3 dron, 35 özel eğitimle narkotik köpeği ile 1 deniz aracının katıldığı Narkokapan Antalya 2 operasyonu, Antalya merkezli 17 ilde aynı anda gerçekleşti.

Narkokapan Antalya 2 operasyonu sonrasında resmi açıklama Antalya’ya gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından yapıldı. Hazırlık sürecinde mahalle ve sokaklarda torbacı diye tabir edilen uyuşturucu madde satan şahıslara yönelik çok yönlü bir  teknik ve takip çalımasının yapıldığını kaydeden Bakan Yerlikaya, yaklaşık 4 ay süren bu süreçte şüpheli şahısların irtibatları ve eylem biçimlerinin ayrıntılı bir şekilde tespit edildiğini kaydetti. Elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda Antalya merkezli olmak üzere 17 ilde  aynı anda geniş kapsamlı operasyonların düzenlendğini kaydeden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Antalya’da 458 adrese yine eş zamanlı baskın düzenlendiğini ve 458 kişinin gözaltına alındığını kaydederek şunları söyledi:
“Altını çizerek söylüyorum. Biz uyuşturucuya savaş açtık. Göreve geldiğimden bu yana kahraman polislerimizin, jandarmamızın, sahil güvenliğimizin düzenlediği operasyonlar sonucu 93 bin 279 zehir tacirini tutukladık. 225 ton uyuşturucu madde, 260 milyon adet uyuşturucu hap ve yaklaşık 18 ton ara kimyasal ele geçirdik. Organize suç örgütlerine yönelik yürüttüğümüz operasyonlar sonucunda 345 narkotik organize suç örgütünü çökerttik. 
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin verilerine göre 15-64 yaş aralığında hayatının bir döneminde uyuşturucu madde kullandığını beyan edenler Avrupa’da yüzde 29’a kadar çıkmışken Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 3.1’dir.
2025 Avrupa Uyuşturucu Raporu’nda bir milyon nüfusa düşen ‘uyuşturucuya bağlı ölüm oranı’ Avrupa’da 24.7 iken, ülkemizde 5.1’dir. Bu rakamlar yürüttüğümüz mücadelemizin somut sonuçlar verdiğini gösteriyor.
“Bir tek evladımızın bile bu bataklığa sürüklenmesini asla kabul etmiyoruz.
Bir tek insanımızın dahi uyuşturucuya bağlı olarak hayatını kaybetmesine razı değiliz. Biz durmadan bu mücadeleye devam edeceğiz. Operasyonlarımızla onlara nefes aldırmayacağız. Uyuşturucu meselesi, bir güvenlik sorunu olmanın ötesinde, toplumsal dokuyu da tahrip eden ağır bir sosyal yaradır. Bu amaçla uyuşturucu ile mücadeleyi, sadece bireyi koruma çabası olarak görmüyoruz. Bir aileyi, mahalleyi, toplumu ayakta tutma mücadelesi olarak değerlendiriyoruz. Bir kişiyi bu illetten kurtardığımızda, bir aileyi de dağılmaktan korumuş oluyoruz.
Mücadelemiz sadece sahadaki operasyonlarla sınırlı değil. Arzı ortadan kaldırmak kadar talebi yok etmenin bu mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle rehabilitasyon, eğitim ve toplumsal farkındalık çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilinçlenmeyle insanımızın bu illete karşı daha dirençli hale gelmesini en büyük arzumuz. “
                           * Ferudun ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.11.27 17:06:22
Son Düzenlenme Tarihi :





RAMAZAN’DA KALP HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN 5 NOKTA!

Onbir ayın sultanı Ramazan, bu yıl deprem felaketi nedeniyle ülke olarak yasa boğulduğumuz bir döneme denk geldi. Birlik ve beraberliğin, dayanışma ve yardımlaşmanın öneminin en fazla anlaşıldığı bu süreçte 22 Mart gecesi ilk sahur gerçekleştirilecek. Ramazan’da bazı yanlış davranışlar kalbin üzerine binen yükü artırdığından istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Peki kalp ve damar hastalığı olup oruç tutmak isteyenler nelere dikkat etmeli?

Acıbadem Taksim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil kalp hastalığı kontrol altında olan ve herhangi bir sorun yaşamayan kalp hastalarının doktor onayı olduğu taktirde oruç tutabileceğini, doktorun onay vermemesine rağmen oruç tutmalarının ise hayati riske dahi yol açabileceğini söylüyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Kulaktan dolma bilgiler bu süreçte ciddi tehlikeler yaratabilmektedir. Bu konu ile ilgili dünya çapında birçok çalışma yürütülmüş olmasına rağmen hala tam olarak bazı konularda bir fikir birliğine varılamamıştır. Bu yüzden her hasta ayrı olarak, ilgili hekim tarafından değerlendirilmeli ve bu karar hekimle beraber verilmelidir.” diyor. Doç. Dr. Macit Bitargil kardiyovasküler açıdan risk altında olan ancak doktorları tarafından kontrollü şekilde oruç tutmasına izin verilen hastaların mutlaka dikkat etmeleri gereken 5 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

İftar ile sahur arasında 2.5 litre su tüketin!

Kalp ve damar sağlığı açısından risk altında olan ancak doktoru tarafından kontrollü şekilde oruç tutmasına izin verilen hastaların su dengesini iyi ayarlamasının çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil “Su dengesi iyi ayarlanmadığı taktirde hipovolemiye (vücudun susuz kalması) bağlı kalbin iş yükünde artma, bayılma, kalp krizi ve ölüm gibi hadiseler yaşanabilmektedir. Bu nedenle özellikle iftar ve sahur arasında belirli aralıklarla yaklaşık 2-2.5 litre su tüketmek büyük önem taşımaktadır.” diyor.  

Beslenmede bunlara dikkat edin!

Susuzluğu tetikleyecek tuzlu, baharatlı gıdalardan ve asitli, şekerli içeceklerden uzak durmak gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil, sebze ve yeşilliklerden zengin beslenmenin, kırmızı et yerine balık tüketmenin, kızartma yerine haşlama, buğulama ve ızgara yöntemi tercih edilmesinin sağlıklı olacağını söylüyor. Hamur işleri ve şerbetli tatlılardan uzak durmak, aşırı tuz içeren besinlerden kaçınmak da kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor. 

İlaçlarınızı doktora danışın! 

Kardiyovasküler açıdan risk altında olan bir hastanın doktoruna danışmadan oruç tutması durumunda ciddi hayati tehlikeler ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Macit Bitargil, ilaçların ve ilaç saatlerinin doktor tarafından Ramazan’a uygun olarak düzenlenmesinin ve doktorla sıkı iletişim içerisinde olmanın da çok önemli olduğunu vurguluyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Özellikle mutlaka kan sulandırıcı ilaç kullanması gerekenlerin kan sulandırıcıları kesmeleri veya kullanmamaları durumunda felç riskinden yaşam kaybına dek çok ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir.” diyor.

Spor yaparken dikkat!

Ramazan boyunca fiziksel aktivite yapmak isteyen kalp hastalarının bazı noktalara dikkat etmeleri gerekiyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil “Yanlış zamanda yapılacak fiziksel aktivite hali hazırda susuz kalmış bir insanda kalbin yükünü daha da artırıp istenmeyen sonuçlara, bayılmalara ve kalp krizlerine neden olabilir. O yüzden spor yapmak isteyenler kendilerini fazla zorlamadan ve doktorunun izin vermesi durumunda akşam yemek yedikten 2-3 saat sonra 30-40 dakika kadar yürüyüş yapabilirler” diyor. Doç. Dr. Macit Bitargil yemeğin hemen ardından yatmanın ise sakıncalı olduğunu, bu nedenle hareketsizlikten kaçınmak gerektiğini söylüyor.

Yeterince uyuyun

Ramazan boyunca yeterli uyku uyumanın, beynin doğru karar alma mekanizması ve hafıza, mantıksal düşünme gibi bilişsel fonksiyonlar açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil şöyle konuşuyor: “Yeterli uyku alınmaması hatalı kararlar almaya, gün içerisinde sinirli olmaya, öfke patlamaları yaşamaya, baş ağrılarına ve stres yüklenmelerine de neden olacaktır. Bütün bunlar doğrudan ya da dolaylı olarak kalbin iş yükünü artıracak ve istenmeyen sonuçlara yol açabilecektir. Bu bakımdan iftardan sonra sahura kadar en az 4 saat kesintisiz gece uykusu uyumak, sahurdan sonra birkaç saat daha uyumak, gün içerisinde de 20 dakikalık ufak uyku molaları vermek önerilmektedir.”

 

xxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxx

Her hastaya göre değişiyor!

Yüksek tansiyonu kontrol altına alınmış hastaların, hafif-orta derecede kalp ve kalp kapak yetmezliği olanların, kalp ritim bozukluğu bulunanların doktor onayı olması durumunda kontrollü şekilde oruç tutabileceklerini söyleyen Doç. Dr. Macit Bitargil, buna karşın yakın zamanda kalp krizi geçirmiş ya da ciddi ritim bozukluğu olan hastaların, hipertansiyonu kontrolsüz seyredenlerin ve ileri derecede kalp kapak hastalığı olanların yüksek riskli kabul edildiklerini, bu nedenle oruç tutmalarının önerilmediğini vurguluyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil kalp ve damar hastalığı olanlarda özellikle kontrolsüz diyabet hastalığı ve kronik böbrek yetmezliği gibi ek hastalıklar varsa oruç tutmalarının önemli risklere yol açabileceğini; insülin kullanmayan ve diyabet ilaçları ile kan şekeri sıkı kontrol altında olan hastaların ise doktor kontrolü altında oruç tutmalarının mümkün olabildiğini söylüyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 09:34:43
Son Düzenlenme Tarihi :