SON DAKİKA

logo

Haftanın 5 günü sigara bıraktırma polikliniği hizmet veriyor

Mersin Erdemli İlçe Sağlık Müdürü Dr. Selim Mirza Loğlaroğlu, Erdemli Devlet Hastanesi bünyesindeki göğüs hastalıkları uzman doktorlarınca haftanın 5 günü sigara bıraktırma ile ilgili poliklinik faaliyeti gerçekleştirildiğini söyledi.
Dünya Tütünsüz Günü’nde yaptığı açıklamada Dünya Sağlık Örgütü’nün "Tütün bizi ve geleceğimizi zehirliyor" mesajına dikkat çeken Dr. Loğlaroğlu, "Tütün kullanımı her yıl dünyada 8 milyon insanın ölümüne neden oluyor. İnsan sağlığı için ölümcül etkileri olan tütün, çevre kirliliğini de önemli ölçüde artırıyor. Tütün ekimi küresel olarak yaklaşık 22 milyar metrik ton su gerektiriyor, her yıl yaklaşık 600 milyon ağacın da kesimine neden oluyor” dedi.
Yeşilay’ın tütün bağımlılığından kurtulmak isteyenler için geliştirdiği "Bırakabilirsin" uygulamasını bugüne kadar 72 bin kişinin indirdiğini de ifade eden Dr. Loğlaroğlu, tütün kullanımının hem sağlık hem de çevre üzerindeki etkilerine dikkat çekerek herkesi tütünsüz bir yaşama davet etti.
İlçede sigara bıraktırma ile ilgili çeşitli faaliyetler yürüttüklerini de kaydeden Dr. Loğlaroğlu, "Erdemli Devlet Hastanesi bünyesindeki göğüs hastalıkları uzman doktorlarımızca haftanın 5 günü sigara bıraktırma ile ilgili poliklinik yapılmaktadır. İlçe Sağlık Müdürlüğümüz bünyesinde ise sigara bıraktırma ilacı muayene olan kişilere ücretsiz verilmektedir. Ayrıca kurumumuz bünyesinde Tütün Birimi denetçileri ile Erdemli genelinde haftanın tüm günlerinde 7 gün 24 saat esasına göre işletmelerde “Sigarasız hayat için hep beraber el ele" ve "Sağlık için kendine ve topluma gönül ver" sloganları eşliğinde 4207 Sayılı Yasa gereği sigara denetimlerimiz aralıksız devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde Sigara Bıraktırma Alo 171 hattı ve Yeşilay Danışmanlık Merkezi bünyesinde tütün danışmanlığı hizmetinin sunulduğunu da dile getiren Dr. Loğlaroğlu, "Burada görev yapan uzmanlar tarafından oluşturulmuş “Tütün Bağımlılığı Müdahale Programı” çerçevesinde sigara kullananlara ücretsiz destek sağlanıyor. 115 Danışma Hattı ve Bırakabilirsin mobil uygulaması üzerinden Yeşilay Danışmanlık Merkezine kolaylıkla ulaşılabiliyor" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.31 18:47:30
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kurubaş :Devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olmalı dedi ve ekledi: Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider

Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olması gerektiğini söyledi. Gerek pandemiden kaynaklı turizmin daralması nedeniyle gerekse alım gücünün azalması nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş olduğunu bildiren Kurubaş, “Şu an ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider” dedi. Kurubaş, yerel yönetimlerin süt alımı yaparak üreticiyi destekleyebileceğini söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” başlıklı çevrimiçi program düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayvancılık Kooperatifleri Antalya Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Simav, Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, hayvancılık politikalarının sürdürülebirliğinin sağlanmasında sütün önemini vurgularken, 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde sütü konuşmak için sektör temsilcilerini bir araya getirdiklerini belirtti. Çandır, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür etti.

 

Moderatör Ali Ekber Yıldırım, toplantıya süt içerek başladı. Sağlıklı gelecek için sağlıklı bir süt üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Yıldırım, yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığına dikkat çekti. Enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyleyen Yıldırım, sütün durumunu konuşmak üzere toplantının organize edildiğini belirtti.

 

SAĞLIKLI NESİL İÇİN SÜTE ULAŞIM SAĞLANMALI

Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Dünya Süt Günü’nün sütün tüketimini artırmak ve faydalarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını belirtti. Kalsiyum, fosfor, protein bakımından zengin olan temel gıda olan sütün tüketilmesinin insan sağlığı için önemini vurgulayan Küçükçetin, ülkemizde süt tüketiminin yetersizliğine dikkat çekti. Kişi başı yıllık süt tüketiminin İrlanda’da 125 kilogram, Almanya’da 53 kilogram iken Türkiye’de 40 kilogram olduğunu bildiren Küçükçetin, “Süt tüketiminde geçmişe göre daha iyi durumdayız ama bu miktar artırılmalı” dedi. İstanbul’da yapılan bir anketin sonuçlarını paylaşan Küçükçetin, katılımcıların yüzde 67’sinin süt içme alışkanlığının olmadığını, süt içmeyenlerin yüzde 64’ünün ise neden içmediğini bilmediğini kaydetti. Ankete katılanların yüzde 51’inin süt fiyatını pahalı bulduğunu söyleyen Küçükçetin, süt içme alışkanlığının yüzde 79’unun okul öncesi dönemde kazanıldığına dikkat çekti. Küçükçetin, süt tüketimini teşvik edici en önemli aracın medya çalışmaları olduğunu belirtirken, “Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, topluma süt içme alışkanlığı kazandırmalıyız, süte ulaşımı sağlamalıyız. Süt fiyatları tüketimin önünde önemli bir engel olabileceği öngörüsüyle sütün fiyatlandırılması konusuna dikkat edilmeli. Okul sütü projeleri ülke çapında ve uzun süreli devam etmeli” dedi.

 

7 ÜYEDEN BİRİ İŞİ BIRAKTI

Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, hayvancılıkta küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini söyledi. Hayvancılığın sürdürebilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini vurgulayan Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını belirliyor ama girdilere müdahale etmiyor. Elektrik, işçilik, mazot, gübre, yem fiyatı sürekli artarken süt fiyatı sabit kalınca üretici enflasyonun altına eziliyor. Süt fiyatına müdahale ediliyorsa maliyetlere de müdahale edilmeli. Süt yem 1.3 pariteye sabitlenmeli. Herhangi bir tarafın artması ya da düşmesi halinde bunların birlikte hareket ediyor olması sürdürülebilirliğin temelini oluşturacaktır” diye konuştu. Güner Özer, yem süt paritesinin 1.3 olduğu düşünüldüğünde çiğ süt fiyatının 2.80 TL değil 3.50 TL olması gerektiğini kaydetti. Para kazanamayan üreticinin işini bıraktığını söyleyen Özer, “Son 6 içinde bünyemizdeki 478 üyeden 73 işletme şartlara dayanamayarak işi bıraktı. Bunu Tarım Bakanlığı’na rapor ettik” dedi.

 

SÜT BİTERSE ET KRİZİ ÇIKAR

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Başkanı Hüseyin Simav, Antalya’da yıllık 400 bin ton süt üretildiğini, bunun sadece 150 bin tonunun kayıt altında sanayiciye ulaştırıldığını kaydetti. Antalya’da günlük 90 ton sokak sütünün sağlıksız koşullarda satışa sunulduğunu söyleyen Simav, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı sütü vatandaşa ulaştırma konusunda çalışma yürüttüğünü, bunun sevindirici olduğunu kaydetti. Süt tüketimini artıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hüseyin Simav, bunun Tarım Bakanlığı kanalıyla ülke genelinde yapılmasını talep etti. Simav, okul sütü programının devam etmesini istedi. Kuraklığın bu yıl büyük sorun olarak hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Simav, daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üreticinin kuraklık nedeniyle bu yıl sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulundu. Simav, “Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak. Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1.3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar” öngörüsünde bulundu. Simav, aile işletmelerinin kırsalın ayakta kalması için ve işsizliğin önündeki çok önemli bir yapı olduğunu bu yapının yaşatılması gerektiğini ifade etti.

 

SANAYİCİ TARIMIN ÖNEMİNİ KAVRADIĞI ZAMAN KALKINABİLİRİZ

Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini belirtirken, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini kaydetti. Kooperatiflerin büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemeyeceğini, sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebileceğini söyleyen Solakoğlu, “Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli. Tüketicinin alım istemi artırarak küçük üretici satışını artırabilir. Bakanlık da bu konuyu teşvik etmeli” dedi. Yem ve sütte 1.3 paritenin başa baş nokta olduğunu kaydeden Solakoğlu, üreticiyi teşvik etmek için 1.5 paritesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sanayileşmesi için tarımda kalkınması şarttır” diyen Solakoğlu, Türk sanayicisinin tarımın önemini kavradığı zaman kalkınmanın sağlanabileceğini ifade etti. “Tarım adeta açık hava kumarhanesine döndü” diyen Solakoğlu, bir sene para eden soğanın ertesi sene para etmediği için sürüldüğünü anımsattı. Solakoğlu, “Artık kaybedecek zamanımız yok. Tarımda gerekli adımları atmalıyız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Koruma altındaki Yamansaz'ı yakıyorlar, moloz döküm alanı olarak kullanıyorlar

Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Genel Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan “Doğal Sit-Ni­te­lik­li Doğal Ko­ru­ma Alanı” ola­rak tes­cil edi­len Ya­man­saz Ba­tak­lı­ğı’nda bir kaç ay önce mey­da­na gelen yan­gı­nın ar­dın­dan ön­ce­ki gün bir kez daha yan­gın mey­da­na geldi.

Ya­man­saz’daki yan­gın rüz­ga­rın et­ki­siy­le bü­yür­ken yan­gın Bü­yük­şe­hir İtfa­iye­si’nin za­ma­nın­da ve erken mü­da­ha­le et­me­siy­le sön­dü­rül­dü.
Ya­man­saz ba­tak­lı­ğı ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­sı­na rağ­men bu ko­ru­ma ka­ra­rı sa­de­ce resmi ga­ze­te­de ya­yın­lan­mak­la kaldı.
Böl­ge­de­ki imar ran­tı­nın çok hızlı yük­sel­me­si göz­le­rin Ya­man­saz’a çev­ril­me­si­ne ve hem ba­tak­lık ala­nın­da, hem de çev­re­sin­de bu­lu­nan dev­le­te ait ar­sa­lar kendi adına tes­cil et­tir­mek, sa­hip­len­mek için on­lar­ca in­sa­nın ha­re­ke­te geç­me­si­ne neden oldu.
Ya­man­saz’da tar­la­lar açı­lır­ken, aktif ola­rak kul­la­nıl­ma­sa bile fi­dan­lar di­ki­le­rek hak sa­hi­bi olun­ma­ya ça­lı­şıl­mak­ta.
ÇEV­RESİ MOLOZ DÖKÜM ALANI OLDU
Ya­man­saz’dan rant bek­len­ti­le­ri­nin ya­nı­sı­ra in­şa­at atık­la­rı­nı dök­mek is­te­yen­ler de bu alanı çok sık kul­lan­ma­ya baş­la­dı­lar. Ba­tak­lı­ğın çev­re­si moloz döküm alanı ola­rak kul­la­nıl­ma­ya da hızla devam edi­yor.
Kimi zaman küçük araç­la­rıy­la ge­le­rek moloz dö­ken­ler, kimi zaman da haf­ri­yat kam­yon­la­rıy­la ko­ru­ma al­tı­na ala­nın hemen ya­nı­na kor­ku­suz­ca in­şa­at atık­la­rı­nı dök­mek­ten çe­kin­mi­yor­lar.
Hem Mu­rat­pa­şa Be­le­di­ye­si, hem de Aksu Be­le­di­ye­si sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de­ki kalan Ya­man­saz Ba­tak­lı­ğı’nın hızla moloz döken haf­ri­yat­çı­la­rın göz­de­si oldu.
Be­le­di­ye­ler zaman zaman bu­ra­lar­da te­miz­lik ça­lış­ma­la­rı yap­sa­lar da ko­ru­ma al­tı­na alı­nan ala­nın içe­ri­si­ne mü­da­ha­le et­me­le­ri söz ko­nu­su ol­mu­yor.
Ya­man­saz’da çı­kar­tı­lan yan­gın­lar ve çev­re­si­nin ve bazı böl­ge­le­ri­nin moloz döküm alanı ha­li­ne ge­ti­ril­me­si­nin en büyük ne­de­ni Ta­bi­at Var­lık­la­rı Ko­ru­ma Genel Mü­dür­lü­ğü’nün bu alanı ko­ru­ya­ma­ma­sı.
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.17 08:50:00
Son Düzenlenme Tarihi :