SON DAKİKA

logo

Mavi Kelebekler iddialı gitti

2022-2023 Sezonu Hentbol Kadınlar Süper Ligi play-off final serisinin ilk maçında Kastamonu’ya evinde mağlup olan Konyaaltı Belediye SK, rakibiyle Kastamonu’da oynayacağı iki maçı kazanarak seride öne geçmek istiyor.
Avrupa şampiyonu Konyaaltı Belediye SK Kadın Hentbol Takımı, zirve hedefiyle başladığı Hentbol Kadınlar Süper Ligi’nde de şampiyonluğu kazanmak istiyor. Yarı finalde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni saf dışı bırakarak finalde Kastamonu’nun rakibi olan Mavi Kelebekler, 5 maç üzerinden 3 maçı galip bitiren tarafın şampiyon olacağı play-off serisinin ilk maçında evinde talihsiz bir mağlubiyet almıştı. Taraftarı önünde iyi oynadığı mücadeleden mağlup ayrılan Konyaaltı, Kastamonu’da oynanacak iki maçtan galip ayrılarak seride öne geçmeye odaklandı. Şampiyonu belirleyecek serinin iki ve üçüncü ayağı olan maçlar 3 ve 4 Haziran tarihlerinde Kastamonu Merkez Spor Salonu’nda oynanacak. Her iki karşılaşma da saat 13:30’da başlayacak. Hentbolseverler her iki karşılaşmayı da Konyaaltı Belediyesi sosyal medya hesapları ve Youtube kanalından canlı olarak takip edebilecek. Kendi evlerinde aldıkları talihsiz mağlubiyetin bir yol kazası olduğunu ifade eden Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Avrupa şampiyonu apoletli sporcularımızın deplasmanda oynanacak iki maçta da galip gelerek şampiyonluk için önemli bir avantaj elde edeceklerini düşünüyorum’’ dedi. -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.01 13:34:29
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya Büyükşehir Belediyesi 3. Esnaf Çalıştayı düzenledi.

Türkiye’de ilk olan çalıştayda esnafın beklentileri, talep ve önerileri ele alındı, gerçekleştirilecek hizmetlerin yol haritası belirlendi. Hayata geçirdikleri projelerin Antalya’yı dünya şehirleri arasına taşıdığını ve yaşam kalitesini yükselttiğini belirten Başkan Türel, “Antalya’nın yaşadığı bu değişim ve gelişim en çok da esnafımıza fayda sağlıyor” dedi. Çalıştayın Antalya’yı birlikte yönetme işbirliğinin en güzel örneği olduğunu belirten Türel, “Türkiye güzel, Antalya esnafımızla daha güzel” diye konuştu.

Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği (AESOB) işbirliği ile  bu yıl üçüncüsü düzenlenen Esnaf Çalıştayı Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde yapıldı. Esnafın, sorun, talep ve önerilerinin ele alındığı çalıştayda, AESOB’a bağlı 75 odadan başkanlar, genel sekreterler ve yönetim kurulu üyeleri belediye bürokratları ile buluşarak, görüşlerini bire bir iletme imkanı buldu. 3. Esnaf Çalıştayı’nın açılışına Büyükşehir  Belediye Başkanı Menderes Türel, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, oda başkanları, esnaf odaları temsilcileri, belediye bürokratları katıldı. 

Yol haritamızı esnafla birlikte belirliyoruz

Çalıştay’ın açılışında bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bu toplantılarda kendi yol haritalarını esnafla birlikte belirlediklerini ifade ederek, “Sizlerin sorunları talepleri önerileri ve eleştirileri bizim için çok önemli. Biz sizin için, hemşerilerimiz için, Antalya’ya değer katmak için yaşam kalitesi katmak için varız.  Onun için bu toplantılar benim için fevkalade değerli” dedi.

2014’te “Antalya’yı birlikte yönetmeye talibiz” diyerek yola çıktığını hatırlatan Türel, “İşte bu çalıştay da birlikte bir şehri yönetme işbirliğinin en güzel örneğidir. Bu süreçte başta esnafımız olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarımızla, kanaat önderlerimizle,  toplumun her kesimi ile sık sık bir araya geldik. Yol haritamızı sizlerle birlikte belirledik, birlikte şekillendirdik” diye konuştu.

Esnaf yol göstericimiz

İçinden geldiği esnafın toplumun can damarları, ekonominin de lokomotifi olduğunu ifade eden Başkan Türel, şunları söyledi: “Siz kazanacaksınız Antalya kazanacak. Esnaf bir şehrin kimliği, hatta ve hatta şehrin ruhudur. Sobacılar Çarşısında ayakkabıcı esnafımızı, sahaflarımızı topluyoruz. Ve esnaf odalarımıza orada hizmet verme imkanı tanıyoruz. Neden çünkü bu şehrin ruhunu kimliğini kaybetmemek için. Bir şehri geliştiren, şehre canlılık veren esnaftır. O yüzden sizin dertlerinizle dertleniyoruz. Bizim Antalya’ya bakışımız, sevgimiz, hizmet heyecanımız aşkımız laf olsun diye değil. İçimizde var. Bu yüzden sizi en yakın çalışma arkadaşlarımız, yol göstericilerimiz olarak görüyoruz.”

Bu hizmetler birlik beraberlikle oluyor

Bugün Antalya’da akla hayale gelmeyecek projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Türel, “İnanın bunları sizlerin ve Antalyalı hemşerilerimizin sayesinde yaptık. Sizlerin sabrı ve desteği olmasa biz bugün ne Doğu Garajı Projesini yapabilirdik, ne Şarampol Caddesini, ne Ali Çetinkaya Caddesini düzenleyebilirdik. Ne 3. Tramvay olurdu, ne de Avrupa Konseyi’nde Genel Sekreterinin elinden ödülünü aldığımız Konyaaltı Sahil Antalya Yaşam Parkı olurdu. Bu işler kolay olsaydı bugüne kadar çoktan yapılırdı. Bunun için gayret, azim ve biz olmak hep birlikte olmak gerekiyor. Bu çarkın dişlilerinden bir tanesi kırılırsa bu dişli dönmüyor” şeklinde konuştu.

“Bu hizmetler daha önce yapılsaydı biz şimdi başka işler yapıyor olurduk” diyen Başkan Menderes Türel, “Şimdi 4. Etapta metro diyoruz Antalya’ya. Belki 3. Etap Raylı Sistem bizden önce yapılmış olsaydı biz metroyu bitiriyor olacaktık. Hep birlikte olduğumuzda kazanan Antalya olur.” ifadelerini kullandı.

Engellemeye çalışıyorlar

Antalya’nın yaşam kalitesini arttırmaya çalıştıklarını vurgulayan Türel, “Çünkü kalite artınca sizlerin ticareti geliri artacak. Antalya’ya daha kaliteli turist gelecek. Ben niye kurvaziyer liman, yat limanları metro diyorum. Dünyanın gelir düzeyi yüksek yabancı turistleri bunlarla geziyor. Bunları yapmazsan nasıl gelecek. Gemiyle sabah gelip bütün gün şehir merkezinde esnafı geziyor. Buradan kazanacak olan esnafımız. Ama biz bunları yapacağız dediğimizde birileri hep eteğimizden çekiştiriyor. Yaptırmayız istemezük diyor. Engellemeye çalışıyorlar. Aslında bizi değil Antalya’nın gelişimini engelliyorlar. Bugüne kadar Antalya’nın menfaati neredeyse orada dimdik durarak yolumuza kararlılıkla devam ettik” şeklinde konuştu.

Yaptırmayız diyenler şimdi Konyaaltı sahilinde çay içiyor

Ne zaman iyi bir şey yapsalar hep yalanlarla iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Başkan Türel, şunları aktardı: “Bizim kaybetmemizi Antalya’da kendilerine fırsat bilenler geçmişte Antalya’ya kaybettirdiler. Sahil Antalya Yaşam Parkının Konyaaltı’nda muhteşem bir proje olacağını bal gibi biliyordu istemezükçüler. Ama ben orayı yaparsam kendilerine fırsat gelmeyecek diye, yaptırmamak için ellerinden geleni yaptılar. El ele insan zincirleri kurdular. Geçen hafta eşim ve çocuklarla Konyaaltı Sahili’nde geziyorum. Projeyi yaptırmayız diye insan zincirlerini kuranlar arasında yer alan Eşgüdüm Kurulu’nun eskiden başkanlığını yapmış bir arkadaş da baktım Konyaaltı sahilinde. Konyaaltı Sahili’ni bize yaptırmayız diye çabalıyorken, şimdi hanımıyla deniz kenarında çayını içiyor. ‘Abi nasıl olmuş, güzel olmuş mu? dedim. ‘Güzel olmuş. İyi ki yapmışsın’ dedi. Bizim derdimiz Antalya. Ama birilerinin derdi Antalya batsın sıra bana gelsin. Biz Antalya’ya kim çivi çakarsa sırtımızda taşırız. Hiç o partiden bu partiden şuradan buradan demeyiz. Bizim sevgimiz aşkımız bu.”

Kent merkezi muhteşem olacak

2014 öncesinde ‘ O turist bu dükkâna girecek’ şeklinde bir iddialı bir sözümüz olduğunu hatırlatan Türel, şunları dile getirdi: “Şimdi yaptığımız vizyon projelerle hamdolsun artık yavaş yavaş şehre turist akışında artış var. İşte Kent Müzesi’ni yapıyoruz. Millet Bahçesi’ni inşallah açacağız seçimden önce. Ve Balbey dedik. Sobacılar Çarşısı’nda esnafımızın desteğiyle birlikte yaptığımız bu proje şimdi Balbey’le taçlanacak. Cumhuriyet Meydanı yapıldı bitti. Antalya’nın kent merkezi muhteşem bir hale gelecek. Doğu Garajı, Kültür Çarşı Merkezi, Nekropol, Ali Çetinkaya. Şarampol’ün devamını 2019’dan sonra planlıyoruz.”

Eskiyi hatırlattı

Türel şöyle devam etti: “Hatırlayın, eskiden Antalya’nın en gözde yerleri Kaleiçi, Cumhuriyet Meydanı, Konyaaltı Caddesi üzerindeki Atatürk Parkı idi. İlk başkanlığım dönemimden önceki hallerini hatırlıyor musunuz? Kaleiçi’ne giremiyorduk. Atatürk Parkı tinerci yuvasıydı. Şimdi Kaleiçi maşallah, adeta turist kaynıyor. Atatürk Parkı hepimizin gittiği mükemmel bir yer oldu. Atatürk Parkı’nı yapıyorken Menderes Türel çevre katliamı yapıyor. Ağaç kesiyor diye soru önergesi verdiler. Gidin bakın şimdi oradaki yeşili. Konyaaltı Sahili’nde de aynı şeyi söylediler. 6 bine yakın ağaç diktik. Ve ne oldu biliyor musunuz? Aynı işte geçen hafta Konyaaltı Sahili’nde gördüğüm arkadaş gibi mecliste Atatürk Parkı’nda benim ilk dönemimde soru önergesi veren çevre katliamı yapıyor diyen milletvekili oğlunun nişanını Atatürk Parkı’nda yaptı.”

 “Geçmiş ile bugünü kıyaslamazsak nereden nereye geldiğimizi göremeyiz” diyen Türel, “Doğu Garajı’nda Festival Çarşısı’nın halini hatırlıyor musunuz? Festival çarşısı kırık dökük bir gecekonduyu andıran bir çarşıydı. Şimdi ne hale geliyor. Yanında bir de tarihi nekropol mezarlık projesi var. Onu da bitiriyoruz. Bizim geleneksel çarşı kültürünü yaşatan bir kültür merkezi projesini orada hayata geçiriyoruz. Doğu Garajı esnafımız geri dönüyor. Orada esnafımızın da kuralarını çekmek sureti ile yepyeni bir alış veriş konsepti oluşturuyoruz. Ali Çetinkaya Caddesi dünyanın en güzel caddelerinden biri, müzeler caddesi oldu. Daha açılışını yapamadık. Efsane geri dönüyor dedik. Şarampol Caddesini de baştan sona bambaşka bir görüntüye kavuşturduk. 6 ay sonra mı 8 ay sonra mı ne açılışını yaptık” diye konuştu.

Antalya’nın gelişimi esnafa yarıyor

Yaptıkları proje ve hizmetlerin Antalya’yı dünya şehirleri arasına taşıdığını belirten Başkan Menderes Türel, şunları dile getirdi: “Antalya’nın pek çok Avrupa ülkesinden bir eksiği kalmadı. Bazı noktalarda onlardan iyiyiz. Bakın Konyaaltı Sahili gibi dünyada yok. Artık her bakımdan dünyanın en ileri şehirleri ile yarışıyoruz. Yaşam kalitesini yükseltelim diyoruz. İşte Antalya’nın yaşadığı bu değişim ve gelişim en çok da esnafımıza fayda sağlıyor.”

Makam derdimiz yok tek derdimiz Antalya

Alt yapı yatırımları ile Antalya’nın geleceğini kurtardıklarını söyleyen Türel, “2004 öncesinde Antalya’yı iki damla yağmurda göle dönen caddelerden kurtaracağız demiştik. Artık Büyükşehir’e ait caddelerde sorun kalmadı. Eğer biz ilk dönem yağmur suyu drenaj çalışmalarına ağırlık vermeseydik, bu sene özellikle Varsak Kepez’de bu çalışmaları bitirmeseydik. Hala o görüntüleri görüyor olacaktık. Alt yapı belediye başkanı için cazip değildir. Halka zahmet verir ve çabuk unutulur. Antalya kazanacaksa biz kaybederiz önemli değil. Önceliğimiz hep Antalya oldu. Allah’a hep şükrediyorum genç yaşta birçok önemli makam mevkii gördük. Artık makam mevki derdimiz yok. Bir tek derdimiz var Antalya’ya hizmet etmek. Bir tek derdimiz var, Antalya kazansın. Esnafımız kazansın” diye konuştu.

19 ilçeye hizmet

Sadece merkeze değil 19 ilçeye de hizmet götürdüklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ilçemizde bir marka projemiz var. Alanya’da da artık çöpten elektrik üretiyoruz. Manavgat’ta Türkbeleni millet bahçesi bitti. Açılışını yapacağız. Serik’te artıma tesisi yaptık. Aksu tarihinde ilk kez bizim dönemimizde kanalizasyonla tanıştı. Kemer’de Deniz ve Liman Caddesi düzenlemesi muhteşem oldu. Örneğin Demre’de yıllardır ihmal edilen meydan düzenlemesini gerçekleştirerek bölge esnafına çok önemli katma değer sağlayacak bir proje yaptık. Alt yapı ve üst yapı ile ilgili projeler elbette önemli. Ama beni en çok mutlu eden huzur veren projelerimiz, sosyal projelerimiz geliyor. Bu projeler ile gönül köprüsü kuruyoruz.”

Boğaçayı’nda ilk etap bitiyor

Boğaçayı Projesi’nde ilk etap bitmek üzere olduğunu kaydeden Türel, “Yapamazsın dediler. İşte yapıyoruz ve o ot, çöp, bataklık görümündeki Boğaçayı ne hale geliyor. Bu projeleri hem daha fazla turist Antalya’ya gelsin hem de şehre gelen turist otelden çıkıp kent merkezine gelsin diye yapıyoruz. Biz bunların daha da fazlasını yapmaya gayret ederken, zaman zaman bazı kesimler tarafından yapılan hizmetlerimizin itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor” dedi.

2023 hedefimiz büyük

Antalya’nın 2023 hedeflerinin büyük olduğunu vurgulayan Başkan Türel, sözlerini “Antalya bambaşka yere gidecek. Biz artık Antalya’da metro, 3. havalimanı, hızlı tren, Alanya otobanı bunları gerçekleştireceğiz. Biz olunca, bunları gerçekleştireceğiz. Bu çalıştay Antalya’nın gelişimine çok önemli katkılar sağlayacak. Yol haritamızı yine sizlerden gelene öneri eleştiri ve değerlendirmelerle belirleyeceğiz. Türkiye güzel Antalya esnafımızla çok güzel” şeklinde tamamladı.

Çalıştayla esnaf kazanıyor

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, 3 yıldır devam eden çalıştayların esnafa büyük yarar sağladığını ifade ederek şunları söyledi: “Büyükşehir belediyemizde 2017’de yapmış olduğumuz çalıştayımızdan sonra icraatlarla dolu bir yılı geride bıraktık. Ulaşım sektöründe servisçi esnafımızla ilgili 14 ilçemizde yapılan düzenlemeyle c plakalara takip getirilmesi esnafımıza çok büyük bir kazanç sağladı. Büyükşehir Belediyemizin ve ANET yönetim kurulunun işletmiş olduğu mezbahanın Menderes Başkanımızla yapmış olduğumuz istişareler sonunda Antalya Kasaplar Odamıza devrini sağladık. Korkuteli şoförler odamızın Korkuteli otogarındaki yazıhanesi kendilerine verilerek hem esnafımıza hem odamıza önemli bir kazanç sağlamış olduk. Pansiyoncularımızın talepleri üzerine su fiyatları üzerinde indirim yapılarak esnafımıza bir kazanç sağladık” dedi.

Türel’e teşekkür

Adlıhan Dere, “Antalya’mızı bir dünya markası haline getiren, turisti şehir merkezine çekerek esnafımızla buluşturan projelere imza atan ve şehrimizin marka değerini daha da yukarı taşıyan esnaf dostu Menderes Türel’e teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

Tabela isimleri çağrısına esnaftan destek

Başkan Türel’in projeleriyle Antalya’da yaşanan büyük dönüşüme esnafın da ayak uydurmasının önemli olduğunun altını çizen Dere, şunları aktardı: “Sayın Başkanımızın Türk Dili Derneği programında yaptığı çağrı üzerine tabelalarında yabancı isim kullanan işyerleri ile ilgili biz de gerekli düzenlemeleri yapacağımıza söz veriyoruz. Özellikle tabela kirliliği ve kullanılan isimlerin yerli ve milli olması yönünde adımlar atacağız.”

 

Konuşmaların ardından Başkan Türel, tek tek esnafın sorunlarını dinledi. AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e Antalya’ya ve esnafa hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi verdi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.18 17:42:33
Son Düzenlenme Tarihi :





Bin 500 yıl önce depremle birlikte denizin yuttuğu şehir tekne turlarının merkezi oldu

Akdeniz’de 6. yüzyılda yaşanan iki büyük deprem sonrası sulara gömülen Kekova Bölgesi-Batık Şehir-her yıl yüzlerce yerli yabancı turistin uğrak yeri oluyor. Neredeyse bir uygarlığı sonlandıran bu büyük felaket sonrası sahil kesimleri su altında kalan şehrin üzerinden bugün tekneler geçiyor. Bölgen..

Akdeniz’de 6. yüzyılda yaşanan iki büyük deprem sonrası sulara gömülen Kekova Bölgesi-Batık Şehir-her yıl yüzlerce yerli yabancı turistin uğrak yeri oluyor. Neredeyse bir uygarlığı sonlandıran bu büyük felaket sonrası sahil kesimleri su altında kalan şehrin üzerinden bugün tekneler geçiyor. Bölgenin tarihi konusunda bilgiler paylaşan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, “O dönemden sonra hayatın azaldığını, uygarlığın önceki gibi ilerlemediğini ve neredeyse terk edildiğini arkeolojik verilerden ve Sionlu Nikolaos’un Vitası’ndan anlayabiliyoruz” dedi.

Her ne kadar M.S. 141’deki gibi büyük depremler olduysa da sonrasında kentlerin onarılıp hayatın devam ettiği biliniyor. Ancak özellikle 529 ve 540 yıllarında yaşanan büyük depremler sonucu Demre ilçesi Kekova Yarımadası’nı da içeren Orta Likya’daki büyük bir bölge sular altında kaldı. Depremler sonrası oluşan tsunami ve salgın hastalıklar bölgede yaşayan uygarlığı neredeyse yok etti. Batık Şehir adı verilen bölge bugün yerli yabancı turistlerin akınına uğruyor. Karadan ulaşımın olmadığı bölgeye turlar düzenlenip tekneler şehrin üzerinden geçiyor. Denizin altında kalan şehrin yapıları ise gözle görülüyor ve turistler o anları fotoğraflıyor.

"Plakalar denize doğru 2 metreden fazla kayarak bütün bölgedeki kentleri içine gömülmesine sebep olmuş"
Antalya’nın Demre ilçesinde sürdürülen Myra - Andriake Kazıları Başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. Nevzat Çevik, tarihi olayın yaşandığı bölge hakkında bilgiler paylaştı. Kekova’daki yerleşimlerin batmadan önce üzerinde yoğun yaşamın olduğu bir bölge olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çevik, 529 ile 540 yıllarında yaşanan büyük depremler ve sonrasında yaşanan tsunami ile salgın hastalıklarla neredeyse 200 yıl boyunca bölgenin sessizliğe büründüğünü söyledi. Çevik, “Sadece Kekova bölgesi değil, Andriake, Finike, Kaş çevresinde bütün bölge batmış. Bu batığın da en erken ne zaman olabileceğine dair fikirlerimiz var. Batık kentlerin sulara gömülmüş yapılarının tarihleri felaket için bir alt tarih sınırı veriyor. Kapağına dek sulara batmış lahit ya da Andriake Limanı’nın tamamı batmış rıhtım caddesinde lentosuna kadar sulara gömülmüş yapılar bölgenin battığını gösteriyor. 6. yüzyıldaki büyük depremlerde, plakalar denize doğru 2 metreden fazla kayarak bütün bölgedeki kentlerin sulara gömülmesine sebep olmuş. Bundan sonra o kentlerin sahil kısımlarındaki hayatın bittiğini özellikle denize yakın limana ya da sivil yerleşime ilişkin konut gibi diğer yapıların sulara gömülmüş olmasından anlıyoruz. Üst kısımlarına Hristiyanlık döneminde hayatın devam ettiğini görüyoruz ancak klasik ve Helenistik Çağ ile Roma’nın bir kısmında o kentlerin sahil kısmı kullanılıyordu, özellikle Simena, Teimiussa, Aperlai ve Kekova Adası ve çevrelerindeki yapıların sahile yakın olanları tamamen sular altında kaldı. Bugün tekne gezginlerinin gördüğü yarısı sular altında kalmış basamaklar ve yapılar bu batışın sonucudur” dedi.

"Dönemin Akdeniz’deki en büyük limanı da işlevini yitirdi"
Oluşan tablo sonrası batık ve dolgularla beraber Akdeniz’in en büyük antik limanı Andriake’nin de işlevini kaybettiğini aktaran Çevik, “Andriake’deki kazılarda MS 7. Yüzyıl sonrasına ilişkin buluntu ele geçmemesi bu nedenledir. Kekova’da çok sayıda liman ve sığınaklar var. Özellikle Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun bir deniz trafiği var. Andriake antik Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olduğu için orada çok büyük bir uluslararası gemi trafiği yaşanıyordu. Liman işlevini yitirince bu kullanım çok azaldı. Bunun temel nedeni depremler. Binlerce deprem oluyor. Özellikle Fethiye – Burdur hattında ana bir hat var. O hattaki büyük depremler de Likya’yı etkilemiş. Akdeniz içindeki büyük depremler de bütün bu kentlerin etkilenmesine yol açmış. Depremler sonrası tsunami ve salgınlar gibi etkenler de oradaki uygarlığı, kültürü ve yerleşim popülasyonunu derinden etkiliyor ve hayatı değiştiriyor. O dönemden sonra hayatın azaldığını, uygarlığın önceki gibi ilerlemediğini ve yerleşimlerin terk edildiğini arkeolojik verilerden de görebiliyoruz. Bu oluşumlar şimdi muhteşem görüntüler oluşturan pitoresklere dönüşmüş durumda. Doğanın ve kültürel kalıntıların terkediliş sonrası oluşturduğu doğal sarmal eşsiz bir kültürel peyzaj oluşturmuş durumdadır. Bu nedenle Kekova sadece en berrak denizi ve Dalmaçya tipi etkileyici doğası ile değil su altında kalmış kalıntıları ile de akıl almaz bir görsellik oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 14:31:53
Son Düzenlenme Tarihi :