SON DAKİKA

logo

header-ad

Ayak bileği hastalıklarının 7 belirtisi

Ayak bileği travmaya en açık bir eklemlerin başında geliyor. Hem vücudun yükünü taşıması hem de anatomik yapısı nedeniyle yaralanmaya açık oluyor ve kolay zorlanabiliyor. Acil servise başvuruların neredeyse birinci sırasında ayak bileği burkulmaları yer alıyor. 
Burkulmaların dışında ayak bileği travmaları ve özellikle yaşlılarda osteoporoz ile birlikte ayak bileği kırıkları görülüyor. Hastaların yaşam konforunu oldukça etkileyen ayak bileği hastalıklarında artroskopi büyük fayda sağlıyor. Hasta konforunun ön planda olduğu bu ameliyat ile kısa sürede iyileşme sağlanabiliyor. 
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, ayak bileği hastalıkları ve artroskopi uygulamaları hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Ayak bileği travmalara en açık eklem
Ayak bileğinde gelişen hastalıklar en çok sporcularda görülür. Ayak bileği hastalıklarını önlemek için öncelikle yapılması gereken hangi spor yapılıyorsa o spora özgün ekipman kullanmaktır. Yaşlılarda ise ayaklar kemik erimesi nedeniyle travmaya açık olmaktadır. Ayrıca kadınlarda da, yüksek topuklu ayakkabı giydikleri için burkulma sıklıkla gözlenir. Ayak bileği burkulması sonrası oluşan bazı sorunlar artroskopinin de temel kullanım alanlarından  birini oluşturmaktadır. Ayak bileği artroskopisi, çok çeşitli ayak bileği sorunlarını gidermek için kullanılır.
Ayak bileği problemi olan hastalarda görülen belirtiler; ağrı, Emniyetsizlik hissi, Sık sık burkulma, Hareket kısıtlılığından dolayı merdiven inememe veya çıkamama, Çömelememe, Ayak bileğinden ses gelmesi, Ayak bileğinde şişlik.
Bazı romatizmal hastalıklar da ağrı yapabiliyor
Ayak bileği hastalıklarında hastalara öncelikle şikayetlerinin ne zaman başladığı, ne kadar zamandır olduğu ve travma ile ilişkisi olup olmadığı sorulur. Bazı hastalarda herhangi bir travma olmadan şişlik varsa gut gibi bazı romatizmal hastalıklar akla gelir. Bu durumda bu gibi hastalıklar araştırılabilir. Hastanın öyküsü detaylıca alındıktan sonra muayene gerçekleştirilir. Ardından hasta görüntüleme veya laboratuvar testlerine yönlendirilir. Metabolik hastalık şüphesi varsa kan testleri ile ekarte edilir. Görüntüleme yöntemlerinde röntgen, bilgisayarlı tomografi, MR, cilt altında görülen şişliklerde ise ultrasona başvurulur. Çok nadir de olsa sintigrafiye başvurulur. Çıkan sonuçlara göre tedavi planlanır.
Tedavi için ağrının kaynağı bulunmalı
Tedavi planlanması için ayak bileği ağrısının kaynağı bulunmalıdır. Ayak bileği hastalıklarının çoğunda istirahat ve bazen fizik tedavi ile eklemin rahatlatılması sağlanır. Ortalama 3 ay boyunca hareketsizlik, fizik tedavi ağrıların geçmesinde etkili olmamışsa o zaman cerrahi devreye girer. Ayak bileği artroskopisi, ayak bileğinin içindeki veya etrafındaki dokuları incelemek veya onarmak için küçük bir kamera ve cerrahi aletler kullanan ameliyattır. Kameraya artroskop denir. Amaç cilt ve dokuda daha büyük kesikler yapmadan sorunları tespit etmek ve ayak bileğinde işlem yapmaya izin verir.
Pek çok hastalıkta artroskopiye başvuruluyor
Ayak bileğinde artroskopi veya endoskopi yapılabilmesi için rahatsızlığın eklemin içinde ya da ekleme komşu yerlerde olması gerekir. Ayak bileği burkulmalarından sonra çok sık görülen hastalıklardan biri Talusun osteokondral lezyonudur. TOL’de tanı ve tedavide artroskopiden faydalanılır. Eklem içinde lokalize veya olmayan zar iltihaplarında, eklem içindeki serbest cisimlerde, eklem zarının tümörlerinde, eklem içindeki kistlerde, burkulmalarda bağ yırtılmalarında, futbolcu ayağında (eklem kenarında kemik çıkıntıları) artroskopi uygulanır. Fleksör tendonun iltihaplanmasında, subtorel eklem artrozunda, haglund deformitesi gibi ayak bileği ekleminin arkasında yer alan yumuşak doku içinde endoskopi ev artroskopi ile pek çok işlem yapılabilmektedir.
2 küçük delikten yapılıyor
Teleskoba benzeyen yakını gösteren bir aletin başına bir kamera bağlanır. 2 delik açılarak ameliyat gerçekleşir. Bir delikten optik yerleştirilir. Bu optikten eklem içine sıvı verilir ve işlem yapılacak yer yıkanarak temizlenir. Diğer delikten ise ameliyatı gerçekleştirilecek aletler yerleştirilir. Ameliyat hastalığa göre 1 ila 1 buçuk saat arasında sürmekte.
* Memorial Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.03 09:47:27
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Isparta’da gül hasadı başladı

Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’lik kısmını tek başına karşılayan Isparta’nın Gönen ilçesine bağlı Güneykent kasabasında gül hasadı başladı. Haziran ayı sonuna kadar devam edecek hasatta bu yıl 8 bin ile 12 bin ton arası gül yaprağı rekoltesi bekleniyor.
Isparta’nın Gönen ilçesine bağlı Güneykent kasabasında gül hasadı bu yıl gecikmeli olarak başladı. Üreticiler ve işçiler tarafından toplanan gül çiçekleri, gül yağına dönüştürülmek üzere fabrikalara götürülüyor. Güller fabrikada 500 kilogram kapasiteli dev kazanlarda kaynatılarak çiçeklerin yağı çıkarılıyor.
Güneykent kasabasında tarlada gül toplayan Zehra Suna, ailesine yardım için geldiğini belirterek, “Gül çiçeği bizim ekmek kapımız. Emeğimizin karşılığını alıyoruz. Çocukluğumuzdan beri alıştığımız için hem toplaması bize kolay geliyor hem de seviyoruz gül toplamayı” dedi.
Suna, “Sabah çok erken kalkmak zorundayız. Yağmur oluyor, gülün dikenleri ve arıları var. Aynı zamanda çamurda yürümek, çizmeyle hareket etmek zor ama dediğimiz gibi kazanç olarak çok şükür bereketini veriyor. Herkesi güllerin gökyüzüne güldüğü memlekete bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Tarlaya komşularına yardıma geldiğini dile getiren Nehir Satılmış, “Burası komşularımızın tarlası. Harçlığımı çıkarmak için yardıma geliyorum. Gül toplamak kolay, tek zorluğu yağmur yağdığı zaman çamur oluyor. Gül toplamaya geçen sene ve bu sene de geldim. Daha yeni başladım sayılır” dedi.

“Hasat bu yıl yaklaşık 20 gün gecikti”
Güneykent kasabasında 1 hektarlık tarlasında yaklaşık 30 yıldır üreticilik yapan Zühtü Küçükbacak ise, gül çiçeğine bu yıl soğuk vurduğunu belirterek, “Mahsulümüze soğuk vurdu ama tekrar yenilendi. Mahsulümüz zarara uğradığı için geçen yılki gibi olmayacak. Tarlamızın işçiliğini, ilaçlarını kendimiz yapıyoruz. Hasat zamanı işçileri de dışarıdan getiriyoruz” dedi.
Geçen yıl bu zamanlar gül hasadının bitmek üzere olduğunu söyleyen Küçükbacak, “Bu yıl yaklaşık 20 gün gecikti. Yaklaşık 20 gün kadar devam eder hasat gün döneceği için o tarihten sonra gül olmaz artık” diye konuştu.
Mart ayında don olayı olduğunu dile belirten Küçükbacak, “Don olayı aralıklarla arka arkaya devam etti. Gülün goncalarının çıkacağı zaman don etkiledi ama havaların ısınmasıyla gül tekrar açtı. Geçen yıl yapılan rekolteye göre yüzde 50 zarar var. Geçen yıl 5 ton oldu, bu yıl 2 bin 500 kilogram ancak olur” dedi.

“Isparta’da 8 bin ton ile 12 bin ton arası gül yaprağı çıkıyor”
Gül fabrikası yağ ekspertiz uzmanı Osman Döner, üreticilerin getirdikleri gülleri kazanlara basarak, 100 derece sıcaklıkta kaynattıklarını söyledi. Döner, “Kaynayan gülleri tekrar soğutmaya başlayarak damıtma sistemine geçiyoruz. Damıtma sisteminde aldığımız suyu ikinci destinasyona sokarak ve içindeki bütün suyu son damlasına kadar alarak işlemimizi bitiriyoruz ve bu işlem bitene kadar devam ediyor. Fabrikada bulunan bir kazan 500 kilogram gül çiçeği yaprağı ve 1 buçuk ton su alıyor. Günlük ortalama 4 ton çiçekten 1 kilogram yağ çıkar. Örneğin 40 ton işlediyseniz 10 kilogram yağ elde edersiniz. Havaların serin olmasından dolayı sezon biraz uzayacak gibi duruyor. Isparta genelinde 8 bin ton ile 12 bin ton arası gül yaprağı çıkıyor. Isparta’nın genel gül yaprağı rekoltesi bu civarlarda ilerlemektedir” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.11 13:53:49
Son Düzenlenme Tarihi :





ELMALI’DA 150 BİN TON ELMA SOĞUKHAVA DEPOSUNDA MÜŞTERİ BEKLİYOR

Kayseri’nin Melikgazi ilçesi İldem’de yurttaşlar, -4 derecede 2,5 liradan ucuz elma almak için metrelerce uzunlukta kuyruk oluştururken, Elmalı’da ise 150 bin ton elma soğukhava depolarında müşteri bekliyor. Elma ihracatının olmaması soğuk hava depolarında bulunan ve en az 2,3 liradan satılması gereken elmaya 1,8 liradan bile alıcı çıkmıyor.

Elmalı’da 150 bin ton elma soğuk hava depolarında müşteri bekliyor. İç piyasada yeteri kadar pazar olmaması, elma fiyatlarının da ciddi anlamda düşmesine neden olurken, en az 2,3 lira olması gereken elmalar şu anda 1,8 liradan bile müşteri bulamıyor. Soğuk hava depolarındaki elmanın şu günlerde değerinden paraya çevrilmesi gerektiğini, ancak elma ihracatının durması nedeniyle elma pazarında da ciddi bir sıkıntının yaşanmaya başladığını kaydeden soğuk hava depolarındaki elmaların sahipleri, “Zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Şu anda maliyetine bile satmaya razıyız ama alıcı yok. Umudumuz elma ihracatının tekrar başlaması. Elma ihracatının olmaması sadece bizleri etkilemiyor. Elmaları işleyen onlarca kişinin de ciddi bir gelirden  olmasına neden oluyor” dediler.  
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.01.21 08:07:15
Son Düzenlenme Tarihi :