Trebenna Antik Kenti Podcast’te
Konyaaltı Belediyesi’nin, popüler müzik dinleme programı Spotify’da gerçekleştirdiği podcastlere bir yenisi daha eklendi. İlçe sınırları içerisinde bulunan Trebenna Antik Kenti’nin tarihi, podcast ile izleyiciye aktarılıyor.
Konyaaltı Belediyesi’nin dijital dönüşüm çalışmaları çatısı altında h..
Konyaaltı Belediyesi’nin dijital dönüşüm çalışmaları çatısı altında hayata geçirdiği podcastler sürüyor. Dünyaca ünlü popüler müzik dinleme programı olan Spotify’daki hesabıyla müzik tutkunlarını birbirinden farklı müziklerle buluşturan Konyaaltı Belediyesi, burada yaptığı ‘podcast’ler ile de bölgenin tarihi, turistik ve doğal alanlarını dinleyicilerine tanıtıyor.
“Tarihi ve doğal mekânlar”
Arkeologlardan, tarih bilimcilere ve yazarlara kadar konunun uzmanlarının yaptığı çalışmalarla tarihi, turistik ve doğal güzelliklerin anlatıldığı hesapta yer alan “Konyaaltı İlçesinin Tarihçesi”, “Gürsu Roma Hamamı”, “Konyaaltı Sahili Obalar”, “Sıçan Adası’nın Sırrı”, “Feslikan Yaylası ve Güreş Sporu’nun Kısa Tarihi” başlıklarındaki ‘podcast’lere; Geyikbayırı ve Çağlarca mahalleleri arasındaki Sivridağ’ın kuzey eteğinde yer alan Trebenna Antik Kenti tarihi de eklendi.
“Solim halkının toprakları”
Antalya körfezine hakim, 680 metre yükseklikteki konumu, sulak ve tarıma elverişli arazisiyle stratejik öneme sahip bu bölge, eldeki en eski kayıtlara göre Anadolu’nun yerli halklarından Luvilerin soyundan gelen savaşçı karakterleriyle bilinen Solim halkının toprakları. Likya, Pamfilya ve Pisidia kavşağında bir sınır kenti olan Trebenna, kaya ve lahit mezarlar, imparator kültü tapınağı, agora, magazin, iki kilise, işlikler, bölgeyi gözetleyen akropolüyle biliniyor.
“Uzun yıllar unutulan kent”
İlk kez 1890’lı yıllarda, Pamfilya ve Pisidya’nın önemli kentlerini belgeleyen, Polonya kökenli Alman araştırmacı Karol Lanckoroski tarafından keşfedilen kent, uzun yıllar orman içerisinde unutulmuş. Trebenna Antik Kenti, 1997-2005 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen “Antalya Beydağları Yüzey Araştırmaları” projesiyle bilim dünyasına tanıtıldı.
Helenistik çağdan Bizans’a
Trebenna antik kenti, Helenistik çağdan Doğu Roma (Bizans) dönemine kadar kesintisiz yerleşim görmüş bir alan. Bizans döneminde küçülerek, akropol çevresine örülmüş surların içine çekilen Trebenna’da bu devirden iki kilise kalıntısı dikkat çekiyor. Bunlardan biri akropolün doğusunda, kaya tapınağının arkasındaki Erken Bizans Kilisesi. Bu kilise yıkıldıktan sonra, akropolün güney batı yamacındaki dar bir taraça üzerinde, freskleri günümüze kısmen ulaşmış küçük bir Ortaçağ Kilisesi yapıldı. Semavi Eyice’nin inceleyerek 1977’de bilim dünyasına tanıttığı bu Ortaçağ Kilisesi, Nevzat Çevik ve ekibi tarafından 2001-2002 yılları arasında yürütülen çalışmada detaylı olarak ele alındı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.01 10:35:20
Son Düzenlenme Tarihi :
Tarihi binanın Hollandalı sahibi öldü, mahalle muhtarı gördüklerine inanmakta zorlandı
Antalya’da Hollandalı sahibinin ölümünün ardından madde bağımlısı kişiler tarafından mesken edilen 3 katlı binada bulunan tüm eşyalar talan edildi. Hollandalı ev sahibinin hatıralarının yere saçıldığı binaya giren mahalle muhtarı ise gördüklerine inanmakta zorlandı. Yaşananlara isyan eden Muhtar H..
Muratpaşa ilçesi Haşim İşcan Mahallesi 1301 sokak üzerinde bulunan 3 katlı tarihi binanın sahibi Hendrik Wansink bir süre önce hayatını kaybetti. Hollandalı adamın hayatını kaybetmesinin ardından tarihi bina adeta sahipsiz kaldı. Mahalle muhtarının kapısına kilit alarak koruduğu binanın duvarından aşarak içeri giren madde bağımlısı kişiler, binayı adeta kendilerine mesken haline getirdi. Binada bulunan tüm eşyaların etrafa saçıldığı, yerlerde onlarca çöp biriktiği görüldü. Binanın hemen yanında bulunan başka bir metruk bina ise kısa bir süre önce çıkan yangında yanarak kullanılamaz hale geldi. Yanan binanın içerisinde tonlarca çöp biriktiği görüldü.
Muhtarı Halil Ay gördüklerine inanmakta zorlandı
Vatandaşlardan gelen şikayet üzerine kilitlediği binaya giren Mahalle Muhtarı Halil Ay ise gördüklerine inanmakta zorlandı. Polis ekipleri eşliğinde girilen binada içeride madde bağımlısı kişilerin olduğu görüldü. Polis ekipleri tarafından binadan çıkarılan şahıslar, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Odalarda yapılan incelemede tüm eşyaların etrafa saçıldığı ve binanın içerisinin adeta savaş meydanını aratmadığı görüldü.
"O kadar kötü bir durumdaki içim acıdı"
Haşim İşcan Mahalle Muhtarı Halil Ay, “Ne yazık ki bu metruk evler bizim hemen hemen her sokağımızda var. Burası 2.5 yıldır böyle duruyor. Bu evin yanındaki 2 evde metruk, orada yaşayanlar buraya da gelmiş. Bu ev çok güzeldi, Hollandalı sahibi öldükten sonra madde bağımlıları buraya gelmiş. O kadar kötü bir durumdaki içim acıdı, ben bu evin eski halini biliyorum. Evi tarumar etmişler, ev kimsesiz kaldı. Biz birilerini gönderiyoruz birileri geliyor. Vatandaşlarımız bizi arayarak neden bir şey yapmıyorsunuz diyor. Ama bu sadece benim yapabileceğim bir şey değil. Yetkililerimiz gerekeni yapacaktır ama hızlandırılması lazım. İlla burada yangın mı çıkması gerekir, birisi mi ölmesi gerekir. Biz mahallemizde çok metruk ev yangını gördük. Bir an önce burası sağlam hale gelsin, kim sahiplenecekse sahiplensin. Burası milli servet, çok büyük tehlike var. Birisi zarar görmeden buraların yapılması lazım. Buralar Antalya’nın gözbebeğidir. Bu evlerin bu kadar sahipsiz olması içler acısıdır. Ben görevimi en iyi şekilde yapıyorum benim de içim acıyor” dedi.
"Çatıdan giriyorlar, Hollandalı sahibi öldüğü için gelen giden yok"
Mahallede oturan Nermin Tekin ise yaşanılanlardan dolayı rahatsız olduğunu belirterek, “Her şeyden önce çöplerden rahatsızlık duyuyorum. Yıkık evler her an başımıza bir şey düşebilir, burada ne kendimizi ne de araçlarımızı koruyabiliriz. Çatıdan giriyorlar, Hollandalı sahibi öldüğü için gelen giden yok. Ev param parça olmuş, hiçbir önlem alınmıyor. Bu ev o kadar güzeldi ki pırıl pırıldı, geldiği son durum çok kötü. İlla burada birisi mi ölmelidir. Madde bağımlısı kişilerin yeri olmuş, evin bu hale gelmesine inanamıyorum. Ben karşıda oturuyorum, gözetleniyoruz. Başımıza bir şey gelir diye korkuyoruz” sözlerine yer verdi.
"Başım belaya girmesin diye müdahale de edemiyoruz"
Eve sürekli birilerinin girip çıktığını belirten Lale Saraçoğlugil, “Arabamı çiziyorlar, burada çöpler var. Bütün mahalle mücadele ediyoruz. Başım belaya girmesin diye müdahale de edemiyoruz. Ben 50 yıldır burada yaşıyorum. Biz müdahale ediyoruz ama bir yere kadar müdahale ediyoruz. Benim camım kırılsa çok pahalı” diye konuştu.

