SON DAKİKA

logo

Güney Koreli kozmetik üreticileri Isparta’da

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), kozmetik sektöründe faaliyet yürüten Güney Koreli 11 firmanın 14 kişilik heyetini ve 1 basın mensubunu Isparta’da misafir etti. BAİB, geçtiğimiz yıl Ekim ayında da Güney Kore’nin başkenti Seul’de kozmetik sektöründe faaliyet yürüten firmaları ziyaret etmiş..

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), kozmetik sektöründe faaliyet yürüten Güney Koreli 11 firmanın 14 kişilik heyetini ve 1 basın mensubunu Isparta’da misafir etti. BAİB, geçtiğimiz yıl Ekim ayında da Güney Kore’nin başkenti Seul’de kozmetik sektöründe faaliyet yürüten firmaları ziyaret etmiş ve düzenlenen organizasyon ile iş görüşmeleri gerçekleştirmişti.
Isparta’da düzenlenen organizasyonda ilk olarak Batı Akdenizli kozmetik sektörü temsilcileri ile Güney Koreli kozmetik sektörü temsilcileri B2B programında iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Gül yağı, lavanta yağı başta olmak üzere esansiyel yağ ve kozmetik ürünleri üreticisi BAİB firmaları, Güney Koreli kozmetik sektörü temsilcileri ile aynı masada bir araya geldi. Batı Akdeniz firmaları iş görüşmelerinde kendileri üretimden ihracata kadar tüm potansiyellerini detaylı bir şekilde anlatma ve kendilerini tanıtma imkanı buldu.

Ürünler hakkında detaylı bilgi aldı
B2B programının akşamında Batı Akdenizli ve Güney Koreli firma temsilcileri akşam yemeğinde yine bir araya geldi. Yemeğe Isparta Valisi Aydın Baruş, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Çelik, Isparta Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, BAİB Başkan Yardımcısı Mustafa Küçükyaman, BAİB Yönetim Kurulu Üyesi Osman Şahlan da katıldı. Güney Koreli firmalar, programın son bölümünde ise gül bahçelerinde ve Alım heyetine katılım sağlayan ihracatçı firmalarımızın tesislerinde incelemeler gerçekleştirdi ve ürünler hakkında detaylı bilgi aldı.

“Güney Kore’ye gerçekleşen ihracatın daha da artmasını bekliyoruz”
BAİB Başkan Yardımcısı Mustafa Küçükyaman, geçen yıl Ekim ayında Güney Kore’ye giderek, kozmetik sektöründe faaliyet yürüten firmaların ziyaret edildiğini ve iş görüşmeleri gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “Şimdi bu firmaların temsilcilerini Isparta’da misafir ederek, sektörümüz hakkında detaylı bilgi aktardık ve iş görüşmeleri yapılmasını sağladık. Amacımız Bölgemizin gül yağı, lavanta yağı ve diğer tüm esansiyel yağların ve kozmetik ürünlerin ihracatını artırmak. Bu programın ardından Güney Kore’ye gerçekleşen ihracatın daha da artmasını bekliyoruz” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.04 13:35:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Beykonak ve Mavikent’te şebeke boruları yenileniyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü ekipleri, basınç yetersizlikleri, patlak gibi sorunların yaşandığı Kumluca’nın Beykonak ve Mavikent sitelerinde eskiyen şebeke borularını yeniliyor.

İklim değişikliğinin içme suyu kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeyi hedefleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, içme suyu şebekelerinde kayıp ve kaçakları azaltılması ve bu sayede su kaynaklarından daha verimli yararlanılması amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda ASAT Genel Müdürlüğü Kumluca'nın Beykonak ve Mavikent sitelerinde içme suyu şebeke borularındaki patlaklar nedeniyle sık sık arıza yaşanan hatlarda yenileme çalışması yapıyor. 

YENİ VE DAYANIKLI BORULAR KULLANILIYOR
Beykonak ve Mavikent sitelerinde ömrünü doldurmuş olan içme suyu şebekesi daha dayanıklı borular ile yenileniyor. Bu sayede hem şebekedeki kayıp ve kaçakların yarıdan fazla oranda düşürülmesi hem de abonelerin yaşadığı basınç ve tazyik sorunlarının giderilmesi hedefleniyor. ASAT Genel Müdürlüğü Kumluca Şube Müdürü Tarık Tuzcular, Beykonak ve Mavikent sitelerinde gerçekleştirilen çalışma kapsamında hatların güçlendirilmesi ve vatandaşa suyun verimli iletilebilmesi için 2550 metre 160'lık yeni nesil içme suyu boruları döşendiğini söyledi. Beykonak ve Mavikent sitelerindeki çalışma ile vatandaşların su sıkıntısı yaşanmasının önüne geçilmesini amaçlanıyor. -BLD.BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.06 12:33:20
Son Düzenlenme Tarihi :





Serebral palside erken teşhis hayat kurtarıyor

Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için ..

Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor” dedi.
6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü için açıklamalarda bulunan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, serebral palside erken teşhisin önemine dikkat çekerek ailelerin çocuklarının gelişimsel hareketlerini incelemesinin önemine değindi.

“Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli”
Serebral Palsi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serdal Güngör, “6 Ekim bizim için önemli bir gün, çünkü Dünya Serebral Palsi Günü. Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli. Türkiye’de çok sayıda serebral palsili çocuk var. Serabral palsi gelişmekte olan beyinde doğum öncesi veya doğum sonrası dönemlerde ortaya çıkabilecek zedelenmeler sonucunda çocukta kalıcı ancak beyine ilerleyici bir hastalık şeklinde olmayan bir hastalıktır. Çocuklardaki karşılığı, motor fonksiyonlarında kayıplar ve hareketteki bozukluklardır. Hastalar farklı bulgular ile karşımıza gelebilirler. Aileler tarafından fark edilen bulgular, çocuğun yürümesinde aksaklıklar, gelişim basamaklarındaki gecikmeler en önemli faktörler içerisinde yer alır” diye konuştu.

Serebral palsi nedenleri
Hastalığın ortaya çıkış sebeplerine değinen Prof. Dr. Güngör, “Serebral palsi için önemli risk faktörleri var. Beyin anne karnında gelişmeye başlar ve doğumdan sonra da gelişmeye devam eder. Bu süreçler içerisinde herhangi bir şekilde yaşanan sorunlar hastalığı tetikleyebilir. Doğum öncesi annedeki enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, travmalar, kronik hastalıklar gibi birçok faktör önemli riskler oluşturur” dedi.

“Bakım şartlarına dikkat”
Bakım şartlarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Doğumun iyi şartlarda yapılmasının yanı sıra, gebe takibinin de iyi yapılması gerekir. Sadece gebelik döneminde değil, gebelik sonrası süreç de büyük önem taşıyor. Doğum sonrası herhangi bir dönemde, bebeğin geçirdiği travmalar, kafa içerisinde meydana gelen kanamalar, enfeksiyonlar, doğum sonrası bebekte tekrarlayan kan şekeri düşüklüğü, beyinde oluşturacağı sorunlar serebral palsiye neden olabilir” şeklinde konuştu.

“Erken teşhis önem taşıyor”
Serebral palside erken teşhisin önemine değinen Prof. Dr. Güngör, “Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor. Çocuğun tedavisi, çocuğun ihtiyaçlarına göre hazırlanıyor. İpuçlarına dikkat etmek lazım. Erken bebeklik döneminde bebeklerde aşırı ağlama, emme ve yutma bozuklukları, gıdaları diliyle dışarı doğru itme, hareketlerde değişiklikler varsa dikkatli olunmalı. Örneğin, bebekler çok hareketlidir. Eğer bir bebek bir tarafını hareket ettirirken diğer tarafını ettirmiyorsa bizim için bir sorun var demektir. Bebeklerin bezleri değişirken zorluk yaşanıyorsa, bacaklar içe doğru çapraz duruyorsa, bu soruna işaret eder” dedi.

“Tedavi, hastaya göre belirleniyor”
Hastalıkla birlikte eşlik eden sorunlar ve tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Serdal Güngör, “Bu tür bebeklerde görüntüleme yöntemleri bize sadece beynin hangi alanlarının etkilendiğini gösterir. Klinik bulgular da çok önem taşır. Tedavi, hastadan elde edilen bulgulara göre şekillenir. Bu hastalarda eşlik eden sorunlar, motor fonksiyon bozuklukları, kas sertlikleri, ortopedik sorunlar, epilepsi nöbetleri, beslenme problemleri ortaya çıkabilir. Bunları takiben kabızlık, uyku bozuklukları, işitme engelleri gibi sorunlar doğabiliyor. Tedavideki temel amacımız multidisipliner bir yaklaşımla gitmek, her şeyden önce erken teşhis ve doğru tedaviyle sorunları en aza indirgeyip birçok problemin önlenmesini sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:48:18
Son Düzenlenme Tarihi :