SON DAKİKA

logo

header-ad

Korkuteli sulama suyu barajında su seviyesine yağmur desteği

Korkuteli Sulama Suyu Barajı’nda, son günlerde devam eden yağmurla su seviyesinde yükseliş başladı. Yapılan son ölçümlerde 12 milyon metreküp su biriktiği tespit edilirken, Korkuteli Sulama Birliği Başkanı Ziraat Mühendisi Semra Torun, “İlçemizde son günlerde yağışların sürmesiyle barajımız hızla ..

Korkuteli Sulama Suyu Barajı’nda, son günlerde devam eden yağmurla su seviyesinde yükseliş başladı. Yapılan son ölçümlerde 12 milyon metreküp su biriktiği tespit edilirken, Korkuteli Sulama Birliği Başkanı Ziraat Mühendisi Semra Torun, “İlçemizde son günlerde yağışların sürmesiyle barajımız hızla yükselmeye devam ediyor. Günlük olarak Koçantı, Bingeçit ve kuru derelerden muazzam su geliyor” dedi.
Korkuteli’nde bulunan sulama suyu barajında kapakların kapanmasıyla birlikte baraj su tutmaya başladı. Korkuteli Sulama Birliği tarafından işletilen 52 milyon metreküp su kapasiteli Korkuteli Barajı, dün itibarıyla 12 milyon metreküp su kapasitesini geçti.
İlçeye günlerdir yağan yağmurlarla birlikte Sulama suyu barajını destekleyen Varsak Çayı ve Bingeçit Koçantı Deresi’nden gelen sular ile su takviyesi sürüyor.
Şu an 12 milyon metreküp suyun biriktiğini söyleyen Korkuteli Sulama Birliği Başkanı Ziraat Mühendisi Semra Torun, “Bu yıl ilçemizde çok güzel yağışlar oldu. Yağışlar devam ediyor. Şu an sulama konusunda talep de yok. Her gün yağmurlar yağıyor. Bu yıl 3-4 kez su verebiliriz. Şu an son yağmurlar ve barajını destekleyen Varsak Çayı ve Bingeçit Koçantı Deresi’nden gelen su ile barajımız su tutmaya devam ediyor. Dün yapılan son ölçümler sonrası seviyede yükselme devam ediyor. Artık bu aylardan sonra barajımızda yükselişler devam eder. Şu an 3 sulama suyumuz hazır durumda. Talep konusunda 10 gün içinde bir açıklama yapacağız” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 15:59:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Oruç Reis’in hikayesinin başladığı ada, bugün turistlerin cazibe noktası oldu

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sula..

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sular altında bırakan 1743 yılında meydana gelen depremde oluşan fay aynası görüntülendi. Oruç Reis’in esaretten kaçarak sığındığı ada, tekne ve yat turizminde üs bölgelerden biri oldu.
Antalya’da gazeteciler ve Antalya Düşünce Platformu (ADP) Genel Sekreteri Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Konyaaltı ilçesi ile Kemer Beldibi Mahallesi arasında kıyıya 800 metre uzaklıkta bulunan Osmanlı zamanında Rasat (Gözetleme) 19. yüzyıldan sonra ise Sıçan adası olarak anılan adaya yüzerek çıktı. Adada daha çok yabani zeytin ağacının, ve çok sayıda orman türünün olduğu görüldü. Patika yollardan giderek yaklaşık 45 dakika süren bir tırmanışın ardından zirveye ulaşıldı. MÖ. 500’üncü yılda korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanılan adada; adanın merkez yerleşkenin surlarını, kapısını ve gözetleme kulesiyle 1743 yılında meydana gelen depremde etrafa dağılan çatısının kiremit parçaları yakından görüntülendi. Ayrıca yapılan incelemede depremden sonra oluşan fay aynasına da rastlandı. Adaya yapılan bu tarihi yolculuk İhlas Haber Ajansı kamerası tarafından kayda alındı.

Turistlerin cazibe noktası oldu
1743 yılında meydana gelen depremde adanın 3’te 1 bölümü sular altında kaldı. Ada şimdilerde ise şehre gelen milyonlarca turiste her yıl görsel şölen oluşturuyor. Adanın doğu tarafı depremin ardından bıçakla kesilmiş gibi durduğu görünürken, su üzerine kalan diğer tarafı ise yeşilliğiyle kartpostallık görüntü sunuyor. Dalış tutkunlarının fazlasıyla ilgisini çeken ada, tekne ve yat turizminde de üs bölgelerden biri oldu. Tekne turuna çıkan turistlerin en çok uğrak noktası ada çevresi oldu. Ada yakınına demirleyen onlarca tekne, tatilcilerin Akdeniz’in serin sularında yüzmesi için mola veriyor.

“İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanıldı”
Adanın tarihi hakkında bilgi veren Tarihçi Çağrı Yılmaz, “Ada İlkçağlardan bu yana kadar Antalya’nın önemli noktalarından birisidir. Her ne kadar orada bir yaşam olmasa da ilkçağlardan günümüze kadar aslında çok fazla medeniyette işlev görmüştür. İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanılan bir adadır. Adada bulunan surlar ve Helenistik yapılar bunun bir göstergesidir. MÖ. 500. Yılda dahi adanın korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanıldığını görüyoruz. Yakın çağımıza baktığımızda ise ada Bizans İmparatorluğu zamanında askeri karakol olarak kullanılıyor. Orada bir karakol binası var, adada Bizans yapı tarzı da buna örnektir. Sıçan adası tanımlaması aslında çok yeni bir isimdir. 18.19 yüz yıldan itibaren sıçan adası ismi kullanılıyor. Bizans döneminde çekirge adası olarak anılıyor” sözlerine yer verdi.

“Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullandı”
Adanın şeklinin sıçana benzediği için ya da sıçan popülasyonunun çok olmasından dolayı bu isimle anılmış olabileceğini belirten Yılmaz, “Osmanlı döneminde belgelerde ismi ise Rasat (gözetleme) adasıdır. Raşat ismi ile geçse de bunun doğrusu Rasat’tır. Osmanlı İmparatorluğu burasını gözlem adası olarak kullanmıştır. Adaya çıktığımız zaman bir büyük burç göreceğiz, bu burçtan gözlem yapıldığını görüyoruz. Aynı zamanda yine belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullanıyor. Adamızın en meşhur özelliklerinden birisi de herkesin yakından bildiği Barbaros kardeşlerin abisi Oruç Reisin bütün hikayesi bu adada başlar. Oruç reis Venediklilerin elinde kürek mahkumu iken kaçarak bu adaya sığınır. Bu adada da Osmanlı yetkililerine durumunu anlatır ve Şehzade Korkut’a ulaşır. Şehzade Korkut da kendisine 17 filika vererek, korsanlık faaliyetlerine başlar” dedi.

“Adanın 3’de 1’lik bölümü sular altında kalır”
Adanın şeklinin görünen olmadığını belirten Yılmaz, “Adamızın ilk şeklini 1522 yılında Piri Reisin çizdiği haritada görüyoruz. 1743 depreminde ada bir kırılma yaşar. Bunun delilini de adada bulunan fay aynasından görmek mümkündür. Adanın 3’te 1 bölümü sular altında kalır. Bu tarihten sonra oradaki yapılar yıkılır ve kullanılmaktan çıkar. Bu tarihten sonra kullanılmaz. Bugün gördük ki doğa adeta adaya hakim olmuş. Adaya yüzerek çıkmak zorunda kaldık. Çıktıktan sonra bizi ilk karşılayan bir yol vardı. Yabani zeytin ağaçları bu yolu kapatmış. Zorlu ve tehlikeli bir yolculuk oldu. Oraya çıkmak isteyen olursa mutlaka tedbir alsınlar. Depremde yıkılan gözetleme evinin kiremitleri her yere dağılmış. Biz bu kiremit parçalarını tespit ettik, daha önce tespit edilmemiş merkezi yapının kapısını ilk defa gördük. Bu da sanırım ilk kez görüntülendi, bu da güzel bir sürpriz oldu. Ayakta kalan surların olduğunu gördük” ifadelerine yer verdi.
Bölgede çok sayıda balık turu düzenleyen Yusuf Kara, "Vatandaşlarımıza adamızı en iyi şekilde tanıtıyoruz. Bugüne kadar çok az sayıda kişi çıktı. Bugün hep beraber çıktık. Çok güzel görüntüler gördük. Üzerinde çok eksi yapılar var. Bugün surların kapısını da keşfettik. Daha çok yabancı turistler ilgi duyuyorlar" sözlerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 11:00:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Balığa çıktı, oltaya çalınan bisikleti takıldı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan Zeki Mesut Pala’nın 4 yıl içerisinde 3’üncü kez bisikleti çalındı. Zeki Mesut Pala’nın, çalınan ilk bisikleti Manavgat ırmağında balık tutarken tesadüfen oltasına takıldı. Pala, son çalınan bisikletinin de bulunması için dua etti. Bisikletin çalınma anları is..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan Zeki Mesut Pala’nın 4 yıl içerisinde 3’üncü kez bisikleti çalındı. Zeki Mesut Pala’nın, çalınan ilk bisikleti Manavgat ırmağında balık tutarken tesadüfen oltasına takıldı. Pala, son çalınan bisikletinin de bulunması için dua etti. Bisikletin çalınma anları ise güvenlik kamerası tarafından an be an kaydedildi.
Olay, Çağlayan Mahallesi Hastane Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Zeki Mesut Pala’nın bisikleti evinin girişinde park ettiği yerden çalındı. Bisikletin 2 genç tarafından çalınma anları cadde üzerinde bulunan işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniyesine yansıdı.
Oymapınar Barajından emekli olduğunu belirten Zeki Mesut Pala “Dün gece misafirlikten döndükten sonra bisikletimi kilitlemeyi unuttum ve evime çıktım. Sabah bisikletimi yerinde göremeyince hemen komşunun kamerasını izledik ve bisikletimin gece 04.00 sıralarında çalındığını gördük. Hemen polise haber verdim ve gelip gerekli incelemeleri yaptılar” dedi.
Bugüne kadar 3 kez bisikletinin çalındığını belirten Zeki Mesut Pala, “2019 yılında ilk bisikletim çalındı. Sık sık evimin yakınında Manavgat Irmağında balık tutarım. Bisikletimin çalınmasından 3 ay sonra ırmakta balık tutarken oltama bir ağırlık takıldı. Oltama takılan yosun tutmuş bir bisikletti. İyice baktığımda bisikletin çalınan bisiklet olduğunu gördüm. 2’inci çalınan bisikletim de Dolbazlar Mahallesinde bulundu. İnşallah bugün çalınan bisikletim de bulunur” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.03 16:31:22
Son Düzenlenme Tarihi :