SON DAKİKA

logo

header-ad

Başkan Savaş: "Haşereyle mücadele ediyoruz"

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 120 bin olan haşere ve sineklerin üreme alanlarının yaklaşık 1 milyona ulaştığına dikkat çekerek, "Büyükşehir olarak haşere ve vektörle mücadele ediyoruz. Sorunun çözülebilmesi için ilçe belediyelerinin de harekete geçmesi lazım, onları göreve davet ettik" dedi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yaşanan deprem felaketi sonrası mahalle ziyaretlerini sürdürüyor.
Antakya ilçesine bağlı Zülüflühan, Anayazı, Üçgedik, Alazı, Dikmece ve Gülderen mahallelerinde hafta sonunda halkla buluşan Savaş, mahallelilerin talep ve şikayetlerini dinledi. Mahalle sakinlerinin sorularını da yanıtlayan Savaş, ilaçlama, yol, kanalizasyon ve deprem sonrası yeniden yapılanma gibi birçok konuya da açıklık getirdi.
Savaş, Hatay’da kalarak yaşamaya devam eden vatandaşların ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek amacıyla şehri karış karış gezerek, çok zor şartlar içerisinde olsalar da sorunlara çözüm üretmeye devam edeceklerini vurguladı.

"Hatay’ı ayağa kaldırmak için projeler üretiyoruz"
Depremin hemen ardından 10 Şubat itibarıyla hem vatandaşların yaralarını sarmak hem de kadim şehir Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Başkan Savaş, "Bir taraftan projeler üretirken, bir taraftan da deprem felaketi nedeniyle şehrimize gelen yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için depolama, tasfiye ve dağıtımını organize ediyoruz" dedi.

"Altyapılar tamamlanmak üzere"
Depremde çok ağır hasar alan yerler haricindeki mahallelerin altyapı ve kanalizasyon işlerinin büyük hızla sürdüğünü anlatan Savaş, deprem dolayısıyla arıtma tesisinin makine bölümünde yaşanan arızanın giderilmesinin ardından kanalizasyonların arıtma tesisine bağlanacağını, altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından da üstyapı çalışmalarının başlayacağını söyledi.
Ziyaretlerde Başkan Savaş’a mahalle muhtarları da eşlik etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 18:49:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türkiye’nin yedi renkli gölünde su seviyesi kritik seviyede

Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan, etrafı elma ve şeftali bahçeleriyle çevrili, berrak plajlarıyla ünlü, Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası Eğirdir Gölü’ndeki su seviyesi kritik seviyelere yaklaşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne kadar göl hacminin yarı yarıya azaldığını belirterek “Göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ikinci tatlı su gölü olan ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde su kayıpları kritik seviyelere yaklaşıyor. Gölde su seviyesinin azalmasıyla birlikte halk plajlarında kumluk alanlar genişlerken iskeleler de karada kaldı. Suların çekilmesi ilginç görüntüler de oluşturdu. 2016 yılında Bedre Plajı’na kurulan su kaydırağı kumların arasında kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şeyin su kullanımlarının azaltılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

“Göl hacmi yarı yarıya azaldı, göl yüzey alanı ise 55 kilometre kare küçüldü”
Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci doğal tatlısı gölü olduğuna ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacını karşılaması sebebiyle en önemli su kaynaklarından biri olduğuna değinen Doç. Dr. Şehnaz Şener, “Gölün son yıllardaki durumunu hepimiz üzülerek izliyoruz. Göl içme suyu kaynağı olması sebebiyle özel hükümlerle koruma altına alınmış durumda ve gölün su seviyesi minimum işletme kodu özel hükümlerle 914,72 metre olarak belirlenmiş. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğünün yaptığı göl seviye ölçümlerine göre 1 Eylül tarihinde alınanı en son göl seviyesi 914,70 metre olarak ölçülmüş. Bu değer bu göl seviyesiyle yine DSİ Bölge Müdürlüğümüzün 2020 yılında yaptırmış olduğu batimetri verileriyle göl alanını hesapladığımızda 436 kilometre karelik bir göl yüzey alanı şu anda mevcut durumda ve göl hacmimizi 2 milyar metreküp civarında. Gölün maksimum işletme kodunda bu değerlere baktığımızda ise göl hacmimizin yaklaşık 4,1 milyar metreküp olduğunu biliyoruz. Bu demek oluyor ki geçmişten günümüzde şu anda gölün hacminin yarı yarıya azalmış olduğunu söyleyebiliriz. Gölün maksimum su kodunun ölçüldüğü 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne baktığımızda göl hacmini yarı yarıya azaldığını, göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

“Bedre Plajı’nda kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme 90 metre”
Eğirdir Gölü çevresinde gerçekleşen su çekilme noktalarını belirten Şener, “Bunlardan bir tanesi gölün doğusundaki Gelendost-Yenice bölgesi bir diğeri gölün batısında Pupa Çayının göle döküldüğü bölge. Yine gölün kuzeyinde Taşevi bölgesinde ciddi çekilme alanları söz konusu ve şu an burada bulunduğumuz Bedre Plajı’nda da çok ciddi bir göl çekilmesi gözlenmekte. Yaptığımız bu sayısal analizler sonucunda 2010 yılından günümüze kadar Bedre Plajı’ndaki kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme miktarı 90 metre civarında.2010 yılından günümüze kadar Yeşil Ada civarında 70 metrelik, Kovada Kanalı çıkışında 70 metrelik yine gölün kuzeyindeki Taşevi bölgesinde en fazla çekilme 160 metre olarak belirlendi” dedi.

“İçme suyu için 13 milyon metreküp, tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp”
Göldeki su kaybının sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Şener, “Tabii ki yağışların azalmasıyla ve sıcaklığın artması sonucunda gerçekleşen buharlaşma miktarlarının artmasında su kaybının etkisi olduğu bir gerçek ancak bunun da ötesinde sürdürülebilir bir göl yönetiminde olması gereken koruma kullanma dengesinin sağlanamamış olması ne yazık ki gölü mevcut duruma getiren en önemli faktördür. Yani koruma kullanma dengesi derken aslında gölden kullanım amacıyla alınan su miktarlarından bahsediyoruz. Rakamsal olarak ifade edecek olursak Eğirdir Gölü’nün içme suyu için 13 milyon metreküp su alınırken tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp. Bu durumda havza içerisinde aynı zamanda sulamada kullanılmak üzere çok fazla sayıda sondaj kuyuları var ve sürekli bir yeraltı suyu çekimi söz konusu. Yani gölden su kullanımında tarımsal sulama aslında en büyük problem olarak karşımıza çıkıyor. Biz bilim insanları olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Tarımsal sulamanın daha kontrollü ve özellikle damlama sulamaya geçilmesi gerektiği noktasında ancak hala Havza’nın birçok noktasında vahşi sulamaların yapıldığına ne yazık ki şahit oluyoruz. Atabey Ovası yine tarımsal sulama için gölü kullanan en önemli alanlardan biri. Yaklaşık 14 bin hektarlık bir alanın sulaması yine Eğirdir Gölü’nden karşılanıyor ve bunun için yılda 65 milyon metreküplük bir su çekimi söz konusu. Atabey Ovası’na suyu götürmek için sistem açık kanallarla gerçekleşiyor ve taşıma noktasında da bu süreçte 65 milyon metreküp suyun 40 milyon metre küpünün buharlaştığını söyleyebiliriz. Bunu önlemek adına Atabey sulamasını modern hale getirmek yani kapalı sistemle taşınmasına yönelik 2020 yılında ihalesi yapılmış ve çalışmaları başlatılmıştı ancak hala günümüzde bu çalışmalar tamamlanmış değil ne yazık ki. Tarımsal sulama için çekilen bu afaki su miktarını minimuma indirilebilmesi için bir an önce havzadaki tüm sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ve modernizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.

“Yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır”
Gelecek yıllarda Eğirdir Gölü’nün yağıştan beslenemeyeceğini açıklayan Şener, “2020-2100 yılları arasında yağışın yaklaşık yüzde 15 oranında azalacağı, sıcaklığın ise en kötü senaryoya göre 3 ile 6 santigrat derece arasında bir artış göstereceği öngörülmekte. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki önümüzdeki yıllarda da gölün yağıştan beslenimi artmayacağı gibi buharlaşma kayıpları da her geçen gün daha da artacak. Bu nedenle Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır. Bu da havzadaki su kullanımlarının, su politikalarının iyileştirilmesi ve buna yönelik gerekli noktalarda şuurlandırma ve farkındalık faaliyetlerinin arttır mümkün olacaktır aksi durumda gelecekte Eğirdir Gölü’nün kuruması ve gölü kaybetmemiz kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 15:32:18
Son Düzenlenme Tarihi :





Kazım Gül Parkı açıldı

Kemer'in sevilen simalarından hayırsever iş insanı turizmci merhum Kazım Gül anısına yaptırılan Kazım Gül Parkı'nın açılışı yapıldı.
 
Yeni Mahalle'de yer alan parkın açılışına, Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Emniyet Müdürü Harun Mere, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, Kemer Belediyesi Meclis Üyeleri Mustafa Tıraş, Ferhan Fidan, Hakan Tuncer, Kemer Belediyesi birim müdürleri, Yeni Mahalle Muhtarı Münevver Erkal, Kazım Gül'ün çocukları ile davetliler katıldı.
 
Kemersporu'un “efsane başkanı” ve Kemer'in tanınan eski turizmcilerinden olan iş insanı Kazım Gül'ün eşi Remziye Gül, çocukları turizmci Tayyar Gül, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, babalarının anısını yaşatmak için park yaptırdı.
 
Kemer Belediyesi’nin destekleriyle yapılan parkın açılış kurdelesini, Kaymakam Çam, Belediye Başkanı Topaloğlu, Remziye Gül, Tayyar Gül ve Yeliz Gül Ege gerçekleştirdi.
 
Kaymakam Çam, açılışta yaptığı konuşmasında, daha önce Kemer Merkez İlkokulu’nda Kazım Gül anısına açılan kütüphanenin ardından parkın açılışında bulunmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.
 
Çocukların yararına yapılan kütüphane ve park açılışında emeği geçen Gül ailesine teşekkür ettiğini belirten Kaymakam Çam, “Bir insanın öldükten sonra adının nasıl yaşatılacağına en iyi örneklerinden birini gerçekleştiriyorsunuz. Çocukların parkta oyun oynarken mutlulukları ve heyecanlarını rahmetli Kazım Gül muhakkak hissedecektir. Hayırlı evlat yetiştirdiği için Kazım Gül’e Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
 
Kazım Gül’ün kızı ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege ise babasının adını yaşatacak olan bir parkı yaptırmalarından dolayı gururlu olduğunu söyledi.
 
Babalarının adını yaşatmak için Kemer’e daha çok hizmet edeceklerini ifade eden Ege, parkın yapılmasında emeği geçen Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve belediye personeline teşekkür ettiğini kaydetti.
 
Ege, babasının Kemer için çok çalıştığına değinerek, “Babam her şeyini Kemer için adadı. Kemersporun efsane başkanıydı. Göynük Belediye Başkanlığı döneminde Necati Topaloğlu başkanımla da çok anıları vardı. Herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
 
Kazım Gül’ün oğlu Tayyar Gül ise babaları Kazım Gül’ün anısını yaşatmak için yaptırdıkları parkın açılışında olmaktan dolayı çok gururlu ve mutlu olduklarını söyledi.
 
Babaları Kazım Gül’ün kendilerine öğrettikleriyle Kemer’e yakışan projelere devam etmek istediklerine işaret ederek, “İnşallah bu parkta çocuklarımız aileleriyle mutlu şekilde eğlenir. Emeklerinden ve desteklerinden dolayı Başkan Topaloğlu ve belediye personeline teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
 
Başkan Topaloğlu ise Kemer’in hayırsever iş insanlarından olan rahmetli Kazım Gül’ün anısını yaşatmak için Kemer’e park kazandıran Kazım Gül’ün eşi Remziye Gül, çocukları Tayyar Gül ile Yeliz Gül Ege’ye teşekkür ettiğini söyledi. -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.23 14:37:58
Son Düzenlenme Tarihi :