SON DAKİKA

logo

Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si’nde insan, çocuk ti­ca­re­ti so­ru­nu ele alın­dı

Ak­de­niz Üni­ver­si­te­si Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si ta­ra­fın­dan “Sağ­lık Pro­fes­yo­nel­le­ri Ola­rak İnsan/Çocuk Ti­ca­re­ti So­ru­nu­nu Nasıl Fark Ede­bi­li­riz?” ko­nu­lu we­bi­nar dü­zen­len­di.
Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si De­ka­nı Prof. Dr. Selma Öncel mo­de­ra­tör­lü­ğün­de, An­tal­ya Belek Üni­ver­si­te­si Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu Sos­yal Hiz­met­ler Prog­ra­mı Dr. Öğ­re­tim Üyesi Gün­gör Çabuk ta­ra­fın­dan “Sağ­lık Pro­fes­yo­nel­le­ri Ola­rak İnsan/Çocuk Ti­ca­re­ti So­ru­nu­nu Nasıl Fark Ede­bi­li­riz?” ko­nu­sun­da on­li­ne bir top­lan­tı ger­çek­leş­ti­ril­di.
İNSAN TİCARETİ SO­RU­NU TÜM ÜL­KE­LERİ İLGİLENDİRİYOR
Top­lan­tı­nın baş­lan­gı­cın­da ko­nu­şan Dekan Öncel, insan ti­ca­re­ti so­ru­nu­nun tüm ül­ke­le­ri il­gi­len­dir­di­ği­ni, di­sip­lin­ler arası ça­lış­ma­yı ge­rek­tir­di­ği­ni, bunun için çok ça­lış­mak ve iş bir­li­ği yap­ma­nın önem­li ol­du­ğu­na vurgu yaptı. Dekan Öncel, sağ­lık pro­fes­yo­nel­le­ri­nin insan ti­ca­re­ti­nin bir­çok bo­yu­tu ile kar­şı­la­şa­bi­le­ce­ği­ni onun için bu ko­nu­yu bil­me­le­ri­nin, bi­linç­li ol­ma­la­rı­nın ve fark et­me­le­ri­nin ge­rek­ti­ği­ni ifade etti.
İNSAN TİCARETİ İLE İLGİLİ BİLİNEN BAZI YAN­LIŞ­LAR VAR
Ko­nuş­ma­cı Dr. Öğ­re­tim Üyesi Gün­gör Çabuk, insan ti­ca­re­ti so­ru­nu ile yak­la­şık 15 yıl­dır il­gi­len­di­ği­ni ve çe­şit­li pro­je­ler­de görev al­dı­ğı­nı, fark­lı ül­ke­ler­le iş bir­li­ği yap­tık­la­rı­nı; ça­lış­tı­ğı süre için­de sü­rek­li yeni bil­gi­le­re ulaş­tık­la­rı­nı ve ken­di­le­ri­ni ge­liş­tir­dik­le­ri ifade ede­rek söz­le­ri­ne baş­la­dı. Çabuk söz­le­ri­ne, insan ti­ca­re­ti ile il­gi­li bi­li­nen bazı yan­lış­lar ol­du­ğu­nu söy­le­ye­rek bun­la­rın ba­şın­da; insan ti­ca­re­ti mağ­dur­la­rı sa­de­ce ya­ban­cı­lar de­ğil­dir, aynı ülke içe­ri­sin­de­ki va­tan­daş­lar da ola­bi­lir! İnsan ti­ca­re­ti sa­de­ce or­ga­ni­ze suç türü de­ğil­dir, tek kişi dahi bu suçun faili ola­bi­lir! İnsan ti­ca­re­ti ile insan/göç­men ka­çak­çı­lı­ğı aynı şey de­ğil­dir! İnan­cı­nın gel­di­ği­ne vurgu yaptı. Çabuk, insan ti­ca­re­ti­nin; bi­re­yin is­te­ği ve ira­de­si dı­şın­da, öz­gür­lü­ğü en­gel­le­ne­rek ve insan hak­la­rı ihlal edi­le­rek; cin­sel is­tis­mar başta olmak üzere çe­şit­li bi­çim­ler­de sö­mü­rül­me­si” ol­du­ğu­nu söy­le­di. Çabuk, “İnsan ti­ca­re­tin­de, insan hakkı ih­la­li var, mağ­dur kan­dı­rı­lı­yor. Mağ­du­run öz­gür­lü­ğü en­gel­le­ni­yor. Mağ­dur zarar gö­rü­yor ve sö­mü­rü­lü­yor. Ay­rı­ca bu sü­reç­le­rin tümü ya­sa­dı­şı­dır.” dedi.
EN ÇOK GELİR GETİREN ÜÇÜN­CÜ SUÇ TÜRÜ İNSAN TİCARETİ
Çabuk, Dünya’da uyuş­tu­ru­cu ve silah ka­çak­çı­lı­ğın­dan sonra, or­ga­ni­ze suç ör­güt­le­ri­ne en çok gelir ge­ti­ren suç tü­rü­nün insan ti­ca­re­ti ol­du­ğu­na dik­kat çe­ke­rek; 2021 yılı tah­min­le­ri­ne göre yıl­lık 150 Mil­yar Dolar gelir ge­tir­di­ği­ni; yak­la­şık dün­ya­da 50 mil­yon mağ­dur ol­du­ğu­nu söy­le­di. Çabuk, Bir­leş­miş Mil­let­le­rin 2016 resmi sa­yı­la­rı­na göre 142 ül­ke­den alı­nan ve­ri­le­re göre 225 bin mağ­dur ol­du­ğu­nu; her 1680 mağ­dur­dan sa­de­ce bi­ri­ne ula­şı­la­bil­di­ği­ni söy­le­ye­rek bu sa­yı­la­rın du­ru­mun va­ha­me­ti­ni gös­ter­me­si açı­sın­dan önem­li ol­du­ğu­nu ifade etti.
Top­lan­tı­nın so­nun­da Dekan Öncel, insan ti­ca­re­ti ile doğ­ru­dan veya do­lay­lı ola­rak il­gi­li olan ku­rum­lar­da ça­lı­şan­la­rın eği­til­me­si­nin, bu du­ru­mu nasıl tes­pit ede­bi­le­cek­le­ri­nin öğ­re­til­me­si­nin önem­li ol­du­ğu­na vurgu ya­pa­rak, bu top­lan­tı­la­rın devam et­me­si­nin ya­rar­lı ola­ca­ğı­nı bil­dir­di. Öncel top­lan­tı­ya ül­ke­nin her ye­rin­den hem­şi­re­ler, öğ­ren­ci­ler, psi­ko­log­lar, çocuk ge­li­şim­ci­ler, sos­yal hiz­met uz­man­la­rı­nın ilgi gös­ter­di­ği­ni; yak­la­şık 100 ki­şi­nin ka­tıl­dı­ğı­nı; sı­nıf­la­rın­da bir­lik­te iz­le­yen öğ­ren­ci­le­rin de ol­du­ğu­nu ifade etti.
Top­lan­tı­ya Hem­şi­re­lik Fa­kül­te­si De­ka­nı Prof. Dr. Zey­nep Özer de ka­tı­la­rak te­şek­kür­le­ri­ni bil­dir­di ve çok ya­rar­lı bir top­lan­tı ol­du­ğu­nu ilet­ti.
*HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.21 15:11:50
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Cavit Arı: “Çocuklarımızın kreş ihtiyacı var, ancak kreşlerin sorunları çözüm bekliyor.”

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, geçen hafta, Tüm Özel Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve Çocuk Kulüpleri Dernekleri Federasyonu (TOKEFED) TBMM’de ağırladı ve sektörle ilgili sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Arı şu açıklamalarda bulundu:

En önemli varlıklarımız olan çocuklarımızın güvenli ortamlarda eğitim almaları ve bakımlarının yapılması sosyal devletin sorumluluğudur. Özellikle çalışan ve çalışmak isteyen kadınların iş hayatında ve sosyal hayatlarında var olabilmeleri için kreşlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın kamu eliyle karşılanması gerekmektedir.

Çocuklarımızın daha temiz ortamlarda büyümesi, daha sağlıklı besinler alması hepimiz için hayatidir. Velilerçocuklarını bu standartları taşıyan özel kreş, gündüz bakım evleri ve çocuk kulüpleri ile özel anaokullarına göndermeye çalışmaktadır. Ancak günümüzde yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılar yüzünden velilerimiz bu konuda zorlanmaktadır.”

Arı, sektörün sorunlarını soru önergeleriyle TBMM gündemine taşıdı. Arı verdiği soru önergelerinde İlgili bakanlıklara şu soruları sordu:

“Konu ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ’ye :

Bakanlığınızca, Okul öncesi eğitim kurumlarının hizmetlerindeki KDV oranının %1 düşürmek için bir çalışmanız var mıdır?

Bakanlığınızca, özel okul öncesi eğitim kurumlarının hizmetlerinin devamlılığını sürdürmeleri için kurumlara SGK teşviki verilmesi ya da istihdamı artırmak ile ilgili çalışmanız var mıdır?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a:

Bakanlığınızca, özel okul öncesi eğitim kurumlarına çocuklarını kayıt ettirmek istedikleri halde artan fiyatlardan kaynaklı çocuklarını gönderemeyen velilere destek vermek amacıyla bir çalışmanız var mıdır?

Bakanlığınıza bağlı olan Kreş, Gündüz Bakımevleri ve Çocuk Kulüpleri 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunu kapsamında faaliyet göstermektedir. Kanunun 35/A. maddesinde, “… yönetmelikle belirlenen koşullara göre eksiklik veya aykırılığın tespiti hâlinde il müdürü tarafından 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının on katından elli katına kadar idari para cezası verilir.” ibaresi yer aldığı görülmektedir. Asgari ücretin 8.506 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir evrak eksikliğinde bile kuruma en az 85.060 TL ceza kesilmektedir. “… aylık net asgari ücret tutarının on katından elli katına kadar idari para cezası verilir.” düzenlenmesinin de gerektiğini düşünüyor musunuz? Bu konu ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a:

Bakanlığınızca, çocuklarımıza eğitim ve hizmet veren kurumların kira artışlarına sınırlama getirilmesi ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’e:

Bakanlık tarafından, okul öncesi eğitim kurumlarında İŞKUR iş başı eğitim programlarından alınan personellerin, yönetmelik gereği çalıştırılması gereken personel statüsünde kabul edilmesi için bir çalışmanız var mıdır?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e:

Okul öncesi eğitim kurumlarının elektrik ve doğalgaz giderlerinde indirim yapılması ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?” sorularını yöneltti.

 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.23 14:38:08
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya'da emlak fiyatlarını yüksek bulan Ruslar Mersin'e yöneliyor

(İHA) - Son yıllarda Ruslar başta olmak üzere birçok yabancının gözdesi haline gelen turizm, tarım ve sanayi şehri Mersin’de seçim öncesinde yaşanan belirsizliğin geçmesinin ardından konutta talep yoğunlaşmaya başladı. Özellikle son bir yıldır 150 bini aşkın nüfuslu Erdemli ilçesine yönelen Ruslar başta olmak üzere birçok yabancının 1+1 ile 2+1 daireleri tercih ettiği öğrenildi. Dairelerin ise 1 milyon 300 bin liradan başlayarak 2,5 milyon liraya kadar satıldığı belirtildi.   
  Türkiye'nin her alanda üretim ve turizm şehirlerinden Mersin'e yabancıların ilgisi artmaya devam ediyor. Daha önce Silifke ilçesine yoğun bir rağbet gösteren Rusların ise son bir yıldır Erdemli'ye yönelmesi dikkat çekti. Özellikle ilçede sahil kenarları olmak üzere 1+1 ile 2+1 daireler 1 milyon 300 bin liradan başlayarak 2,5 milyona kadar alıcı bulmaya başladı. 20 bin kişiye yapımı sırasında istihdam sağlayan çok sayıda Rus'un da çalıştığı nükleer santralin de Mersin’de olması bölge için ayrı bir avantaj oluşturdu. Birçok inşaatın devam ettiği sürekli yeni konutların yapıldığı 152 bin nüfusa sahip olan ilçede emlak ve gayrimenkul işleri de arttı. Gayrimenkul satışı yapan firmalar, seçim öncesindeki durgunluğun seçimlerin tamamlanması ile tekrar başladığını kaydetti. Özellikle Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden de taleplerin geldiği ifade edildi. 
  
  "En çok Rusya ve Ukrayna'dan talep alıyoruz" 
  Özellikle yabancıların son yıllarda Mersin'i çok sevdiğini belirten gayrimenkul ve inşaat sektörü ile uğraşan Oğuzhan Yeter, "Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerden talep alıyoruz. En çok ise Rusya ve Ukrayna'dan talep alıyoruz. Satışlar da iyi bizler memnunuz. Ruslar bölgemizi çok sevdi. İstanbul ve Antalya'ya göre de fiyat kıyaslaması yaptılar. Fiyatlar burada daha uygun. Bir milyon 300-400-500 bin TL'den başlayan rakamlarla yazlık alma imkanları oluyor. Bundan herkes memnun kalıyor" dedi. 
  Özellikle Erdemli'nin tercih sebebinin yılın 300 günü güneş alan bir bölge olduğunu aktaran Yeter, "Sahilimiz, tarihi ve gezilecek yerlerimiz fazla. Erdemli insanı da sıcakkanlı. Bir de fiyat olarak İstanbul ile Antalya arasında kıyaslandığı için bizim bölge daha uygun. Bunlar Mersin'in tercih edilme sebebidir" ifadelerini kullandı.  
 
  Seçimden sonra tekrar hareketlenme başladı  
  Gayrimenkul danışmanlarından Müjde Harun ise, "Fiyatlar geçmiş yıllara oranla biraz artış gösterdi. Bunun sebebi de yabancıların taleplerinin artması. Özellikle Rusya ve Ukrayna'dan fazla talep geliyor. Yabancı yatırımcı seçim dönemini bekledi. Seçim sonrasında tekrar bir hareketlenme başladı" diye konuştu.   
  8 ay önce Rusya'dan Türkiye'ye gelerek tamamen yerleşen Ramil Khamidullin de, "Rusya'dan gelenler Mersin'in denizini çok seviyor. Bir de fiyat olarak Antalya'dan daha uygun olduğu için Mersin'e ve Erdemli'ye geliyorlar. Ben de 8 aydır buradayım Türkçeyi de öğrendim" şeklinde konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 12:40:52
Son Düzenlenme Tarihi :