SON DAKİKA

logo

Kaş Kültür Merkezi inşaatının yüzde 48’i tamamlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla Kaş Belediyesi tarafından yaptırılan merkezin inşaat çalışmaları devam ediyor.
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, kültür merkezini inceledi, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Kaş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Andifli Mahallesi’nde yaklaşık 911 metrekare alan üzerine tasarlanan merkezin yapım çalışmalarında mevcut betonarme inşaatı tamamlandı.
Devam eden ikmal inşaatı kapsamında çatı katının ve bahçe duvarının imalatları, dış cephe mantolaması, iç cephe astar ve sıva uygulamaları yapılıyor. Tesisteki fiziki gerçekleşme oranı yüzde 48’e ulaştı.
Proje kapsamında 200 kişilik konferans salonu, toplantı ve sergi salonları, resim, müzik ve benzeri çalışma atölyeleri, kütüphane ve kafeterya yer alıyor.
Kaş Kültür Merkezi inşaatının, Eylül ayında tamamlanması planlanıyor.  
* BLD. BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.25 12:02:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






“Darp ediliyoruz, öldürülüyoruz” Veteriner hekimler, 21 Ağustos’ta iş bırakacak

Antalya Veteriner Hekimleri Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yaşamın tüm alanlarında kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya karşı uygulanan şiddet, sağlık alanında da hızla artmış ve artık dayanılmaz bir boyuta gelmiştir. Veteriner hekimler de bu şiddetin en büyük mağdurlarından olmakta, mobbinge, tacize, lince, şiddete uğramakta, darp edilmekte, hatta öldürülmektedirler. 
2022 yılı Nisan ayında, tam da Dünya Veteriner Hekimler Günü öncesinde, toplum sağlığını korumaya çalışırken görevi başında öldürülen Veteriner Hekim Volkan Lale’nin katilinin cezası henüz kesinleşmemişken, geçen ay İzmir’de, geçtiğimiz hafta da başka bir meslektaşımız Ankara’da muayenehanesinde saldırıya uğradı.
Sağlığın her canlı için hak olduğunu savunarak, hayvan sağlığı için ülkenin en ücra köşelerinden kent merkezlerine kadar her yerde hizmet veren veteriner hekimler, mesleklerinin doğası gereği, aynı zamanda halk sağlığının da koruyucusudurlar. Oysa, geçtiğimiz yıl, bir yetiştirici "köye hayvanlarımıza aşıya gelecek veteriner hekimi bu köye sokmayacağım" diyerek, silahlı fotoğrafını çekinmeden sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
Ancak unutulmamalıdır ki; veteriner hekimlerin toplum için sağlıklı gıdanın kontrolünü yaparken baskıya, mobbinge uğraması, aşılamaya giderken tehdit edilmesi, üreticiye destek olurken güvende olmaması, yerel yönetimlerde sahipsiz hayvanlar için çalışırken mobbinge, linçe uğraması, kendi özsermayesi ile kurduğu muayenehanesinde güvenli olmayan koşullarda çalışmak zorunda bırakılması, esasen toplum sağlığının, hayvan refahının, ülke hayvancılığı ve ekonomisinin saldırıya-şiddete uğramasıdır! Veteriner hekimlerin, hangi alanda çalışırsa çalışsın aynı zamanda kamu hizmeti verdiği göz ardı edilmemelidir.
Veteriner hekimler her şeye rağmen pandemide olduğu gibi depremde de gıda işletmelerinde, köylerde ve muayenehanelerindeki görevlerini aksatmadılar, hastalarını bırakmadılar. Ancak bunca özveriye karşın, toplumun ve yetkililerin gözü önünde her gün darp ediliyor, bıçaklanıyor, hatta öldürülüyorlar.
Buna karşın, tüm ısrarlarımıza rağmen veteriner hekimler Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamı dışında tutulmaktadırlar. Oysa veteriner hekimler yasalar önünde sağlık çalışanıdır, bizlere karşı işlenen suçlar da dahil, özlük haklarımız, veteriner hekimlerin yaşam ve çalışma koşulları mevcut yasalara uygun düzenlenmelidir.
Mesleğimize yönelik artarak devam eden şiddeti görmezden gelenlerin de bu saldırıda sorumluluğu olduğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Görevi başında şiddete uğrayan meslektaşımız Veteriner Hekim Ceren Eroğlu’nun yanında olduğumuzu bildirir; yaşatmayı ve şifa vermeyi ilke edinmiş bir meslek grubu olarak, sesimizi duyurmak için kritik noktalar ve durumlar hariç tüm çalışma alanlarımızda 21 Ağustos 2023 Pazartesi tarihinde 1 (bir) gün süreyle iş bırakacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.
Tüm vatandaşlarımızın anlayışını bekliyor ve esasen toplumun karşı karşıya olduğu riskleri gündeme getirecek olan bu eyleme destek olmaya çağırıyoruz.” denildi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 18:03:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Prof. Dr. Selahattin Kumru: “Çiğ et tüketimi ve çiğ et ile temas etmek tehlikeli olabilir”

Kurban Bayramı dolayısıyla et tüketiminin artacağını belirten uzmanlar, gebeleri et tüketimi ve riskleri konusunda uyardı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Çiğ etten mümkün olduğunca uzak durun, porsiyonlara dikkat edin” dedi.
Özellikle hamile kadınl..

Kurban Bayramı dolayısıyla et tüketiminin artacağını belirten uzmanlar, gebeleri et tüketimi ve riskleri konusunda uyardı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Çiğ etten mümkün olduğunca uzak durun, porsiyonlara dikkat edin” dedi.
Özellikle hamile kadınlar için önemli bir protein kaynağı olan kırmızı et aynı zamanda yanlış pişirildiğinde ve tüketildiğinde, hem anne hem de bebek için tehlikeli olabiliyor. Çiğ veya iyi pişirilmemiş kırmızı etin Toksoplazma, Salmonella, Brusella ve tenya gibi hastalıklara neden olabileceğini belirten uzmanlar, çiğ etin temas ettiği mutfak aletlerinin de iyice temizlenmesi gerektiğini ve diğer gıdalarla temas etmesinden kaçınmak gerektiğini vurguluyor.

“Çiğ et tüketimi ve çiğ et ile temas etmek tehlikeli olabilir”
Prof. Dr. Selahattin Kumru, anne adaylarının Toksoplazma enfeksiyonlarına yakalanması durumunda hem anneye hem bebeğe ciddi riskleri olabileceğini belirtti. Kumru, “Anne adayı çiğ etten enfeksiyon kapabilir. Bu durumda düşük, erken doğum veya kalıcı ömürler ile doğum sonrası bebeği kaybetme ya da sakatlıklar gibi ciddi sorunlar yaşayabilir. Anne karnındaki bebeğin kalıcı bazı rahatsızlıkları da yaşayabileceğinin altını çizen Perinatolog Selahattin Kumru, “Anne adayının enfeksiyonu kapması durumunda bebekte göz enfeksiyonu, görme kaybı, sarılık, dalak ve karaciğer büyümesi gibi olumsuz durumların yanında zihinsel engel ve işitme kaybı da görülebilmektedir” şeklinde ifade etti.
Çiğ ve az pişmiş et yemek kadar çiğ etin temas ettiği ürünlere de dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Kumru, “Ete dokunmak gebeler için tehlikeli değildir ancak anne adayı elini parazitlerden yeterince temizleyememiş olabilir. Bu durumda farkında olmadan elini ağzına götürebilir. Aynı zamanda etin kesildiği bıçak, üzerinde doğrandığı kesme tahtası gibi çiğ etin değdiği tüm mutfak araçları da risk barındırmaktadır ve çiğ ette bulunan parazitlerden arındırılmalıdır” dedi.

“Kırmızı eti dinlendirdikten sonra tüketmek önemli”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, kırmızı etin önemli bir protein kaynağı olduğunu ancak Kurban Bayramı’nda aşırı tüketiminden kaçınmak gerektiğini, kızartılmış et yerine haşlanmış, buğulanmış veya ızgara olarak tüketilmesini önerdiğini söyledi. Kumru şöyle devam etti:
“Etin en az 24 saat serin bir yerde dinlenmesi önemlidir. Çünkü iyi dinlendirilmemiş et hazım ve mide sorunu oluşturabilir. Bununla birlikte çiğ köfte, kurban etinden yapılan salam ve sosis gibi çiğ tüketilen ürünlerden de gebelik süresince uzak durmak gerekir. Bunun yanı sıra kırmızı et tüketirken demir emiliminden yeterince faydalanabilmek için etin mutlaka bol yeşil salata veya sebze ile birlikte tüketilmesini ve haftada 4’ü geçmeyecek şekilde günde 150-200 gramlık porsiyonlar olarak tüketilmesini öneriyorum. Çiğ etten uzak durmalıyız ancak aşırı pişmiş eti de önermiyorum. Çünkü bu durumda da içerisindeki faydalı besinleri kaybedebilir. Buradaki denge önemsenmelidir.”
Kumru, gebelerin tüm besinlerde aşırıya kaçmasının zararlı olabileceği gibi et tüketiminde de aşırıya kaçmamak gerektiğini hatırlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 15:10:10
Son Düzenlenme Tarihi :