Antalya’da hapis cezası bulunan 2 firari yakalandı

SON DAKİKA

Antalya’da hapis cezası bulunan 2 firari yakalandı

Antalya’da haklarında 15 ve 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şüpheli, polis ekiplerince yakalanıp gözaltına alındı. Şüpheliler sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, il genelinde mevcut huzur, güven ortamının devamının sağlanması, suç ve suç unsurlarının ele geçirilmesine yönelik Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çalışma gerçekleştirdi.
Ekipler, çeşitli suçlardan toplam 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan R.K. ve yine bir çok suçtan 16 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ö.B. isimli şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Şüpheliler sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.05.25 16:57:26

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Termometreler 45 dereceyi gördü, sahil ıssızlaştı, şemsiyesi olmayan kartonla sokağa çıktı

Turizm kenti Antalya’da, çöl sıcaklıklarının ikinci dalgası etkili olmaya başladı. Termometrelerin 45 dereceyi gösterdiği kentte vatandaşlar sıcak havadan şemsiye ve kartonla korunmaya çalışırken, Meteoroloji sıcaklığın bu seviyelerde seyretmeye devam edeceğini bildirdi.
Temmuz ayının girmesiyle hava sıcaklığının yüksek seyretmeye başladığı Antalya’da son 10 gündür ise termometreler 40 derece ve üzerine gösteriyor. Önümüzdeki 3 gün ikinci sıcak hava dalgasının etkili olacağı Antalya’da özellikle pazar gününe dikkat çekildi. Pazar günü 45 derece sıcaklığın ölçüleceği kentte, saat 11.00 iie 16.00 arasında yaşlı ve kronik rahatsızlığı olanların dışarı çıkmaması uyarısı yapıldı. İçine girilen Afrika 2. sıcak hava dalgasının hafta ortasına kadar etkili olması bekleniyor. Antalya’da sıcak havada dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde yoğunluğun az olduğu görülürken, denize inenlerin ise sadece turistler olduğu gözlemlendi. Dışarı çıkan bazı kişileri şemsiye ve başına koyduğu kartonla sıcaktan korunmaya çalıştığı görüldü. Bazı vatandaşlar ise ağaç gölgelerinde dinlendi. Konyaaltı ilçesinde bir tabeladaki termometre ise 45 dereceyi gösterdi.

"Pazar gününe dikkat"
Meteoroloji 4. Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Acar, yapılan tahminler doğrultusunda bölgede 3 gün boyunca yağışın olmadığını ve sıcaklığın etkili olacağını bildirdi.
Rüzgarlarından kuzey yönden sabah saatlerinde, öğleden sonra ise güney yönlere döneceğini ifade eden Acar, “Hafif kuvvette eserken zaman zaman da kıyı şeritlerinde orta kuvvette esmesi bekleniyor. Önümüzdeki 3 güne baktığımız zaman sıcaklıklar özellikle Pazar günü maksimum sıcaklığın 45 dereceyi bulması bekleniyor. Minimum sıcaklıklar 27 ile 31 arasında değişecek. Sıcaklıklarla beraber nemin bugün yüzde 70’lere çıkması beklenirken, önümüzdeki 2-3 gün boyunca maksimum yüzde 35 seviyesinde olacak” dedi.
Önümüzdeki dönemde en yüksek sıcaklıklı günün Pazar olacağını dile getiren Acar, “Bölgemizde Pazar günü 45 derece sıcaklık bekleniyor. Pazar günü için yayınlanan bir değerlendirmemiz var. O gün saat 11.00 ile 16.00 arasında yaşlı çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin dışarı çıkmaması tavsiye edildi” diye konuştu.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.07.21 14:37:14

Son Düzenlenme Tarihi :

Subaşı: AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı”

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı; 11 ilimizde yaşanan deprem felaketi ile ilgili TBMM’de yaptığı konuşmada sistemi eleştirerek, “Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık” dedi. Subaşı, bu felakette insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldığını söyledi.

TBMM Genel Kurulunda deprem felaketi ile ilgili İYİ Parti adına konuşan Hasan Subaşı, ülkemizin gerçekten büyük felaketler yaşadığını belirterek; “Üst üste iki deprem sonucunda 11 ilimiz enkaz altında kaldı, on binlerce insanımızı kaybettik, şehir merkezlerinde büyük tahribatlar oldu. Ben, buradan, kaybettiğimiz insanlarımız için tekrar başsağlığı diliyorum, inşallah, bir daha ülkemizin bu tür felaketlerle karşılaşmamasını diliyorum” diye konuştu.

Subaşı, bu felaket sırasında ilk başta, Cumhurbaşkanlığı sisteminde düğmenin yanlış iliklendiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Kızılay Holdingleşme sevdasına kapıldı

“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık ki bunların içinde en değerlisi 1868 yılında Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak kurulmuş olan Kızılay’dı. Kızılay da bu kazan-kazandan, şirket mantığından etkilenmek suretiyle bir holdingleşme sevdasına kapıldı, oysa bu yardım derneği, bizim baş tacımızdı. Dünya çapındaki Kızılay holdingleşme hevesiyle, depremde enkaz altında kalan insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı maalesef”

Şirketler kar, dernekler yardımı amaçlar

Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Cumhurbaşkanı’nın ‘şirket mantığı ile yönetim’ gereği 13 tane şirket kurulduğunu da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devlet ve yardım kuruluşları kazan-kazan esasına dayalı olarak şirket mantığıyla yönetilecekse eğer, Türkiye’de de dünya ülkelerinde de çok tecrübeli, bu konuda yönetim kabiliyeti olan şirketler var. Oysa yardım dernekleri ve cemiyetleri yardımı amaçlar, şirketler ise sadece kâr amacıyla yönetilir.Bir cemiyeti, bir vakfı, bir yardım kuruluşunu şirket mantığıyla yönetmek mümkün olmamaktadır çünkü kazanmakla ilgili şirketlerin ciddi deneyimleri vardır ama siz bir yardım kuruluşunu bir şirkete dönüştürürseniz maalesef, kazanabilmek için afet bekler hale gelirler. Öyle ki bugün yaşandığı gibi, Kızılay afet sonrası atağa geçmiş afetzedelereçadır ve elindeki malları satmaya başlamıştır çünkü amacı kârdır”

Göbeklitepe’de sütunlar bir milim oynamadı

Hasan Subaşı konuşmasının son bölümünde Prof. Naci Görür’ün bir açıklamasını hatırlatarak; “Urfa şehri yıkılmıştır ama 19 kilometre ilerisinde, on iki bin yıl önceki yerleşim merkezi Göbeklitepe’de şehrin sütunlarında 1 milim dahi oynamamıştır, hareket olmamıştır. Yani, on iki bin yıl önce insan yaşamıyla ilgili yerleşim merkezlerinin ne kadar özenle yapıldığı orta yerdeyken biz, maalesef, bu konuda da toplum olarak sınıfta kaldık. Bir zihniyet devrimine gerçekten ihtiyaç var!..”

SON DAKİKA