SON DAKİKA

logo

TİROİD İLE İLGİLİ MERAK EDİLEN 10 SORU VE YANITI

Tiroid kanseri, diğer kanser türlerine oranla iyi seyir gösteriyor ve kadınlarda, erkeklere oranla daha sık ortaya çıkıyor. Tüm dünyada troid kanserinin görülme sıklığında ortaya çıkan %100’ün üzerinde artışa ise radyasyona maruziyet, teknolojinin günlük yaşamın içinde olması, genetik yatkınlık ve düzenli tarama yöntemleri ile çok küçük nodüllerin saptanabilmesi neden oluyor. Peki, her tiroid nodülü kanser mi? Ne zaman doktora başvurmalı ve ne sıklıkla tarama yaptırılmalı? Memorial Ataşehir/Hizmet Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Çitgez, 25-20 Mayıs Tiroid Farkındalık Haftası’nda, tiroid hastalıkları ve kanserleri ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. 

 

1- Her nodül kanser midir? 

 

Çoğunlukla görüntüleme veya fizik muayene sırasında tesadüfen saptanan tiroid nodülleri yetişkin popülasyonun yarısını etkilemektedir. Yüksek yayınlık oranına rağmen genellikle belirti vermeyen tiroid nodüllerinin yalnızca %10-15'i kötü huylu tümör olarak kendini göstermektedir. Tiroid nodüllerini değerlendirmede önemli olan iyi huylu nodüllerde hasta özelinde tedavi uygulanması ve düşük risk oluştursa da tıbbi müdahaleden fayda sağlayacak kötü huylu nodüllerin belirlenmesidir.

 

2- Tiroidin kanser dışı hastalıkları nelerdir?

 

Tiroid hastalığının iki ana tipi hipotiroidizm ve hipertiroidizmdir. Her iki duruma da tiroid bezinin çalışma şeklini etkileyen diğer hastalıklar neden olabilmektedir. Hipertiroidizm semptomları kaygı ve sinirlilik hali, hiperaktivite, uykusuzluk, yorgunluk, ısıya duyarlılık, kas güçsüzlüğü, ishal, normalden daha sık idrara çıkmak, susuzluk hissi, kaşıntı ve cinsel isteksizliktir. Hipotiroidizm belirtileri durumun ciddiyetine bağlıdır. Sorunlar genellikle birkaç yıl içinde yavaş yavaş gelişir. Yorgunluk ve kilo alımı gibi hipotiroidizm semptomları çabuk fark edilmez. Ancak metabolizma yavaşlamaya devam ettikçe daha belirgin problemler gelişebilir. Hipotiroidizm belirtileri yorgunluk, soğuğa karşı intolerans, kabızlık, kuru cilt, kilo alımı, şişmiş yüz, boğuk ses, kaba saç ve cilt, kas güçsüzlüğü, kas ağrıları, kaslarda hassasiyet ve sertlik, normalden daha şiddetli veya düzensiz olan adet döngüleri, saç dökülmesi, yavaşlamış kalp hızı, depresyon ve unutkanlığı içermektedir.

 

3- Tiroid nodülü nasıl fark edilir? 

 

Tiroid nodüllerinin çoğu belirti göstermeden ortaya çıkmakta, fizik muayenede veya tesadüfen diğer görüntüleme işlemleri sırasında yakalanmaktadır. Yakındaki yapıları sıkıştıran kötü huylu veya belirti gösteren nodüller için cerrahi gerekebilir. Bu nedenle tedavinin ilaçla mı yoksa cerrahi müdahale ile mi yapılacağının belirlenmesi için ileri tetkikler istenebilir. Tiroid nodülleri için tercih edilen görüntüleme yöntemi ultrasondur ve ultrason rehberliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi tercih edilen doku örneklenmektedir. Bir santimetre ya da daha büyük nodüller, ultrasonda şüpheli görünüme sahip nodüller veya kötü huylu nodül riskini daha iyi ölçmek için hücresel analiz gerekir. Ameliyat öncesi biyopsi ve patolojik tanı, hastayı ikinci kez ameliyat riskinden kurtarmaktadır.

 

4- Tiroid kanseri belirtileri nelerdir? 

 

Çoğu tiroid kanseri, hastalığın erken döneminde herhangi bir belirti veya semptoma neden olmamaktadır. Tiroid kanseri büyüdükçe boyunda ele gelen yumru, dar gömlek yakalarının çok sıkı hale geldiği hissi, artan ses kısıklığı da dahil olmak üzere sesinizdeki değişiklikler, yutma güçlüğü, boyundaki şişmiş lenf düğümleri, boğaz ve boyunda ağrı gibi semptomlara neden olabilmektedir.

 

5- Tiroid kanseri vücuda yayılır mı?

 

Tiroid kanseri bazen yakındaki lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilmektedir. Yayılan kanser hücreleri, ilk tanı konulduğunda veya tedavi sonrası takiplerde saptanabilir. Tiroid kanserlerinin büyük çoğunluğu ise hiç yayılım yapmaz.

 

 

6- Tiroid kanserinde tedavi nasıldır? Kemoterapi gerekli midir?

 

Tiroid nodülü küçük ve tek taraflıysa nodül bulunan kısım çıkarılırken, büyük bir tiroid nodülü varsa tüm tiroid alınmaktadır. Ameliyat sonrası kan dolaşımına katılarak var olabilecek kanser hücrelerini yok eden radyoaktif iyot tedavisi, radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedaviler gerekli hastalarda uygulanabilir. Kemoterapi, tiroid kanserini tedavi etmek için nadiren kullanılır, ancak bazen vücudun diğer bölgelerine yayılmış tiroid kanserinin agresif ve nadir görülen türünde tercih edilebilir. Kemoterapi tedavisi süreci kanserli hücreleri öldüren güçlü ilaçlar almayı içerir. Tiroid kanserini tedavi etmez, ancak semptomları kontrol etmeye yardımcı olabilir.

 

7- Tiroid kanseri genetik midir? Ailede tiroid tespit edilirse ne yapmak gerekir? 

 

Dokularda oluşan kanser tipleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Medüller olmayan tiroid kanseri papiller, foliküler ve anaplastik türleri içermektedir. Tiroid kanserlerinin büyük çoğunluğu, yaklaşık %70 ila %80'i papiller tiroid kanseridir ve genellikle hastalığın agresif olmayan ve yüksek oranda tedavi edilebilir bir şeklidir. Bu vakaların çoğu seyrek olarak ortaya çıktığından veya herhangi bir belirgin genetik geçişe bağlı olmadığından, kişisel veya aile öyküsünde tekil bir papiller tiroid kanseri vakası olan birine genetik danışmanlık veya test önerilmektedir. Cowden sendromu, ailesel yani genetik olarak geçen koşullarda meydana gelmektedir. Bu nedenle ailede bir kişide tiroid kanseri varsa, erkenden teşhis etmek için diğer aile bireylerine de tiroid ultrasonu çekilmesi önerilmektedir. Papiller tiroid kanseri öyküsü bulunan yakın akrabası olan bir aileye sahip kişilerde de ultrason ile tiroid kanseri taraması yapılmalıdır. Medüller tiroid kanseri ile ilişkili olan tip 2 (MEN2) kalıtsal bir hastalıktır. Bu tip tiroid kanseri olan tüm bireyler, genetik danışmanlık için sevk edilmeli ve genetik test önerilmelidir. Bir ailede RET geninde bir mutasyon tespit edilirse, koruyucu cerrahiden (tiroidektomi) yararlanabilmeleri için diğer akrabalarda bu durumu teşhis etmek önemli olacaktır. Genel olarak, hastalar tiroid bezleri çıkarıldıktan sonra uygun ilaç tedavisi ve takip ile uzun, kaliteli ve aktif bir yaşam sürebilmektedir.

 

8- Tiroid kanseri diğer kanser türlerine göre daha mı az risklidir?

 

Tiroid kanseri olan çoğu hasta için prognoz yani hastalığın ileriki dönemde nasıl etkileneceğine dair sonuçlar mükemmeldir. Hastaların genelinde tiroid kanserinin yaşamı tehdit edici olmadığı ve tedavi edilebilir olduğu anlamına gelmektedir. Ancak küçük bir hasta grubunda hastalık ilerlemiş olabilir.

 

9- Tiroid hastalığının kilo ile ilişkisi var mı? 

 

Hipotiroidizmi olan bir kişide bazal metabolik hız azaldığından, aktivitesi azalmış bir tiroid bezi genellikle bir miktar kilo alımı ile ilişkilidir. Kilo alımı, daha şiddetli hipotiroidizmi olan kişilerde fazla görülür. Bununla birlikte, hipotiroidizme bağlı bazal metabolik hızdaki azalma genellikle hipertiroidizmde görülen belirgin artıştan çok daha az dramatiktir ve tiroidin daha az aktif olması nedeniyle ağırlıkta daha küçük değişikliklere yol açmaktadır. Hipotiroid bir kişide kilo alımının nedeni de karmaşıktır ve her zaman aşırı yağ birikimi ile ilişkili değildir. Hipotiroid bireylerde kazanılan ekstra kiloların çoğu, aşırı tuz ve su birikiminden kaynaklanır. Kilo alımı nadiren hipotiroidizm ile ilişkilidir. Hipotiroidizmin mevcut tek semptomu kilo alımıysa, bunun yalnızca tiroide bağlı olması daha az olasıdır. Hipertiroidizm durumunda ise vücudun normalde olduğundan daha fazla enerji kullanması söz konusudur ve bu da kilo kaybına neden olabilmektedir.

 

10- Tiroid hastalığı veya kanseri gebeliği etkiler mi? 

 

Aktif hipertiroidizmi olan kişilerin gebelik sırasında antitiroid ilaçlaı alması gerekir. Bunlar plasentaya geçtiğinden, bebeğin etkilenme olasılığı daha düşük olacak şekilde mümkün olan en düşük doz ile reçete edilmektedir. Hipertiroidizm için başka bir tedavi olan radyoaktif iyot hamilelik sırasında kullanılamaz. Eğer hipertiroidizm kontrol altında değilse, hamileliğin erken evrelerinde düşük yapma riskini artırabilir. Bu nedenle gebelik sırasında ilaç kullanmak istemeyen anne adayları, gebelik öncesinde Graves Hastalığı için radyoaktif iyot tedavisi veya ameliyat seçeneğini tercih edebilir. Antitiroid ilaçların dozu çok yüksekse, bebeğin tiroidi yetersiz hale gelebilir ve bebekte guatr gelişebilir. Bu nedenle gebe kalma planı öncesinde doktor kontrolünde ilaç kullanımı düzenlenmeli ya da bırakılmalıdır. Tedavi edilmemiş aşırı aktif tiroid bezi, gebelik için antitiroid ilaç almaktan daha büyük risk taşımaktadır. Hamilelikte yüksek tansiyon, bebeğin zayıf büyümesi ve erken doğum gibi komplikasyonlara yol açabilir. İlaç dozunun uygun olup olmadığının kontrolü için gebelikte tiroid fonksiyon testlerinin düzenli olarak yapılması gerekir.

 

Hipotiroidizmi de tedavi edilmediğinde gebelikte erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve solunum sıkıntısına yol açabilir. Hipotiroid anneyi tedavi etmek için tiroid hormon tedavisi kullanılır ve ilacın dozu, bireyin tiroid hormon seviyelerine bağlıdır. Gebeliğin ilk yarısında tiroid hormon düzeyleri 4 haftada bir kontrol edilmelidir. Tüm yenidoğanlar için rutin tarama ise, tiroid hormon düzeylerinin test edilmesini içerir.

 

Gebelikte tiroid kanseri tespit edilmesi durumunda, tümör yavaş yayılımlı olduğu için pek çok hastada ameliyat için doğum sonrası beklenebilir. Ancak kanser hızla büyüyorsa veya tiroidin dışına boyundaki lenf bezlerine yayılmışsa, ameliyat gebelik sırasında yapılabilir. Bunun için en uygun zaman, ikinci trimesterdir. Birinci ve üçüncü trimesterlarda da hastalar güvenli sonuçlarla tiroidektomi olabilse de bu zaman çerçevesi ideal değildir. Yine de agresif hastalık durumunda tedavi için önerilir. -HBR.MRK


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.26 16:26:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkandan özel teşekkür

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, 24 Temmuz Pazartesi günü akşam saat 21:08’de Kemer’e bağlı Göynük mahallesinde çıkan orman yangınının tamamen kontrol altına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, yangını söndürülmesinde emeği geçen tüm kurum, kuruluş ve vatandaşlara teşekkür etti.
Kemer’e bağlı Göynük Mahallesi’nde çıkan ve 90 saat sonunda kontrol altına alınan yangınla ilgili, yangının ilk çıktığı noktada bir açıklama yaptı.
Yangının çıktığı alanın insan gücünün ulaşımının mümkün olmadığı bir yer olduğu için yangının engellenemediğinin altını çizen Başkan Topaloğlu, Orman Genel Müdürlüğü ve Milli Parkların bir araya gelerek bu tip ormanlık alanlarda yollar açılması için bir çözüm bulmaları gerektiğini söyledi.
Başkan Topaloğlu açıklamasında şunları söyledi; “Pazartesi günü akşam 21:08’de çıkan orman yangını 90 saatin ardından kontrol altına alındı. Geceleri gece görüşlü helikopterlerimiz, sabahları da keşif uçuşu yapan helikopterlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Zorlu bir dört gün geçti. Tüm Kemer halkı, tüm kurumlar, herkes seferber oldu. İşin enteresan tarafı insan gücünün ulaşamayacağı yerde yangın çıktı. Helikopter ve uçaklarımız dört gün boyunca çalışarak bu yangını söndürdüler.
Bu yangının söndürülmesinde, Antalya Valiliği, Jandarma Alay Komutanlığı, Antalya İl Emniyet Müdürümüz ve ekibi, Kemer Kaymakamlığı, bizi beş gün misafir eden Kemer İlçe Jandarma Komutanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü ve ekiplerine, bölgemizde bulunan turizmcilere, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, İtfaiye Daire Başkanımıza, ASAT Genel Müdürlüğüne, gece gündüz nöbet tutan mesai arkadaşlarıma, son günlerde Kemer’de kurulan KEMKUD’a (Kemer Arama ve Kurtarma Derneği) onlar zaten dağdan hiç inmediler. Kemer halkı zaten seferber oldu. 
Eczacılar, veterinerler herkes canla başla çalıştı. Çünkü burada bu sırada çok sayıda canlı da yandı. Belki ismini unuttuğumuz bir sürü kuruluş vardır. Dışardan gelen Belediyeler, sivil toplum kuruluşlarının gönderdiği ekipler vardı. Herkese çok ama çok teşekkür ederim. Allah böyle bir afeti ne ülkemize ne de başka bir ülkeye yaşatmasın. İnşallah böyle bir afetle bir daha karşılaşmayız” dedi.
* KEMER BLD. BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 10:32:17
Son Düzenlenme Tarihi :





Sabri Gülel, denetim raporu için tarih verdi!

14 Mart 2023 tarihinde göreve gelen ve geldiği günden itibaren kulüpte bir dizi tasarruf tedbirleri uygulayan başkan Sabri Gülel, dönem dönem sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile Antalyaspor taraftarlarını bilgilendiriyordu.

    28 Haziran’da yine sosyal medya hesabından paylaştığı “Zarar verdirtmeyeceğiz, verenden de hesap soracağız” çıkışı ile dikkat çeken Gülel’in, geçmiş dönemlerde Antalyaspor’daki ekonomik durumlar ile ilgili kamuoyuna açıklama yapacağı şeklinde beklenti oluşmuştu.

    Bu paylaşımın ardından 7 Temmuz’da Antalyaspor Kulübü başkanı Aziz Çetin ile bir araya gelen Sabri Gülel, ortak bir açıklama yaparak “Takımımızın menfaatleri söz konusu olduğunda; bütün olumsuzluk ve uygunsuzluklarla ilgili tamamen bağımsız, dünya çapında bir denetleme firması ile denetlenmemiz konusunda anlaşmaya varılmış bulunulmaktadır.” İfadeleri ile kulübün denetleneceği bilgisini vermişti.

"Hayatımdan vazgeçerim, bu yoldan vazgeçmem!"

Geçtiğimiz günlerde Antalya TSYD’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Gülel, bu konuya da değindi. “Şimdi herkes şunu konuşuyor. Bir şeyler söylendi, vaz mı geçildi ? Ben hayatta hiç bir şeyden vazgeçmem. hayatımdan vazgeçerim ama bu yoldan vazgeçmem.” İfadelerini kullanan Sabri Gülel, “Ama bu işin bir üsturubuyla yapılması lazım. Kendi şirketim olsa istediğimi yapma hakkına haizim. Yetkiliyim çünkü. Burası benim şirketim değil. Ben burada bu şirkete gönül vererek hizmet vermek zorunda olan bir kişiyim.  Sivil toplum örgütü burası. Bir sürü paydaşı var. Bizim bir derneğimiz var. Yüzlerce binlerce üyesi var. Orada amatör sporlar var. Yüzlerce sporcu çocuğumuz var. Bizim bir vakfımız var. Bizim bir altyapımız var. Bizim bir taraftarımız var.” Dedi.

"Organlarımızı çalıştıramadık!"

    Transfer dönemi içerisinde bulunduklarını ve organlarını çalıştırmaları gerektirdiklerini ancak çalıştıramadıklarını ve kilitlenmiş durumda olduklarını belirten Antalyaspor Başkanı Sabri Gülel,  “Bir yerde mutabık kalıp işleyişi doğru şekilde yönetmek gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

"Zarara uğratılmışsa, misliyle tahsil edilecek!"

    Kulüpte yapılan denetim ile ilgili detayları paylaşan Gülel, “Biz bu işi uluslararası bir şirkete verdik. Gelsin 2 yıllık bu kulüpte neler doğru yapılmış, neler ihmal dahilinde, neler suistimal dahilinde bunlara bakılsın çıksın ortaya dedik. Dernek başkanımızla da mutabık kalarak dünyanın en büyük 4 firmasından birisi olan “ KPMG ” firması ile anlaştık. 3 hafta bitti, 4 haftadır içerideler, şu anda çalışıyorlar. Eylül ayının ilk haftasında 2022 - 2023 raporunu, sonraki ayın ilk haftasında 2021 - 2022 raporunu verecek. Ve dernekle mutabık kaldığımız gibi kim burada bir zarara uğratmışsa, ondan bu misliyle tahsil edilecek. Gerekli her türlü yol açık olmak kaydıyla şeklinde bir uzlaşmayla biz organlarımızı çalıştırmaya başladık. Harekete geçtik, lastikler dönmeye başladı.” İfadelerini kullandı.

"Bir sürü şüphe oluştu!"   

 Sessizliğe büründüğü iddialarına ve denetimin yapıldığı dönemde aynı yönetimin bir parçası olduğu eleştirilerine de aynı toplantıda yanıt veren Gülel, “Bizim bazı gördüğümüz ve ticari olarak doğru olduğuna inanmadığımız suyun üzerine çıkan sorunlar vardı. Bunlara baktıktan sonra bir sürü şüphe oluştu, kendimiz de ne olduğunu biliyoruz ama ben bir yargı ya da takdir mecrası değilim. O yüzden bu işi altına attığı imzaya herkesin itibar edeceği kuruluşun yapması lazım. Dünyanın en büyük firmalarından biri ile anlaştık. Onların Çin Seddi dediği bir şey vardır, milyon Euro ver alamazsın, çünkü en itibarlı denetim kuruluşlarından birisi. Olumsuz bir şey çıkarsa içeride yapılan işlem nedir, menfaat midir, hırsızlık mıdır hata mıdır başka yere gider. Kulübün düşeceği pozisyonu masaya yatırmak lazım. Bir şirkette bir çok departman var. Herkes oranın çalışanı. Finansın yaptığı bir yolsuzluk varsa, satışı sorumlu tutabilir misin? Bir yolsuzluk varsa, onun tek yetkilisi, şirketin genel müdürüdür.” Şeklinde konuşmuştu. 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.08.24 11:43:20
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.08.24 13:39:08