SON DAKİKA

logo

Depremzede sporcular, şampiyonluk kürsüsüne çıktı

Kahramanmaraşlı merkezli depremlerden etkilenen Osmaniye’de Fatma Çolak, Wako Kick Boks Dünya Kupası Yıldız Bayanlar ağır sıklette dünya şampiyonu, İlknur Buse Alaca ise 3. oldu.
İstanbul’da düzenlenen Wako Kick Boks Dünya Kupasında Yıldız Bayanlar şampiyonasına deprem bölgesi Osmaniye’yi temsil etmek için katılan Düziçi ilçe Gençlik Spor Kulübü sporcuları Fatma Çolak Dünya Şampiyonu, İlknur Buse Alaca ise 3. oldu. Şampiyonadan dönen sporcular milli takım forması giymek için çalışmalarına başladı.
Ay-yıldızlı formayla Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmek istediğini belirten Fatma Çolak, "Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremden ilimiz de etkilendi, biz bu süreçte gerçekten çok zorlandık. Antrenmanlarımızı bazen bahçelerde bazen evlerde yapmak zorunda kaldık. Ama asla umudumuzu yitirmedik pes etmedik ve dünya kupasına katıldık. Light Contact’ta birinci oldum Point Fighting’de üçüncü oldum. Bundan sonraki hedefim Mardin’de birinci olup milli takıma girip ay-yıldızlı formayı giymek" dedi.

Parmağı kırıldı, mücadeleyi bırakmadı
Turnuva’da parmağı kırılmasına rağmen üçüncü olduğunu belirten İlknur Buse Alaca ise, "Osmaniye’de depremden çok fazla etlilendik. Spor faaliyetlerimizi düzgün bir şekilde yapamadık yeri geldi bahçelerde, parklarda elimizde olan bütün imkanları kullandık. Buna rağmen İstanbul’da yapılmış olan dünya kupasına katıldık ve orda Full Contat’ta üçüncü oldum. Maç esnasında parmağım kırıldı buna rağmen üçüncü oldum. Bundan sonraki hedefim Mardin’de şampiyon olup Avrupa Şampiyonası’nda ülkemi temsil etmek" diye konuştu.

"Park ve bahçelerde antrenmanlarımızı yaptık"
Deprem bölgesinde oldukları için etkilendiklerini hatırlatan Türkiye Kick Boks Federasyonu Teknik Kurulu-Milli Takım Antrenörü Hakan Kadıoğlu, "Biz çok zorlu bir süreçten geçtik spor salonu kullanılamaz durumdaydı. Çadırların kurulması bizim derslerimizi engelledi. Halısahada ve kapalı alanlarda, boş alanlarda, parklarda, bahçelerde ve dağlık alanlarda efor sarf edeceğimiz alanlarda antrenmanlarımızı hiç bırakmadık. Mücadelemizi hiç bırakmadan aldığımız derecelerle başarıya ulaştık" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 12:24:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Enkazdan 76 gün sonra ’Ecevit’i canlı olarak buldular

Hatay’da yaşanan deprem sonrasında ağır hasar alan binalarda evcil hayvanları arayan ekip, 76 gün sonra ‘Ecevit’ isimli kediyi canlı olarak buldu. Canlarını hiçe sayarak, binalara giren ve enkazlar arasındaki hayvanları besleyen hayvanseverlerin tek isteği ise mama desteği.
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler sonrasında büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da ağır hasarlı binalarda evcil hayvanları arayan hayvanseverler, canlarını hiçe sayarak girdikleri binalarda ve enkazlar arasındaki hayvanları besliyor. Depremin ardından ekibin aradığı evcil hayvanlar arasından bulunan ‘Ecevit’ isimli Van kedisi de 76 gün sonra canlı olarak bulundu. Kedinin bulunma anında hayvanseverlerin sevinme anları ise cep telefonlarıyla çektikleri videoya yansıdı. Öte yandan, ekibin ağır hasarlı binalara girdikleri görüntüler ise izleyenlerin yüreğini ağzına getirdi. Her gün beslemeye çıkan hayvanseverlerin tek isteği ise mama desteği.

“Hayvanınız var ise onu bulmaktan vazgeçmeyin”
Depremin ardından 76 gündür aradıkları ‘Ecevit’ isimli kediyi bulmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden hayvansever Anıl Bilmez, duygularını şöyle getirdi:
“Onu burada bulduk. 76 gün boyunca gerçekten aradık. Sahada bulunan ekipler aradık. Enkaz halindeki binayı aradık. 76 gün sonra tam burada buldum. Tarif edilmez bir duygu. Öldüğünü düşünmeye başlamıştım. Sahibi ile konuştuğumda onu pozitif tutmaya çalışıyorum. Bulduğumuz Ecevit dezavantajlı bir kedi. Epilepsi nöbetleri geçiren bir kedi. Buna rağmen 76 gün boyunca dayanmış. O yüzden arkadaşlar burada hayvanınız varsa vazgeçmeyin. Biz Ecevit’i bile bulduk.”

“Sokak hayvanlarını beslemeye çalışıyoruz”
Hatay bölgesine mama desteğinin önemli olduğunu dile getiren Bilmez, “Eğer bize destek olursanız, biz sizin hayvanlarınız için buradayız. Onları besliyoruz. Beklediğimiz destek maddi değil. İlk günden bu yana sokak hayvanlarını beslemeye çalışıyoruz. Yaralı ve yardıma muhtaç hayvanları sokaktan almaya çalışıyoruz. Benim buraya getirdiğim bir paket mamayla kaç hayvan besleyebilirim ki. Her gün enkazlara giriyoruz. Tehlikeli ama onların da olması tehlikeli. Bunu yaparken düşünmüyorum” diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.25 15:01:51
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Esen: Güzel denecek hiçbir şey kalmadı

Herkesin güzellemeler yaptığı bir ortamda ülkenin dağınık bir ev gibi göründüğünü dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıdaki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Meslek Odaları Komitesi’nin düzenlediği toplantıya CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan, CHP Antalya milletvekili adayları Aliye Coşar, Ramiz Ataman, Müge Gezginci Uysal, STK temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ülkenin geldiği noktanın hiç iç açıcı olmadığını kaydetti. Türkiye’nin yeniden toparlanıp çağdaş ülkeler seviyesine gelmesi için bir an önce herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çeken Esen, ülkede güzel denecek bir şeyin bırakılmadığını dile getirdi. 
ÜLKE DAĞINIK EV HALİNE GETİRİLDİ
Herkesin konuştuğunu ancak ortadaki dağınıklığı toparlamak için çok az insanın çaba sarf ettiğini ifade eden Esen, sözlerine şöyle devam etti: “Herkesi dinlediğiniz zaman hepsi ayrı ayrı güzel konuşuyor. Adeta hepsinden ayrı ayrı bal damlıyor. Ben de bu ortam içerisinde kendimi şöyle hissediyorum; son derece dağılmış, kirlenmiş, mahvolmuş bir ev. Bazen kendi evlerimiz de o hale gelir ya… ‘Ben burayı temizleyeyim’ dersiniz ama neresinden başlayacağını bilemezsiniz. Önce mutfaktan mı başlasak önce bulaşıkları mı yıksak bunu mu yapsak? Ülkemizde de neye nereden başlanacağı konusunda gerçekten büyük bir kafa karışıklığı var. Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıda ki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı. Bu kurumda çağdaş nitelikleriyle aynı çalışıyor dediğimiz hemen hemen hiçbir kurum kalmadı. Değerli arkadaşlar, neresinden başlarsak başlayalım bir yerinden başlamamız gerekiyor. Ama en son yapılan tahribattan başlayarak düzeltmek, en doğru olanı olacaktır. En son yapılan tahribat hangisiydi ve aslında esaslı tahribattı, referandumla beraber ülkede ki hükümet sisteminin değiştirilmesiydi.”
 TEK ADAM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Türkiye’deki hükümet sisteminin tek adama bağlanan, adına da ‘Cumhurbaşkanı hükümet sistemi’ denilen bu sistemin dünyada başka bir örneği olmadığını vurgulayan Başkan Esen, hükümet sistemindeki değişikliğin yapılacağı referandumda kapı dolaştıklarını ve bu sistemin uygulanabilir olmadığını anlattıklarını dile getirdi. Gelinen noktada haklı çıktıklarını kaydeden Esen, “Dünyada bir örneğinin olmadığını söyledik ve çok geçmeden hemen hemen 6 sene içeresinde bunun böyle olduğunu gördük.  Galiba buradan başlamamız lazım. Tüm ideolojilerin vazgeçilmez kavramları olarak bahsettiğimiz hukukun üstünlüğü, adalet, eğitim de fırsat eşitliği, gelir dağılımı adaleti gibi kavramlar bugünkü dağınıklık arasında kayboldu. Biz hukuk devleti dediğimizde, hukuk devleti karın doyuruyor mu diyen hukuk devleti mağdurları vardı. Biz adalet dediğimiz de adaletsizlik denildiğinde tüm geleceğini kaybettiği halde adeta paralize olmuş garibanlar vardı. Adalet karın doyurmaz diyorlardı. Bizim buralardan başlamamız lazım. Bizim toplumun en uç kesimine aslında temel kavramların, erdemlerin ve değerlerin hayatın tamamının kalitesini yükseltecek şeyler olduğunu anlatmamız lazım” diye konuştu. 
GEÇİM SIKINTISI İLE BASKI ALTINA ALINDIK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden, parlamenter sisteme geri dönüşün mutlaka yapılması gerektiğini belirten Esen, bu süreçte sendikal mücadelenin çok önemli olduğunu belirtti. Sendikaların kendi üyelerine bazı konuları çok iyi anlatmasının zorluklarına değinen Esen, sendika temsilcilerine hitap ederek, “Sizlerin kendi üyelerinize de kendi kitlenize de bazı şeyleri anlatmanız diğer batı ülkelerden çok daha zor. Çünkü fikirlerimiz öylesine baskı altına alınmış, öylesine garibanlık ve parasızlıkla, geçim sıkıntısıyla baskı altına alınmışız ki. Aslında bizim hayatımızı çok çok daha fazla belki birinci derece ilgilendiren konular konusunda sizin üyeleriniz veya emekçi kesimiyle kendi değerinin farkına varamaz noktaya getirilmiş. Geçim mücadelesi nedeniyle neredeyse ses çıkaramaz hale getirilmiş. Bu konuda CHP ve hakka emeğe değer veren partiler elbette sizlerin yanında olacaktır” diye konuştu. 
UCUZ EMEK CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimine giderken, alışılmışlığın ötesinde çok kısaltılmış bir kampanyaya dönemi geçirdiklerini ifade eden CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, bu kısa sürede her yere yetişmeye çalıştıklarını söyledi. Ülkenin geldiği noktayı hak etmediğini belirten Cengiz, “Her şeye rağmen bu ülkede kırk yıldan bu yana süregelen, neo-liberal politikalar sonucu gelinen noktada, en son AKP döneminde de ülkemizi ucuz emek cennetine dönüştürülmüş olması hepimizi rahatsız ediyor. Bu ülkede emeğin değerinin bulduğu alın terinin hakkını aldığı bir düzeni hep birlikte kurmak zorundayız. Bugün, 2017’de değiştirilen rejim sonucunda bütün yetkilerin bir kişiye devredilmesi sonucu ekonomi alaşağı olmuş ülkeye 85 milyonla birlikte aynı anda yoksullaşırken yine her zaman olduğu gibi emek cephesi bundan en büyük payı aldı” dedi. 14 Maysı’ı büyük bir heyecanla beklediklerini söyleyen CHP Antalya Milletvekili Adayı Aliye Coşar, “Önümüzde ki seçim çok önemli. Sahalardayız. Tabi ki çok derdimiz var. İşçisinden esnafından kadınlarımızdan, çocuklarımızdan, üreticilerimizden ciddi anlamda sıkıntılarla boğuşan bir ülke haline geldik” dedi. Toplantıda konuşan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan ise, “Eğer bütün bu yaşadıklarımız gerçek olaydı bilime ihtiyaç olmazdı. Doğruluk diye bir şey yoktur. Sadece evrensel bir değişim vardır. Evrensel değişikliklerin içerisinde istesek de istemesek de tarihsel dönemeçlerin içerisinde sendikaların önemi vardır. Sendikaların tarihine baktığımız zaman işçi sınıfı bu ülkede ve dünya da çok ciddi bedeller ödedi” şeklinde konuştu. -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.04 17:30:38
Son Düzenlenme Tarihi :