SON DAKİKA

logo

Bakan Çavuşoğlu: “(Kılıçdaroğlu) Her gün video yayınlıyor, psikolojisi bozulmuş, agresifleşmiş”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyada yayınladığı videoları eleştirerek, “Her gün çıkıyor video yayınlayıp konuşuyor. Psikolojisi de bozulmuş, agresifleşmiş. Biz ona sakin diyoruz, sakin” dedi.
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı ad..

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyada yayınladığı videoları eleştirerek, “Her gün çıkıyor video yayınlayıp konuşuyor. Psikolojisi de bozulmuş, agresifleşmiş. Biz ona sakin diyoruz, sakin” dedi.
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere katılan ve ikinci tur seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek verdiğini açıklayan Sinan Oğan’ın kendisine gönül verenlerle bir araya geldiği buluşmaya katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, burada bir konuşma yaptı. Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’na katılmasıyla güçlerine güç kattıklarını aktaran Çavuşoğlu, katılımın ardından kendisine yapılan sosyal medya linç girişimlerini üzüntüyle takip ettiklerini kaydetti. Çavuşoğlu, “Sinan Bey’in Sayın Cumhurbaşkanımıza desteğini açıklamasının ardından maruz kaldığı hakaretleri, sözlü saldırıları, sosyal medyadaki linç girişimlerini üzülerek takip ettik. Sinan Bey mevki, makam için destek vermiyor, inandığı ilkeler doğrultusunda Cumhur İttifakı’na destek veriyor. Bunlar ne yapıyor; sırf kendi görüşlerine aykırı olduğu için, kendi tarafında olmayanları hor gören bu yaklaşım muhalefetin içerisinde bulunduğu tahammülsüzlüğün bir örneğidir. Ya benimsin ya kara toprağın. Benimleysen dünyanın en kötüsü olsan da harikasın, ama benim yanımda değilsen dünyanın en iyisi olsan da, en vatanseveri olsan da dünyanın en kötüsün” ifadelerini kullandı.

"Amacı makam ve mevkii olanların, ülküsü Sinan Oğan gibi millet ve memleket olanları anlamasını beklemiyoruz"
Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“İkinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler de oldu. Biz onları linç ettik mi? Elbette daha önceki konuşmaları ile şimdiki konuşmaları arasında tutarsızlıkları söylemek, milletimizin dikkatine sunmak boynumuzun borcudur. Çünkü siyasetçiler milletimize yalan söylememeyi öğrenmelidir. Amacı makam ve mevkii olanların, ülküsü Sinan Oğan gibi millet ve memleket olanları anlamasını beklemiyoruz. İnşallah mevcut 2 milyon 520 bin oy farkını hep birlikte 2. turda daha da yukarıya taşıyacağız. Öyle bir kazanacağız ki, bu milletin düşmanları hariç herkes kazanacak. 85 milyon insanımız kazanacak, mazlumlar kazanacak, dünya barışı kazanacak. İstikrar kazanacak. Sadece Türkiye’de millet düşmanları kaybedecek. Onlar kaybetsin, üzülsün, hiç de umurumuzda değil. Türkiye düşmanlarının kaybetmesine üzülecek değiliz, kimse kusura bakmasın.”

“Psikolojisi bozulmuş”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çektiği videolarla ilgili de konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Her gün çıkıyor video yayınlayıp konuşuyor. Psikolojisi de bozulmuş, agresifleşmiş. Biz ona sakin diyoruz, sakin. Bu kadar yalana inanırsanız, bu kadar da yalan atarsanız bu kaçınılmaz son. Türkiye’yi yönetecek bir insanın daha sakin olması lazım. Çok samimi söylüyorum Türkiye için de bir talihsizlik. Türkiye’nin ana muhalefeti Türkiye yönetmeye talip olmalıdır. Vaatlerine bakın Türkiye’nin 21 yıllık kazanımlarını yıkıp, Türkiye Yüzyılı meşalesini söndürmek istiyorlar. Masanın etrafındakiler ve dışarıdan destekçilerinin tek ortak özelliği Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı. Tek amaçları mevki makam paylaşımı. Nefret, intikamla kuru masalar çabuk dağılır. Millete hizmet etmek için değil de, bir koltuk kapmak için kurulan masalar dağılır gider, darmadağın olur. Mevkiler makamlar gelir geçer. Önemli olan bu ülkeye hizmet edebilmektir. İşte bu düşmanlık bunların gözlerini kör ettiği için bir o yana bir bu yana nasıl savruluyorlar görüyorsunuz. İlk tur öncesi ve sonrasındaki söylemlerine bir bakın; tutarsızlık ve çelişkiden geçilmiyor. Bunlar yalanı bulamazsa doğruyu söyler hale geldiler.”

“Yalan mı?”
Millet İttifakı’nın 14 Mayıs öncesi malum terör örgütlerine yeşil ışık yakıp, onlarla kol kola yürüdüğünü söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Yalan mı? Seçimlerde milletimizden tokadı yiyince bu sefer de vatanseverlik maskesi takıyorlar. 14 Mayıs öncesinde yine Kandil’e, kayyum uygulamasını bitirme sözünü verdi. Seçimlerde boyunun ölçüsünü alınca, dün yine ağız değiştirdi. Aslında ne dediklerini de ifade edemiyorlar. 14 Mayıs öncesinde Kandil’e, Irak, Suriye ve Libya’dan çekilme sözü verdi. Terör örgütleriyle mücadele tezkeresine hayır oyu verdi. Neden hayır oyu verdin? Seçimlerde tokadı yiyince zikzak çizmeye başladı. Yarın Suriye’den çekilirsen, PKK/PYD/YPG zulmü aşar, bu zulümden kaçanlar yine sınırlarımıza gelir. İlave göç baskısı olacak. Teröristler sıfır noktasına gelecek. Biz Türkiye’ye roketler gelmesin diye 30 kilometre uzakta tutuyoruz teröristleri. Oralarda da nokta atışlarıyla temizlemeye başladık” dedi.

“Amacımız Suriye yönetimiyle işbirliği yaparak daha fazla göçmenin dönüşünü sağlamak”
Bakan Çavuşoğlu, Suriyelilerin geri dönüşü için çalışmalar yaptıklarını hatırlatarak, “Bakınız Suriye’de 4 ayrı operasyon alanımız, Türk varlığı var. Hem emperyal güçlerin terör koridoru projelerini engelliyor hem göçmenlerin geri dönüşünün de garantisi. Geri dönüşleri de sağlayacak olan onlar değil Cumhur İttifakı’dır. Bu geri dönüş politikasını da diplomatik çabalarımızla destekliyoruz. Moskova’da Suriye konusunda toplantı yaptık. Amacımız Suriye yönetimiyle işbirliği yaparak daha fazla göçmenin dönüşünü sağlamak. Alt yapısını da birlikte hazırladık. Amacımız Suriye’nin terörden temizlenmesini sağlamak, Suriye’nin toprak bütünlüğünü teminat altına alma” ifadelerine yer verdi.

“Antalya’da milliyetçilik taslıyorlar, Van’da ’Dişe diş kana kan seninleyiz Öcalan’ naraları atıyorlar”
Millet İttifakı’nı eleştirilerine devam eden Çavuşoğlu, “Yahu siz devlet yönetimine talip değil misiniz? Hem de sıradan bir devlet değil; binlerce yıllık geleneği olan Türk devletinden bahsediyoruz. Bu nasıl siyaset bilmezlik? Bu nasıl iş bilmezlik? Gerçekten üzülüyor insan. Millet İttifakı diyorlar milletle uzaktan yakından alakaları yok. Bunların siyaseti bu; ilkesizlik ve tutarsızlık. Dün ak dediğine bugün kara diyorlar, Antalya’da başka, Van’da başka konuşuyorlar. Antalya’da milliyetçilik taslıyorlar, Van’da ’Dişe diş kana kan seninleyiz Öcalan’ naraları atıyorlar CHP’nin mitinginde ve Türk bayrakları yerde. Onun yerine PKK’nın paçavraları var. O yeni kurulan Yeşil Sol Parti mi ne onların bayrakları, sembolleri var. Daha dün Kandil’den selam alanlar, bugün milliyetçilikten dem vuruyorlar. Oy uğruna bürünmedikleri hal kalmadı ne yazık ki. Milleti bilmiyorlar ki, milliyetçiliğin farkına varsınlar. Milliyetçilik; ülkenin ekmeğini büyütmek, ordusunu, teknolojisini güçlendirmek, milli markalar ortaya koymaktır. Milliyetçilik; Türkiye’nin mavi vatanını savunmak ve Türkiye’yi dünyada bir deniz gücü yapmaktır. Milliyetçilik; Türkiye’nin hava sahasını Hisarlarla, Siperlerle, yerli ve milli hava savunma sistemiyle savunmaktır. Milliyetçilik; Anka’dır, Bayraktar’dır, Aksungur’dur, Kızılelma’dır, Hürkuş’tur, Hürjet’tir, Kaan’dır, Tayfun’dur, İmece’dir, Togg’dur. Yerli ve milli olmak budur. Milliyetçilik söylem değil, milli bir duruşla memlekete hizmet etmektir. Kim milletçi ve milliyetçi vatandaşlarımız görüyor ve 21 yıldır gösteriyor” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 15:24:59
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bina tesisleri onarımı işi yaptırılacaktır

DSİ 13. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Antalya ASO Başmühendisliği Bina Tesisleri Onarımı yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. 

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 02.09.2022 - 11:00'da: DSİ 13. Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu (Bölge Binası) Barış Mah.Halide Edip Adıvar Cad.No:24 07098 Kepez/ANTALYA adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.08.23 21:03:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Fazla mükemmeliyetçi olanların 8 ortak özelliği

Fazla mükemmeliyetçilik kaygısının kimi zaman kalp hastalıkları, huzursuz bağırsak sendromu, hastalık derecesinde uyku sorunları, depresyon ve anksiyeteye neden olduğu, yapılan araştırmalara göre her 5 kişiden 2’sinde bu yönde eğilim olduğunu söyleyen Medline Adana Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, mükemmeliyetçilikte aşırıya kaçanlarda görülen 8 ortak özelliğe değindi.
Modern yaşamın yan etkilerinden biri olarak değerlendirilebilecek mükemmeliyetçilik kaygısı uzaktan bakıldığında her ne kadar zararsız gibi görünse de aşırıya kaçtığında bireyi ve çevresini yormaya başlıyor. Bu gibi durumlar ise başta sağlık problemleri ve ikili ilişkiler olmak üzere olmak üzere hayatın birçok alanında sorun oluşturuyor.
Fazla mükemmeliyetçilik kaygısı kimi zaman kalp hastalıkları, huzursuz bağırsak sendromu, hastalık derecesinde uyku sorunları, depresyon ve anksiyeteye neden oluyor. Yapılan araştırmalara göre her 5 kişiden 2’sinde bu yönde bir eğilimin söz konusu olduğunu söyleyen Medline Adana Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, mükemmeliyetçilikte aşırıya kaçanlarda görülen 8 ortak özelliği şöyle sıraladı:
“1. Hatalarını kabul etmezler
Hayatlarında hatalara asla yer yoktur. Olması gerektiğini düşündüğü bir şeyin olmamasını veya olmaması gereken bir şeyin olmasını tolere edemezler ve tahammülsüzlük gösterirler. Küçük de olsa bir hata gördüklerinde hemen ona müdahale ederek düzeltmek isterler.

2. Ya hep ya hiç düşüncesi hakimdir
Düşünce sistemleri ‘ya hep ya hiç’ şeklinde çalışır. Bir şeyi en iyi şekilde yapamıyorlarsa hiç yapmamayı tercih ederler. Öyle ki tek bir olumsuz yoruma dahil olmak için kimi zaman olumlu geri bildirimleri bile görmezden gelerek istemezler.

3. Asla tatmin olmazlar
Tatminsizlik duygusu ile başa çıkmak çoğu zaman hepimiz için zordur. Herkesin bazen yeterince başarılı olmadığı, yeterince mutlu olamadığı veya yeterince iyi kazanmadığı dönemler vardır. Bu gibi anlarda tatminsizlik duygusunun yaşanması ise normaldir. Ancak mükemmeliyetçi bireyler asla tatmin olmazlar ve kendilerine karşı da acımasızdırlar. Yaptıkları ufacık bir hatanın bile etkisinden uzun süre çıkamaz ve sürekli olarak kendilerini suçlarlar.

4. Sadece sonuç odaklıdırlar
Yaşanan süreçler umurlarında olmaz, sadece sonuçla ilgilenirler. Onu tatmin edecek tek şey başarılı bir sonuçtur. Oysa ki süreci ve sonuçları kontrol etmek her zaman ve gerçek anlamda mümkün olmadığından, eninde sonunda başarısız duruma düşmek kaçınılmazdır. Bu ise onlar açısından tek kelimeyle mutsuzluk demektir.

5. Detaylarda boğulurlar
Bazı insanların işleri bir türlü bitmek bilmez. Ayrıntıya kapılıp gitmek onların hayatlarının adeta bir parçasıdır. Ancak ağaca bakarken ormanı gözden kaçırırlar ve ormandaki diğer güzelliklerin farkına bile varmazlar. Bu yüzden de bir türlü kusursuzluğa erişemez ve hem kendilerine hem de çevresindekilere hayatı çekilmez hale getirirler.

6. Her konuda olumsuzdurlar
Hayata hep olumsuz bakar, bardağın dolu kısmını asla görmezler. Büyük veya küçük hiçbir hataya tahammülleri olmadığından diğer insanları devamlı eleştirir ve yargılarlar. Esasında eleştirel tutum tamamen sağlıksız olmasa da sağlıksız olan bunun sürekli ve yanlış üslupla yapılmasıdır.

7. Eleştirilere kapalıdırlar
Eleştiriye açık olmak demek elbette herkesin olumsuz yorumlarını kabul etmek ya da hoşgörmek demek değildir. Ancak olası bir başarısızlık, mükemmeliyetçiler için kabul edilemez bir durumdur. Bu yüzden en ufak bir öneri olsa bile savunmaya geçerler. Eleştiriyi kişisel olarak algılarlar ve yapanlarla aralarına sınır koyarlar.

8. Her durumda haklıdırlar
Mükemmeliyetçi bireyler yanıldıklarını ve hata yaptıklarını hiçbir zaman kabul etmediklerinden karşıdakinin duygularını ve ihtiyaçlarını fazla önemsemezler. Onlar her durumda haklıdırlar. Çünkü ya empati yetenekleri düşüktür ya da empati yapmayı tercih etmezler."
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.25 14:48:09
Son Düzenlenme Tarihi :