SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Vektörel Mücadele Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Çetin :“Gece ilaçlaması vatandaşların psikolojik olarak rahatlaması için. Yararı %1'den çok daha az”

Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi son haftalarda eleştirilerin tavan yaptığı sivrisinek için yapılan çalışmaları bir video ile meclis üyeleri ve meclisi izleyen vatandaşlarla paylaştı.
Büyükşehir Belediyesinin vektörel mücadele danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Çetin, video sunumun ardından bir açıklama yaptı ve yağmurun bu şekilde devam etmesi halinde, sorunun devam edeceğini, sabah yapılan ilaçlamın akşam yağan yağmurla kaybolup gittiğine dikkat çekti.
Büyükşehir Belediyesi’nin zirai ilaç kullanmadığını ve bunun bir suç olduğuna dikkat çeken Çetin, Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar kullandıklarını, özellikle Aksu’dan başlayarak devasa tarım alanlarının bulunduğu Alanya bölgesine kadar olan bölgede yeraltı su seviyesinin tavana çok yaklaştığını, yerüstüne çıkan suyu göremedikleri içinde sıkıntı yaşadıklarına dikkat çekti.
Çetin, meclis üyelerine yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi : “Son zamanlarda tüm Türkiye genelindeki iklim değişikliğinin herkes farkında.  Kış aylarında gördüğümüz sıcağı yaz aylarında aşırı yağışlarla karşılıyoruz. Belediye personellerimiz sahada. Evlerimizin etrafında bulunan hemen hemen her noktayı ilaçlıyorlar. Ancak sabah ilaçlanıyor, akşam yağmur yapıp ilacı alıp götürüyor.
Bunun yanısıra çok ilginç geniş alanlarımız var. Örneğin, en çok sorun yaşadığımız bölge Aksu’dan başlayıp Alanya’ya kadar uzanan, Manavgat, Serik bölgesini de içine alan bölge. Burada devasa tarım alanları var. Devasa tarım alanlarında taban su seviyesi çok yüksek. Aşırı yağışlar sebebiyle bütün tarlalar şişiyor.  Günlerce su çekilmiyor. Tarım arazilerinde aşırı su birikiyor ve içerde ekin var. Tarım ürünlerinin üzerine kimyasal atamıyoruz. Vatandaşlarımızın ürünlerini zehirleyemeyiz. Kalıntı çıkarsa bu kez ürünlerinden dolayı vatandaşlarımız zarar görecek. Ürünlerini satamayacaklar. Büyük devasa bahçelerde yeşil alanların genişliği artıyor, otlar uzuyor, otların arasında biriken suları biz göremiyoruz.
Personellerimiz sadece binaların etrafında fosseptik, rögar, kanalizasyon, yağmur suyu kanalları gibi alanları kontrol edebiliyor. Bu görülmeyen alanlarda istilacı sivrisinek olarak da tabir edilen son zamanlarda çok duyduğunuz asya kaplan sineği dediğimiz bir sinekle karşılaşıyoruz.
2011'de Yunan adalarından sıçradı, Edirne bölgesinden ülkemize girdi. Marmara bölgesinin her yerinde, karadenizde, İzmir’de, Muğla’da görülüyor ve biz Antalya’ya ya sıçramaması için uğraşıyoruz. Baskı altında tutmaya çalışıyoruz. Gece gündüz 3 vardiya personeller sahada çalışıyor. Arkadaşlarımız 40 derece sıcakta sırtlarında 15-20 kilo zehirle dolaşıyorlar. Onlarında emeğini görmemezlikten gelmemek gerekiyor. 
GECE İLAÇLAMASI MAALESEF VATANDAŞIN RAHATLAMASI İÇİN YAPILAN PSİKOLOJİK UYGULAMALARDIR
Geceleri yaptığımız ilaçlamalar maalesef sadece vatandaşlarımızın  rahatlaması için psikolojik uygulamalardır. Uygulamamıza katkısı maalesef %1 bile değildir. Asıl tabanda ilaçlama yapılması gerekiyor. 
Zirai ilaçlamalar isteniyor. Bakın Ankara’da 2 kişi yaşamını kaybettik. Biz tarım ilacı kullanmıyoruz. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ürünleri kullanıyoruz. Başka bir ilaç kullanmak suçtur. Özellikle ilçe belediyelerimizin destekleriyle bu işin daha iyi olacağına inanıyoruz. Ama, eğer yağışlar böyle devam ederse tüm Türkiye’de sivrisinek problemi belirgin şekilde devam edecektir.
İklim değişikliği ile ilgili tüm yerel yöneticilerin  önümüzdeki 10 yılı çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Belediye olarak biz buna hazırlık yapıyoruz. Ama hepinizde görüyorsunuz. 20 gündür sabah akşam yağmur yapıyor. Yapacak fazla da bir şey yok.
ÇALIŞAN EKİPLERİN SAHAYI ÖĞRENMESİ İÇİN EN AZ 3-6 AY GEREKİYOR
Sahada çalışan arkadaşlarımızın bir mahalleyi öğrenmesi, köşe bucak öğrenmesi, rögar, kanal, fosseptiği öğrenmesi en az 3 ile 6 ay sürmektedir. Nerede su birikir, nerede su patlağı var, hangi fosseptiği ilaçlayacağım bu süreç uzun sürüyor. Maalesef bu ülkemizin temel sorunudur. 
Son 60 yılın en yağışlı Mayıs ve Haziran ayını yaşıyoruz. Siz şu anda tüm ilçe belediyelerini de bu işe dahil etseniz, Büyükşehir Belediyesi’nin bütün personeli de dahil eğer yağmur böyle devam ederse bu yaz böyle geçecek. İsteseniz de istemeseniz de. 
* ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.16 16:33:52
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Süper Lig’de 2025-26 Sezonu Tarihe Geçecek Yeniliklerle Başlıyor

Süper Lig’de 2025-26 Sezonu Tarihe Geçecek Yeniliklerle Başlıyor


Türkiye Süper Lig’i, 68. sezonuna pek çok “ilk” ve önemli değişiklikle merhaba dedi. Futbolseverler bu sezon sahada sadece mücadeleye değil, tarihe geçen yeniliklere de tanıklık edecek.





18 Takımlı Yeni Format



Geçtiğimiz sezon 19 takımla oynanan Süper Lig, 2025-26 sezonuyla birlikte yeniden 18 takımlı formata geçti. Bu değişiklik, fikstür yoğunluğunu azaltırken rekabetin daha dengeli dağılmasını hedefliyor. Daha az takım, daha az maç anlamına gelse de, her puanın önemi artık çok daha büyük.





Yıllar Sonra Gelen Dönüşler



Bu sezon üç köklü kulüp yeniden Süper Lig sahnesinde:


  • Kocaelispor – Yeşil-Siyahlılar, tam 16 yıl aradan sonra Süper Lig’e dönerek taraftarına büyük gurur yaşattı.
  • Fatih Karagümrük – İstanbul ekibi, kısa bir aradan sonra tekrar elit ligde boy gösterecek.
  • Gençlerbirliği – Başkent Ankara’nın Süper Lig hasreti sona erdi, kırmızı-siyahlılar yeniden en üst seviyede mücadele edecek.






Süper Kupa’da Devrim Gibi Değişiklik



Türkiye Futbol Federasyonu, 2025 TFF Süper Kupa formatında köklü bir değişikliğe gitti. İlk kez iki takım yerine dört takım kupaya katılacak. Yarı final ve final maçları tek maç üzerinden, tarafsız sahada oynanacak. Bu yenilik, Süper Kupa’yı mini bir turnuva havasına büründürerek izleyici heyecanını artırmayı hedefliyor.





Futbolseverleri Bekleyen Sezon



Hem sahadaki rekabet hem de organizasyonel yenilikler, 2025-26 Süper Lig sezonunu unutulmaz kılmaya aday. Gerek Ankara’nın lige dönüşü, gerek Süper Kupa’daki format devrimi, gerekse 18 takımlı sisteme geçiş, bu sezonu futbol tarihinde özel bir yere taşıyacak gibi görünüyor.



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.08.09 13:03:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Kiracı kadına elektik saati zulmü

Antalya’da eşinden ayrı yaşayan beyin anevrizması hastası 45 yaşındaki 2 çocuk annesi Fatma Ateş, 2 gün önce gece saatlerinde elektik saatinin kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sökülmesiyle mağdur oldu. 40 dereceyi bulan sıcak havada içecek suyu dahi bulunmayan hasta kadın, elektrik saatinin bi..

Antalya’da eşinden ayrı yaşayan beyin anevrizması hastası 45 yaşındaki 2 çocuk annesi Fatma Ateş, 2 gün önce gece saatlerinde elektik saatinin kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sökülmesiyle mağdur oldu. 40 dereceyi bulan sıcak havada içecek suyu dahi bulunmayan hasta kadın, elektrik saatinin bir an önce yerine takılmasını istedi.
Kepez ilçesi Yeni Mahalle 2441 Sokak’ta 4 katlı bir apartmanın 1’inci katında kirada yaşayan 45 yaşındaki Fatma Ateş’in iki gün önce bina girişindeki elektrik saati kişi ya da kişilerce söküldü. Kabloların ucu ise açık bırakılarak tehlikeye davetiye çıkarıldı. 40 dereceyi bulan sıcak havada mağdur olan kadın, saatinin yerinde olmaması nedeniyle polise de şikayette bulundu. Firmadan da elektrik saati talebinde bulunan kadın, 2 gündür sıcak havada elektriği olmadan yaşam mücadelesi veriyor. Aynı zamanda beyin anevrizması hastası olan Ateş, saatinin bir an önce takılması için yetkililerden destek istedi. Ateş’in bundan 6 ay önce de evinde çıkan yangında eşyaları zarar görmüştü.
2 çocuk annesi Fatma Ateş, 3 yıl önce adresindeki daireye kiracı olarak taşındığını belirtti. 3 yılın üzerinde beyin anevrizması hastası olduğunu dile getiren Ateş, “Çok zor günler geçirdim. Tek başıma 2 çocuğumda birlikte yaşıyorum. Ankara’ya tedavime gitmem gerekiyor. Devletimizin verdiği destekle geçiniyoruz. Çocuğumum ikisi de okuyor, kiram 850’ydi, 2 bin oldu, verdim. Ama daha da yükseltmem isteniyor. O istenilen paraları ben veremem” diye konuştu.

"Su bile içemiyorum"
Dün sabah saat 05.00 sırasında tuvalete kalkan çocuğunun elektriğinin olmadığını söylemesi üzerine yaptığı kontrollerde saatin yerinde olmadığını gördüğünü ifade eden Ateş, “Panoyu açtım baktım saat yerinde yoktu, öyle kalakaldım. Ev sahibinden şüpheleniyorum, başkası da gelip neden benim saatimi söküp götürsün. Polis başvurdum, ifade verdim. Çok zor şartlarda elektrik şirketine gittim. Borcum yok zaten. Saat getirip takacaklar ama ne zaman gelir bilmiyorum. Hava çok sıcak. Boğuluyorum, daralıyorum şu an. İki gündür acillik olmaktan yoruldum. Her şey buzdolabında, bir yudum su bile içemiyorum” dedi.

"Aç kalırım, kiramı aksatmam"
Kira sözleşmesinin geçen yıl sona erdiğini dile getiren ve konuşurken gözleri dolan Ateş, “Yenilemedik. Kiramı bankadan her ay düzenli şekilde ödüyorum. Aç kalırım ama gene kiramı eksik bırakmam. Kimse benim evimde ne yediğimi bilmiyor” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.11 13:06:09
Son Düzenlenme Tarihi :