SON DAKİKA

logo

SP İl Başkanı Düzen: “Asgari ücret 2-3 ayda eriyip gidecek”

Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen, yeni belirlenecek asgari ücretin 2-3 ayda erip gideceğini ve çalışan yine açlık sınırında yaşayacağını belirtti.
Düzen, se­çim­le­rin hemen ar­dın­dan sa­de­ce 2 haf­ta­da Türk Li­ra­mız, Dolar kar­şı­sın­da yak­la­şık %20 (%17,44) değer kay­bet­ti­ği­ni ve 1 kuruş, 5 kuruş, 25 kuruş artık pi­ya­sa­da yok, darp­ha­ne de bas­mı­yor zaten di­ye­rek; “ Zira artık ma­de­ni 50 kuruş ve 1 li­ra­la­rın, kağıt 5 ve 10 li­ra­la­rın alım gücü kar­şı­lık­la­rı kal­ma­dı. Seçim ön­ce­si er­te­le­nen 500 li­ra­lık bank­not­la­rın önü­müz­de­ki gün­ler­de ba­sı­la­ca­ğı ko­nu­şu­lu­yor. Bu şart­lar­da değil 500, 1000’lik bank­not­lar dahi bir ih­ti­yaç ha­li­ne gelir. 
Bir kilo kıyma bugün 400-500 lira oldu, 3-4 yıl ön­ce­si­ne kadar bir kü­çük­baş kur­ba­na ve­ri­len pa­ray­la, bugün sa­de­ce 2 kilo et alı­na­bi­li­yor. Ama TÜİK’e göre enf­las­yon yok de­necek kadar az, ik­ti­da­ra göre ise 2000 li­ra­lık emek­li ik­ra­mi­ye­si hâlâ büyük bir lütuf, as­ga­ri ücret 11-12 bin lira olur­sa da “ta­ri­hi bir rekor” ilan ede­cek­ler” dedi.
Düzen açıklamasında şunları söyledi : “Bir 5 yıl daha “aynı tas, aynı hamam” git­mez, gi­de­mez! Üc­ret­le­ri yu­ka­rı­da bir­bi­ri­ne ya­kın­laş­tır­mak gerek, aşa­ğı­lar­da değil. İşçi ve memur ma­aş­la­rı­nı as­ga­ri üc­re­tin ve açlık sı­nı­rı­nın biraz üze­rin­de, as­ga­ri üc­re­ti de sü­rek­li ola­rak açlık sı­nı­rın­da, hatta al­tın­da tut­mak in­sa­nı­mı­zın der­di­ne der­man olmaz. Her zaman söy­le­di­ği­miz gibi, 5-10 yıl­lık bir hedef koyup, as­ga­ri üc­re­ti ka­de­me ka­de­me açlık sı­nı­rın­dan yok­sul­luk sı­nı­rı­na çı­kar­mak ge­re­kir. 
Ay­rı­ca alım gü­cü­nü art­tı­ra­cak ted­bir­ler alın­ma­dı­ğı tak­dir­de, bu­gü­ne kadar ol­du­ğu gibi bun­dan sonra da be­lir­le­necek her yeni ücret, 6 ay bile git­me­yecek; 2-3 ay içe­ri­sin­de eri­ye­cek­tir.
Bü­yük­şe­hir­ler­de or­ta­la­ma bir evin ki­ra­sı 10-20 bin lira ara­sın­da, diğer şe­hir­le­ri­miz­de ise 5-10 bin lira ara­sın­da de­ği­şi­yor. Hâl böy­ley­ken, bugün as­ga­ri üc­ret­te 10-12 bin li­ra­lar, işçi ve memur ma­aş­la­rın­da da 20-25 bin li­ra­lar ko­nu­şu­lu­yor­sa; bir şey­ler epey ters gi­di­yor de­mek­tir. Yüz bin­ler­ce aile için artık ev almak değil ki­ra­yı öde­ye­bil­mek hayal ol­muş­sa, ço­cu­ğu­nu özel okula gön­der­mek değil kır­ta­si­ye ve kan­tin gi­der­le­ri­ni kar­şı­la­ya­bil­mek zor­laş­mış­sa; bu­ra­da durup, et­raf­lı­ca dü­şün­mek ge­re­kir” diye ko­nuş­tu.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.17 10:03:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Maden platformu üyelerinden savunma

İçerisinde Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin de bulunduğu Maden Platformu Üyeleri, madenciliğin ülke ekonomisi ve refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğuna diikkat çektiler.
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.” dedi.
Türkiye madencilik sektörünün çatı örgütlenmesi olan Maden Platformu, son günlerde madenciliğin doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik gelişen eylem ve söylemlere ilişkin bir açıklama yaptı. 
Madenlerin ülkelerin en önemli doğal kaynaklarından olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Dünyada madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok. Gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynı şekilde maden çıkarılan bölgenin havasına, suyuna, toprağına zarar vermeden, madenlerimizi bulundukları yerden çıkarıp ekonomik ve sosyal kalkınmamız için değerlendirmek zorundayız.” dedi.
MADENCİLERİN YER SEÇME LÜKSÜ YOK
Madencilerin diğer yatırımcılar gibi yer seçme lüksü bulunmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Madenleri bulunduğu yerden çıkarmak zorundayız. Bir köprüyü, bir yolu, bir fabrikayı, bir yapıyı başka bir yere yapabilirsiniz bir ağacı, bitkiyi başka bir yere fazlası ile dikebilirsiniz ama madenin bulunduğu yeri değiştiremezsiniz. Bu evrensel gerçeği göz ardı ederek madenciliği doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik açıklamalar sektörün itibarsızlaştırılmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
“EKONOMİMİZİN İHTİYAÇLAIRNI NASIL KARŞILAYACAĞIZ ?
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün tamamının ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Unutmayalım ki, günlük yaşamımızda kullandığımız tüm araç ve gereçler, sahip olduğumuz modern yaşam madencilerin yerkabuğundan çıkardıkları madenler sayesinde mümkün olabilmektedir.” diye konuştu. 
Yılmaz, şöyle devam etti: “Toptancı bir bakış açısıyla madenciliği kötülemeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemler nedeniyle kendi yeraltı zenginliklerimizi araştıramaz ve keşfedilenleri bulundukları yerden çıkaramaz hale geldik. Madenleri bulunduğu yerden çıkarılmasını ‘doğa düşmanı bir faaliyet’ ilan edip madenciliği yapılamaz hale getirerek ekonomimizin ve vatandaşlarımızın enerji, hammadde ve ara mal ihtiyacını nasıl karşılayacağız? 
Bu nedenle madenciliğin ölçülü ve dengeli bir bakış açısı ile ele alınması gerekiyor. Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken önce insan ve çevre diyoruz Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.”
MADENCİLİKTE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ ARTIYOR
Enerji, maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolara ulaşmıştır. 
Ülkemiz doğal gazda %99, petrolde %93, kömürde %60 (kalori bazında), demir cevherinde %55, metal ve ara ürün olarak sırasıyla; çinkoda %98, alüminyumda %95, altında %85, bakırda %75 oranında dışa bağımlıdır.
Sanayimiz üretimini sürdürebilmek için 2022 yılında yurtdışından petrol ve doğal gaz ithalatına 93,5 milyar dolar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar dolar, altın ithalatına 21,6 milyar dolar, kömür ithalatına 8,8 milyar dolar, alüminyum ithalatına 7,5 milyar dolar, bakır ithalatına 5,5 milyar dolar ödemiştir.
Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanlar ülkemizin yüzölçümünün binde 1’ini teşkil etmektedir.
Ülkemizde 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlıdır. Madenciliğe kısıtlı olmayan yerlerde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatlarda sürdürülen maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğayı katleden yasa dışı faaliyetlermiş gibi sunulması ülkemiz madenciliğine zarar vermektedir. 
ORMAN ALANLARIMIZDAKİ MADENCİLİĞİN PAYI
Ormanlık alanlarda ağaç kesme dahil olmak üzere madencilik amaçlı tüm faaliyetler için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. Bakanlık onayı alınmadan herhangi bir işleme başlanması mümkün değildir. 
Ülkemizdeki orman alanlarının binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılmaktadır.
Ormanları gençleştirmek amacıyla Dünya’da ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanlarımızın üretim kapasitesi göz önüne alınarak 2022 yılında 25,5 milyon m³ endüstriyel odun, 4,5 milyon m³ yakacak odun üretimi olmak üzere toplam 30 milyon m³ kesimi gerçekleştirilmiş olup kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1 tanesi madencilik faaliyetleri için kesilmektedir. 
Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanlar Orman Genel Müdürlüğü’nün onayladığı rehabilitasyon projesine göre rehabilite edilerek Orman İdaresine teslim edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ülkemizde rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılmış pek çok maden sahası bulunmaktadır. 
Türkiye’de 2022 yılında toplam 830 milyon ton maden çıkarıldı. Yerin altındaki madenlerimizi çıkarıp maden çıkarılan alanları ilgili yasaların öngördüğü şekilde rehabilite edip tekrar doğaya kazandırarak vatandaşlarımızın maden taleplerini karşılamak zorundayız. 
ENERJİ ÜRETİMİNDE KÖMÜRÜN PAYI
2022 yılı itibariyle birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların payı (petrol, doğal gaz ve kömür) Dünya’da ve Türkiye’de % 83’tür.
yılında Dünya kömür üretimi yaklaşık 8.5 milyar ton olup, Türkiye’nin Dünya kömür üretimindeki payı yaklaşık %1’dir.
2022 yılında Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün payı %34,6, doğal gazın %22,2, su kaynaklarının %20,6, rüzgarın %10,8, güneşin %4,7, jeotermal enerjinin %3,7 diğer kaynakların payı ise  %3,3’tür. 
2022 yılı itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz, 2035 yılında ise 510 milyar KWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.  
Fosil yakıtlara %83 oranında bağımlı olan ülkemizin kısa zamanda bu bağımlılığını %40’lara düşürmesi söz konusu olamaz. Türkiye'nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmasından başka seçeneği yoktur.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 10:37:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Kuyumcuda yangın paniği

Antalya’da bir kuyumcuda klima motorundan çıkan yangın panik oluşturdu.
Yangın, saat 10.30 sırasında Muratpaşa ilçesi Sinan Mahallesi Ali Çetinkaya Caddesi üzerindeki bir kuyumcuda çıktı. İş yerinden dumanların yükseldiğini gören Arif Bulut hemen durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla bölgeye itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Bulut ve çalışanları kendi imkanlarıyla dumanın geldiği yere yangın söndürme tüpüyle müdahalede bulundu. Tüpten çıkan tozlar nedeniyle vitrindeki altınların üzeri tabaka ile kaplandı. İtfaiye ekipleri açtığı merdivenle ulaştığı klima motorunda gerekli incelemeyi yaptı. İş yerinde küçük çapta maddi hasar meydana geldi. Yapılan kontrollerin ardından itfaiye ekipleri bölgeden ayrıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.10 12:12:36
Son Düzenlenme Tarihi :