SON DAKİKA

logo

Eğirdir Gölü’nde su seviyesi 40 santim düştü

Türkiye’nin 2’nci büyük tatlı su kaynağı olan Eğirdir Gölü’nde geçen senenin aynı dönemine oranla su seviyesinin 40 santim düşük seviyede olduğu gözlemlendi.
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan 7 renkli göl olarak bilinen Eğirdir Gölü, kuraklıktan nasibini alıyor. Eğirdir Gölü’nde su kotu Eğirdir ve Kovada Gölü Çevre Koruma Birliği (EKO-BİR) tarafından yapılan ölçümde 915,12 metre olarak açıklandı.
Eğirdir Gölü ile ilgili görüşlerini paylaşan Gelendost Belediye Başkanı ve EKO-BİR Başkanı Mehmet Sezgin, buharlaşmanın en aza indiği, sulamanın açılmadığı bir dönemde olduklarını belirterek, "Türkiye ve dünyadaki sıcaklık yükselmelerinden kaynaklı kuraklık, Eğirdir Gölü’nde daha hissedilir hale geldi. Bugünlerde sulama suyunun açılması ve gerçekten doğadaki hareketliliğin başlaması gerekiyordu. Bu şu anda gerçekleşmedi. Eğirdir Gölü şu anda geçen yıla oranla 38-40 santimetre aşağısında seyrediyor. Sulama sezonu artık 1 ay gibi ötelemeye gittiyse inşallah Eğirdir Gölü’müzdeki yükselmeyi tekrar göreceğiz” dedi.

Eğirdir Gölü’nde balık sezonu açıldı
Konuşmalarında balık av yasağının da kalktığını ifade eden Gelendost Belediye Başkanı ve EKO-BİR Başkanı Mehmet Sezgin, “Eğirdir Gölü ve tatlı su kaynaklarında balık sezonu açıldı. Balıkçılarımız da ağlarını sermeye başladılar. Balıkçılarımıza da bol bereketli haftalar, aylar diliyorum. Göl ve havzalarımızın korunması için biz çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.17 10:41:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Epilepsi cerrahisi ile nöbetlere son

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyi..

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, epilepsi cerrahisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Akyüz, beyindeki anormal elektrik aktivitesi sonucu gelişen nörolojik bir hastalık olan epilepsinin nöbetler şeklinde meydana geldiğini söyledi.
Normalde, beyin belirli bir düzende sürekli olarak küçük elektriksel uyarılar üretirken, epilepsi nöbetinde genellikle elektriksel işleyişindeki geçici bir değişikliklerin ani davranış bozukluğu olarak ortaya çıkabildiğini dile getiren Akyüz, 1 yıl ilaç tedavisinden fayda göremeyen hastalarda epilepsi cerrahisinin yüzde yüze yakın iyileşme ile yüz güldürebildiğini kaydetti.

"Cerrahi tedaviye geçilebiliyor"
Epilepsi bir yere uzun süre dalma, geçici kafa karışıklığı, kolların ve bacakların kontrol edilemeyen sarsıntı hareketleri, vücudun sertleşmesi, bilinç veya farkındalık kaybı, solunum problemleri, bağırsak veya mesane kontrolünün kaybı ve belirgin bir sebep olmaksızın aniden düşme gibi belirtilerle ortaya çıkabildiğini aktaran Akyüz, "Hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisi bazen fayda sağlamamaktadır. Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır. Epilepsinin ilk tedavisi ilaçla tedavidir. Eğer epilepsi dirençli hale gelirse yani ilaçla tedavi edildiği halde iyileşme görülmezse monoterapi ve politerapiye geçilir. En az 1 yıllık çoklu ilaç tedavisine rağmen nöbetler durdurulamazsa cerrahi tedavi söz konusu olabiliyor" ifadelerine yer verdi.

"Hastalar konseyde değerlendiriliyor"
Epilepsi cerrahisi için hastaların beyin, sinir ve omurilik cerrahisi, nöroloji, radyoloji ve nükleer tıp uzmanlarının oluşturduğu bir konseyde değerlendirildiğine değinen Akyüz, "Konseyde hastanın hangi cerrahi tipine uygun olup olmadığı belirlenir. Epilepsi cerrahisinde çoğunlukla 2 farklı yönteme başvurulur. En yaygın olarak gerçekleştirilen rezektif cerrahi yönteminde beynin küçük bir bölümü çıkarılır. Bu ameliyatta genellikle bir tümör beyin hasarının olduğu yer veya malformasyon bölgesiyle, nöbetlerin meydana geldiği beyin bölgesindeki beyin dokuları alınır. Rezektif cerrahi çoğunlukla görsel hafızayı, dil anlama ve duyguları kontrol eden bir alan olan temporal loblardan birinde gerçekleştirilir. En çok fayda görülen rezektif cerrahide başarı oranları yüzde yüzlere kadar çıkabilmektedir. Rezektif cerrahi, uygun olan her hastada ilk tercih edilecek cerrahi yöntemdir. Mezial temporal skleroz (MTS), hipokampus, kortikal displazi, düşük evreli glial tümörler, AVM, damar yumakları epilepsi nöbetlerine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda rezektif cerrahiye başvurularak beyinde bulunan nöbete yol açan yapılar çıkarılarak iyileşme sağlanması planlanır. Rezektif cerrahi ile çıkarılacak bir tümör yapısı veya odak bulunamazsa palyatif cerrahi adı verilen yöntemlere başvurulur. Vagus sinirine pil takılması, kallozotomi en sık kullanılan palyatif cerrahi türleridir. Kallozotomi ameliyatında beynin her iki yarım küresini birbirine bağlayan korpus kallozumunun birbirinden ayrılması sağlanır. Böylelikle nöbetin bir taraftan diğerine geçişi engellenir ve hastaların nöbet sıklığı azalır. Yüzde yüz bir iyileşme sağlanmasa da nöbet sıklıklarının azalması ile belli oranda bir fayda görülüyor" diye konuştu.

"Dirençli epilepsi tanısı alır almaz hastalar değerlendirilmeli"
Epilepsi cerrahisinin ne kadar süreceği hangi tip ameliyatın uygulandığına göre değiştiğini ifade eden Akyüz, "Örneğin pil takılma ameliyatının süresi ortalama 1 saatken rezektif cerrahi 10 saatlere kadar çıkabilmektedir. Vagus sinirine pil takılması 3 yaşından itibaren uygulanabilmektedir. Diğer cerrahi seçenekleri 18 yaşından itibaren mümkün olduğu kadar erken devrede yapılmalıdır. Çünkü dirençli epilepsilerde nöbet sıklığı IQ gerilemesine neden olmaktadır. Bu da hastaların sosyal yaşantılarında zorluklar yaşamasına yol açmaktadır. Bu nedenle dirençli epilepsi tanısı alır almaz hasta değerlendirilmeli, cerrahi için uygun bir durum söz konusuysa zaman kaybetmeden cerrahiye başvurulmalıdır. Vagus sinirine pil takılması işlemi, cerrahisinde şah damarının hemen arkasında yer alan vagal sinirine elektrot takılmasıdır. Bu elektrot sarmalı skapulanın altında bir bölgeye pil yerleştirilir. Pilden vagus sinirindeki elektrota bir uyaran gider. Böylelikle beyindeki parasempatik aktivite diye adlandırılan bir takım alanlara uyarı gönderilerek nöbetin ortaya çıkış mekanizması baskılanır. Pilin tipine göre uyaran devamlı olarak veya aura denilen dönemde, taşikardi durumlarında hızlı bir şekilde gönderilerek beyindeki nöbet aktivitesi bloke edilir. Bu sayede nöbetin ortaya çıkma sıklığında azalma görülür" açıklamasında bulundu.

"Cerrahinin ardından dikkat edilmesi gerekenler"
Akyüz, epilepsi cerrahisinden sonra dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Epilepsi cerrahisi olan hastalar nöbet geçirmeye eğilimli hastalar olarak değerlendirilmelidir. Ateşlenmek bu hasta grubu için tehlikelidir. Bu nedenle ateşli hastalığa yakalanmamaya çalışmak, ateşli hastalık söz konusu olduğunda da zaman geçirmeden tedavi olmak önemlidir. Çok sıcak havalarda, güneş altında bulunulmamalı, güneşin etkili olmadığı zamanlarda dışarı çıkılmalıdır. Rakımı yüksek olan yerlere çıkılmamalıdır. Aşırı aç ve susuz kalınmamalıdır. Radikal diyetler yapılmamalı, düzenli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır".
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 13:15:35
Son Düzenlenme Tarihi :





ALKÜ’de ilk yardım eğitimleri sürüyor

ALKÜ Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine (ALKÜSEM) bağlı İlk Yardım Eğitim Merkezi tarafından ‘Temel İlk Yardım Eğitimi’ verildi.
Türkiye’de son yıllarda meydana gelen afetlerin ardından ilk yardımların önemi de her zamankinden daha fazla artmaya başladı. İlk yardım eğitimleri vermeyi tüm hızıyla sürdüren Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine (ALKÜSEM) bağlı İlk Yardım Eğitim Merkezi akademik personeli tarafından verilen eğitim başarıyla tamamlandı. Toplamda 16 saatlik teorik ve uygulamalı olarak planlanan eğitimler; Öğr. Gör. Dr. Hamiyet Eciroğlu, Öğr. Gör. Anıl Çilem Çelik ve Öğr. Gör. M. Enes Sarık tarafından verildi. ALKÜSEM Müdür Yardımcısı ve ALKÜ İlk Yardım Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Dr. Eciroğlu yaptığı açıklamada, “İlk yardım farkındalığını ve uygulanabilirliğini artırmak toplum yararına yapabileceğimiz faydalı işlerin başında gelmektedir. Son zamanlarda yaşadığımız deprem felaketinden de yeniden anladığımız gibi bilgili olmak, temel ilk yardım prensiplerini bilmek hayatımızın her alanında önemli. Tüm vatandaşlarımızı eğitimlerimize bekliyoruz. İlk yardım hayat kurtarır” dedi.
Eğitimlerin ardından Numa Otel ve Elif Turizm yetkilileri; Öğr. Gör. Dr. Hamiyet Eciroğlu’na, Öğr. Gör. Anıl Çilem Çelik’e ve Öğr. Gör. M. Enes Sarık’a teşekkür ettiler.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.07 14:36:34
Son Düzenlenme Tarihi :