SON DAKİKA

logo

Antalya'da Güneş Kremi Kullanımı Hayati Önem Taşıyor

Antalya, Türkiye'nin güneşli ve sıcak iklimine sahip en popüler turistik destinasyonlarından biridir. Ancak bu güneşli hava, güneş yanıkları, cilt kanseri ve diğer cilt problemleri riskini artırır. Bu nedenle Antalya'da güneş kremi kullanımı hayati önem taşıyor.

Güneş ışınları, özellikle öğle saatlerinde daha yoğun ve zararlıdır. Antalya gibi güneşin etkisinin yüksek olduğu bölgelerde, insanlar güneşe maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalır. Güneş ışınları, cildinize zarar veren UVA ve UVB ışınlarını içerir. UVA ışınları, cilt yaşlanmasına ve kırışıklıklara neden olurken, UVB ışınları güneş yanığı ve cilt kanseri riskini artırır.

Güneş kremi, cildinizi bu zararlı ışınların etkilerine karşı korur. Özellikle Antalya gibi güneşli bir bölgede, güneşe çıkmadan önce geniş spektrumlu (UVA ve UVB) korumaya sahip güneş kremi kullanmanız önemlidir. SPF (Sun Protection Factor) değeri yüksek olan bir güneş kremi tercih etmek, cildinizi daha etkili bir şekilde korumanıza yardımcı olur.


Antalya sağlık yetkilileri, halkın güneş kremi kullanımının önemine dikkat çekiyor. Güneş kremi, her gün düzenli olarak, güneşe çıkmadan yaklaşık 20-30 dakika önce uygulanmalıdır. Ayrıca, güneş kremi uygulamak sadece plajda değil, günlük aktivitelerde de gereklidir. Kapalı mekanlarda bile güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremi kullanımı öneriliyor.

Güneş kremi kullanımı sadece yetişkinler için değil, çocuklar için de büyük önem taşır. Çocuklar, güneşin zararlı etkilerine yetişkinlere göre daha duyarlıdır. Bu nedenle, çocuklarınızı güneşten korumak adına güneş kremi kullanımını ihmal etmemelisiniz. Ayrıca, çocuklarınızı şapka, gözlük ve hafif renkli giysilerle güneşten korumanız da önemlidir.

Antalya'da güneş kremi kullanımı, sadece turistler için değil, yerel halk için de hayati önem taşır. Cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının önlenmesi ve güneş yanığından kaçınılması için güneş kremi kullanımı alışkanlık haline getirilmelidir.

Sonuç olarak, Antalya gibi güneşli bir bölgede güneş kremi kullanımı hayati önem taşır. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak, cilt sağlığınızı korumak için düzenli olarak güneş kremi kullanımını ihmal etmemelisiniz. Unutmayın, cildinizi güneşin etkilerine karşı korumak, sağlıklı ve güvenli bir tatil geçirmenin önemli bir parçasıdır. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR


Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 15:15:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ÖLÜMLERİN 3’TE 1’İNİN SEBEBİ KALP-DAMAR HASTALIKLARI

Dünya ve ülkemizde en önemli ölüm sebeplerden biri olan kalp ve damar hastalıklarının, ölümlerin 3’te 1’ine sebep olduğunu söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, 3’te 1’inin de 70 yaş altındaki kişilerde görüldüğüne vurgu yaptı. 

Her yıl nisan ayının ikinci haftasında kalp ve damar hastalıklarına dikkati çekmek için düzenlenen “Kalp Sağlığı Haftası” nedeniyle açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıklarının sebepleri hakkında açıklamalarda bulunarak, “İlk risk faktörü genetik nedenlerdir. Ailede kalp-damar hastalığı varsa, bu hastalığa yakalanma riski artmaktadır. İkinci faktör cinsiyet. Erkeklerde daha çok görülmekte ancak menopoza kadar şanslı olan kadın cinsiyeti menopozdan sonra kalp-damar hastalığı görülme oranları artmaktadır. Değiştirilemeyen üçüncü risk faktörü ise; yaşın ilerlemesidir. Yaş arttıkça kalp-damar hastalıkları görülme oranları da artmaktadır” dedi.

“YÜKSEK TANSİYON VE ŞEKER GÖRÜLME SIKLIĞINI ARTTIRIYOR”

Kalp-damar hastaları için değiştirilebilir risk faktörlerinin de var olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Değiştirilebilir risk faktörlerinin başında sigara ve her türlü tütün kullanımı gelmektedir. Yine kan kolesterol düzeylerinin yüksekliği, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık, hareketsiz yaşam tarzı, stres ve kişilik özellikleri de kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığını arttırmaktadır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisi önemli bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Ülkemizde de en önemli ölüm nedeni olan kalp-damar hastalıklarıyla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi için her yıl Nisan ayının ikinci haftası, Kalp Sağlığı Haftası’dır” ifadelerini kullandı. 

“TETKİKLERİN YAPILMASI MEVCUT HASTALIĞI, YIKICI BİR HASAR VERMEDEN TANINMASINA SEBEP OLABİLİR”
Kalp Sağlığı Haftası’nın kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacını içerdiğini belirten Prof. Dr. Okutan, “Bu öldürücü hastalık konusunda bilgilendirmek ve risk faktörlerinin bilinmesini sağlamak önemli bir nokta. Bireysel olarak riskli grupta yer alan insanların, hastalık başlamadan bu konuyla ilgili tanı ve tedavilere ulaşmasını ve bu konuda bir toplumsal bilinç oluşmasını sağlamalıyız. Kişisel olarak;  “Ben de kalp-damar hastalığı olabilir mi?” sorusunu sormak ve risk faktörlerden ne kadar çoğunu taşıyorsak bunla ilgili doktora başvurmak önemlidir. Tetkiklerin yapılması, mevcut hastalığı yıkıcı bir hasar vermeden tanınmasına sebep olabilir” dedi. 
KALP SAĞLIĞI İÇİN AKDENİZ TİPİ BESLENME
Kalp hastalıklarının görülme sıklığını düşürmek için sigara kullanımının bırakılmasını ve ideal kiloda olunmasını öneren Prof. Dr. Okutan, “Özellikle orta yaş ve üstündeki kişilere Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. Kırmızı etin haftada bir defa, balığın da menüde mutlaka bulunduğu bir diyet seçilmelidir. Kalp dostu beslenme de temel yağ, zeytinyağıdır. Yağ tüketiminin en az %80’i zeytinyağı olmalıdır. Kalan %20 tereyağı olarak kullanılabilir. Tam tahıl ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, kalp dostu beslenme de önemlidir. Baklagiller menüde mutlaka bulunmalıdır. Mevsiminde sebze ve pozisyonuna dikkat ederek meyve, Akdeniz tipi beslenmeyi oluşturur” ifadelerini kullandı. 

“KİŞİSEL SPOR, KİŞİSEL GİYSİ GİBİDİR”
Kalp sağlığını korumak için spor önerilerinde de bulunan Prof. Dr. Hüseyin Okutan şöyle devam etti: “Kişisel spor, kişisel giysi gibidir. Nasıl herkesin giysisi birbirine uymuyorsa, sporu da kendine özel olmalıdır. Spordan önce mutlaka kalp-damar muayenesi ve kan tetkikleri yapılmalı, bir kalp-damar hastalığı olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hasta, yaşına ve klinik durumuna göre bir spor seçmelidir. Orta yaş üzerinde yarışmalı sporlar yerine, düzenli yürüyüş, yüzme, bisiklete binme ve kondisyonu arttırıcı sporlar seçilmelidir. Kalp hastalıkları faktörleriyle ilgili risk faktörlerinin gözden geçirilmesi ve beslenme spor yaşam tarzıyla ilgili değişikliklerin yapılması; kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığını azaltacaktır.” -HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 14:48:14
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.03.06 13:11:25
Son Düzenlenme Tarihi :