SON DAKİKA

logo

Mahallelinin itirazda bulunduğu arsa 9 Milyon 700 Bin TL’ye satıldı

Eğirdir Belediyesi ile Yenimahalle sakinlerini karşı karşıya getiren arsa satış ihalesi bugün yapıldı.
Mülkiyeti Eğirdir Belediyesine ait, Yenimahalle 552 ada, 7 parselde kayıtlı, 908,48 metrekare arsa 9 Milyon 700 bin TL’ye satıldı.
Isparta’nın Eğirdir ilçesi Yenimahalle girişinde bulunan ve halen bir kısmı çift yol olarak da kullanılan arsa, 7 milyon 725 bin TL muhammen bedel üzerinden bugün kapalı teklif usulü (artırma) ile satışa çıkarıldı. Eğirdir Belediye başkanlığı odasında ihale komisyonu huzurunda gerçekleşen ihaleye 4 kişi teklif verdi.
Zarfların açılmasından sonra açık arttırmaya geçildi. Özlem Kaya ve Süleyman Bülbül arasında çekişmeli geçen ihalede, Süleyman Bülbül 9 Milyon 700 bin TL vererek arsanın sahibi oldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 17:07:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ALKÜ Diş Hekimliği Fakültesi ilk mezunlarını verdi

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) , 2018-2019 öğretim yılında öğrenci alımına başlanan Diş Hekimliği Fakültesi’nin ilk mezunlarını verdi.
Rektör Vekili Prof.Dr.Gökceoğlu" ALKÜ için büyük gurur"
Diş Hekimliği Fakültesi Mezuniyet Töreninde konuşan ALKÜ Rektör V. Prof. Dr. Arife U..

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) , 2018-2019 öğretim yılında öğrenci alımına başlanan Diş Hekimliği Fakültesi’nin ilk mezunlarını verdi.
Rektör Vekili Prof.Dr.Gökceoğlu" ALKÜ için büyük gurur"
Diş Hekimliği Fakültesi Mezuniyet Töreninde konuşan ALKÜ Rektör V. Prof. Dr. Arife Uslu Gökceoğlu, fakültenin kuruluşunun beşinci yılının özel bir yıl olduğunu ve ilk mezunların da özel mezunlar olduğunu söyleyerek ALKÜ Ailesinin büyük bir gurur yaşadığını dile getirdi. Öğretim üyelerini, aileleri ve öğrencileri tebrik eden Prof. Dr. Gökceoğlu, “Geleneksel hekimliğin uygulayıcısı her ne kadar tek kişi de olsa, bu tek kişinin yetişmesinde sahne arkasında birçok birey rol almakta, adeta ‘küçük bir ordu’ bulunmaktadır. Bu bir eğitim gönüllüleri ordusudur. İnsan yaşamı, çağdaş dünyanın en yüce değeridir. Bu yüce değeri, uzun ve nitelikli hale getirme çabası, sağlık mesleklerinin genel karakteridir. Diş hekimleri de tüm sağlık çalışanları gibi, bu yolda emek veren üretken ve özverili kişilerdir. Elbette bu, bir akademik başarıdır. Bu, tek bir hekimin yetişmesinde birer akademisyen, klinisyen, araştırmacı ve eğitimci olarak görev alan siz değerli hocalarımızın başarısıdır. Bu başarının arka planında, Diş Hekimliği Fakültemizin 5 yıl boyunca nitelikli, güvenli, ulaşılabilir, verimli ve sürdürülebilir bir hizmeti öncelemesi; öğrencilerini ve personelini çağdaş bilimin gerekleri doğrultusunda yetiştirmesi ve kurumsal süreçlere sahip çıkılmasını sağlaması bulunmaktadır. Yoğun bir akademik başarının eseri olan sevgili genç diş hekimleri, Varlığınızla duyduğumuz gururun altını bir kez daha çiziyor, fakültemizin kuruluşundan bu yana maddi manevi tüm varlığını ortaya koyarak mezunlarımızın yetişmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülsün Yıldırım Aydın, konuşmasında öğrencileri, aileleri ve öğretim üyelerini tebrik etti. ALKÜ Diş Hekimliği Fakültesinin bu yıl ilk mezunlarını vermenin haklı gururunu yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Aydın, “53 mezunumuzun sağlık ordusuna katılmasından dolayı gurur duyuyoruz. İlk mezunlar olarak tıpkı ilk göz ağrısı olarak her şeyin ilkini yaşamak zorunda kaldınız. Fakülte olarak öğrencilerimizin daha iyi yetişmesi için her türlü alanda destek verdik. Her son yeni bir başlangıçtır bilinciyle basamakları hızla tırmanacağınıza inancımız tamdır. Bu başarılar bizleri her zaman gururlandıracaktır.” dedi.

Öğrenciler kep attı
Dönem Birincisi Özgür Karakaş, ALKÜ ailesine katılarak bu gururu hep birlikte yaşadıklarını belirtti. Konuşmaların ardından fakültenin kurulduğu yıldan bu yana öğrenciler tarafından arşiv yapılan fotoğrafların slayt gösterisi ile devam etti. Dönem birincisi Özgür Karakaş, Mezuniyet Yaş Kütüğüne ilk isim plaketini Rektör V. Gökceoğlu ile birlikte çaktı. Programın sonunda her öğrencinin adı tek tek okunarak sahnede diplomaları verildi ve ardından yemin töreni gerçekleşti. Yemin töreninin ardından kep atma töreniyle ALKÜ Diş Hekimliği Fakültesi ilk mezunlarını verdi.
ALKÜ Konaklı Kongre Merkezi’nde gerçekleşen mezuniyet törenine ALKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Arife Uslu Gökçeoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülsün Yıldırım Aydın, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Eray Erdem, STK temsilcileri, protokol üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.17 14:31:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Kronik damar tıkanıklığında CTO işlemi yüzde 95 üzerinde başarı sağlıyor

Kronik damar tıkanıklığı tedavisinde CTO işlemiyle başarı oranının yüzde 95 üzerinde olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, “Yeni yöntemler ve teknolojik malzemelerle kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz. Damar açıldıktan 1 gün sonrası hastaları komplikasyonsuz bir şekilde taburcu ediyoruz” dedi.
Memorial Antalya Hastanesinden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, kalp ve damar hastalıkları tedavilerinde yeni teknoloji yöntemlerine ilişkin bilgiler paylaştı. Kalp hastalıklarının dünyadaki en sık ölüm nedenlerinin başında geldiğini belirten Prof. Dr. Davran Çiçek, kalp damar tıkanıklığında medikal, balon ve stent yöntemi, bypass cerrahisi olmak üzere 3 tedavi yöntemi olduğuna değindi. Hasta durumuna bağlı olarak ilk önce medikal tedavi seçeneğini uyguladıklarını ifade eden Çiçek, "Bu yöntemle stabile olan hastalarda mümkün olduğunca bu şekilde kalmaya çalışıyoruz. Daha sonraki aşamada da balon ve stent yöntemlerini uyguluyoruz. Büyük bir kısmını bu kategoride tedavi edebiliyoruz. Bu tedavinin uzun süre sonra sonlandığı noktada ise üçüncü aşamaya geçip bypass cerrahisine geçiyoruz. Günümüzde oranlayacak olursak hastalarımızın bu süreç içerisinde bypass cerrahisine gönderilmesi çok az bir kısmını oluşturuyor” diye konuştu.

“Son seçenek bypass cerrahisi”
Bypass cerrahisinin son seçenek olduğunu aktaran Çiçek, “Kalp damarlarında üç ana damar ile yan damarlar tıkandıysa, hastamız diyabet hastasıysa, kalp fonksiyonlarında bir kötüleşme var ise, balon ve stent, yeni nesil tedavilerini tamamen tüketmişsek bu durumda son seçenek olarak hastalarımıza bypass cerrahisi kararını veriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeni yöntemler ve teknolojik malzemelerle kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz”
Prof. Dr. Çiçek, son 20 yılda kalp ve damar tıkanıklığı tedavisinin oldukça geliştiğine dikkat çekerek, çoğu hastanın bypassa gönderilmeden tedaviye olumlu dönüş sağladığını aktardı. “Yeni yöntemler, malzemeler, stentler, balonlar ve kateterle beraber aslında kalpteki bütün damarları açabilecek nitelikteyiz” diyen Çiçek, hastaya nasıl bir fayda sağlanabileceğinin bilinmesinin oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak, “Hastalarımızın damarları eğer eskiden tıkanmışsa buna kronik olarak adlandırıyoruz. Özellikle daha önce bypass yapılmış hastalarımızın yüzde 54 gibi bir oranında kronik damar tıkanıklığı mevcuttur. Bu hastalar kendilerini semptomatik olarak gizlerler. Hareketleri kısıtlanmıştır, ağrı olmayabilir, terleme olabilir. Göğüste baskı hissederler ve nefes darlığı çekebilirler. Yaşlı hastalar zaten çok fazla aktivite göstermediği için semptomlar gizlenir. Biz bu damarları yeni yöntemlerle ameliyatsız bir şekilde açtığımızda, hastaların yaşam kalitesi artmakta” şeklinde konuştu.

“5 unsura mutlaka dikkat edilmeli”
Kalp damar hastalıkları açısından hastalığı bulunan ya da bulunmayan tüm bireylerin 5 unsura dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Çiçek, “Tüm hastalarda eğer genetik yatkınlık, şeker hastalığı, hipertansiyon tedavi edilmemişse, kolesterol seviyesi yüksek ise ve sigara içmeye devam ederlerse, bu damar tıkanıklıkları tekrar edebilir. O yüzden bizim hayat tarzı değişikliği olarak adlandırdığımız bu 5 unsura mutlaka hastalarımızın dikkat etmeleri lazım. Biz ne kadar yeni yöntemler yapıp bu damarları açsak bile, hastalarımız bu faktörlere dikkat etmez ise kısa süre içerisinde damarları tekrar tıkanabilir. Hastalığı bulunmayanların da bu unsurlara dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“CTO ile damar açıldıktan 1 gün sonrası taburcu ediyoruz”
Kronik damar tıkanıklığı tedavisinde yeni teknolojiyle yöntemlerinden de bahseden Çiçek, şunları kaydetti:
“Kronik damar tıkanıklığının bypasslı hastaların yüzde 50’sinde, normal anjiyo yapılan hastaların yüzde 18 gibi büyük bir oranda görülen bir durum. Hastalarımızda tıkalı damarın aşağı kısımları, kılcal damarlarla beslenmeye devam ederler. Hastalarımız hayatlarına devam ederler fakat hayat standartları düşmüştür ve bunu fark etmeyebilirler. Çabuk yorulma, nefes darlığı, isteksizlik, cinsel fonksiyon bozukluğu gibi semptomlarla kendini belli edebilir. Bu hastalarımızı bypass ameliyatına vermeden, yeni yöntemlerle, yeni teknolojik alet ve cihazlarla bu damarları açabilmekteyiz. Bu normal anjiyografik işleme göre süresi biraz daha uzun. Anjiyografi 10-15 dakikada yapıyoruz ya da işlem süresi değişmekle beraber bazen yarım saat ya da bir saatte sürebiliyor. CTO işlemleri ise bazen 30 dakika, bazen 1,5-2 saat sürebilen bir işlemdir. Bu işlem için çok farklı malzemeler kullanıyoruz. Bu yöntemde, Japonya’da üretilen teller ile ABD’de üretilen mikro kateter dediğimiz damar açma cihazlarını kullanıyoruz. Hastaları bypass yapmadığımız için, sonuçta bir kesme, hastaların kapasite kaybı, uzun süre hastanede kalma gibi durumlar söz konusu olmuyor. Damar açıldıktan 1 gün sonrası hastaları komplikasyonsuz bir şekilde taburcu ediyoruz.”

“Başarı oranı yüzde 95’in üzerinde”
CTO işlemlerinin deneyimli operatörler ve yeni teknolojik malzemelerle yapılması gerektiğini vurgulayan Çiçek, “Bu işlem 10-15 yıl kadar önce yapılmaya başlandı. İlk başlandığı zaman dünya genelinde başarı oranı yüzde 70’ler civarındaydı ama bugün geldiğimiz noktada işlemdeki başarı oranı yüzde 95’lerin üzerine çıktı” dedi.

“Yaşam kalite ve süreleri artıyor, kalp fonksiyonlarında iyileşme sağlanıyor”
Çiçek, kronik damar tıkanıklığı geçiren hastaların bypass geçirmiş ya da geçirmemiş hastalar olabileceğine işaret ederek, “Eğer hasta daha öncesinde bypass geçirmemiş ise ve bu hastalarda kronik damar tıkanıklığı varsa, onları biz normal bir şekilde yatışını yapıp 1 gün içerisinde ameliyatsız bir şekilde taburcu ediyoruz. Eğer hasta şeker, sigara benzeri unsurlara dikkat edip ilaçlarını düzgün bir şekilde kullanırsa, ameliyat ihtiyacı olmadan 10-20 yıllar hayatına devam edebilir. Daha önce bypass yapılmış hastalarda ise yüzde 50’nin üzerinde damar tıkanıklığı olduğunu biliyoruz. Bu durum bypass olan hastaların yaşam kalitesini düşürmekte. Eğer bu hastalarda mutlak endikasyon bulursak, bu damarları açtığımız takdirde hem yaşam kalitelerini hem yaşam sürelerini hem de kalp fonksiyonlarında iyileştirme sağlıyoruz. Bu durumda hastalar sanki bypass geçirmemiş gibi yeniden hayatlarına devam edebiliyorlar” şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.17 10:50:02
Son Düzenlenme Tarihi :