SON DAKİKA

logo

Enkaz kent Hatay’da umut ışıkları

Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan TOKİ konutlarının yanan ışıkları vatandaşlara umut oldu.
6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 il içinde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesinde depremde hasar gören binlerce konut yıkılacakları günü beklerken, şehir adeta terk edilmiş bölgeyi andırıyor. Toplu Konut İdaresi tarafından 14 yıl önce Akasya Mahallesi’ne inşa edilen konutlar ise depremde hasar görmedi ve ilk günkü gibi ayakta duruyor. Depremin ardından normalleşme süreciyle birlikte TOKİ sakinleri de evlerinde tekrar ikamet etmeye başladı. Şehirde apartman olarak ışıkların yandığı sayılı konutlardan olan TOKİ’ler, adeta Antakyalılara umut oldu.

“Zararımız olmadı depremde şükür”
TOKİ sakinlerinden Mehmet Bilger, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini dile getirerek, “Güzel yapmışlar, var olsun devletimiz ve Cumhurbaşkanımız. Memnunuz, çok sağlam bir bina. Bir zararımız olmadı depremde, şükür. Hafif çatlaklar var, onlar yapıldı” dedi.
Antakya’da sadece TOKİ konutlarının sağlam olduğunu söyleyen Fatma Avcıoğlu da, “Deprem olduğunda bu dairede değildik. Benim evim yıkıldı zaten biz yeni geldik buraya. Antakya’da sadece TOKİ konutları sağlam. Devletimizin yaptığı yerler. Sadece devletin yaptığı yerler ayakta onun dışında hiçbir yer ayakta değil. Antakya’da ev yok, sadece bu bölgelerde var. Burası sağlam olduğu için burayı tuttuk. Hiçbir çatlak yok, çok şükür. Asansörümüze kadar hepsi çalışıyor. 2 ay oldu buradayız, 6 bin lira kira veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Hayatın normale dönmeye başladığını belirten Hatice Bereket de, “TOKİ konutlarında oturuyoruz, 1.5 ay sonra tekrar geldik. Sağlam, bina ayakta. Gayet iyi bir şekilde oturuyoruz. Burada daha fazla oturan var diğer mahallelere göre. Burada yaşam yavaş yavaş normale dönüyor. İlk abimlerin yanına misafirliğe geldiğimde ilk defa çok korktuk. Ama çok şükür atlatıyorsun. Kısa sürede Antakya’mız toparlanacak diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.20 19:06:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Acılı babanın tek umudu depremde kaybolan kızını ve eşini bulmak

Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Bulut Özgül, depremde yıkılan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın enkazından çıkmayan kızı ve eşini bulmaya çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinde "cennetten bir kare" olarak pazarlanan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Burada kızı ve eşiyle beraber A2 Blok 138 numaralı dairede yaşayan Bulut Özgül, şehir dışında olduğu 6 Şubat günü depreme yakalanmadı. Ancak evde bulunan 16 aylık kızı Esila Özgül, eşi Nagihan Meryam Özgül (32) ve kaynanası enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarında kaynana Nejla Abı’nın (63) cansız bedenine ulaşılırken, Esila Özgül ve anne Nagihan Meryem Özgül’e ulaşılamadı.
Yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Bulut Özgül, kızı ve karısını aramak için çalıştıklarını ancak halen bir haber alamadıklarını söyledi. Özgül, depremden 9 saat sonra bölgeye geldiğini ve binanın yıkılmış olduğunu gördüğünü belirterek, “Hemen eşimi ve kızımı aramaya başladım. Enkazların arasına girip kızımın ve eşimin isimlerini haykırmaya başladım. Tam olarak kendimde olmadığım için bir şekilde gene binanın ön tarafına gelmişim. Burada binanın enkazından canlı çıkanlarla görüşmeye başladım. O ara binanın sağ tarafında bulunan petrol bölgesine geçmeye başladım. Petrolün yanında Hatay Rönesans Rezidans’ta kantin ve restoran işletmecisi olan Hülya ablayı gördüm. Kendisi saat 04.50’de enkaz bölgesine geldiğini söyledi. Çünkü kendi yakınları da rezidansta yaşıyordu. Bana ‘Bulut kesinlikle ne ölüler arasında de ne yaşayanlar arasında Nagihan ve Esila yok, eğer görmüş olsaydım, ölü veya diri ben zaten alırdım onları’ dedi” diye konuştu.

“Çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm ama eşime ve kızıma rastlamadım”
Madencilerle birlikte tünel açtıklarını ve arama çalışmalarına durmadan devam ettiklerini ifade eden Özgül, “Sığınak dedikleri yere indik. Tabii sığınak diye bir yer yoktu, eksi 2’nci katta otopark vardı. O otoparkta arabaların üstünde toz bile yoktu. Keşke millet eksi 2’nci kata düşseydi, burada 3-4 ay yaşanırdı, temiz su boruları patlamıştı. Burada bulunan arabaların içine de baktık ama kimse yoktu. Enkaz başında Şubat’ın 6’sından 22’sine yani temel kalkana kadar çalıştık. Orada eşim ve kızıma hiçbir şekilde rastlayamadık. Oradan çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm gene rastlamadım. Şöyle de bir durum söz konusu, o binada yatak odaları yok. Bir malzeme bulsaydık eğer oradan ilerleyecektik ama A2 Blok’taki yatak odaları ortada yoktu. Tabii enkaz çalışmaları bittikten sonra artık çıkmadığını gördük. Aynı daireden depremin 9’uncu günü kaynanamı çıkardık” açıklamasında bulundu.

“Kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım”
Enkaz çalışmaları bittikten sonra Adana, Mersin, Kayseri gibi yakın şehirlerde kızını ve eşini aradığını söyleyen Özgül, “Hastanelerde resimlere baktım, morgları gezdim, ölülerin çekilmiş fotoğraflarına baktım, yani yapılabilecek her şeyi yaptım ama kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım. Enkaz alanında kızımla, eşimle ilgili hiçbir şey bulamadım zaten. Bir eşyalarını bulsam ‘burada olabilirler’ diyeceğim. Enkaz altında her cenaze çıktığında girip baktım veya bir evrak, bir bulgu bulduğumda neredeyim diye baktım. 10’uncu kattan birini bulduğumuzda ondan aldığımız bilgi ile ‘Tamam daha 10’uncu kattayız’ diyorum ve biraz daha ileriye gitmeye çalışıyorum. Bu arada diğer tarafta da diğer arkadaşlar bakıyorlar. Koordineli bir şekilde işin içine girdik ama ben kendi eşimi ve çocuğumu halen bulamadım. Şu anda yaklaşık 65 gün oldu sanırım, unuttum çünkü” şeklinde konuştu.

“Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler”
Özgül, kızı ve eşiyle ilgili çalışmalara yılmadan devam ettiğini dile getirerek, “Yapıştırmalar olsun, reklamlar olsun, her türlü yola başvurdum. Kızım ve eşimle alakalı Antalya bölgesinde görüldüğü duyumunu aldım. Tabii bunu söyleyen beni açık numaradan aramadı. Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler. Tam bir konum istedim ama o ara kapattılar telefonu zaten. Bu aramadan sonra yaşadıklarına olan inancım yüzde 90’a çıktı. Buradan sesleniyorum; ben babasıyım. Deprem esnasında belki aldınız çocuğumu ve kimsesiz olduğunu düşünüyorsunuz. Kızımın babası benim, Esile Özgül benim kızım. Benim canım yanarken ne ona annelik edebilirsiniz, ne babalık ne de ondan size evlat olur” ifadelerine yer verdi.
Özgül arama çalışmalarına kızının ve eşinin ölü veya diri haline ulaşmadan son vermeyeceğini, bulana kadar aramalara devam edeceğini dile getirdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 15:23:54
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO HACKATHON BAŞLIYOR

ATSO Tarım Teknolojileri Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi projesi kapsamında iki gün sürecek olan ATSO Hackathon için başvurular başladı.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından hayata geçirilen, ATSO Tarım Teknolojileri Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi projesi kapsamında, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2022 yılı Girişimcilik Ekosisteminin Geliştirilmesi Mali Destek Programı tarafından desteklenen ATSO Hackathon’u, 11-12 Nisan 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek. 36 saat sürecek olan ve yenilikçi fikirler geliştirebilecek takımların yazılım odaklı olarak düzenlenecek ATSO Hackathon’una son başvuru tarihi 6 Nisan 2023 olarak belirlendi. Genç yazılımcı ve tasarımcıları bir araya getirecek olan bir etkinliğe imza attıklarını kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, “Yarışmaya katılacak olan ekiplerimiz, yenilikçi ürün ve hizmet konusunda, bitkisel üretim alanında veri işleme ve bunların kullanılabilmesinde sürdürülebilir çalışmaları hayata geçirebilecekler. İnovatif fikirlerin projelendirileceği yarışmamıza katılacak olan takımlarımıza başarılar diliyorum” dedi.



10 TAKIM KATILABİLECEK

ATSO Hackathon organizasyonunda hayata geçirilen çözümlerin uzman bir jüri tarafından değerlendirileceğini belirten Başkan Bahar, “ATSO Tarım Teknolojileri Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi içinde yer alan dikey tarım ünitelerinden alınacak verilerin işlenmesi, optimum verim için gerekli parametrelerin belirlenmesi ve raporlanmasına yönelik yazılım geliştirmeleri beklenen hackathon, üniversite öğrencilerinin, yeni mezunların ve yazılım ile uğraşan tüm bireylerin katılımına açık olacak. Takımların en az 2 en fazla 3 kişiden oluşması gereken etkinliğe, en fazla 10 takım kabul edilecek. Hackathon, ATSO Atatürk konferans salonunda gerçekleştirilecek” diye konuştu.


TOPLAM ÖDÜL 25 BİN TL

Tarım dünyasının geleceğine katkı koymak isteyen gençleri hackathon etkinliğine davet ettiklerini dile getiren Başkan Bahar, “ATSO Hackathonu ile yenilikçi projeleri ödüllendirmeye hazırlanıyoruz. Yarışmanın sonucunda; birinciye 15 bin TL, ikinciye 6 bin TL, üçüncüye ise 4 bin TL olmak üzere toplamda 25 bin TL para ödülü vereceğiz” dedi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.31 12:12:16
Son Düzenlenme Tarihi :