Burdur Gaziler Derneği Başkanı Okyar: "Bölüşürsek tokuz, bölünürsek yok oluruz”
19 Eylül Muharip Gazileri Anma Günü etkinlikleri çerçevesinde Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. Törende Atatürk büstü önüne Valilik, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Muharip Gaziler Derneği tarafından çelenk sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden programda günün anlam ve önemini belirten konuşmayı gerçekleştiren Burdur Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Okyar, "Bugün 5 bin 713 şehit verdiğimiz dünyanın en kanlı meydan muharebesi olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin muzaffer Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’e TBMM tarafından gazilik ve mareşallik unvanı verildi. Bugün Kurtuluş Savaşı’nda, Kore’de, Kıbrıs’ta savaşan muharip gaziler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısı ve toprak bütünlüğü uğrunda vatan hainlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis, güvenlik korucusu ve malul gazilerin şeref günüdür. Kahraman Gaziler; Gaziler Gününüz kutlu olsun” dedi.
"Bölüşürsek tokuz, bölünürsek yok oluruz"
Gazilerin her şart ve koşulda vatanı için gözünü kırpmadan canlarını feda edeceğini de söyleyen Gazi Hasan Okyar, “Gazi her koşulda vatan, bayrak, ezan ve namus, Allah aşkına bayrağımızla, sancağımızla şarapneller arasına bedenini sokan, ay yıldızlı bayrağımızda bir damla kan olabilmek isteyendir. Bugün şanlı bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa şehitlerimizin ve gazilerimizin kahramanlıkları ve fedakarlıkları sayesindedir. Güçlü bir Türkiye emperyalist güçler tarafından istenmemektedir ülkeyi bölmek ve Sevr’i hortlatmak istemektedirler. Fakat dış güçler şunu iyi bilsinler ki Türk milleti asırlar boyunca hür ve bağımsız yaşamıştır. Her ülkenin ordusu vardır fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin kadını, erkeği, kızı, kızanıyla ordusu millettir bu böyle biline. Onun içindir ki bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekmektedir. Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz. Bilinmelidir ki bir ulus birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek hiçbir güç düşünülemez” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunma töreninin ardından Vali Türker Öksüz ve beraberindeki protokol üyeleri, Gaziler Derneği Burdur Şubesi’ni ziyaret etti. Başkan Okyar, Vali Öksüz’e nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Ziyaret, keyifli geçen sohbetin ardından sona erdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.19 20:01:45
Son Düzenlenme Tarihi :
Obezitenin Yetişkinlerde ve Çocuklarda Görülme Sıklığı Hızla Artıyor
Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, halk sağlığını tehdit eden bir sorun olan Obezite ile mücadelede alınacak önlemlere dikkat çekti. Uzm. Dr. Ünal, “Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı ”dedi.
Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen Obezite, modern çağın en yaygın ve tehlikeli hastalığı olarak hayatımızda yer alıyor. Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, “Endüstriyel toplumlarda aşırı kiloluluk ve obezite daha sık görülür hale gelmekte ve özellikle çocuklarda artmaktadır. Fiziksel aktivitenin azalması, yüksek-yağ ve kaloriden zengin hazır gıdaların daha ulaşılabilir olması obezite gelişimini artırır. Obezite gelişmesinde ayrıca birçok faktör rol almaktadır. Bunların içinde genetik, yetersiz egzersiz, aşırı kalori alımı vardır. Bazı ilaçlarda yan etki olarak kilo alımı ile ilişkilidir. Psikososyal faktörlerde obezite gelişmesine katkıda bulunabilir” dedi.
Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı
2022 yılı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre obezite tanısı alan bireylerin sayısı tüm dünyada 1 milyarı aşmış durumda. Uzm. Dr. Ünal, “Obezite sadece erişkinlerde değil çocuklarda ve gençlerde de hızla artmaktadır. 1975'ten 2016'ya kadar, 5-19 yaş arası aşırı kilolu veya obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında dört kattan fazla artarak %4'ten %18'e çıkmıştır” dedi. Obezite tanısını koymada günümüzde kullanılan en yaygın metottun vücut kütle indeksi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ünal, “Obezite, beraberinde pek çok fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik sorunlar getiren kronik bir hastalıktır. Obezite, Tip 2 diyabetes mellitus (kandaki şeker seviyesinin normalin üzerine çıkması) , koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, beyin- damar hastalıkları, solunum güçlüğü, bazı kanser türleri, derin ven trombozu (toplardamarda meydana gelen kan pıhtısı), Mide ve ince bağırsak yolunda oluşabilecek olan ve iltihaplanmaya yol açabilen virüsler-bakteriler, yağlı karaciğer ve siroz, kolesterol yüksekliği, Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kistin oluşumu, idrar kaçırma, lenfatik sistemdeki bozukluklar, obstrüktif uyku apnesi ve eklemlerde kireçlenme gibi hastalıklara da neden olmaktadır” dedi.
Obezitenin şiddeti arttıkça Tip 2 diyabet gelişme riski de yükseliyor
Tip2 diyabet hastalarının %80’nin obez olması nedeniyle önemli bir risk faktörü haline gelmesine neden olduğunu belirten Uzm. Dr. Ünal, “Tip 2 diyabet gelişme riski, obezitenin şiddeti arttıkça yükselir. Obez ve diyabetiklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve aterosklerotik kalp hastalığı dikkati çekecek kadar sık görülmektedir. Bunların yanı sıra ılımlı kilo vermek yeni diyabet gelişimini %30 oranında azalttığı tespit edilmiştir” dedi. Felç(inme), kalp krizleri gibi kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin gelişmiş batılı ülkelerde azalma eğilimi gösterirken gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de artış gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Ünal, “Toplumların beklenen yaşam süresinde görülen uzama nedeniyle yaşlı nüfusun artışı toplumda kalp damar hastalıklarının da artışını da beraberinde getirmiştir. Kalp ve damar hastalıkları açısından olumlu olan husus büyük ölçüde ‘önlenebilir’ olmalarıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceğini bildirmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ölüm verileri toplam ölümlerin içinde kalp hastalıklarının payının gittikçe artma eğiliminde olduğunu göstermektedir” dedi.
Bireylerin obez olmaları önlenmelidir
Ülkemizin nüfus yapısının halen genç nüfus ağırlıklı olup, gelişmekte olan ülkelere benzemekte olduğundan bahseden Uzm. Dr. Ünal, “Çocukluktan itibaren obezite konusunda eğitim verilmeli, yeterli-dengeli beslenme ve fiziksel aktivite yapılmalıdır. Bu amaçla çocukluktan itibaren temel alışkanlıkları kazandırarak obezite ve buna bağlı diyabet, kalp damar hastalıklarını azaltmaya yönelik çalışılmalıdır” dedi. Uzm. Dr. Ünal, sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için ise önerilerini şöyle sıraladı:
-Sağlıklı beslenin,
-Düzenli fiziksel aktivite yapın
-Tütün ve tütün ürünleri kullanmayın,
-Alkol kullanmayın,
-Kardiyovasküler riskinizi öğrenenin,
-Kilolu veya obez olup olmadığınızı öğrenenin,
-Kan basıncınızı ölçtürün. Yüksek tansiyonunuz varsa tedavi olun
-Kan şekerinizi ölçtürün. Diyabetiniz varsa tedavi olun.
-Kan lipidlerinizi ölçtürün. Yüksek ise tedavi olun.
-Hekiminizin verdiği diğer sağlıklı yaşam önerilerine uyun. *

