SON DAKİKA

logo

Elinde alkol şişesini alıp havluyla yüzünü gizleyip dans etti, onlarca plaj şemsiyesini denize attı

Antalya’da ücretsiz halk plajına gece saatlerinde elinde alkol şişesi ile gelen bir kişi, önce yüzünü havluyla gizleyerek güvenlik kamerası önünde dans etti, ardından onlarca plaj şemsiyesini denize attı. O anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Olay, gece saatlerinde Muratpaşa Belediy..

Antalya’da ücretsiz halk plajına gece saatlerinde elinde alkol şişesi ile gelen bir kişi, önce yüzünü havluyla gizleyerek güvenlik kamerası önünde dans etti, ardından onlarca plaj şemsiyesini denize attı. O anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Olay, gece saatlerinde Muratpaşa Belediyesi’nin ilçede ücretsiz hizmete sunduğu mavi bayraklı Konserve Koyu Halk Plajı’nda meydana geldi. Alınan bilgiye göre; plaja gelen kimliği belirsiz bir kişi önce havlu ile yüzünü kapattı. Ardından ise güvenlik kamerası önünde uzun süre dans etti. Alkollü olduğu tahmin edilen kişi, bunlarla da yetinmeyerek onlarca plaj şemsiyelerini denize attı. Şahısın giderken güvenlik kamerasına yüzünü açarak göstermesi ise dikkatlerden kaçmadı. Olayı, sabah saatlerinde plajı hizmete açıp temizlik yapan personel fark etti. Muratpaşa Belediyesi bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.22 16:40:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANTGİAD Başkanı Sert: Gençlere umut dolu bir gelecek sunmalıyız

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Türkiye’nin siyaset vizyonunun geçlere umut dolu bir gelecek sunmak olması gerektiğini belirten Başkan Sert, “gençlerimize, dürüst olduklarında, çalıştıklarında, başarılı olduklarında bunun karşılığını adil bir sistemde elde edebileceklerini göstermeliyiz” dedi. 

19 Mayıs 1919, ulusumuzun Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde emperyalist güçlere karşı tek yürek olduğu, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ideali yolunda ortaya koyduğu destansı mücadelenin başlangıç tarihidir. 104 yıl önce Anadolu topraklarında yakılan o ateş sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yolculuğunu başlatmamış, tüm dünyada ezilen halklara da umut olmuş, tarihin akışını değiştiren gelişmelere vesile olmuştur. 

Bu gururla tüm halkımızın ve özellikle de gençlerin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, başta Büyük Önderimiz ve çalışma arkadaşları olmak üzere şehitlerimizi, gazilerimizi ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti ideali yolunda emek vermiş ecdadımızı minnet ve saygıyla anıyorum.
Büyük Atatürk, “en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni tam bir güvenle Türk Gençliğine emanet etmiştir. Biliyoruz ki; bu kutsal emaneti ancak okuyan, sorgulayan, araştıran, evrensel bilimin peşinden giden gençlerle çok daha ileriye taşıyabiliriz. Bunun için de gençlerimize ihtiyaç duydukları imkânları sunmak, başta siyaset kurumu olmak üzere hepimizin sorumluluğundadır.

Antalya nüfusunun 4,5 katı kadar gencimiz “ne eğitimde, ne de istihdamda”
Cumhuriyetimizin 100 yılı, gençlere sunulan imkanların tekrar masaya yatırıldığı, radikal adımların atıldığı, gençlerin geleceğe dair beklentilerini, umutlarını artıran bir yıl olmalıdır.  Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığında halen genç bir nüfusumuz var. Genç nüfus oranı AB ülkelerinde %10,5 iken bu oran bizde %15,2 düzeyindedir. Genç nüfus, iyi değerlendirildiğinde bir ülkeyi dinamizim ile ileriye taşıyacak müthiş bir güçtür, aksi durumda ise yeni ve büyük sorunların habercisidir. Nitekim istatistikler bizim bu gücü çok da iyi değerlendiremediğimizi söylüyor. TÜİK verilerine göre 12 milyona yakın gencimiz yani, 4 gencimizden 1’i ne işte ne de istihdamdadır. Bazen sayıları kafamızda canlandırmakta zorlanıyoruz; Antalya nüfusunun 4,5 katı kadar gencimiz ne işte ne de istihdamdadır. 1,7 milyon, yani Türkiye’nin 12. büyük ili olan Diyarbakır nüfusu kadar insanımız iş bulma ümidi olmadığı için iş aramamakta, dolayısıyla işsiz bile sayılmamaktadır. 

Kendisini mutlu olarak ifade eden genç oranımız %47,9’dur. Gençlerimize mutluluk kaynağı sorulduğunda ilk sırada %44 ile sağlık gelmektedir. Sevgi, başarı, para gibi faktörler çok daha düşük yüzdelerdedir. Yaşlı insanlar için sağlığın birinci mutluluk kaynağı olması doğaldır, ama genç insan için birinci faktör zaten yaşları gereği sahip oldukları sağlık olmamalıdır, onlar sevgiyle, başarıyla, dünyayı gezerek, yeni insanlarla tanışarak mutlu olmalıdırlar. 

Genç kalpleri geleceğe dair güçlü umutlarla ve beklentilerle doldurmalıyız

Gençlerimiz dürüst olduklarında, çalıştıklarında, başarılı olduklarında bunun karşılığını adil bir sistemde elde edebileceklerine dair en ufak şüpheleri olmamalıdır. Liseye, üniversiteye gittiklerinde çağın gerektirdiği nitelikleri ve evrensel yetkinlikleri alabileceklerini bilmelidirler. İnovatif fikirlerle yola çıktıklarında ülkemizin kurumlarından ve yatırımcılarından destek alabileceklerini göstermeliyiz. Sosyalleşebilecekleri, dünyayı tanıyabilecekleri, küresel düşünebilecekleri imkânları sunmalıyız. Yazılım yapabilecekleri, teknoloji geliştirebilecekleri imkânlara erişimlerini kolaylaştırmalıyız. Kısaca ülkemizdeki genç kalpleri geleceğe dair güçlü umutlarla ve beklentilerle doldurmalıyız. 


Cumhuriyetimizin 100. yılı böyle bir gençliği ayağa kaldırma seferberliğine vesile olmalıdır
Seçim sürecinin de etkisi ile ülke siyaseti kısır tartışmalara gömülmüş durumdadır. Öncelikli gündemimiz, ülke siyasetinin vizyonu çocuklarımıza, gençlerimize umut dolu bir gelecek sunmak olmalıdır. Cumhuriyetimizin 100. yılı böyle bir gençliği ayağa kaldırma seferberliğine vesile olmalıdır. Eğitimden sosyal yardımlara, gençlerin sağlıklı beslenme ihtiyacından üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına kadar tüm konuları geniş bir perspektifte, katılımcı bir anlayışla biran önce ele almalıyız. Türkiye Cumhuriyeti gençliği geleceğe umutla bakan fertlerden oluşmalıdır. Bu vizyon doğrultusunda biz de ANTGİAD olarak elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.   -ANTGİAD BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.18 17:11:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Bakan Nebati: "İnsanımız 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak"

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, tecrübesi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Tek dertleri oy devşirmek. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekili seçildiği Mersin’de basın mensuplarıyla buluştu. Suphi Öner Öğretmenevi’ndeki buluşmada konuşan Bakan Nebati, Türkiye’nin her bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeden hizmet ettiklerini söyledi. Suni anketlere ve karalama kampanyalarına rağmen Türk milletinin 21 yıldan bu yana olduğu gibi 14 Mayıs tarihinde de bir kez daha yanlarında durduğunu vurgulayan Nebati, "Hamdolsun Meclis çoğunluğunu Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Cumhur İttifakımıza, yani Türkiye’de istikrarın ve istikbalin neferleri olan bizlere teslim etmiştir. Bizler de bu gönül borcumuzu, önümüzdeki 5 yıl boyunca Mersin’imiz ve ülkemiz için durmadan çalışarak inşallah ödeyeceğiz. Birileri bizi kışkırtmaya çalışsa da biz buraya kavga etmeye değil, hizmet etmeye geldik" diye konuştu.

"Türkiye Yüzyılı’nı güçlü eğitim ordumuzla ’eğitim yüzyılı’ haline dönüştüreceğiz"
21 yıldan bu yana karşılaştıkları her sınavdan güçlenerek çıkmayı başardıklarının altını çizen Bakan Nebati, "6 Şubat’taki deprem felaketleri sonrasında da birileri afet bölgesinde turist gibi gezerken, bizler milletimizin yanına koştuk. 60 gün boyunca neredeyse aralıksız deprem bölgesinden çıkmadık. Yapımı tamamlanan ilk köy evlerinin teslimatını şimdiden gerçekleştirdik. Defne Hastanesini inşa ettik. Birçok devletten daha fazla bir nüfusa ve daha geniş bir alana sahip olan afet bölgesini yeni baştan inşa çalışmalarını kısa sürede bitireceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insanımızın refahını merkeze alarak, eser ve hizmet siyasetimizden asla taviz vermeyeceğiz. Son dönemde de bu çerçevede önemli adımlar attık. 1 milyon küçük esnafımızın prim ödeme gün sayısını 7 bin 200 güne indirdik. Gençlerimizin yıllık 150 bin liraya kadarki gelirlerinden vergi almıyoruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yaptığımız yüksek oranlı iyileştirmelerle refah kaybına engel oluyoruz. İnşallah temmuz ayında çalışanlarımızı ve emeklilerimizi daha da rahatlatacağız. EYT düzenlemesini asrın felaketine rağmen yürürlüğe koyduk, vatandaşlarımıza verdiğimiz sözü tuttuk. En düşük memur maaşını 22 bin lira seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerine de yansıtacağız. Kamu işçilerimizin ücretlerinde refah payı dahil yüzde 45 artışa gittik. 45 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. 3 bin 500 engelli öğretmen atamamızı yaptık. Böylece son 10 yılda 12 bin 98 engelli öğretmenimizi öğrencileriyle buluşturduk. Türkiye Yüzyılı’nı inşallah güçlü eğitim ordumuzla ’eğitimin yüzyılı’ haline dönüştüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Gelecek dönemde Türkiye’nin ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden ayrılacak kaynakla Aile ve Gençlik Bankası kuracaklarını dile getiren Nebati, "Aile Kalkanı Programı’yla ev hanımlarından çocuklarımıza ve gençlerimize kadar tüm aile fertlerine destek vereceğiz. Evlerimizin yükünü çeken ev hanımlarına emeklilik hakkı getiriyoruz. Emekli olmak isteyen ev hanımlarının primlerinin üçte birini biz karşılayacağız. Kimi hibe, kimi faizsiz kredi şeklindeki maddi desteklerle gençlerimizi hayata hazırlıyoruz. Her ailede en az bir kişinin istihdama katılmasını temin edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Milletimizin aklıyla adeta alay ediyorlar"
Muhalefeti de eleştiren Nebati, "Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, tecrübesi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Bol keseden bol sıfırlı rakamlar savurarak kısa yoldan göz boyamaya çalışma acizliğine düşüyor. Kendini uyanık sanan bu keskin zekalılar hangi cüretle afaki hayallerle milletimizi kandırmaya çalışıyor? Tek dertleri oy devşirmek. Bedeli omurgayı feda etmek, ortada ilke, değer, duruş namına bir şey bırakmamak da olsa ayran gönülleri her masada yancı. Bir gün terör örgütünün sözcüsü gibi konuşuyorlar, ertesi gün aşırı sağcı oluyorlar, sonraki gün dindar kesilmeye karar veriyorlar, daha sonra laikliğin tek bekçisi kesiliyorlar. Böyle bir siyaset, bu milletin vicdanında, hissiyatında, fikriyatında yer bulamaz. İsterdik ki bu seçim süreci ilkeli, temiz bir rekabet içinde ilerlesin. İsterdik ki bu millet için hayırda yarışmanın ve bu uğurda acele etmenin kavgasını verelim. Ancak milletçe maalesef son derece yozlaşmış bir seçim kampanyası yürüten bir muhalefetle imtihan oluyoruz. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır. İnanıyorum ki Fatih’in İstanbul’u fethettiği gün olan 29 Mayıs gününe milletimizin sağlam iradesi ve Allah’ın izniyle demokrasi tarihimize büyük Türkiye zaferi olarak geçecek olan bir büyük zaferle uyanacağız" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.26 18:32:46
Son Düzenlenme Tarihi :