Antalya’da taksimetre ücretlerine ortalama yüzde 25 zam

SON DAKİKA

Antalya’da taksimetre ücretlerine ortalama yüzde 25 zam

Antalya’da taksimetre ücretlerine ortalama yüzde 25 zam yapılarak taksimetre açılışı 14 TL, kilometre ücreti 18 TL, saat ücreti 72 TL, birim metre (100 metre) 1.80 TL, birim zamanı (1dk) 1.20 TL indi bindi ise 50 TL oldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı UKOME Şube Müdürlüğünün sekretaryasının yürüttüğü Ulaşım Koordinasyon Merkezi Başkanlığı (UKOME) Genel Kurulu bugün topladı. Kurulda birçok kurum ve kuruluş temsilcisi yer aldı. Toplantıda ulaşım esnafının yaşamış olduğu sorunlar ve zam teklifleri ile talepleri görüşüldü. Toplantının sonunda alınan zam kararları açıklandı. Toplantıda taksimetre ücretlerine zam yapıldı.

Taksimetre açılışı 14 TL
Yeni zamla ücretlere ortalama yüzde 25 zam yapıldı. Taksimetre açılışı 14 TL, kilometre ücreti 18 TL, saat ücreti 72 TL, birim metre (100 metre) 1.80 TL, birim zamanı (1dk) 1.20 TL indi bindi ise 50 TL oldu. Zam kararını değerlendiren Antalya Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan, “Şu an için zam yeterli. Yakıt fiyatları artmasa biz zam istemeyiz. Diğer giderlerimiz de arttı. Mecbur kaldık. Zam kararı almak çözüm değil. Esnafımızı da düşünüyoruz. 4 Temmuz günü uygulanacak” dedi.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.06.22 16:40:46

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Doktorlar 6 ay ömür biçti, 10 yıldır gözlerini bir an olsun kırpmadan yaşam savaşı veriyor

Antalya’da dans okulu açmaya hazırlanırken SSPE hastalığına yakalanıp doktorların 6 ay ömür biçtiği 32 yaşındaki Halil Özçelik, 10 yıldır gözlerini kırpmadan yatağa mahkum şekilde yaşam savaşı veriyor. Görme, duyma, konuşma kabiliyetini kaybeden gencin kan çanağına dönen gözlerini görünce canının yandığını belirten anne Gülsüm Özçelik, “Ben gözlerimi kırparken canım acıyor ama elimden bir şey gelmiyor. Çünkü onun gözleri yanıyor” dedi.
Antalya’da yaşayan İbrahim-Gülsüm Özçelik çiftinin 3 çocuğundan en büyüğü Halil Özçelik (31), 2012 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Konservatuar bölümü 2. sınıf öğrencisiyken, sağ gözünde görme bozukluğu yaşamaya başladı. İlk olarak Behçet hastalığı teşhisi konulan Özçelik, denge ve konuşma bozukluğu yaşadıktan sonra okulu bırakıp Antalya’daki ailesinin yanına döndü. Burada hastalığı daha da ağırlaşan Özçelik’e SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) teşhisi konuldu. Bir süre sonra iki gözünde görme kabiliyetini kaybeden Özçelik, ardından konuşma, yemek yeme ve hareket fonksiyonlarını da tamamen kaybetti. Özçelik ailesi, hastalığın tıbben kesin tedavisi bulunmadığını öğrenince ise adeta yıkıldı. Yüzde yüz engeli bulunan genç Halil, dans okulu açmayı planladığı hayatını artık görmeyen gözleri hiç kapanmadan yatakta ölümle savaşarak geçiriyor.

“Oğlumun güzel hayalleri vardı”
Anne Gülsüm Özçelik, oğlunun son durumunun stabil olduğunu ve gözlerini 10 yıldır kırpamadığını söyledi. Oğlunun dans okulu açmak istediğini dile getiren Özçelik, “Oğlumun hayalleri güzeldi. Çok üzülüyorum. O hayallerini gerçekleştiremedi. 10 yıldır elimden gelen her şeyi yaptım, hiçbir keşkem kalmadı. Çaresi yok, dört evre bir hastalık olduğunu söylediler. İlk teşhis konduğunda 6 ay yaşar denmişti, şuan 11’nci yılının içerisindeyiz. Hiçbir zaman böyle bir şey olacağını düşünmedim” dedi.

“Gözlerimi kırparken canım acıyor”
Oğlunu rüyasında sağlıklı bir şekilde gördüğünü ifade eden Özçelik, “Onu rüyamda hep ayakta görüyorum. Hatta üniversiteye gittiğini halini gördüm. Ben gözlerimi kırparken canım acıyor ama elimden bir şey gelmiyor. Çünkü onun gözleri yanıyor. Bir insan kısa bir süre gözünü kırpmadan duramıyor” diye konuştu.
Kendi ve oğlunun hastalığı konusunda maddi olarak sıkıntı yaşadıklarını da ifade eden Özçelik, “Kendim de tedavi görüyorum. Oğlumun masrafları da çok. Bez, ıslak mendik ve kağıt havlu ihtiyaçlarımız oluyor. Malum bunlar maddi olarak tutarlı şeyler” dedi.
Son olarak ev sahibinin çıkmaları yönündeki isteği üzerine daha da sıkıntıya girdiklerini aktaran Özçelik, “Çıksak bile kiralık ev yok. 10 yıldır bu evdeyiz ve düzenli kiramızı ödüyoruz. Ekim ayında çıkacağız. Oğlum bu şekildeyken götürmem çok zor” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.07.06 11:27:24

Son Düzenlenme Tarihi :

Antalya'nın gururu Ekici Peynir 31. WorldFood İstanbul Fuarı’nda boy gösterdi

Türkiye’nin peynir uzmanı Ekici, uluslararası arenada boy göstermeye devam ediyor. 31. WorldFood İstanbul Fuarına katılım gösteren Ekici Peynir, dünyanın farklı birçok kıtasından gelen katılımcı ve sektör profesyonelleri ile dört gün boyunca gıda sektörünün nabzını tuttu.

Türkiye’nin peynir uzmanı Ekici, 31. WorldFood İstanbul Fuarı’na tüm ürün grupları ile katılım gösterdi. 6-9 Eylül tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleşen fuarda 38 ülkeden 1117 katılımcı, 161 ülkeden 65 bine yakın sektör profesyoneli buluştu. 73 ülkeden 800’ü aşkın VIP alıcı ile tanışma ve görüşme imkanının olduğu fuarda, katılımcılardan beklenen iş hacminin 2 milyar euro civarında olması öngörülüyor. Fuar süresince katılımcılar Ekici Peynir’in standında farklı farklı peynir çeşidini tatma fırsatı buldu.

Fuarda yer alan katılımcıların Türkiye'nin ihracatına pozitif katkı sağlayacağını bunun da dolayısıyla gıda sektörü ve ülke ekonomisine de fayda sağlayacağını belirten Ekici Genel Müdürü Burçin Ekici, “Fuar süresince yeni lezzetlerimizi alıcıların ve tüketicilerin beğenisine sunduk. Standımızda gerçekleştirdiğimiz ürün tadımları büyük ilgi gördü. Dört günlük fuar süresi boyunca Avrupa Birliği, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetleri, Uzak Doğu ve Amerika kıtasında hizmet vermekte olan zincir marketler, dağıtıcılar ve HORECA kanalında faaliyet gösteren alıcılar ile tanışma ve görüşmek fırsatı bulduk. Fuarda sağladığımız bağlantılar sonucu yurt dışı satış ağımızı genişleterek marka bilinirliğimizi arttırmayı hedefliyoruz. Mevcut ürün gruplarımız haricinde farklı pazarlarda talep görme potansiyeli olan ürünler için de AR-GE çalışmaları yaparak bu pazarlara yönelik yeni ürünler de geliştirmeyi hedefliyor.

Ekici Hakkında

1957 yılında Konya’da küçük bir mandırada sadece koyun sütünden dönemsel olarak peynir üretimiyle başlayan Ekici’nin hikâyesi, 1979 yılına gelindiğinde Mansur ve Mustafa Ekici kardeşlerin Antalya’nın Varsak beldesindeki yeni mandıraya taşınmasıyla Antalya’da devam etti. Yeni mandırada inek sütünün de bulunması nedeniyle peynir üretimini tüm yıla yayan Ekici, her geçen yıl artan taleple sadece beyaz peynir üretti ve bu kategoride tüketicilere benzersiz bir alternatif olan “Lokum Kıvamında Beyaz Peynir”i sundu. 1997 yılında Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip yeni fabrikasına taşındı. Ekici, bugüne geldiğimizde yılda yaklaşık 100 milyon litre süt işleyen ve her yıl 20 bin ton peynir üreten dev bir işletme haline geldi. 2017 yılında bağımsız araştırma şirketi Ipsos tarafından yapılan araştırmaya göre ambalajlı peynir kategorisinde Türkiye’nin en sevilen peynir markalarından biri seçilmiştir. * Ekici Bülten

SON DAKİKA