SON DAKİKA

logo

9 günlük bayram tatili turizm sektörünün yüzünü güldürdü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkarıldığını açıklaması, iç pazardaki tatil rezervasyonlarını hızlandırdı. Antalya’da 250-300 bin kişilik bir iç turizm hareketi beklenirken, bu rakamın otelleri yüzde 100 doldurması öngörülüyor.
Kurban Bayramı tatilinin id..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkarıldığını açıklaması, iç pazardaki tatil rezervasyonlarını hızlandırdı. Antalya’da 250-300 bin kişilik bir iç turizm hareketi beklenirken, bu rakamın otelleri yüzde 100 doldurması öngörülüyor.
Kurban Bayramı tatilinin idari izinler ile birlikte 9 güne çıkması, iç pazarda şimdiden hareketlilik başlattı. Bu karar turizmin başkenti Antalya’da otellerdeki doluluk beklentisini yüzde 100’e ulaştırdı. Dış turizmde 2022 verilerinin oldukça önünde giden Antalya’da 9 günlük tatille birlikte iç pazarda da ciddi anlamda doluluk yaşanacağı öngörülüyor.

“Dış turizmde 2022’ye göre yüzde 35 artış var”
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya’ya gelen turist sayısının dün itibarıyla 3 milyon 800 bini geçtiğini belirterek, bu verinin 2022 yılına oranla yüzde 35 fazla olduğunu ifade etti. Ukrayna-Rusya savaşının devam etmesi ve bu bölgeden gelen turist eksikliğinin İngiliz turistle kapatıldığını belirten Kavaloğlu, Rusya’dan gelecek turist sayının yıl kapanışındaki artışı belirleyecek faktör olduğunu söyledi. Kavaloğlu, Alman ve İngiliz turistte ciddi anlamda artış olduğuna işaret ederek, “Almanya 2019 verilerinin de üzerinde. İngiltere geçen yıl ilk defa 1 milyonu geçmişti. Bu yıl sadece Antalya’ya 1,5 milyon İngiliz turist beklentimiz var. Özellikle Polonya, Romanya gibi yeni pazarlarımız da olumlu sinyaller veriyor. Bu anlamda baktığımızda 2023 yılı verileri 2022 yılını geçecekmişiz gibi gözüküyor” dedi.
Seçim döneminde iç pazarda yavaşlama yaşandığını kaydeden Kavaloğlu, dış turizmde de Rusya’dan seçim ve ekonomik şartlardan ötürü bir durgunluk yaşandığını ancak yaz sezonunda bu akışın devam edeceğini belirtti.

“Kurban Bayramı’nda yüzde 100 doluluklar yaşayacağımızı düşünüyorum”
9 günlük Kurban Bayramı tatilini oteller açısından olumlu karşıladıklarını ifade eden Kavaloğlu, şunları söyledi:
“Otelciler, Ramazan Bayramı hem iklim şartları tarihin nisan sonuna gelmesi itibarıyla çok yoğun bir doluluk yaşayamamıştı. Türkiye’de de tatil günü 9 gün oldu fakat insanlar 9 gün boyunca tatil yapmayacaklar. Otellerde konaklamalar 4 ya da 5 günlük konaklama olacak. Erkenden açıklanması bizim için çok olumlu. Hem sınavların bitmesi hem okulların kapanması bu anlamda itici bir güç olacak. Kurban Bayramı’nda yüzde 100 doluluklar yaşayacağımızı düşünüyorum.”

“Antalya’da 250-300 bin kişilik iç turizm hareketi bekliyoruz”
İç turizm hareketinin kendileri için çok önemli olduğuna vurgu yapan Kavaloğlu, “Özellikle iç turizm hareketliliğinde ülkemizin refah seviyesinin yükselmesi de bizim için çok değerli. İç turizm hareketini 15-20 milyona taşıdığınızda, yurt dışından gelen turistlere olan ihtiyaçlarımız da azalmış olacak. Ancak bunun için biraz daha süreye ihtiyacımız var. Sadece Kurban Bayramı’nda Antalya’ya 250-300 bin kişilik iç turizm hareketi bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 13:23:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






500 BİN VATANDAŞA MOBİL HABERLEŞME HİZMETİ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: ‘’ Evrensel hizmet çerçevesinde 2022 yılı içinde BTK ve TÜRKSAT ile birlikte başlattığımız proje ile kırsal bölgelerde yer alan 1000’in üzerinde yerleşim yerine mobil ses ve geniş bant internet götürülecek.’’ dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kırsal bölgelerde haberleşme altyapısını yaygınlaştırmak için çalışmaların yoğunlaştırıldığını belirterek, “Evrensel hizmet projeleri ile kırsal bölgelerde yer alan 2 bin 575 yerleşim yerine 4,5G mobil haberleşme hizmeti sağladık. Buralarda kullandığımız   mobil baz istasyonlarının yüzde 40'ı yerli ve milli baz istasyonumuz ULAK” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Evrensel Hizmet Kanunu’ kapsamında bakanlık olarak yapılan yatırımlarla kırsal bölgelerde haberleşme altyapısını yaygınlaştırmak için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bu konuda yapılan ve devam eden projelerle ilgili bilgi verdi. 
Mobil haberleşme hizmetleriyle ilgili kırsal bölgelerde yer alan 2 bin 575 yerleşim yerine 4,5G Mobil Haberleşme Hizmetinin götürüldüğünü söyleyen Bakan Uraloğlu, bu yerlerin de yüzde 40 oranında yerli ve milli baz İstasyonu ULAK’ın kullanıldığını dile getirdi.
500 BİN VATANDAŞA MOBİL HABERLEŞME HİZMETİ
Yapılan çalışmalar kapsamında 500 binin üzerinde vatandaşa mobil haberleşme hizmetinin ulaştırıldığını açıklayan Bakan Uraloğlu, ayrıca kırsal bölgelerde 2 bin 97 yerleşim yerine de sabit ses ve internet hizmeti için gerekli altyapının kurulduğunu ve bu hizmetin vatandaşlara ulaştırıldığını kaydetti. 
Bakan Uraloğlu evrensel hizmet çerçevesinde 2022 yılı içinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve TÜRKSAT ile birlikte başlatılan projeye ilişkin de şu bilgileri verdi: “Evrensel hizmet çerçevesinde 2022 yılı içinde BTK ve TÜRKSAT ile birlikte başlattığımız proje ile kırsal bölgelerde yer alan 1000’in üzerinde yerleşim yerine mobil ses ve geniş bant internet götürülecek. Halihazırda bu yerleşim yerlerinin yüzde 35’ten fazlasında 2G + 4,5G kurulumu tamamlandı. Bu yerleşim yerlerinin tamamında özellikle yerli ve milli baz istasyonumuz ULAK kullanılacak. Proje tamamlandığında önceki projelerimizle birlikte 700 binin üzerinde vatandaşımıza mobil haberleşme hizmeti ulaştırılacak.”
* ULAŞTIRMA BAKANLIĞI

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.02 15:01:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Uzman isim uyardı: "Bir yaşın altındaki çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"

Prof. Dr. Şanlıay Şahin, artık gençlerin 7 saatten fazla medya kullandığını belirterek, "Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" dedi.
Son yıllarda teknolojik gelişmeler, internete ulaşımın kolaylığı, tablet, akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasının ardından çocukların, gençlerin özellikle sosyal medyada geçirdiği zamanlar uzarken, uzmanlar bunun birçok zararı olduğu konusunda aileleri uyarıyor. Kontrolsüz ve denetimsiz kullanılan medya sonucunda birçok çocukta dil gelişimi, uyku sıkıntısı ve şiddete maillerinin artabileceği tespit edildi.

"İnternet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eğitim görevlisi Prof. Dr. Şanlıay Şahin, yaz aylarının gelmesiyle birlikte okulların kapandığını dile getirdi. Bu nedenle hem normal medya hem de sosyal medya kullanımının artacağını kaydeden Şahin, “Her türlü sözlü, yazılı, basılı, görsel iletişim araçları medya diye adlandırılıyor. Tabi günümüzde de teknoloji hızla ilerlediği için medya yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Tabi radyo, televizyon, gazete, dergi gibi geleneksel medya öğeleri olduğu gibi yeni medya öğeleri de artık çıktı. Artık laptoplar, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler gibi öğelerle sosyal medya kullanılıyor. Bu 2 medya arasında bazı farklar var. Geleneksel medyada birey sadece tüketici noktasında devreye girerken, direk olarak herhangi bir bağlantımız yok, bize sunulan medya içeriğini değiştirme yapamıyoruz. Yeni medya ise hedef kitleyle karşılıklı bir iletişim mevcut. Bu nedenle bilgi seçilebiliyor, adresleyebiliyor, paylaşılabiliyor, depolanabiliyor ve geri bildirim de yapılanabiliyor. Yani sanal bir etkileşim mevcut. Bunun da tabi getirdiği sıkıntılar yaşanabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumunun verdiği son verilere baktığınız zaman internet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar. Bu gerçekten çok sıkıntılı bir duruma yol açabiliyor. Bilgisayar, kullanmaya 8 yaşında başlıyorlar, 4’de birinin kendi bilgisayarı yada cep telefonu var, hatta yüzde 50’sinin rahatça internete ulaşabildiğini, yüzde 85’inin de ödevlerini internet üzerinden yaptığını biliyoruz. Burada çocuğun davranışları ve psikososyal durumunu etkilediğini biliyoruz. Her çocuk bundan aynı şekilde etkilenmez. Yaşı, cinsiyeti, gelişimsel durumu, ailesel özellikleri ve sosyo ekonomik durumu da bunu etkiliyor" diye konuştu.

"Gençler 7 saatten fazla medya kullanıyor"
2 yaşın altındaki çocukların seyrederek değil, deneyimleyerek bazı şeyleri öğrendiğini vurgulayan Şahin, "Bu sebepten dolayı da erken yaşta yoğun şekilde, içerik ve süreyi denetim altında tutmadan sanal ortama maruz kalınması maalesef ki pek çok alanda çocuklarda gelişimsel sıkıntılar yol açabiliyor. Dil gelişiminde sıkıntılar yaşanabiliyor, uygu düzeni etkilenebiliyor ve çocuklar dikkatini yoğunlaştırma da zorluk yaşıyorlar. Yapılan çalışmalarda da 2 yaşından küçük çocukların televizyon izlemesinin hiçbir faydası yoktur. Anne ve baba ile geçirilecek zamanı da azaltıyor ve aile içi iletişim bozulabiliyor. 2 yaş üstündeki çocuklarda ise uygun programları, uygun şekilde sunarsak aslında sosyal yeteneğin, dil gelişimin ve okula hazırlık babında olumlu etkileri de olabiliyor. Eğer uygunsuz, denetimsiz medya kullanılırsa da maalesef ki uyku sorunları, saldırgan davranışlar, fiziksel etkinliğin azalması sebebiyle obezite gibi dikkat sorunlarına yol açabiliyor. Bunlara mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki gençler 7 saatten fazla medya kullanıyorlar ve yatak odasında da herhangi bir bilgisayar, televizyon, internet bulunan çocuklarda bu durum daha yüksek oranlarda görülüyor. Hem uyku problemleri hem de kitap okuma, hobilere ayrılan zaman bu çocuklarda azalıyor" ifadelerini kullandı.

"1 yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"
Medyada çok ciddi şiddet görüntülerinin olduğunun altını çizen Şahin, "Bunlar maalesef çocukların şiddet davranışını belirlemesine ve ruh sağlığını da olumsuz etkilemesine açıyor. Sosyal medya etkileşimsel bir şey olduğu için olumlu gürünse de yine birbirini tanımayan insanların yoğun iletişimi nedeniyle anti sosyal durumlara yol açabiliyor ve ergenlerde ciddi güvenlik sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" şeklinde konuştu.
Çözümün akılcı medya kullanımı olduğunu kaydeden Şahin, “Bunun için biz medyanın sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini artırmalıyız, olumsuz etkilerini de minimuma indirmeliyiz. İşte burada araştırmalar diyor ki 2 yaşındaki küçük çocukların televizyon, video gibi şeyleri seyretmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. 2 yaşındaki büyük çocuklarda ise günlük medya için ayrılan sürenin 2 saati geçmemesini tavsiye ediyoruz. Biz yetişkinler olarak çocuklara doğru rol model olmalıyız. Çocuğun odasını medya olmadan dizayn etmek gerekir. Medyayı aile bebek bakıcısı gibi kullanmamalı. Boş zamanlarında mutlaka fiziksel aktiviteler yapılmalı. Günde en az bir saat en az fiziksel aktiviteyi ve oyunları tavsiye ediyoruz" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.22 19:10:04
Son Düzenlenme Tarihi :