SON DAKİKA

logo

Onları gören erkekler boğulma numarası yapıyor

Antalya’nın dünyaca ünlü sahilindeki 34 kulede görev yapan cankurtaranlar, yaz sezonun açılmasıyla birlikte zorlu mesailerine başladı. Toplamda 50’ye yakın personelden oluşan ekipteki 7 kadın cankurtaranın en çok serzenişte bulunduğu olay ise boğulma numarası yapan tatilciler. Cankurtaranlar, yanl..

Antalya’nın dünyaca ünlü sahilindeki 34 kulede görev yapan cankurtaranlar, yaz sezonun açılmasıyla birlikte zorlu mesailerine başladı. Toplamda 50’ye yakın personelden oluşan ekipteki 7 kadın cankurtaranın en çok serzenişte bulunduğu olay ise boğulma numarası yapan tatilciler. Cankurtaranlar, yanlarına gittiklerinde sohbete başlayan şakacı erkeklere ‘yalancı çoban’ hatırlatmasında bulundu.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde görev yapan cankurtaran ekipleri hazırlıklarını ve eğitimlerini tamamlayarak Nisan ayında göreve başladı. ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezinde varyant bölgesinden, Boğaçayı bölgesine kadar olan yaklaşık 7,5 kilometrelik alana görev yapan cankurtaran ekipleri, her 200 metrede bir kurulan 34 kulede hizmet veriyor. 7’si kadın yaklaşık 50 cankurtaran, vatandaşların kıyıda ve denizde can güvenliğini sağlamak için gözlerini bir an olsun denizden ayırmıyor. Sabah 09.00’da mesaiye başlayıp, akşam 19.00’a kadar çalışan cankurtaran ekipleri, kulelerde gözetlemenin yanı sıra alan kontrolü ve denize çekilen sınır aşımında uyarılarda bulunuyor. Herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırda bulunan ekipler, muhtemel bir boğulma vakasıyla karşılaştıklarında 3 dakika içerisinde kişiyi sudan çıkarmak için ter döküyor.

Kurtarma tatbikatı gerçeğini aratmadı
Sahilde görev yapan 7 kadın cankurtaran, iyi yüzücülüklerinin yanı sıra teknik donanımlarıyla da göz dolduruyor. Boğulma vakası tatbikatında su da çırpınan kadına kısa sürede ulaşan cankurtaran, can simidi yardımıyla ilk temasta bulunduğu vakayı aynı süre içerisinde kıyıya ulaştırmayı başardı.

“Boğulma numarası yapıyorlar, yanına gidince sohbet konusu açıyorlar”
Yüzmeyi çok sevdiğini ve geçmişte karşılaştığı boğulma vakalarından çok etkilendiği için cankurtaranlığa başladığını belirten 22 yaşındaki Perihan Uzar, gözlerini bir an olsun denizden ayırmadıklarını söyledi. Vatandaşlara yüzme bilmiyorlarsa çok açılmamaları konusunda uyarılarda da bulunan Uzar, bazı erkeklerin kendilerini görünce boğulma numarası yaptığını anlattı. Uzar, “En çok yakındığım konulardan birisi. Erkekler kadın cankurtaran gördüklerinde boğulma taklidi yapıyorlar. Yanımıza gelip, ‘Boğulsam kurtarabilecek misin?’, ‘Ben gidiyorum geliyor musun?’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bir suçtur bana göre. Çünkü o sırada gerçek bir boğulma olsa taklit yapan buna engel olmuş olacak. Diğer kişinin hayatına sebep olabilir. Gerçek de zannedebilirim. Bu taklit de olsa benim gitmem gerekiyor çünkü, ya değilse? Erkeklerin bunu yapmamalarını rica ediyorum” dedi.

“Ciddiye almayabiliriz”
Mesleğine arkadaşlarının tavsiyesiyle başladığını belirten 33 yaşındaki Cansu Güzel de, 200 metrelik alanda devriye attıklarını ve belirtilen kulvarı aşmamaları konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi. Boğulma numaralarının yapılmasının hoş olmadığını aktaran Güzel, “Bu sefer şaka ve numara yapılıyor diye ciddiye almayabiliriz. O yüzden yapmamaları lazım” diye konuştu.

“Yalancı çoban hikayesine döner”
7,5 kilometre sahil bandında 200 metre aralıklarla 34 kulede 50’ye yakın cankurtaranla görevlerini sürdürdüklerini belirten Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül ise, bir kişinin cankurtaran olabilmesi için sadece yüzmeyi iyi bilmesi gerektiğini aynı zamanda da kendilerinin verdiği teknik bilgilere göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Boğulma numaraları yapan erkeklere de seslenen Gül, “Böyle şakalar yapmayın. Bir bakarız iki bakarız şakadır, üçüncü yalancı çoban hikayesine döner. Aynı adam aynı şeyi 2 kere yaparsa üçüncüye bakmayız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.10 12:18:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bekerecilik ustaları zamana meydan okuyor

Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatları arasında yer alan bekerecilik (ağaç tornacılığı) mesleğinin ustaları, gelişen teknolojiye inat ayakta durmaya çalışıyor.
Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan ve Kahramanmaraş’ta bekerecilik adı ile bilinen, genel adı ile ağaç oymacılığı veya çıkrıkçılık mesleği olarak da adlandırılan meslek zamana meydan okuyor. Kahramanmaraş’taki tarihi Demirciler Çarşısı’nda sabır ve dikkatin timsali meslek, muhteşem eserler ile yaşatılmaya devam ediliyor. Neredeyse bir elin parmakları kadar kalan bekerecilik ustaları, asa, sandalye, kürsü ayakları ve kirişleri, müzik aletlerinin bazı ahşap parçaları, çeşitli çocuk oyuncakları gibi ürünler üreterek ekmeklerini çıkartıyor.

“İnsanların ihtiyacına karşılık veriyoruz”
Mesleği 25 yıldır yaptığını ifade eden Ömer Selaldı, “Bu mesleği çekirdekten yetişmemiş olanlar yapamazlar. Mesleğimiz günün adıyla ağaç tornacılığı. Biz ağaç üzerine hemen hemen her şeyi yapıyoruz. Teknolojiye bazı ürünlerimiz yenilmiş olsa da yine nostalji olsun diye yapıyoruz ve bunun yanı sıra geçimimizi bununla idame ettiriyoruz. Genelde bizler ihtiyaca karşılık vermeye çalışıyoruz. İnsanlar doğrama tahtası istiyor onu yapıyoruz, kaşık istiyor kaşık yapıyoruz” dedi.
Berekecilik mesleğinin eski ustalarından Mehmet Ali Selaldı ise, “Yaklaşık 44-45 yıldır bu çarşıdayım. Çok zorlukları vardı ama severek yaptığım için bu meslek bana hiç zorlu gelmedi. Mesleğimiz çok eski, yeni adam yetişmiyor. Biz kendi çocuklarımızı, kardeşlerimizi yetiştirdik. Eskiden çok çırak gelirdi, şimdi ise hiç çırak gelmiyor” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.30 20:14:43
Son Düzenlenme Tarihi :





17 yıl yattığı cezaevinden izinli olarak çıktı, davul zurna eşliğinde konvoyla karşılandı

Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı Çeşme Mahallesi’nde ikamet ederken Haziran 2007’de Adana’da işlenen cinayetin şüphelisi olarak gözaltına alınıp müebbet hapis cezası alan Ali Bağcı (36), 17 yıllık mahkumiyetten sonra 9 günlük izin için geldiği memleketi Gölhisar’da konvoyla karşılandı. Bağcı’nın suçsuz olduğuna inanan ailesi, sevenleri ve halkın ilçe girişinde davul, zurna ve çiçeklerle yaptığı karşılamada duygusal anlar yaşandı.
Haziran 2007’de Adana’da işlenen bir cinayetin şüphelisi olarak müebbet hapis cezası alan Ali Bağcı (36), 17 yıl yattığı cezaevinden 9 günlüğüne izinli olarak çıktı. Memleketi Gölhisar’da davul zurna eşliğinde konvoyla karşılanan Bağcı için kazanlarda pilavlar pişirilerek dağıtıldı. “17 yıl sonra yuvana hoş geldin Ali Bağcı” yazılı pankartın takılı olduğu yaklaşık 100 araçlık konvoy ile ilçede tur atan Bağcı, daha sonra evine ulaştı. Zaman zaman ilçenin çeşitli yerlerinde durdurulan konvoy ile Ali Bağcı’ya hoş geldin diyen vatandaşlar, ilçe meydanında Ali Bağcı ile davul zurna eşliğinde oynadı. Büyük bir kalabalığın olduğu Bağcı’nın evinde ise gözyaşları tutulamazken, bir koç kesildi. Ali Bağcı’nın arkadaşları, komşuları, akrabaları ve tanıyanlarının doldurduğu alanda etli pilav ikramı da yapılırken, uzaktan yakından olayı duyan ilçe halkı Ali Bağcı’yı görmek için evine akın etti. 9 günlük izin süresini evinde geçirecek olan Ali Bağcı’nın ise kendisine gösterilen ilgiden dolayı şaşkın olduğu görüldü.

"17 yıl suçsuz yere hapis yattım"
Ali Bağcı, 17 yıl boyunca suçsuz yere hapis yattığını söyleyerek, “Ben Burdur Gölhisar doğumluyum. Yıllar önce başımdan geçen talihsiz bir olaydan dolayı 17 yıl
cezaevinde kaldıktan sonra Meclisten geçen bir yasa gereği tahliye tarihime 3 yıl kala açık cezaevine geçtim ve izne geldim. Gölhisar halkı, benim hangi sebepten yattığımı bildikleri için masumiyetime inandıkları için çok güzel bir karşılama töreni yapmışlar. Çok mutlu oldum. Hepsinden Allah razı olsun. Şimdi ben ne desem boş, 17 yıl geçti. Yargı da kararını verdi ama her ne kadar adalet desek de bana göre gerçek bir adalet değildi. İşlemediğim bir suçtan dolayı 17 yıl yattım. Daha da yatıyorum, cezamı çekiyorum. Artık kabullendim. İşlemediğim bir suçu yatmayı kabullendim. İlçedeki her insan benim suçsuz yere yattığımı bildikleri için böyle güzel bir karşılama yapmışlar. Çok mutlu oldum. Psikolojik olarak çok iyiyim. Devlette Meclisten geçirdiği yasadan dolayı 3 yıl erken çıktığım için çok mutluyum. Beni destekleyen herkesten Allah razı olsun” dedi.
Bağcı’nın akrabalarından Emine Bağcı (67) ise, “17 yıl sonra Ali’nin Gölhisar’a gelmesi bize çok büyük mutluluk verdi. İnşallah sesimizi duyarlar. Bunca gelen ziyaretçisi ve karşılama töreni medyada yer alır” dedi.
Rahime Özsarı (45), “Ali geldi, mutlu olduk. Tüm gelenler sağ olsunlar. Şimdilik çok sevinçliyiz” dedi.
Mahkumiyeti süresince 9 günlük ev iznine çıkan Ali Bağcı’nın evi ise ertesi gün de ziyaretçilerle dolup taştı. 2007 yılında dayısının kızı Z.Ö.’nün internetten tanışıp yanına Adana’ya gittiği Nebil Ergin’i öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Ali Bağcı, yargılama sonunda müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cinayeti azmettirdiği ileri sürülen dayısı ve babası A.Ö. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.19 17:36:07
Son Düzenlenme Tarihi :