SON DAKİKA

logo

Bakan Uraloğlu: "Çukurova Havalimanını yıl sonunda açmayı planlıyoruz"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çukuruva Bölgesel Havalimanında üstyapı çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "İnce inşaat işleri sürüyor. Yapım çalışmalarımızı yıl sonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Havacılığa yaptığımız yatırımlar ve bu alandaki düzenlemeler sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdi. 2022 yılında havalimanlarımızda hizmet verilen yolcu sayısını bir önceki yıla göre yüzde 42,1 artırarak, 182 milyon 334 bin yolcu ağırladık" dedi.
Uraloğlu, bakanlık görevine atandıktan sonra ilk incelemelerini Mersin’in Tarsus ilçesinde yapımı süren Çukurova Bölgesel Havalimanı şantiyesinde yaptı. İnşaat çalışmalarında sona gelinen Çukurova Bölgesel Havalimanı şantiye sahasında Vali Ali Hamza Pehlivan ve milletvekilleriyle birlikte incelemelerde bulunarak yetkililerden brifing alan Bakan Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, Çukurova’nın, tarih, kültür ve medeniyetin en eski merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Aynı zamanda dünyanın en bereketli topraklarına sahip olan Çukurova için, ’Çukurova’da adam eksin biter’ şeklinde bir söz bulunduğunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Böylesine muhteşem imkana ve bereketli topraklara sahip olan bu bölgenin dünyaya açılması, değerine değer katması için ulaşım ve iletişim yollarının geliştirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Çukurova Havalimanının açılışı için artık sona yaklaştığımızı görüyoruz"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak devraldığı yeni göreviyle birlikte bakanlığa bağlı tüm sektörlerde yeni bir döneme başladıklarının altını çizen Uraloğlu, "Bu dönem, mevcut projeleri bitireceğimiz, yeni projeleri hızla hayata geçireceğimiz ve devraldığımız bayrağı daha da ileriye taşıyacağımız bir dönem olacaktır. Bugün de çok mutlu ve heyecanlıyız. Hem Adanalıların hem de Mersinlilerin bir an evvel açılmasını beklediği Çukurova Havalimanı’nın açılışı için artık sona yaklaştığımızı görüyoruz. Bölge insanımızı daha fazla bekletmemek için Çukurova Havalimanı altyapı inşaatını öz kaynaklarımızla hızlıca bitirdik. 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliği ile pistimizi inşa ettik. Pistimiz bu durumuyla en büyük yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacaktır. Yine altyapı projesi çerçevesinde 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliği ile beton kaplamalı paralel taksiyolu (Emergency pist), 2 adet yüksek sürat taksiyolu, terminal apronu, kargo apronu, özel uçaklar bölgesi apronu, 2 adet yer hizmetleri araç park yeri, çevre tel örgüsü, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi tüm işleri de tamamladık. Üstyapı tesislerimizin yapım çalışmaları da hızla devam etmektedir" diye konuştu.

"İlk etapta 8 milyon yolcu kapasitesi öngörülüyor"
Bakan Uraloğlu, Çukurova Havalimanının yolcu kapasitesinin başta yıllık 8 milyon kişi olarak öngörüldüğünü ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Yolcu sayısının 9 milyona ulaşması halinde, 3. etap yatırımlarına da başlayacağız. 1. etap ve 2. etapların toplam kapalı alanı 189 bin 180 metrekare, 3 etabın ise 25 bin metrekare olmak üzere toplam 214 bin 180 metrekaredir. 1. etap ve 2. etapların toplam sabit yatırım bedeli 173 milyon 865 bin avro’dur. 3 etap dahil toplam sabit yatırım bedeli 196 milyon 815 bin avro’dur. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 197 milyon avro yatırım gerçekleştiriyoruz ve 25 yıl içerisinde de 297 milyon 100 bin avro kira bedeli alacağız."

"Yıl sonunda havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz"
Yüzde 76 ilerleme kaydedilen üstyapı işlerinde çok önemli aşamaların geride kaldığını kaydeden Bakan Uraloğlu, "Terminal binası betonarme imalatlarını tamamladık. Yapısal çelik montaj işleri de tamamlanmak üzere. Mekanik ve elektrik-elektronik imalatlar ile terminal binası dış cephe imalatlarına, taşıyıcıların ve camların montajına devam ediyoruz. Genel havacılık binası betonarme imalatlarını tamamladık ince inşaat işlerine başladık. VIP binasını tamamladık, cephe ve ince imalatlarına devam ediyoruz. Teknik blok/kule/DHMİ binası betonarme yapım çalışmalarını bitirdik. Kule binası çelik imalatlarına başladık. Verici kulesi ve İstasyonu betonarme ve çelik imalatlarını da tamamladık. İnce inşaat işleri sürüyor. Yapım çalışmalarımızı yılsonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz" dedi. Uraloğlu, Adana Havalimanının ise faaliyetlerine devam edeceğini belirtti.

"Uçuş ağımız, bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı"
Türkiye’nin, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye; sadece 4 saatlik uçuş süresiyle, 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 43,2 trilyon dolar Gayri Safi Millî Hasıla’ya ve 11 trilyon dolar ticaret hacmine sahip 67 ülkenin merkezindedir. Bunun bilinciyle ’dünyanın transit merkezi’ olabilecek potansiyele sahip olan ülkemizde, bu avantajı değerlendirmek için 2002 yılından bu yana havacılık politikamız çerçevesinde etkili çalışmalar yürüttük. İç hat uçuş nokta sayımız 26’dan 57’ye çıktı. 2003 yılında ’Hava Ulaştırma Anlaşmamız’ bulunan ülke sayısını 81’den 173’e yükselttik. Bu anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2003 yılında 50 ülkede 60 olan dış hat uçuş nokta sayımıza 282 yeni nokta ekledik. Uçuş ağımız, bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı. Havacılığa yaptığımız yatırımlar ve bu alandaki düzenlemeler sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdi. 2022 yılında havalimanlarımızda hizmet verilen yolcu sayısını bir önceki yıla göre yüzde 42.1 arttırarak, 182 milyon 334 bin yolcu ağırladık. Uçak trafiği de aynı dönemde yüzde 28.4 artışla 1 milyon 883 bine yükseldi. 2023 yılının ilk 5 ayı içerisinde ise 786 bin üstünde uçak trafiği gerçekleşti ve yaklaşık 73,5 milyon yolcu taşıdık. Bu yıl yolcu sayısının 200 milyonu aşacağını öngörüyoruz."

"İstanbul Havalimanı’da açıldığı günden bu yana 205 milyonun üstünde yolcu seyahat etti"
Dünya sivil havacılık sektöründeki rekabetin hızla arttığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Biz de bu pazardan daha fazla pay almak için sektörü yakından takip ediyoruz ve hedeflerimiz doğrultusunda yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Planlı ve sürdürülebilir büyüme, gençler için daha güçlü Türkiye hedefiyle, 2035 ve 2053 vizyonlarımızı bugünden tamamlıyoruz. Türk sivil havacılığında küresel anlamda ses getiren yeni bir dönemi de İstanbul Havalimanı ile başlattık. Avrupa yolcu trafiği sıralamasında hep 1. sırada yer alıyor. Zirvedeki yerini koruyan İstanbul Havalimanı’mızda açıldığı günden bu yana 205 milyon üstünde yolcu seyahat etti. İstanbul Havalimanı ile Türkiye havacılık alanında Avrupa’da lider, küresel bir havacılık merkezi oldu. Bu günlere ulaşmak için var gücümüzle çalıştık. Vizyon projelerimizi bir bir hayata geçirdik. Şimdi, Çukurova Havalimanı ile birlikte Yozgat Havalimanı ve Bayburt Gümüşhane Havalimanı projelerimizin çalışmalarına da hızla devam ediyoruz. Kayseri’ye ve Malatya’ya da yeni terminal binaları kazandırıyoruz. Trabzon yeni havalimanı ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.

"Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakikaya düşecek"
Çukurova Bölgesi ve İskenderun Körfezindeki sanayi tesislerine, Yumurtalık Serbest Bölgesi Sanayi Merkezlerine ve Limanlara Demiryolu İltisak Hattı Bağlantısı’nın etüt projesinin tamamlandığı bilgisini veren Bakan Uraloğlu, 2023 yılı yatırım programına aldıklarını ve yapımına yakında başlayacaklarını kaydetti.
Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren projesinin de devam ettiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Mevcutta 361 kilometre uzunluğu olan hat tamamlandığında 312 kilometreye; 6 saat 23 dakika süren seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya düşecek. Saatte 250 kilometre tasarım hızlı demir yolu hattı ile yılda 6,4 milyon yolcu ve 99,2 milyon ton yük taşıyabilecek bir hat inşa edeceğiz. Buradaki çalışmalarımızı bir takvim çerçevesinde hızlıca sürdürüyoruz. Bir diğer önemli demir yolu çalışmamızda Adana-Mersin 3. ve 4. hat yapımı, 1. ve 2. hat rehabilitasyonu ve Çukurova Havalimanı bağlantısı projesidir. Tamamlandığında Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakikada gidilebilecek. Adana ve Mersin’den trene binen vatandaşlarımız, Çukurova Havalimanına kadar trenle gelebilecek. Bununda tamamını en kısa zamanda bitireceğiz. Şimdi, Adana ile birlikte Mersin’e de hizmet edecek bölgesel bir havalimanı olan Çukurova Havalimanımızda da çalışmaların başarı ve süratle devam ettiğini görüyoruz. Ülkemizin gelişmesi ve büyümesi adına akılcı ve milletimizin ihtiyaçlarına cevap veren tüm projelere destek vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.10 14:16:20
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Motosiklet tutkunu genç kazada hayatını kaybetti

Antalya’nın Aksu ilçesinde meydana gelen trafik kazasında motosiklet tutkunu genç hayatını kaybetti.
Kaza, Aksu ilçesi D 400 Karayolu üzende gece saat 02.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Süleyman Sefa Yağcı’nın (24) kullandığı motosiklet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarptı. Olay sonrası ihbar üzerine 112 sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan inceleme sonucu Yağcı’nın hayatını kaybettiği tespit edilirken cansız bedeni otopsi için Antalya adli tıp kurumuna gönderildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 13:35:28
Son Düzenlenme Tarihi :





Madde bağımlıları ilaçsız tedavi olup, meslek sahibi olarak normal hayatlarına dönüyor

Isparta’da Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği’nin (UYUMDER) kurmuş olduğu iyileştirme merkezine gelen madde bağımlısı kişiler; at bakıcılığı, kütüphane, hobi bahçesi, ahşap ve demir atölyesi, oyun salonu ve su terapisi gibi birçok etkinlik sayesinde ilaçsız tedavi oluyor. Merkezde 8 yılda 500’den fazla genç, madde bağımlılığından kurtularak normal hayatlarına meslek sahibi olarak döndü.
Uyuşturucu, Bağımlılıklarla ve Alkolizmle Mücadele Derneği ilaçsız rehabilitasyon yöntemiyle madde bağımlısı gençlere umut oluyor. 51 dönüm araziye kurulan olan merkezde at çiftliği, kütüphane, hobi bahçesi, ahşap ve demir atölyesi, oyun salonu ve havuz gibi birçok etkinlik alanı bulunuyor. Her dönem Türkiye’nin birçok ilinden sayılı kişi kabul eden merkezde madde bağımlısı kişiler, kurs, etkinlik ve farklı aktivitelerle rehabilite oluyor. Merkezin hizmet verdiği 8 yıllık süreçte 500’e yakın genç madde bağımlığından kurtularak, meslek sahibi oldu.
UYUMDER Başkan Yardımcısı Yaşar Erbil, 2014 yılında kurulan derneğin Türkiye’de uyuşturucu bağımlılıklarının üzerine kurulan ilk dernek olduğunu belirterek, “51 dönüm arazide 2018 yılında rahmetli Mustafa Kaya’nın binamızı yaptırmasıyla biz buraya yerleştik. Toplamda 500’e yakın gencimiz rehabilite oldu” dedi. Dernekte tedavi gören kişilerin rehabilite süreçlerinden bahseden Erbil, “Öncelikle çocuklarımızın yoksunluk dediğimiz kriz aşaması var. Oradaki yoksunluk süreci bittikten sonra vücut temizliği daha sonra hayata adaptasyon kurslarımız var. Atabey Halk Eğitim Merkezi çerçevesinde yaklaşık 12 kursumuz var. Özellikle ağaç şekillendirme, oyma ve boyama sanatı olan kamelya, piknik masası yaparak bütün kurumlara ve kooperatiflere gönderiyoruz. Hem çocuklarımız akşama kadar burada vakit geçiriyor, hem de derneğimize gelir amaçlı burada imkanlar sunuyoruz. Burası sabah 9’da başlayıp akşam 5’e kadar sürüyor” dedi.

“Resmi belgeli olarak işlere yerleştirilip, iş sahibi oluyorlar”
Tedavi alan bireylerin hocalar ve eğitmenlerle birlikte dernekte birçok kursu aldıktan sonra iş imkanı sağlandığını belirten Erbil, “Aşçı yardımcılığı, aşçılık kursu, ağaç şekillendirme, oyma boyama sanatı, kaynakçılık, oksijen kaynakçılığı, gaz altı kaynakçılığı kursu, hayvan yetiştirme kursu, sportif ve kültürel faaliyetler olarak boks kursu, vücut geliştirme kursu, masa tenisi gibi eğitimler veriyoruz. Özellikle yakın çevre illerden çok başvuru oluyor. Iğdır’dan, Hakkari’den kardeşlerimiz geliyor. Son 2 aydır da Avusturya’dan ve Suriye’den maalesef kardeşlerimiz geldi. Burada bulunanlar çoğunlukla farklı illerden gelenler. Elimizden geldiği kadar başka canlar yanmasın, başka aileler ağlamasın diye burada hizmet veriyoruz” diye konuştu.

"Burada hem iş sahibi hem de rehabilite oluyorlar"
Tedavi süreçleri tamamlanan bireylerin resmi belgeli olarak meslek sahibi olduklarını vurgulayan Yaşar Erbil, “Gaz altı kaynakçılık kursu alan kaç tane yavrumuzu sağ olsun organize sanayiye yerleştirdik. Antalya’daki birçok otele aşçı yardımcısı ve aşçılık kursumuzu bitiren kardeşlerimizi yerleştirdik. Aynı zamanda ağaç ve mobilya sanatını bitirenler buradaki mobilyacılar çarşısında bu kardeşlerimizi işe aldılar. Ve tedavileri bittikten sonra onları yerleştirdik. Herhangi bir sıkıntıları olmasın diye devamlı kontrol altındalar. İl dışında olanlara telefonları ile ulaşıyoruz. Hem burada rehabilite oluyorlar hem de maddeye bulaşan yavrularımız resmi belgeli olarak işlere yerleştiriyorlar; burada hem iş sahibi hem de rehabilite oluyorlar” ifadelerini kullandı.

“Burada bağımlılıktan ’Asla kurtuluş yok’ gibi deyimler yok”
Yaklaşık 9 yıllık süreçte 500’e yakın gencin rehabilite olduğunu söyleyen Erbil, “Gidip de sonradan pişman olup gelen kardeşlerimizde var. Biz onları yine alıp yine rehabilite ediyoruz. Geldikleri süreçte bizim en az 6 aylık bir programımız var. Bunun 3 ayı vücut ve beyin temizliği. Diğer 3 ayda hayata adaptasyon dediğimiz kültürel ve sportif faaliyetler devam ediyor. Eğer kalmak isterlerse 6 aydan sonra eğitmen statüsüne geçiyor. Burada gençlerimizde telefon ve internet yok zorlu bir süreç kolay değil. Burada bağımlılıktan asla kurtuluş yok gibi deyimler yok. Bir kanser gibi erken teşhisle kurtulamayacakları hiçbir madde yok, buraya gelip arınıp hayatlarına devam ediyorlar” açıklamalarında bulundu.

“Burada herkes birbirini tedavi ediyor”
Dernek atölyelerinde mobilya, kaynak, güvercin yuvaları, tavuk kümesleri, hayvan barınakları, mantar çadırları ve kitap kafe gibi birçok seçeneğin olduğunu belirten Yaşar Erbil, “Burada herkesin belirli bir süreden sonra kabiliyetine göre burada eğitmenlerimiz yönlendiriyorlar. Burada gün yaşam alanlarının temizlikleriyle başlıyorlar ve daha sonra hocalarımız gözetiminde hastane programı olanlar hastaneye gidiyorlar. Birçoğu mobilya atölyesinde zamanını geçiriyor. Akşam bu sorumlulukları bittikten sonra sportif ve kültürel faaliyetlerle devam ediyorlar. Bunlar da masa tenisi, bilardo, dışarıda yüzme havuzu, içeride saunamız var, bunlara katılıyorlar. Müzik terapi ve su terapisi var. Haftada bir gün mehteran kursumuz var, Türkiye’nin ilk ve tek artık bağımsızlarından oluşan mehteran takımımız var. Buradaki eğitmenlerimiz de burada tedavi olan kişiler. Burada herkes birbirini tedavi ediyor” şeklinde konuştu.

“Diğer insanlar da kurtulabilir benim gibi”
UYUMDER derneğine 2020 yılında gelerek 8 aylık tedavi sürecini başarıyla tamamlayan 25 yaşındaki Hüseyin Eğridir, 3 yıldır dernekte eğitmen olduğunu belirterek, “Başta biraz zorlandım. Zor bir süreçten geçtim. Ama cefa olmadan sefa olmaz, bunları zorlanarak başarmaya çalıştık ve başardık. Şu an gayet iyiyim ve burada eğitmenim. Tüm öğrencilere yardımcı oluyorum. Severek yapıyorum, gönüllü olarak kaldım burada. Diğer insanlar da kurtulabilir benim kurtulduğum gibi. Biraz zor oluyor ama başarabiliriz hep beraber. Başarılamayacak hiçbir şey yok. Ben bu bağımlılıktan kurtularak örnek olarak da kalmayı tercih ettim. Çok memnunum. 8 ay kaldım. Başta tedavi sürecinde sauna tedavisi aldım. Çalışma programları olsun nasıl davranacağım, dışarıya nasıl hazır olacağımız, konuşma programları, beyin dersi hepsini baştan sona tamamladım. Dışarıdakilere söylemek istediğim tedaviyi denemelerini tercih ederim. Zor bir şey değil. Başta zorlanabiliriz ama başaramayacak hiçbir şey yok. Tedaviye gelmelerini tavsiye ederim” dedi.
Muğla Köyceğiz’den tedavi olmak için gelen 45 yaşındaki Osman Gedik, ortalama 30 yıllık bir bağımlılık süreci olduğunu belirtti. Süreç içerisinde AMATEM gibi değişik tedavi sistemleri yaşadığını fakat başarılı olamadığını belirten Gedik, “Bir buçuk yıldan beri buradayım, temizim ve rahatım. 6 aylık zaman zarfı içinde tedavi bitmiş oluyor ve diğer arkadaşlar kalmak istediklerinde eğitmen olarak kalabiliyor ve ben de kaldım. Çünkü 30 yıllık bağımlılık 3 ayda bitecek değildi. Onun için buradayım. En azından burası rahat ve kendimizde kaybettiğimiz duyguları tekrar kazanmaya başlıyoruz ve kendimizi daha iyi ifade ediyoruz. Diğer arkadaşlar da en büyük faktör benim görüşümce kendi istemesi lazım, kaybettiklerinin farkına varması lazım. Biz de bu şekilde arkadaşların görmemiş olduğu konuları resimleri göstermeye çalışıyoruz. Bizim en büyük avantajımız bu. En azından biz kendimiz yaşadık. Buraya gelenleri yargılamadan ve yadırgamadan eğitmeye çalışıyoruz. Sadece biz bağımlılar değil, örneğin alkollü trafiğe çıkmak yasak, o da bir suç. Yani bizi toplumdan dışlamak yerine kazanmaları daha iyi olur diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Maddelerle dertleştim, onlarla savaştım”
Bağımlılık yaşayan bireyler için ilk temasın çok önemli başlama sebebi olduğunu belirten Gedik, “Örneğin merak veya bazı kişilere kendimizi kanıtlamak o ortama girmek bilmediğin bir şeyi tanımak, tanıdığın zaman vazgeçilmiyor, bağımlılık yapıyor. O ortamdan uzak durmak gerekiyor. Bundan uzak durmak için aile ve arkadaşlarımızı iyi seçmemiz lazım, kendimizi ifade edebileceğimiz arkadaşlar seçmemiz lazım. Ben kendimi örnek verirsem ben kendi üzüntümü de, mutluluğumu da ifade edememişim. Alkol ve diğer maddelerle dertleştim, onlarla savaştım, dünyam küçüldükçe küçüldü. Burada bunun farkına varıyorsun ve kaybettiğin değerleri kazanıyorsun sağlık, zaman gibi. Çok büyük kavramların burada anlamını önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 17:24:02
Son Düzenlenme Tarihi :