SON DAKİKA

logo

Bakan Uraloğlu: "Çukurova Havalimanını yıl sonunda açmayı planlıyoruz"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çukuruva Bölgesel Havalimanında üstyapı çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "İnce inşaat işleri sürüyor. Yapım çalışmalarımızı yıl sonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Havacılığa yaptığımız yatırımlar ve bu alandaki düzenlemeler sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdi. 2022 yılında havalimanlarımızda hizmet verilen yolcu sayısını bir önceki yıla göre yüzde 42,1 artırarak, 182 milyon 334 bin yolcu ağırladık" dedi.
Uraloğlu, bakanlık görevine atandıktan sonra ilk incelemelerini Mersin’in Tarsus ilçesinde yapımı süren Çukurova Bölgesel Havalimanı şantiyesinde yaptı. İnşaat çalışmalarında sona gelinen Çukurova Bölgesel Havalimanı şantiye sahasında Vali Ali Hamza Pehlivan ve milletvekilleriyle birlikte incelemelerde bulunarak yetkililerden brifing alan Bakan Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, Çukurova’nın, tarih, kültür ve medeniyetin en eski merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Aynı zamanda dünyanın en bereketli topraklarına sahip olan Çukurova için, ’Çukurova’da adam eksin biter’ şeklinde bir söz bulunduğunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Böylesine muhteşem imkana ve bereketli topraklara sahip olan bu bölgenin dünyaya açılması, değerine değer katması için ulaşım ve iletişim yollarının geliştirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Çukurova Havalimanının açılışı için artık sona yaklaştığımızı görüyoruz"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak devraldığı yeni göreviyle birlikte bakanlığa bağlı tüm sektörlerde yeni bir döneme başladıklarının altını çizen Uraloğlu, "Bu dönem, mevcut projeleri bitireceğimiz, yeni projeleri hızla hayata geçireceğimiz ve devraldığımız bayrağı daha da ileriye taşıyacağımız bir dönem olacaktır. Bugün de çok mutlu ve heyecanlıyız. Hem Adanalıların hem de Mersinlilerin bir an evvel açılmasını beklediği Çukurova Havalimanı’nın açılışı için artık sona yaklaştığımızı görüyoruz. Bölge insanımızı daha fazla bekletmemek için Çukurova Havalimanı altyapı inşaatını öz kaynaklarımızla hızlıca bitirdik. 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliği ile pistimizi inşa ettik. Pistimiz bu durumuyla en büyük yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacaktır. Yine altyapı projesi çerçevesinde 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliği ile beton kaplamalı paralel taksiyolu (Emergency pist), 2 adet yüksek sürat taksiyolu, terminal apronu, kargo apronu, özel uçaklar bölgesi apronu, 2 adet yer hizmetleri araç park yeri, çevre tel örgüsü, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi tüm işleri de tamamladık. Üstyapı tesislerimizin yapım çalışmaları da hızla devam etmektedir" diye konuştu.

"İlk etapta 8 milyon yolcu kapasitesi öngörülüyor"
Bakan Uraloğlu, Çukurova Havalimanının yolcu kapasitesinin başta yıllık 8 milyon kişi olarak öngörüldüğünü ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Yolcu sayısının 9 milyona ulaşması halinde, 3. etap yatırımlarına da başlayacağız. 1. etap ve 2. etapların toplam kapalı alanı 189 bin 180 metrekare, 3 etabın ise 25 bin metrekare olmak üzere toplam 214 bin 180 metrekaredir. 1. etap ve 2. etapların toplam sabit yatırım bedeli 173 milyon 865 bin avro’dur. 3 etap dahil toplam sabit yatırım bedeli 196 milyon 815 bin avro’dur. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 197 milyon avro yatırım gerçekleştiriyoruz ve 25 yıl içerisinde de 297 milyon 100 bin avro kira bedeli alacağız."

"Yıl sonunda havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz"
Yüzde 76 ilerleme kaydedilen üstyapı işlerinde çok önemli aşamaların geride kaldığını kaydeden Bakan Uraloğlu, "Terminal binası betonarme imalatlarını tamamladık. Yapısal çelik montaj işleri de tamamlanmak üzere. Mekanik ve elektrik-elektronik imalatlar ile terminal binası dış cephe imalatlarına, taşıyıcıların ve camların montajına devam ediyoruz. Genel havacılık binası betonarme imalatlarını tamamladık ince inşaat işlerine başladık. VIP binasını tamamladık, cephe ve ince imalatlarına devam ediyoruz. Teknik blok/kule/DHMİ binası betonarme yapım çalışmalarını bitirdik. Kule binası çelik imalatlarına başladık. Verici kulesi ve İstasyonu betonarme ve çelik imalatlarını da tamamladık. İnce inşaat işleri sürüyor. Yapım çalışmalarımızı yılsonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz" dedi. Uraloğlu, Adana Havalimanının ise faaliyetlerine devam edeceğini belirtti.

"Uçuş ağımız, bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı"
Türkiye’nin, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye; sadece 4 saatlik uçuş süresiyle, 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 43,2 trilyon dolar Gayri Safi Millî Hasıla’ya ve 11 trilyon dolar ticaret hacmine sahip 67 ülkenin merkezindedir. Bunun bilinciyle ’dünyanın transit merkezi’ olabilecek potansiyele sahip olan ülkemizde, bu avantajı değerlendirmek için 2002 yılından bu yana havacılık politikamız çerçevesinde etkili çalışmalar yürüttük. İç hat uçuş nokta sayımız 26’dan 57’ye çıktı. 2003 yılında ’Hava Ulaştırma Anlaşmamız’ bulunan ülke sayısını 81’den 173’e yükselttik. Bu anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2003 yılında 50 ülkede 60 olan dış hat uçuş nokta sayımıza 282 yeni nokta ekledik. Uçuş ağımız, bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı. Havacılığa yaptığımız yatırımlar ve bu alandaki düzenlemeler sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdi. 2022 yılında havalimanlarımızda hizmet verilen yolcu sayısını bir önceki yıla göre yüzde 42.1 arttırarak, 182 milyon 334 bin yolcu ağırladık. Uçak trafiği de aynı dönemde yüzde 28.4 artışla 1 milyon 883 bine yükseldi. 2023 yılının ilk 5 ayı içerisinde ise 786 bin üstünde uçak trafiği gerçekleşti ve yaklaşık 73,5 milyon yolcu taşıdık. Bu yıl yolcu sayısının 200 milyonu aşacağını öngörüyoruz."

"İstanbul Havalimanı’da açıldığı günden bu yana 205 milyonun üstünde yolcu seyahat etti"
Dünya sivil havacılık sektöründeki rekabetin hızla arttığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Biz de bu pazardan daha fazla pay almak için sektörü yakından takip ediyoruz ve hedeflerimiz doğrultusunda yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Planlı ve sürdürülebilir büyüme, gençler için daha güçlü Türkiye hedefiyle, 2035 ve 2053 vizyonlarımızı bugünden tamamlıyoruz. Türk sivil havacılığında küresel anlamda ses getiren yeni bir dönemi de İstanbul Havalimanı ile başlattık. Avrupa yolcu trafiği sıralamasında hep 1. sırada yer alıyor. Zirvedeki yerini koruyan İstanbul Havalimanı’mızda açıldığı günden bu yana 205 milyon üstünde yolcu seyahat etti. İstanbul Havalimanı ile Türkiye havacılık alanında Avrupa’da lider, küresel bir havacılık merkezi oldu. Bu günlere ulaşmak için var gücümüzle çalıştık. Vizyon projelerimizi bir bir hayata geçirdik. Şimdi, Çukurova Havalimanı ile birlikte Yozgat Havalimanı ve Bayburt Gümüşhane Havalimanı projelerimizin çalışmalarına da hızla devam ediyoruz. Kayseri’ye ve Malatya’ya da yeni terminal binaları kazandırıyoruz. Trabzon yeni havalimanı ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.

"Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakikaya düşecek"
Çukurova Bölgesi ve İskenderun Körfezindeki sanayi tesislerine, Yumurtalık Serbest Bölgesi Sanayi Merkezlerine ve Limanlara Demiryolu İltisak Hattı Bağlantısı’nın etüt projesinin tamamlandığı bilgisini veren Bakan Uraloğlu, 2023 yılı yatırım programına aldıklarını ve yapımına yakında başlayacaklarını kaydetti.
Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren projesinin de devam ettiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Mevcutta 361 kilometre uzunluğu olan hat tamamlandığında 312 kilometreye; 6 saat 23 dakika süren seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya düşecek. Saatte 250 kilometre tasarım hızlı demir yolu hattı ile yılda 6,4 milyon yolcu ve 99,2 milyon ton yük taşıyabilecek bir hat inşa edeceğiz. Buradaki çalışmalarımızı bir takvim çerçevesinde hızlıca sürdürüyoruz. Bir diğer önemli demir yolu çalışmamızda Adana-Mersin 3. ve 4. hat yapımı, 1. ve 2. hat rehabilitasyonu ve Çukurova Havalimanı bağlantısı projesidir. Tamamlandığında Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakikada gidilebilecek. Adana ve Mersin’den trene binen vatandaşlarımız, Çukurova Havalimanına kadar trenle gelebilecek. Bununda tamamını en kısa zamanda bitireceğiz. Şimdi, Adana ile birlikte Mersin’e de hizmet edecek bölgesel bir havalimanı olan Çukurova Havalimanımızda da çalışmaların başarı ve süratle devam ettiğini görüyoruz. Ülkemizin gelişmesi ve büyümesi adına akılcı ve milletimizin ihtiyaçlarına cevap veren tüm projelere destek vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.10 14:16:20
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






TGK’nın, BİK Genel Müdürü Abdulkadir Çay’ı ziyareti üzerine !

Genel Başkan Nuri Kolaylı’nın başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’ndan bir heyet Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’ne atanan Abdülkadir Çay’a ‘hayırlı’ olsun ziyaretinde bulundular.

Bu ziyaretin sadece ‘hayırlı olsun’ dan ibaret olmadığını Genel Müdürü Çay’a sunulan ‘Basının Sorunları ve Çözüm Önerileri’ Raporundan anlarken, heyette Marmara Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı BİK Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ergün, Karadeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve BİK Genel Kurul Üyesi Erdoğan Erişen ile Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve BİK Genel Kurul Üyesi Kürşat Tuncel’in de bulunması, yine Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Müftüoğlu da görüş ve önerileriyle katkı sunması bana göre son derece verimli bir  ziyaret olmuştur, diye düşünüyorum.

Kasım ayının son haftasında toplanacak ve mevzuat değişikliklerini masaya yatıracak genel kurul öncesinde TGK’nın bu ziyaretinin gerçekleşmesi daha da önemli hale gelirken, sayın genel müdüre ‘Basının Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu’ da sunuldu.

Sözkonusu raporun içeriğinde her ne kadar neler olduğunu bilmeme rağmen, Bolu’da yapılan başkanlar kurulu ile ilgili federasyonun resmi sitesinden yapılan açıklamadan üç aşağı- beş yukarı neler olduğunu tahmin ediyorum.

Mesela; yerel gazetelere yönelik ‘güç birliği’ çağrılarının yerel gazeteler ve çalışanlar üzerindeki olumsuz sonuçlarının sayın genel müdüre aktarıldığını düşünüyorum.

******

Bu ‘güç birliği’nin sonucunda (aslında Antalya’da gazeteler güç birliği içine girmedi. 5 gazete, resmi ilan yayınlayan diğer 6 gazete tarafından para ödenerek ilandan düşürüldü) sadece en az 30 gazeteci işinden olmakla kalmamış, Antalya’da yayınlanan gazetelerin tamamına yakınını basan ve yine en az 30 kişinin çalıştığı matbaa da kapatılmak zorunda kalınmış, böylece toplamda sadece Antalya’da en az 60 kişi işsiz kalmıştır.

Matbaa kapanınca gazetelerin sadece baskı masrafları durduk yerden 3-5 bin lira arasında artarken,  umarım ilerleyen süreçte birde ‘tekelleşme’ süreci de yaşanmaz.

Basit bir hesapla devletin sadece Antalya’dan SGK kaybı en az  500 bin lira olduğunu da ayrıca not düşüyorum.

Bu durum Türkiye genelinde bir değerlendirme yapılarak ve istatistiki rakam verilerek sayın genel müdüre sunulan raporda yer almış olmalı.

*****

Basın İlan Kurumu’nun o dönemdeki genel müdürü sayın Cavit Erkılıç  ‘güç birliği’nin nihai hedeflerini, ‘bu yayınlarımızın artık yapması gereken kazandıkları ekonomik güçle insan kaynağına yatırım yapmalarıdır. Çalışan sayısını asgarinin üzerine çıkarmaları; kıdemli ve usta diyebileceğimiz gazeteci sayısını artırmaları gerekmektedir. Diğer taraftan teknoloji başta olmak üzere tüm alt yapı ihtiyaçlarını vakitlice karşılamalarıdır. Tüm bunların bir sonucu olarak baskı kalitesi ve sayfa sayısı yüksek, içeriği zengin, gündem belirleyen, nitelikli ve okunabilir gazetelere kavuşmaktır” diye açıklarken, bu hedeflerin bırakın tamamını 1’i bile yerine getirmemiştir.

Gazeteler  ‘aynı tas, aynı hamam’ mantığıyla yayınlarını devam ettiriyorlar.

Yani iyi niyetli amaçlanan nitelikli ve güçlü gazete  düşüncesi doğmadan ölmüştür.

******

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesinde her ne kadar internet haber siteleri başlığı altında ‘Yerel çeşitliliği koruyacak düzenlemeler yapılmalı, ilan dağıtımında çok sesliliği gözeten dengeleyici hükümler gözetilmeli” dense de...

Yazılı basında da yerel çeşitliliği koruyacak ve etkinliğini arttıracak düzenlemelere de acil ihtiyaç var.

Herşeyden önce daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi;

Basın İlan Kurumu’nun, Kasım ayında gerçekleştireceği ve mevzuatın yeniden şekillendirileceği genel kurulda resmi ilan dağıtımı kontenjanında yapılacak bir düzenlemeyle, merkez ve ilçelerin tamamına ulaşabilen, nitelikli ve etki gücü yüksek gazetelerin yayınlanabilmesi için teşvik edici, özendirici  kararlar mutlaka alınmalı.

Böyle bir kararın alınması halinde;

2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu  gereği ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetede yayınlanan ama işin ya da kiralamanın yapılacağı ilçeye ulaşmayan gazetede yayınlanan ihale ilanından o ilçedeki vatandaşların da haberi olur.

Bazı ilçelerde, resmi ilan yayınlama hakkına sahip gazete bulunmuyor. Bu ilanlar, o ilçeye ulaşmayan merkezdeki bir gazetede yayınlanıyor. Her ilçeye ulaşan gazetelerle artık o ilçede yaşayan vatandaşta, yapılacak ihaleden bilgi sahibi olur.

Bazı kurumlar tarafından birden fazla ilçeyi ilgilendiren ihaleler tek bir ilanda toplanıyor ve bu ilanlar genelde ilçelere ulaşmayan merkezde yayınlanan gazetede yayınlanıyor. Bazen bir ilçe gazetesinde de aynı anda 3-5 ilçeyi ilgilendiren ihale ilanları yayınlanabiliyor.

Sonuçta yine her ilçeye ulaşan gazeteler sayesinde o ihale ilanından da o ilçelerdeki vatandaşlarda haberdar olur.

Nitelikli ve etki gücü yüksek gazete ya da gazeteler yayınlanınca resmi kurumların bugün gazeteler için dillendirdikleri yarın ise internet haber siteleri için dile getirecekleri “ilanlar karşılığını bulmuyor, niye ilan veriyorum’ yönündeki söylemlerde sona ermiş olacak.

*****

İl ve ilçelerde yayınlanan gazeteler  tirajı 50 bin altı gazeteler kategorisine girerken,  ulusal diye bildiğimiz birçok gazetenin de bu kategoride yer aldığını, artık bir çok mahkemenin ilan tercihinde bu ULUSAL gazeteleri tercih ettiğini ve yerel gazetelerin bu konuda da ciddi bir maddi kayıp yaşadıklarını görüyorum ve bu konuda da bir girişime gerekli olduğunu düşünüyorum.

******
Sonuç olarak;

Genel Başkan Nuri Kolaylı’nın başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’ndan bir heyet Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’ne atanan Abdülkadir Çay’a ‘hayırlı’ olsun ziyaretinde bulunmasını ve sorunları içeren bir dosya sunmalarını önemsiyorum.

Keşke sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a  direk ulaşılabilinse. 

Elbette TGK tarafından her gazete sahibinin içeriğine katkı sunduğu ve detaylardan da bilgi sahibi olduğu dört dörtlük bir rapor hazırlandıktan sonra. *  Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.11.12 09:23:30
Son Düzenlenme Tarihi : 2025.11.12 09:45:53





Tekke’deki eski şarap fabrikasının binası, Tufan’ın başkanın yerinde önerisi

Tekke Mahallesi’nde bulunan Şarap fabrikası’nın, arsa sahibi ile birlikte Maliye’den satın alındığını kaydeden Başkan Halil Öztürk, süreç ile ilgili olarak, arsa sahibinin maliyeye 4 milyon 500 bin lira borcu olduğunu, satın almak için arsa sahibi ile görüştüğünü belirterek, “Ben burayı satın alacağım, yapılandır bu borcu” dedim. Yapılandırma sonucu borç 1 milyon 200 bin liraya düştü. Biz 1 milyon 200 bin lirayı Maliye’ye ödedik. Üzerinde hacizler var, haciz konusunda devam edenler var, düşenler var. Biz devam edenlerle pazarlık yapıyoruz, düşürebilirsek düşürüyoruz. Yani üzerinde 100 -150 bin liralık daha haciz çıkabilir. Burası için hayalimiz sirke-turşu ve salçaydı. Burayı buna göre planladık. Tekke’nin içinde 7 dönüm, sadece arsası 700 bin lira eder” dedi.

    Ancak salça fabrikası konusunda başka bir öneri olduğunu, bu nedenle şarap fabrikası olarak kullanılan bu binayı sirke, turşu ve kurutma fabrikası olarak değerlendireceklerini kaydeden Başkan Halil Öztürk, Büyükşehir Belediyesi’nin de “ben yapayım” dediğini kaydederken, şarap fabrikasını yeniden faaliyete geçirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını açıkladı.
İSMAİL DEMİR’DEN KOKU 
VE SİNEK UYARISI
    Ak Parti Meclis Üyesi İsmail Demir, sözkonusu eski şarap fabrikası binasının mahallenin içinde olduğunu, şarap fabrikası faal iken mahalle sakinlerinin sinek ve kokudan dolayı rahatsız olduklarını dile getirdiklerini hatırlatarak, sirke ve turşu tesisinin de koku ve sinek sorunu yaratacağından dolayı endişe duyduklarını belirtti. Tekkeli vatandaşların eski şarap fabrikasının sosyal tesis olarak düzenlenmesini talep ettiklerini belirten Ak Partili İsmail Demir’in bu sözleri üzerine Başkan Halil Öztürk, “Tekke’ye düğün salonu sözümüz vardı. Orda bir vatandaşımız yer bağışlamak istiyordu. Bunun hepsini (sirke-turşu-salça) Meykon adı altında sanayiye toplayabilirsek, ki MEYKON bize salça fabrikası yanında sirke-turşu da yapacağını söyledi. Bakarız (eski şarap fabrikası binasını) düğün salonuna dönüştürüveririz. “ dedi.
MEHMET TUFAN: TEKKE’DE 
GENÇ FAZLA, İŞSİZ GENÇ 
ÇOK FAZLA
    CHP Meclis üyesi Mehmet Tufan çok önemli bir konuya parmak basarken, Tekke Mahallesi’nde gençlerin fazlalığına dikkat çekti ve ekledi. Tekke’de işsiz genç sayısı bir hayli fazla.
    Başta TEKKE olmak üzere Elmalı merkez ve köylerde gençlere iş imkanı sağlayacak projelerin ön plana çıkması gerektiğini kaydeden CHP  Meclis Üyesi Mehmet Tufan, bir bakıma sözkonusu eski şarap fabrikası binasının Tekke’li gençlere iş imkanı sağlayacak bir proje içinde değerlendirilmesini önerdi.
    Tufan’ın bu önerisine de Başkan Halil Öztürk, “tekstil fabrikası olabilir. Antep’ten bir firma aradı, 3 bin metrekare kapalı alan istedi. Tekstil fabrikası da kurabiliriz” dedi.
MEHMET TUFAN’IN ÖNERİSİ
EN UYGUN VE YERİNDE ÖNERİ
    Sadece Tekke’nin değil, Elmalı’nın, Antalya’nın ve ülkenin en önemli sorunu işsizlik sorunu. Binlerce genç eğitimini aldığı mesleği yapamıyor.
    Belediye Başkanı Halil Öztürk icralık olan bir yeri nasıl aldı ? sorusu meclis üyeleri tarafından sorulmuyorsa, demek ki ortada sıkıntılık bir durum yok. O halde bu konuyu gündeme taşımaya da gerek yok.
    Ama bu eski şarap fabrikasının değerlendirilmesi konusunda, mutlaka öncelikle burada Tekke Mahallesi’nin işsiz gençlerine iş kapısı olacak bir proje hayata geçirilmeli. Yani İsmail Demir’in dediği ve başkan Öztürk’ün de “Düğün salonu yaparız” gibi sosyal bir projeden ziyade, Mehmet Tufan’ın   önerisi, yani gençlere iş imkanı sağlayacak bir projenin eski şarap fabrikası için uygulanması daha doğru olur.
    Mehmet Tufan’ı bu konudaki hassasiyetinden dolayı kutluyorum. Belediyeler, sosyal belediyeciliğe verdikleri önemi gençler için iş alanları oluşturma konusunda da vermeliler diye düşünüyorum. 
    Bu arada sirke-turşu madem koku ve sinek yapıyor. O halde sirke-turşu fabrikası sanayiye de kurulmamalı.  Hatta salça fabrikası bile sanayiye kurulmamalı..

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.12.29 07:48:02
Son Düzenlenme Tarihi :