SON DAKİKA

logo

"Oyuncularımdan telefon numaralarını değiştirenler oldu" Şakir Filiz Özel Röportajı

Geçtiğimiz sezon BAL Ligi'nden Üçüncü Lig'e çıkan ve bu sezon tek hedefi kümede kalmak olan Kepez Belediyespor, Çarşamba günü tarihinini en önemli müsabakasına çıkacak. Kırmızı beyazlılar, Beyoğlu'nu mağlup etmesi halinde kümede kalma hedefiyle başladığı sezonda bir üst lige çıkmaya hak kazanacak. Önemli maç öncesi, Kepez Belediyespor Teknik Direktörü Şakir Filiz, Ferudun Özgünsür ve Salih Özgünsür ile oldukça samimi bir röportaj gerçekleştirdi.

Salih Özgünsür: Çarşamba günü; hem kendi kariyeriniz için hem de Kepez Belediyespor için tarihi bir güne uyanacaksınız. Heyecanlı mısınız?
Şakir Filiz: Tabii ki heyecanlıyım. 25 senedir Kepez Belediyespor Kulübü’ndeyim. 25 senedir Kepez Belediyespor’un alt liglerden üst liglere çıkması hayaliyle yaşadım. Bu hayal, benim kendi adıma değil, Kepez ve Antalya adına, Kepez’in de bir futbol ilçesi, futbol şehri mantığı ile Antalya’ya hizmet etmesi için hep bu anı bekledim. Sadece ikinci lig değil, hayallerimizin içerisinde birinci lig de var. Olabilirse neden bir “ikinci Alanyaspor olmasın”? Tabii ki Süper Lig’de Antalyasporumuz var ama en az Birinci Lig hayaliyle yıllardır Kepez’de mücadele ettim. Bu hayal, heyecan bitmiyor. Bu heyecanla zaten 25 sene burada mücadele ettim.

Salih Özgünsür: Sezon başında kadro kurulurken kümede kalmak birinci hedefinizdi ama geçen sezon BAL Ligi’nden bir üst lige çıkarken, bu finalde oynamayı hayal ettiniz mi?
Şakir Filiz: 25 senedir Kepez Belediyespor ile bu finali oynamayı hayal ediyorum. Bu sürede buradan başka bir yere ayrılmadım ve bu hayalin içerisindeyim. Kepez Belediyespor Kulübü ile geçen sene BAL Ligi’nde iken sezon öncesinde ilk defa bir hedef verildi bize. Her sene başlarken sancılı başlıyorduk, belirsizlik içerisinde başlıyorduk ve öyle devam ediyorduk. Hakan Tütüncü Başkan, 2019 seçimlerinden bu yana kulüp ile ilgili yapılan toplantıların ve konuşmaların bizzat içerisinde yer aldı. Daha önce kulüp başkanlarına kulübü bırakıp, o şekilde bir yol izleniyordu. “Bu kulübü daha iyi yerlere getirelim” hedefini 2019 yılında koymuştu ancak sonrasında yaşanan pandemi ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi biz de sekteye uğradık. BAL Ligi’nden üçüncü lige çıktığımız senenin başında bir hedef verdi Hakan Başkan. “Bu sene düşmeyin, önümüzdeki sene daha hedefli olacağız” dedi. Bu “düşmeyin” hedefi, bizim için “şampiyonluk” hedefiydi. Şampiyonluk hedefi kadar değerliydi çünkü ilk kez hedef verildi. Birinin bir hedef verip onun arkasında durması, bizim de bu hedef için mücadele etmemiz gereken bir ortam gerekiyordu. O hedef bize verildiğinde, grupta 10 tane takım vardı. 5 tanesi Antalya takımı idi. Bu 5 takımdan dördü şampiyonluğa oynuyordu. Bizim de ligde kalmamız için o dönemin şartlarına göre şampiyon olmamız gerekiyordu, aksi halde tüm sonuçlarda küme düşüyorduk. Dolayısı ile o günkü “küme düşmeyin” hedefi, bizim için aslında “şampiyonluk” hedefiydi.

Ferudun Özgünsür: Sezona ve bu play off  finaline nasıl hazırlandınız? Nasıl analiz ve planlama yaptınız? 
Şakir  Filiz: Biz planlamalarımızı o güne göre yapmadık. Örneğin rakiplerimiz bizim kulübümüzün içini, biz de rakiplerimizin içini biliyoruz. Bu takım yönetim olarak, hoca olarak devam eder mi, içerilerinde neler yaşanıyor, Çankaya direkt şampiyon olacak takımdı ama neden olamıyor? Bunların hepsini araştırıyoruz. Sadece taktik analizi değil, kulüp analizi de yapıyoruz. Örneğin bir kulüpte bir oyuncu, bizim sezon başında tüm takıma verdiğimiz peşinat kadar yıllık anlaşma yapıyor. Bir oyuncu aylık 100 bin lira alırken, aynı takımda farklı oyuncular daha düşük seviyelerde maaş alıyor. Duyuyoruz ki, bu maaş dengesizliği takımın içini kaynatıyor. Bunların hepsini takip ediyoruz.

Salih Özgünsür: Finaldeki rakibiniz Beyoğlu, her ne kadar sezona şampiyonluk kadrosu kurarak başlasa da ligi rakibinizin 13 puan önünde bitirdiniz. Ayrıca içeride de dışarıda da Beyoğlu’nu mağlup ettiniz. Bu durum, final maçı için oyuncularınızda bir rehavete sebep olabilir mi?
Şakilr Filiz: Lig bitti. Biz direkt ikinci olarak finale çıktı. Beyoğlu da Play Off’a kalıp, Play Off’un içerisinde rakiplerini yenerek finale geldi. Demek ki iki takım da değerli bir iş yaptı. Bu kadar ciddi bir şekilde sezon başladığında “grupta aralıksız şampiyon olur, kimse yanına yaklaşamaz” denilen Çankaya’yı birinci maçta eleyen, sezon başında da kendine şampiyonluk hedefi veren bir Beyoğlu... Üçüncü olarak Play Off’a kalıp avantajlı takımlarından biri olan Efeler’i kendi sahasında yenip deplasmanda da 1-0’dan 2-1 geriye düşüp tekrar 2-2’ye getiriyorsa bu takım da değerli bir iş yapmıştır. Bazen kamuoyu “nasıl olsa Kepez iki maçta yendi” diyor ama biz öyle bakmıyoruz. Bir final var, bu finalde bizim rakibimiz var. Rakibimiz, ciddi bir rakip, buraya kadar gelmiş, saygı duyuyoruz. Ama biz kazanmak istiyoruz. Şampiyon olmak istiyoruz. 

Ferudun Özgünsür: Oyuncularınızı bu rehavet düşüncesinden nasıl koruyorsunuz?
Şakir Filiz: Sezon başında kadro planlamasına başlarken sıfırdan bir takım kuruyorduk. Sezona başladık, bununla birlikte saha dışında takım kurmak değil, kulüp olarak da hazır olmak gerekiyordu. İlk etapta bizim tesisin oyuncuların konakladığı yerlerin düzenlenmesi gerekiyordu. Tesiste çocukların kamp yapacağı, kalacağı odalar, tadilata girdi. Bir taraftan maç oynayacağımız sahanın tribünlerinin, zemininin üçüncü lig kriterlerine uygun bir şekle gelmesi gerekiyordu. Federasyon geldi ve bu kriterleri belirledi. Bu hazırlıklar yapılırken, bizim zeminimiz komple kaldırıldı. Bizim antrenman sahamız da yok, maçı da antrenmanı da şu anki sahamızda yapıyordu. Sezon başında takım oluştururken artık takımın lige başlayacağı tarihe göre hazırlıklara başlaması gerekiyordu. Elinde bir takımın varsa o takımla hazırlıklara başlarsın. Ama bizim elimizde takım yoktu. Biz, oyuncu transferi yaparken elimizde 6-7 oyuncu oluştuğunda bir taraftan da sezon hazırlık dönemi başlamıştı. Kampa gitsek hem maliyeti var hem verimi olmayacak. Burada çalışmamız için sağlıklı bir sahamız yok. Komple takım oluştursak bu sefer konaklamada sıkıntı var. Böyle bir sürecin içerisinde başladık. O dönem ikili ilişkilerimi kullanarak DSİ’deki değerli kardeşim Süleyman hoca ile irtibata geçtim, orada müsait olan ancak şartları son derece kötü olan sahada elimizdeki oyuncular ile çalışmalara başladık. Antalya’da %90 nemde, her gün oraya gidip, orada antrenman yapıyoruz. Çocuklara da şunu söylüyoruz, “siz bu işin böyle olduğuna bakmayın. Bu takımın tesisleri de zemini de bitecek.” Oyuncu gelir, ancak bakar ki saha yok, tesis yok, başka oyuncular yok, bırakır gider. Dedik ki, “buna bakmayın, burası Kepez Belediyespor kulübü. Bunu biz aşacağız, siz şunu düşünün; biz en az play off’a kalacağız.” Hemen orada bir hedef verdik.  Bununla birlikte, sezon başında her takım kamp yaparak hazırlanır. Ben biraz daha farklı bakıyorum. Eğer konaklamam iyiyse ve maç yapabiliyorsam, benim için kamp sıkıntısı olmaz. Bizim sezon başında Antalya’daki sıkıntımız hazırlık maçı yapacak takım bulamamaktı. Yeni bir takımımız vardı ve maç yaparak eksiklerini görmemiz gerekiyordu. Hazırlık maçı yapacak takım bulduğumuz an hemen gittik, Kestel’den teklif geldi hemen gittik ve oynadık. Takım eksik olmasına rağmen gittik oynadık çünkü başka bir şansımız yoktu. Henüz hazırlık döneminde eksik bir takımken dahi bize “gol atamıyorsunuz” şeklinde eleştiriler oluyordu. Ben hiç bir zaman hazırlık maçının skorunu baz almadım. O dönemlerde kampın yok, sahan yok, çok şeyler yaşadık ve lige de böyle hazırladık. 
Nitekim ligdeki maçlarımızın hepsini tek tek planladık. Her maçı final maçı gibiymiş göreceğiz dedik. Oynadılarımızdan ders alacağız, oynayacağımızı da final olarak düşüneceğiz dedik. Biz ligde her maçı final olarak gördük, bu maç da bir final. O yüzden çocukların motivasyonunu koparmıyoruz, rakibimize saygı duymamız gerektiğini söyledik, analizlerimizi anlattık, diri ve genç bir takım olduklarını söyledik, turnuva oynayan takım olarak buraya geldiklerini söyledik, çocuklar da finali bekliyorlar. Oynarlarsa şampiyon olacaklarını biliyorlar. Geçmişle değil bugün ile şampiyon olacaklar.


Salih Özgünsür: Bu sezon ligde dört mağlubiyet aldınız. Bunların üçü, iç sahada geldi. Bu konuda bir analiz yaptınız mı?
Şakir Filiz: Sezon planlaması yapılırken, iç sahada kazandığında ve dış sahadan da puan getirdiğinde şampiyon olursun diye bir tezimiz vardı. Bunun planlamasını yaptık. Çocuklara da bunu söyledik. İlk maçımız, iç sahada berabere bitti, ikinci maçta deplasmanda Efeler’i yendik. Kendi içimizdeki değerlendirmemizde “Eğer ilk maçımızda evimizde kazanamadan ikinci maçta deplasmanda kazandıysak, demek ki biz deplasmanda maç kazanabiliyoruz, içeride de kazandığımızda koyduğumuz Play Off hedefine yaklaşacağız.” dedik. 

Ferudun Özgünsür: Kepez Belediyespor, küme düşmeme hedefi ile çıktığı bu sezonda ne kadarlık bir bütçe ile kuruldu?
Şakir Filiz: Rakamlar ile ilgili bir şey söylemem doğru olmaz ancak futbolcular arasında bir maaş dengesizliği olmadığını söyleyebilirim. Elbette hak edişine göre farklı alan var ancak herkes hak ettiğini alıyor. Biz Antalya’dan pek değerini göremiyoruz ama Türkiye’nin her yerinden antrenör, yönetici ve menajer dostlarımız “oyuncularınızın maliyetlerini biliyoruz, bu bütçelerle yaptığınız iş inanılmaz” diyorlar. Ligin ilk yarısında üçüncü lig üçüncü grubun altın teknik direktörü seçildim. Bunu Antalya’da kimse bilmiyor. Diğer kulüplere göre bizim maliyetimizin düşük olduğunu düşünüyorum. Çocuklara da söylüyorum, bir tane misyonumuz var. Biz sezon başında kadro oluştururken çocukları 10 yere soruyoruz. Biz, oyuncuların karakterini soruyoruz. Çocuklara, onları buraya karakterlerinden dolayı getirdiğimizi söylüyoruz. Sizin bir tane misyonunuz var, bütün Türkiye’ye , şampiyon olarak bizim izlediğimiz yolun doğru olduğunu göstermeniz gerekiyor.. Siz karakterlisiniz, sizin ödülünüz bizimle olmak.   

Salih Özgünsür: Her ne kadar değer verilmese de alt ligler, Birinci Lig ve Süper Lig için maden. Bunun örneğini Kerem Aktürkoğlu ve İsmail Yüksek’te gördük. Kepez Belediyespor’da, üst ligler için aday gösterdiğiniz bir oyuncu var mı? 
Şakir Filiz: 2004 doğumlu Abdurrahman Üresin var. Geçen sene BAL Ligi’nde oynattık. İki sene önce benim alt yapımda orta saha oyuncusu idi. En son pandemiden sonra kurulan kısa bir lig vardı. Abdurrahman’a “geç oğlum, sen sağ bek oynarsın” dedik. Orada oynattık, geçen sene takım yaparken “sağ bek almayacağım, bu takımın sağ beki Abdurrahman” dedim. Daha önceki dönemlerden sağ bek oynamış, başarılı oyuncular kulübümüze gelmek istedi. Ama ben, “Abdurrahman’dan başka sağ bek almayacağım. Sakatlanırsa da o, önüne alternatif gelmesin diye bu çocuk oynayacak” dedik. Oynadı, devam ediyor. Üçüncü lige çıktık, ilk maçta “sağ bek çok açık verdi” dediler, sağ bekin oradan atak bile gitmedi. Bir çok kulüp sezon başında istedi, hemen verelim dedik. Biz bu çocuğa, “sen bu takımın alt yapısından yetiştin. Üç yıllık imza atacaksın, senin hak  ettiğini bu kulüp verecek. Hiç bir menajere de ailen de sen de kulak asmayacaksın. Sen, burada şampiyon olup gideceksin” dedik ve gidecek. Devre arasında isteyenler de oldu. Süper Lig’den de isteyenler oldu. Hem futbolculuğu ile hem de karakteri ile olur. Sadece, insanlar kafasını karıştırırsa olmaz. Sözlerimize ailesi de uydu. Bu kriter önemli benim için. Umarım kafasını karıştıran olmaz, iyi bir sağ bek, Gökhan Gönül gibi, milli takıma gidecek bir oyuncu gibi bir potansiyeli var.

Ferudun Özgünsür: Sezon başında en çok kamp konusunda sıkıntı çektiniz, peki sezon içerisinde yaşadığınız en büyük sıkıntı neydi?
Şakir Filiz: Sezon içerisinde pek sıkıntı yaşadığımızı söyleyemem. Sezon içerisinde takım liderken A.Ş. olup kendi yönetimimizin içerisinde başkan değişikliği oldu. Sezonun ortasında böyle bir değişim bazı yerlerde sorunlar yaratabilirdi ama biz bunu sağlıklı bir şekilde geçirdik. Hatta ben, yeni başkan İsmail İltemir’e “senin önünü açmaya hazırız, kafanda başka bir şey vardır, kulübün geleceği için hemen çekiliriz” dedik. Hatta teknik anlamda farklılık düşünüp düşünmediğini de sordum. Devre arasında da yeniden bu durumu konuştuk ve başkan devam etmemizi uygun gördü. Bununla birlikte sezon içerisinde bazı eleştiriler aldık, neden fazla oyuncu değişikliği yapılmıyor gibi. Ben, tribündeki seyirci gibi düşünemem. Gelişim istiyorsak, yukarılara gelmiş ve doğru yaşayan insanları da örnek almalıyız. Dünyanın en büyük antrenörlerinden Guardiola’nın iki tane sözü var. “İnsanlar bizden her maçta 5 gol atmamızı istiyorlar, dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şey yok. İnsanlar bizden 5 tane oyuncu değişikliği yapmamızı istiyorlar. Ben, 5 oyuncuyu değiştirip değiştirmeyeceğimi bilecek kadar bir antrenörlük tecrübesine sahibim.” diyor. Son oynanan Real Madrid-Manchester City maçının oyuncu değişikliklerine bakın, o takımların teknik direktörleri oyuncu değiştirmeyi bilmiyor mu? Üstelik kulübeleri de en az oynayan kadar kaliteli. Demek ki bir planları var. Oyuncu, değiştirilmesi gerekiyorsa değiştirilir. Bunların dışında fazla sıkıntı yaşadığımızı söyleyemem. 

Salih Özgünsür: Sezona ve bu play off finaline nasıl hazırlandınız? Nasıl analiz ve planlama yaptınız? 
Şakir Filiz: Biz planlamalarımızı o güne göre yapmadık. Örneğin rakiplerimiz bizim kulübümüzün içini, biz de rakiplerimizin içini biliyoruz. Bu takım yönetim olarak, hoca olarak devam eder mi, içerilerinde neler yaşanıyor, Çankaya direkt şampiyon olacak takımdı ama neden olamıyor? Bunların hepsini araştırıyoruz. Sadece taktik analizi değil, kulüp analizi de yapıyoruz. Örneğin bir kulüpte bir oyuncu, bizim sezon başında tüm takıma verdiğimiz peşinat kadar yıllık anlaşma yapıyor. Bir oyuncu aylık 100 bin lira alırken, aynı takımda farklı oyuncular daha düşük seviyelerde maaş alıyor. Duyuyoruz ki, bu maaş dengesizliği takımın içini kaynatıyor. Bunların hepsini takip ediyoruz.




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.12 09:26:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






AK Parti Sözcüsü Çelik: "Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”

AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili olan Ömer Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır” dedi.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret ettikten sonra Ak parti il başkanlığına gelerek burada gündem hakkına ve muhalefet parti hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Çelik burada yaptığı konuşta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartışmayı maalesef izlemek zorunda kaldık. Bu garip tartışma esasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koyduğu çeşitli argümanlar ve yaklaşımlar. Her gün yeni bir durumla karşılaşılsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayın Kılıçdaroğlu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kişi sürekli olarak seçimlerin meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Seçimler şöyle kazanıldı, böyle kazanıldı diyerekten. Tabii bu tartışmayı yürütenlerin aslında bütün seçim kampanyaları boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en meşru derelerine saldıran bir kampanyanın parçası olduğunu unutmamalı” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlış bir siyasi çizgiye sürüklendiğini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyası boyunca ne kadar terör örgütü varsa çıktı onlara desteklerini ilan etti ama Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunun karşısında biz terör örgütlerinin desteğini reddediyoruz. Biz meşru bir alanda seçim yapıyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlış bir çizgiye sürüklüyor” dedi.

Türkiye’de seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açanlar geçmiş zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarları olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabıka vardır. Seçimleri kaybettiği zaman, geçmişte askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden meşru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardır. Bu gelenek kuşkusuz demokrasiyle uzlaşmamaktadır ve kuşkusuz demokratik bir gelenek değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine de her zaman zarar vermiştir. Ama şimdi ilk defa doğrudan Kılıçdaroğlu’na birkaç arkadaşının sahiplenmesiyle seçim sonuçlarını kendi kendilerine tartışmaya açtıklarını gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak tarihe geçmekten başka da bir akıbeti olmayacak ama bir siyasi parti genel başkanının meşru seçimlerin sonuçlarını kendince tanımadığını söylemesi ve bunu bir şekilde tartışmaya açmaya çalışması kuşkusuz siyasi hayatının bu aşamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapıştıracağı en kötü etiket olmuştur”

“Kılıçdaroğlu hayatı boyunca yenilmeye mahkûmdur”
Kılıçdaroğlu’nun hayatı boyunca hiç seçim kazanmamış ve sürekli yenilmeye mahkum olduğunu belirten Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunun gereğini yapması gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine rağmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalışması bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi değil midir? Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik yolla şeffaf bir biçimde yapılmış yüksek katılımla gerçekleşmiş seçimlerde en yüksek oyu almış AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı eleştirmek yerine kendisinin ortaya koyduğu mağlubiyetin siyasi ahlak vereceğinden ve siyasi etik penceresinden değerlendirmesini yapması ve bununla yüzleşmesi gerek” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır”
Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarından sakladığı protokoller ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir tartışmayla karşı karşıya akıllanıyor. Birtakım partililer ortaklarından gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakım protokoller imzaladı, birtakım anlaşmalar yaptı ortaya çıkıyor. O zaman sormak gerekir. Bu şekilde kapalı kapılar ardında karanlık bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakımından ve siyasi etik bakımından bedenin ne olması gerekir ve neticesinin ne olması gerekir? Dolayısıyla biz Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çeşitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çeşitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabını aldılar. Dolayısıyla biz sayın Kılıçdaroğlu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin şu anda koltukta kalma ısrarının ve gizli protokollerle kendi partisini düşürdüğü durumu değerlendirmesi gerektiğinin tekrar hatırlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Kılıçdaroğlu partisini sürekli yanlış tarafa sürüklüyor”
Türkiye’de insanların hayat tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu iddialarına yanıt veren Çelik, “Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye’de herkesin inandığı gibi yaşaması hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konumunda adımla atılırken karşımızda askeri vesayet ve yargı vesayetinin hemen yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genişletmek üzere bir adım atmışsak sürekli olarak karşımıza Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı. En son bunu beceremediğinde, bunu engelleyemediğinde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayısıyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavrıyla yüzleşmesi gerekir. Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup başkan vekili olduğu, genel başkan olduğu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüşler, hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konusunda atılan her adıma karşı durgun bir tavır ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarın, vatandaşlarımızın bir kısmının hayat tarzlarına tehdit ettiği gibisinden bir yaklaşım ortaya koymasının gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu’nun hukuk açısından da siyasi açıdan da aslında genel başkanlığı döneminin sona erdiği bir dönemdir. Nitekim genel başkan olarak hukuki açıdan da durumu tartışmalı olmasına rağmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartışmayı örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarına saldırmakta, kendince toplumsal fay hatlarına cinnet etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”
Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden geleceğini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafı olduğuna dair ortaya koyduğu açıklamaları hepsinin yalan olduğunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. En son hatırlarsanız seçimlerin ikinci turunun yapıldığı gece ikinci turunun sonuçların açıklanmaya başlandığı geceden önce bir açıklama yaptı. Seçim gecesi hiç kimse sokağa çıkmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarının baş edemeyeceği bir güvenlik zaafı varmış gibi bir yaklaşım ortaya koymanız yanlıştır. Kendi devletinizi ve kurumlarınızı zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmanız gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediğinin yalan olduğu ortaya çıktı. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız hem sandık başlarındaydı. Hem sokaklardaydı. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yaptı ve süreci tamamladı” diye konuştu.

“Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılıdır”
Konuşmasının sonuna gelirken Kadın A Milli Voleybol takımının şampiyonluğunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyılı aynı zamanda kadınların yüzyılıdır demiştik. Bunun son örneği olarak, dün gece hepimizin göğsünü kabartan bir biçimde kadın A milli voleybol takımımız Avrupa’nın da en büyüğü olduğunu gösterdi. Filenin sultanları aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü, istiklal maaşımızı Avrupa Birliği’nin başkenti sayılabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermiş oldu. Biz bu kardeşlik iklimi, barış iklimi içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Onun dışındaki ortaya koyulmaya çalışılan kendi koltuklarını koymak, kurmak için ortaya koydukları bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü şekilde sürdüreceğiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.05 17:48:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Topaloğlu belediye personeli ile bayramlaştı

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Ramazan Bayramı öncesinde belediye personeli ile bayramlaştı.
 
Kemer Belediyesi ana hizmet binası ile Arslanbucak Mahallesi’nde bulunan Kemer Belediyesi Hizmet Alanında belediye personeli ile bir araya gelen Belediye Başkanı Topaloğlu, Ramazan Bayramı öncesinde tüm personelin bayramını kutladı.
 
Bayramlaşma törenine, Kemer Belediye Başkan Yardımcıları Emin Gül ile Baki Yalın, Kemer Belediye Meclis Üyeleri Mustafa Bilici, Recep Yılmaz, birim müdürleri ve belediye personeli katıldı.
 
Başkan Topaloğlu, bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmasında, EYT’li personelin çıkan kanunla emekli olanların paralarını İller Bankası’nın vereceğini ancak daha sonra veremeyeceklerini söylediklerini belirtti.
 
EYT’li belediye personelinin sorunlarını en kısa sürede çözmek için meclis üyeleriyle çalıştıklarına değinen Başkan Topaloğlu, “EYT’li arkadaşlarımızın paraları konusunda İller Bankası’nın verdiği sözü tutmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. En kısa sürede çözüme kavuşturacağız. Kadrolu işçilerin ikramiyeleri hesaplarına yattı. Şirket personellerinin ikramiyeleri ise şirket tarafından ayrı fatura kesilemediği için bir sonraki ay alacakları maaşların içine dahil edildi. Ayrıca 1 Mayıs İşçi Bayramı ikramiyeleri de bir sonraki ay alacakları maaşların içine dahil edildi. Biz tüm personelimizin çalışmasından memnunuz. Özverili çalışmalarından dolayı tüm personelime teşekkür ediyorum. Tüm personelimizin ve ailelerinin Ramazan Bayramı’nı kutlarım.” dedi. -bld.bsn.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.20 13:41:00
Son Düzenlenme Tarihi :