ATSO Fikir Yarışması’nda Başvuru Süresi Uzatıldı
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Cumhuriyetin 100. Yılında Antalya’ya “simge” bir eser kazandırmak için açılan “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Eseri Projesi’nin başvuru süresinin kamuoyunun yoğun ilgisi üzerine 15 Ekim’e kadar uzatıldığını açıkladı.
7’den 70’e herkesin katılımına açık olan fikir yarışmasının beklenenin üzerinde bir ilgi gördüğünü belirten Davut Çetin şunları kaydetti; “Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak Cumhuriyetimizin 100.Yılını kentimizde simge bir eserle taçlandırmak istiyoruz. Amacımız; Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında, Cumhuriyetimizin kurucularının aziz hatıralarını anmak, gelecek nesillerin bu gururu yaşamasını ve yaşatmasını sağlamaktır. Atamız’ın “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözü, bizim için her zaman büyük bir moral ve gurur kaynağı olmuştur.
Bu eserle, Cumhuriyetimizin başarısının sembollerinden birisi ve Türkiye’nin vitrini olan Antalya’nın tarihi ve doğal zenginliklerinin yanı sıra, 21. yüzyılın çağdaş, yenilikçi, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçileri sevgi, saygı, hoşgörüyle kucaklayan bir kent olduğunu göstermek arzusundayız.
Antalya’da Cumhuriyetimizin 100. Yılı simge eseri ne olmalıdır? Bilim insanından sanatçıya, öğrenciden ev hanımına tüm hemşerilerimizi Cumhuriyetimiz
Cumhuriyetimizin ilke ve değerlerini en iyi şekilde temsil edecek; özgün, yenilikçi, sürdürülebilir, uygulanabilir, Antalya kenti doğal, kültürel ve tarihi yapısına uygun, geçmişten günümüze kentin tarihi, kültürel birikimi ve belleğinin izlerini taşıyan en iyi 10 fikir, ATSO, SİAD’lar platformu, Akdeniz Üniversitesi, Antalya Kent Konseyi ve TMMOB’a bağlı Meslek Odaları temsilcilerinden oluşan Çalışma Komitesi tarafından belirlenerek kamuoyuna açıklanacak. En iyi 10 proje fikrinden değerlendirme kriterlerini tam olarak karşılayanların her birine 5 bin TL ödenecek. Proje seçimi için geniş katılımlı çalıştay düzenlenecek, paydaş kurum ve kuruluşların temsilcilerinin fikir ve önerileri de dikkate alınacak.”
Fikir başvurularının Oda’nın resmi internet sitesi atso.org.tr’de yer alan online form aracılıyla alınacağını belirten Davut Çetin, “Yaş sınırlaması yok. Eser, geçmiş ve gelecek konseptiyle ve Antalya’nın gelecekteki simge eserlerinden birisi olarak düşünülmelidir. Antalya’nın sosyal, kültürel, turistik yaşamına zenginlik katmalıdır. Eser fikir önerileri, heykel, eğitim projesi, rekreasyon projesi, müze, kütüphane, konsept sokak, denizaltı müzesi gibi farklı niteliklerde olabilir, ancak proje eseri için sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk, finansman imkanları ve verimliliği koşulları dikkate alınacaktır. Katılım için son tarih, 15 Ekim 2021 Cuma, saat 24.00’tür.”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.25 08:57:35
Son Düzenlenme Tarihi :
Başkan Dere: Özellikle bugünlerde esnafın sesi olmamız gerekiyor
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere, merkez ve ilçelerde gerçekleştirilen Oda Genel Kurullarında ve yaptığı esnaf ziyaretlerinde kendisine aktarılan esnaf sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Akaryakıt, doğalgaz ve elektrik faturalarına gelen zamlar neticesinde esnafların zorlandığını belirten Başkan Adlıhan Dere, yapmış olduğu Ankara gezilerinde yetkili merciler ile görüşerek esnafın sesi olmaya devam ediyor.
ESNAFIN SESİ OLMAMIZ GEREKİYOR
AESOB Başkanı Adlıhan Dere, yapmış olduğu açıklamada; “Kamu personeli maaşlarındaki düzensizlik ile ilgili çalışmalar hazır gündeme alınmışken, esnafımızın da talepleri unutulmamalı. 4 Ekim 2000 Tarihinden önce oda ve vergi kaydı olup, BAĞ-KUR kaydı olmaması sebebiyle emekli olamayan binlerce esnafımız var. BAĞ-KUR mağduriyeti yaşayan bu esnaflarımıza bir defaya mahsus geriye dönük borçlanma hakkı tanınmalı. BAĞ-KUR ve SSK primlerinin yüksekliği makul seviyelere inmeli teşvikler ile kapsamı genişletilmeli. Emeklilik yaşı gelmesine rağmen emekli olamayan esnaflar için BAĞ-KUR düzenlemesine gidilmesi sosyal güvenlik açısından anayasal bir haktır. Ayrıca 2000 yılından önce emekli olanlar ile sonrasında emekli olanların maaşlarında büyük fark var. Koşullar ve çalışma süreleri aynı olmasına rağmen maalesef ortada adaletsiz bir düzen var. Uzun süredir mecliste çıkması beklenen İntibak Yasası acilen çıkmalı ve esnafımızın sorunlarına çözüm yolları aranmalı.” Diyerek esnafın talep ve isteklerini aktardı.
“Özellikle ekonomik açıdan zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde esnafın sesi olmamız gerekiyor. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaza gelen zamlar karşısında esnaflarımız zorlanıyor. Bakkal, büfe, lokanta, pastane, kasap ve benzeri gibi unlu mamuller ile içinde gıda bulunduran, yiyecek – içecek ticareti yapan işletmelerimize, kuaför, berber, güzellik salonları, kuyumcu, çiçekçi ve daha birçok esnafımıza 3 – 4 kat fazla elektrik faturaları gelmeye başladı. Artan elektrik faturaları sebebiyle girdi maliyetleri de yükseldi. Herkes bu zor durumla baş edebilmek için elektrikli aletlerin fişlerini çıkarıyor. Bu durum maalesef küçük esnafın iş yapamamasına yol açıyor. Sokaklarımızın güneşi esnaflarımızın ışıklarının sönmemesi için esnafımıza özel indirimli elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tarifeleri uygulanmalı, uygulanan indirimler ve destekler maalesef yeterli değil daha da arttırılmalı.
28 Şubat 2022’de yapılan Kabine Toplantısı sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan açıklama yaparak; meskenlerde düşük tarife aylık 240 kW
sınırına yükseltileceğini, ticarethane statüsündeki elektrik abonelerinin aylık
900 kW kullanımlarına kadar %25 indirim uygulanacağını belirtti. Sayın
Cumhurbaşkanımıza açıklamış olduğu bu indirim ve desteklerden dolayı
şükranlarımı sunuyorum.” İfadelerine yer verdi.
“Ayrıca gündemimizdeki ekonomik sıkıntılar esnafın üretim maliyeti üzerinde olumsuz etki yarattı. Un, yağ ve şekere son dönemde art arda gelen yüksek zamlar, ana malzemesi bu ürünler olan pastacılık sektörüne ağır darbe vurdu. Yaşanan bu sıkıntılara bir dur demek açısından pastacı ve tatlıcı esnaf fabrika fiyatlarından yararlanmalı çünkü şeker, un, yağ ve benzeri kullandıkları her ürünün maliyeti arttı. Tüm esnaflarımız bu zamlar karşısında zorlanırken, bu fiyatları vatandaşa yansıtmamak için kendinden tasarruf etmeye çalışarak fedakarlık yapıyor. Esnafın zorlanması vatandaşında alım gücünü düşürüyor. İndirimler ve destekler toplumun her kesiminin yüzünün gülmesine sebep olur. Bu sebeple tüm bankalardan esnafa özel kredi paketleri ile desteklenmeli uygun ödeme koşulları sağlanmalı. Defter tutma hadleri yeniden belirlenmeli, esnaf için vergi yapılandırma taksitlerinde ödeme kolaylığı sağlanmalı ve ayrıca piyasanın sıkıntılı olduğu bu günlerde E-Haciz uygulaması esnetilmeli. Son olarak her zaman üstünde durduğum bir diğer konu olan Perakende Yasası’na değinmekte fayda var. Perakende sektörünü düzenleyen yasa zaman kaybetmeden çıkarılmalı. Alışveriş Merkezleri ve zincir marketlerin plansız ve kontrolsüz bir şekilde artışına son verilmeli, bu işletmelerin gıda harici (sigara, elektronik eşyalar, beyaz eşya, mobilya, zücaciye, kırtasiye malzemeleri vb.) ürünleri satışına kısıtlama gelmeli. Haksız rekabetin neden olduğu bu düzen esnafı yok ederek sermayenin tehlikeye girmesine sebebiyet veriyor. KOBİ'lerin üretimini engelliyor. Bir ülkenin gelişim seviyesinin temelinde girişimcilik faaliyeti yatar. Üretimi arttırmak, dışa bağımlılığı azaltmak ve refah seviyesini yükseltmek ekonominin temelidir. Türkiye girişimcilere en fazla yatırım yapan ülkelerden biri. Bu büyük bir başarı bu başarıyı arttırmak ve devamlı kılmak adına KOSGEB destekleri geliştirilmeli ve hibe tutarları arttırılmalıdır.” Diyerek açıklamasını sonlandırdı.

