Amik Ovası’nda depremin vurduğu su kuyuları açılıyor
Hatay’ın Amik Ovası’nda, depremler nedeniyle hasar gören binin üzerindeki su kuyularının yerine, yeni sondajlar vuruluyor.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’da yerleşim yerleri kadar tarımsal üretimde su ihtiyacını karşılayan su kuyularını da vurdu. Türkiye’nin en verimli ovalarından Amik Ovası’nda, tarımsal sulamada kullanılan binlerce su kuyuları da Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gördü. Kuyuların ya yıkıldığı ya da içindeki motorların arıza yaptığı belirlendi. Bu kuyuları kullanamayan çiftçiler yeniden kuyu açtırmak için sondajcılara başvurdu. Mevcut kuyuların yüzde 80’e yakınının kullanılamadığı ovada sondaj ve kuyu ustaları yeni kuyu açmak için yoğun çaba sarf ediyor.
35 yıldır Hatay’da sondaj işi ile uğraşan Çetin Baş, Etiyopya’da sondaj yapmasına rağmen depremin ardından ailesinin yanında olmak için kente döndüğünü bildirdi.
"Yüzde 80’i tahrip"
Hatay’ın çok kötü durumda olduğunu görünce bir daha geri dönmeyi düşünmediğini ifade eden Baş, "Amik Ovası’nda belki binlerce sondaj kuyusu var. Depremden dolayı bunların yüzde 80’inin tahrip olduğunu, kullanılamaz hale geldiğini gördük. Kuyuların içindeki su pompalarının, suyun içinde sıkıştığını belirledik. Amik Ovası çiftçisi geçimini tarımla sağlıyor. Yağışların az, barajların doluluk oranının az olması nedeniyle sulama sektörü çok büyük bir darbe aldı. Deprem sebebiyle göçmüş olan kuyular var. Biz bu sondaj işini yapmazsak Amik Ovası’nda çiftçilik bitti diyebiliriz" dedi.
"Bir kuyu 5 günde açılıyor"
Amik Ovası’nda sulamada kullanılacak suyun yerine göre 250 ile 500 metre arasında yapılan sondajla çıktığını belirten Baş, "Mevcut kuyuların yüzde 80-90’ı kullanılamıyor. Kullanılan yüzde 10’luk kuyularda da çiftçi her an bir şey olacak diye korkuyor. Bulunduğumuz bölgede yaklaşık 250-300 metre arasında su çıkacağını tahmin ediyorum. Saatlik su verimliliği yaklaşık 130-140 ton arasında değişir. 300 metre suyun delgisi, yıkama, çatırdaması yaklaşık 5-6 gün sürüyor. Deprem nedeniyle talep çok arttı. Hepsine ulaşamıyoruz. Çiftçi, 15-20 gün sonra bu ürüne su veremeyecek olursa ne yazık ki mahsul ölür" ifadelerine yer verdi.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’da yerleşim yerleri kadar tarımsal üretimde su ihtiyacını karşılayan su kuyularını da vurdu. Türkiye’nin en verimli ovalarından Amik Ovası’nda, tarımsal sulamada kullanılan binlerce su kuyuları da Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gördü. Kuyuların ya yıkıldığı ya da içindeki motorların arıza yaptığı belirlendi. Bu kuyuları kullanamayan çiftçiler yeniden kuyu açtırmak için sondajcılara başvurdu. Mevcut kuyuların yüzde 80’e yakınının kullanılamadığı ovada sondaj ve kuyu ustaları yeni kuyu açmak için yoğun çaba sarf ediyor.
35 yıldır Hatay’da sondaj işi ile uğraşan Çetin Baş, Etiyopya’da sondaj yapmasına rağmen depremin ardından ailesinin yanında olmak için kente döndüğünü bildirdi.
"Yüzde 80’i tahrip"
Hatay’ın çok kötü durumda olduğunu görünce bir daha geri dönmeyi düşünmediğini ifade eden Baş, "Amik Ovası’nda belki binlerce sondaj kuyusu var. Depremden dolayı bunların yüzde 80’inin tahrip olduğunu, kullanılamaz hale geldiğini gördük. Kuyuların içindeki su pompalarının, suyun içinde sıkıştığını belirledik. Amik Ovası çiftçisi geçimini tarımla sağlıyor. Yağışların az, barajların doluluk oranının az olması nedeniyle sulama sektörü çok büyük bir darbe aldı. Deprem sebebiyle göçmüş olan kuyular var. Biz bu sondaj işini yapmazsak Amik Ovası’nda çiftçilik bitti diyebiliriz" dedi.
"Bir kuyu 5 günde açılıyor"
Amik Ovası’nda sulamada kullanılacak suyun yerine göre 250 ile 500 metre arasında yapılan sondajla çıktığını belirten Baş, "Mevcut kuyuların yüzde 80-90’ı kullanılamıyor. Kullanılan yüzde 10’luk kuyularda da çiftçi her an bir şey olacak diye korkuyor. Bulunduğumuz bölgede yaklaşık 250-300 metre arasında su çıkacağını tahmin ediyorum. Saatlik su verimliliği yaklaşık 130-140 ton arasında değişir. 300 metre suyun delgisi, yıkama, çatırdaması yaklaşık 5-6 gün sürüyor. Deprem nedeniyle talep çok arttı. Hepsine ulaşamıyoruz. Çiftçi, 15-20 gün sonra bu ürüne su veremeyecek olursa ne yazık ki mahsul ölür" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.09 16:10:00
Son Düzenlenme Tarihi :
AKMEK’te atık malzemeler sanat eserine dönüştürüldü
Kepez Belediyesi’nin meslek ve sanat eğitimi veren AKMEK’in El Sanatları Ahşap Boyama Bölümü öğrencileri damalı desen üzerine kurulan sanat akımını(MacKenzie), geri dönüşüm malzemelerine yansıttılar. Tencere kapaklarından tabaklara, şişelerden rulolara kadar çöpe atılan birçok ürün dokunuşlarla şa..
Kepez Belediyesi’nin meslek ve sanat eğitimi veren AKMEK’in El Sanatları Ahşap Boyama Bölümü öğrencileri damalı desen üzerine kurulan sanat akımını(MacKenzie), geri dönüşüm malzemelerine yansıttılar. Tencere kapaklarından tabaklara, şişelerden rulolara kadar çöpe atılan birçok ürün dokunuşlarla şahesere dönüştü.
Antalya Kepez Meslek Eğitim Kursu’nun(AKMEK) 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergisinde hünerler konuşuyor. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde el sanatlarının görücüye çıktığı sergi göz kamaştırıyor. Çöpe atılan ürünlerin el sanatlarıyla ne kadar kıymetli eserlere dönüşebileceğini gösteren 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergisi’ni sanatla ilgili dokunuşlarla şahesere dönüşen birbirinden kıymetli eserler süslüyor. Kursiyerlerin, damalı desen üzerine kurulan sanat akımını(Mackenzie), geri dönüşüm malzemelerine yansıttıkları eserler dikkat çekiyor.
Sanat akımı
Siyah beyaz damalı seride; eski servis sehpası da Mackenzie’ye göre uyarlandı. Sehpa ayakları peçeteyle yapıştırıldı. Masa etrafının çizgileri tek tek çizilerek, stencıl uygulaması ve mermer doku görüntüsüyle muazzam bir sanat eserine dönüştürüldü. Eski servis sehpasının üzeri ise yine geri dönüşüm malzemeleriyle süslendi. Melamin tabak, balık fanusu, tencere kapağı, şişe kapağı, peçete rulosu çocuk odası için atlıkarıncalı gece lambasına dönüştürüldü. Atık içecek şişesi ise; hamurla desenler verilerek, ceket giymiş insan silüetinde yapıldı. Eski kemer tokası, kürdan, atık düğme, anahtar, zincir ve aydınger kağıdı kullanılarak, muhteşem bir insan silüeti oluşturuldu. Siyah beyaz damalı sehpayı yine dama şapkalı tavşan süsledi. Damalı desen üzerine kurulan sanat akımının yansıtıldığı sehpalar, şamdanlar, çalışma masası, sandalye ve koltuklarda sanatın gücünü yansıtan serginin en önemli örnekleri arasında yer aldı.
“Bir yılın emeği”
Yoğun ilgi gören eserler hakkında bir açıklama yapan AKMEK El Sanatları Ahşap Boyama Bölümü Öğretmeni Şengül Elaldı, “Kursiyerlerimizle yıl boyu yaptığımız birbirinden seçkin eserleri 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergimizde sergiliyoruz. Bu sergimizde özellikle işe yaramaz diyerek çöpe atılan ürünlerin, el sanatlarıyla nasıl muhteşem eserlere dönüştürülebileceğini göstermek istedik. Geri dönüşümün baz alındığı bu çalışmamızda Mackenzie denilen ve damalı desen üzerine kurulan bir akımın yansıması var. Dünyada büyük ilgi gören ve yüksek fiyatlarla ciddi alıcı kitlesi bulunan damalı desenleri el sanatları teknikleriyle masadan, süs eşyalarına kadar her alanda kullandık. Ve yıl boyunca kursiyerlerimizle beraber ince çalışmamızın ürünü olan bu güzel eserlerin yoğun ilgi görmesi hepimizi çok mutlu etti” dedi.
Antalya Kepez Meslek Eğitim Kursu’nun(AKMEK) 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergisinde hünerler konuşuyor. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde el sanatlarının görücüye çıktığı sergi göz kamaştırıyor. Çöpe atılan ürünlerin el sanatlarıyla ne kadar kıymetli eserlere dönüşebileceğini gösteren 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergisi’ni sanatla ilgili dokunuşlarla şahesere dönüşen birbirinden kıymetli eserler süslüyor. Kursiyerlerin, damalı desen üzerine kurulan sanat akımını(Mackenzie), geri dönüşüm malzemelerine yansıttıkları eserler dikkat çekiyor.
Sanat akımı
Siyah beyaz damalı seride; eski servis sehpası da Mackenzie’ye göre uyarlandı. Sehpa ayakları peçeteyle yapıştırıldı. Masa etrafının çizgileri tek tek çizilerek, stencıl uygulaması ve mermer doku görüntüsüyle muazzam bir sanat eserine dönüştürüldü. Eski servis sehpasının üzeri ise yine geri dönüşüm malzemeleriyle süslendi. Melamin tabak, balık fanusu, tencere kapağı, şişe kapağı, peçete rulosu çocuk odası için atlıkarıncalı gece lambasına dönüştürüldü. Atık içecek şişesi ise; hamurla desenler verilerek, ceket giymiş insan silüetinde yapıldı. Eski kemer tokası, kürdan, atık düğme, anahtar, zincir ve aydınger kağıdı kullanılarak, muhteşem bir insan silüeti oluşturuldu. Siyah beyaz damalı sehpayı yine dama şapkalı tavşan süsledi. Damalı desen üzerine kurulan sanat akımının yansıtıldığı sehpalar, şamdanlar, çalışma masası, sandalye ve koltuklarda sanatın gücünü yansıtan serginin en önemli örnekleri arasında yer aldı.
“Bir yılın emeği”
Yoğun ilgi gören eserler hakkında bir açıklama yapan AKMEK El Sanatları Ahşap Boyama Bölümü Öğretmeni Şengül Elaldı, “Kursiyerlerimizle yıl boyu yaptığımız birbirinden seçkin eserleri 12. Geleneksel Yıl Sonu Sergimizde sergiliyoruz. Bu sergimizde özellikle işe yaramaz diyerek çöpe atılan ürünlerin, el sanatlarıyla nasıl muhteşem eserlere dönüştürülebileceğini göstermek istedik. Geri dönüşümün baz alındığı bu çalışmamızda Mackenzie denilen ve damalı desen üzerine kurulan bir akımın yansıması var. Dünyada büyük ilgi gören ve yüksek fiyatlarla ciddi alıcı kitlesi bulunan damalı desenleri el sanatları teknikleriyle masadan, süs eşyalarına kadar her alanda kullandık. Ve yıl boyunca kursiyerlerimizle beraber ince çalışmamızın ürünü olan bu güzel eserlerin yoğun ilgi görmesi hepimizi çok mutlu etti” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.21 16:10:29
Son Düzenlenme Tarihi :
- Reklam -
- Reklam -
- Reklam -