SON DAKİKA

logo

Suriyeli Betül, Türkiye ve Erdoğan sevgisini resme döktü

Kahramanmaraş’ta yaşayan 17 yaşındaki Suriye uyruklu Betül Hermüş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a beslediği sevgiyi resme dönüştürdü.
2011 yılında Suriye iç savaşından kaçarak Kahramanmaraş’a gelen ve burada yaşamını sürdüren 17 yaşındaki Betül Hermüş, zor günlerde ailesine kucak açan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan minnet ve sevgisini resim tablosuna yansıttı. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük depremlerin ardından Batıpark Spor Kompleksinde kurulan çadır kentte ailesi ile birlikte yaşayan Betül, bin bir emek ve alın teri ile yaptığı resimlerin birinde Türkiye’nin merhametli ülke oluşunu temsil eden çalışma ortaya çıkarttı. Diğer eserinde ise Suriye iç savaşında ailesine kucak açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisini resme döktü.
Deprem sonrası yaşadığı hisleri fırçaya döken Suriyeli Betül, doğal afetin kendisinde bıraktığı izleri ve felaketin ardından tüm Türk halkının gösterdiği olağanüstü yardımlaşma duygusunu tablosuna aktardı. Aynı zamanda depremin yaralarını sarmak için harekete geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın portresini de resme aktaran Betül, içinde beslediği soyut minnet duygusunu resim tablosu ile somutlaştırdı.
“Onlara teşekkür etmek için bu resimleri çizdim”
Türkiye’ye geldikleri ilk günden bu yana Türk halkının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine çok yardım ettiklerini ifade eden Betül Hermüş, “Çok zor bir gün geçti depremden sonra. Çok üzüldük Kahramanmaraş’ta bazı yerler hep gitti. Düşündüm ve böyle bir resim yaptım. Depremi ve Türkiye’nin merhametli bir ülke olduğunu gösteren bir şey çizdim. Türk milleti bizi aldı, yardım verdiler. Onlara teşekkür etmek için bu resmi çizdim. Sonra Recep Tayyip Erdoğan’ı çizdim. Hepimiz Erdoğan’ı çok seviyoruz. Çünkü bize yardım etti, bizi buraya aldılar. İhtiyaçlarımızı da verdiler” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.12 18:38:51
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Balıkçıların korkulu rüyası Türk mutfağına yeni bir lezzet olarak ekleniyor

Kızıldeniz’den gelip Akdeniz’de istilacı tür haline dönüşen, diğer türleri azalttığı için de balıkçıların korkulu rüyası haline gelen aslan balığı, Türk mutfağına yeni bir lezzet olarak ekleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, besin değeri oldukça yüksek olan balık için balıkçıları teşvik edecek bir çalışma içine girdi. Söz konusu çalışmayla aslan balığının popülasyonunun azaltılması hedeflenirken, denizden tezgaha, tezgahtan da sofralara nasıl geleceği uygulamalı olarak gösterildi.
Son 15 yıldır Kızıldeniz’den geldiği Akdeniz’de çoğalarak balıkçı ve balıklara zarar veren balon ile aslan balığının popülasyonunu kontrol altına almak için Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmaları sürüyor. Bu çerçevede balon balığının kuyruğunu getiren balıkçılara desteklemeler verilmiş, aslan balığının tüketiminin teşvikine yönelik çeşitli etkinlikler düzenlenmişti. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, aslan balığının avlanıp, ekonomiye kazandırılması için yeni teşvikler düzenleyecek. Balığın başta restoran ve evlerin mutfaklarında daha fazla yer alması için tanıtım çalışmaların da yapılacağı belirtildi.

“Çok hızlı büyüyor ve çok hızlı çoğalıyor”
Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürü Serkan Erkan, aslan balığının Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelen bir tür olduğunu ve bölgeye adapte olarak hızla çoğaldığını kaydetti. Aslan balığının avcı bir tür olduğuna dikkati çeken Erkan, “Çok iyi kamuflaj yeteneği var, çok hızlı büyüyor ve çok hızlı çoğalıyor. Hızlı çoğalması, bizim mevcut türlerimizin bu balıkla rekabet şansını ortadan kaldırıyor ve popülasyonlarının azalmasına neden oluyor” dedi.

“Dikenlerine dokunmadan makasla kesmeniz lazım”
Erkan, türün tüketilebildiğini ve artık tezgahlarda görülmeye başladığını aktararak, “Balıkçıların bu tür üzerinde av baskısı oluşturması, bu balığın çoğalmasının önüne geçmesi gibi bakanlığımızın bir çalışması var. Eti lezzetli bir tür. Basında çıkan haberler sonrası çok korkuluyor ancak bu kadar korkulacak bir tür değil. Üzerindeki dikenlerinde toksik madde var, bunlara hiç dokunmadan makasla kestikten sonra aynı iskorpit gibi temizleyip rahatlıkla sofralarımızda tüketebiliriz. Protein ve besin değeri çok yüksek bir tür. Sadece tehlike su altında. Kayalık alanlarda yüzerken biraz dikkat etmemiz lazım. Balık bizim peşimizden gelmez, biz onun üzerine basarsak ancak o zaman zehirlenebiliriz. Temas edilen yüzeyde şişlik ve morluk görülebilir. Bu tarz bir durumda da en yakın sağlık kuruluşuna gitmek lazım. Giderken de ılık suyla müdahale etmeniz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“İnsanın baş bölgesine dikeniyle temas edip toksik geçiş olursa ölüme sebebiyet verebilir”
Şu ana kadar aslan balığından kaynaklı bir ölüm olayı yaşanmadığını ancak yine de temkinli davranmakta fayda olacağının altını çizen Erkan, “Özellikle baş bölgelerine dikeniyle temas olup toksik madde geçişi olursa ölümlere sebebiyet verebilir. Çok fazla temas eden var. Balıkçılarımız da bu durumu yaşıyor” açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 13:13:35
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.09.13 09:48:01
Son Düzenlenme Tarihi :