SON DAKİKA

logo

Vatandaşların desteği şart

Antalya Büyükşehir Belediyesi bu yıl denizlerin korunması anlamında çok daha donanımlı ve çok daha etkin bir şekilde sezona giriş yapacak. 
“Mavi Deniz İçin Çalışıyoruz” sloganıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi deniz süpürgesi, denetim teknesi ve elektronik gemi denetim sistemi başta olmak üzere çok yönlü bir çalışma ile denizlerin ve insan sağlığının korunması için mücadele edecek. 
231 Mavi Bayraklı plajıyla Türkiye’nin hatta dünyanın en fazla Mavi Bayrağına sahip kent olan Antalya’nın denizi ve kıyılarının korunması için Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm gücüyle çalışmaya devam ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan Deniz ve Kıyı Yönetimi Şube Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili bütün birimleriyle Büyükşehir Belediyesi’nin deniz sezonuna hazır durumda olduğunu söyledi. 
İMKAN VE KABİLİYETLERİMİZ GÜÇLENDİRİLDİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin denizin korunmasına yönelik yaptığı çalışmaları anlatan Başkan Danışmanı Atasoy, “Deniz süpürgemizle olası deniz çöplerinin toplanmasına yönelik faaliyetleri yürütüyoruz. Öte yandan deniz araçlarının kontrol ve denetimine yönelik olarak denetim teknelerimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Bu yıl yine faaliyete geçirdiğimiz elektronik gemi denetim sistemiyle, gemi atık alım istasyonlarıyla denizlerimiz çok daha güvenli olacak.
Doğrudan Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda ve kontrolünde olan 17 Mavi Bayraklı plajımız var. 231 tane Mavi Bayraklı plajla Türkiye’nin hatta dünyanın en fazla Mavi Bayrağına sahip kentiz. Denizlerimizin korunması, insan sağlığının korunması, Antalyalı vatandaşlarımızın ve şehrimize gelecek yerli ve yabancı turistlerin tatillerini güvenli ve sağlıklı bir ortamda yapması için imkan ve kabiliyetimizi güçlendirmeye gayret gösteriyoruz” dedi.
DENİZİMİZİ GÖZÜMÜZ GİBİ KORUYORUZ
Geçen yıl faaliyete geçen “Denizleri Ağlatmayın” projesi kapsamında hem su altı robotları, hem dalgıçlarla hayalet ağların toplandığını söyleyen Atasoy, yabancı istilacı türlerle ilgili mücadele çalışmalarının da devam ettiğini belirtti. Dere atık kapanlarıyla deniz çöplerinin denize ulaşabileceği noktalarda çalışmaların yürütüldüğünü de söyleyen Atasoy, “Bu ve buna benzer çalışmalarla hem bilinçlendirme, hem kontrol hem de güvenliğe yönelik ekipmanlarımızla, deniz filomuzla, uzman ekibimizle, sorumluluk alanlarımızda denizimizi gözümüz gibi koruyoruz. Bu yıl çok daha etkin ve başarılı çalışmalar yürüteceğimize eminim” diye konuştu. 
VATANDAŞIN DESTEĞİ ŞART
Antalya gibi 640 km sahil şeridine sahip bir kentte yalnızca Antalya Büyükşehir Belediyesi ya da ilgili kurum ve kuruluşların yağacağı çalışmaların denizlerin korunması için yeterli olmayacağına dikkat çeken Atasoy vatandaşların desteğinin şart olduğunu belirtti. Atasoy, şöyle konuştu: “Eğer vatandaşlarımız ve kentimize gelen misafirlerimiz deniz ve kıyıları kullanım süresince daha bilinçli olurlarsa, çevreyi kirletmezlerse işimiz elbette çok daha kolay olur. Vatandaşlarımızın ve Antalya’mıza gelen tüm ziyaretçilerimizin sağlıklı ve temiz bir çevrede tatillerini geçirmelerini, arkalarında çöplerini değil güzel anılarını bırakmalarını isteriz”
* BLD basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.01 14:25:27
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






GENÇLERİMİZE DAHA YAŞANABİLİR VE GÜZEL BİR ÜLKE BIRAKMAK İLK HEDEFİMİZ

Vali Ersin Yazıcı, Türkiye Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında “Temiz Deniz Temiz Dünya” temasıyla Türkiye’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Depremden Etkilenen Tüm Vatandaşlarımız Adına ve Anısına Denize Saygı Çelengi” bıraktı. Etkinlikte konuşan Vali Yazıcı; “Gençlerimize daha yaşanabilir ve güzel bir ülke bırakmak ilk hedefimiz. Bu sebeple yeşilin bol olduğu, dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke bırakmak için çalışmalarımız devam edecek.” dedi.
Çevre bilincinin artırılması ve çevrenin korunması gibi konulara dikkat çekmek için 5-9 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye Çevre Haftası, çeşitli etkinliklerle Antalya’da kutlanmaya başlandı. Türkiye Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında “Temiz Deniz Temiz Dünya” temasıyla Türkiye’de eş zamanlı olarak düzenlenen programda ilk önce sahil ve deniz dibi atıklarının temizlenmesinin ardından “Depremden Etkilenen Tüm Vatandaşlarımız Adına ve Anısına Denize Saygı Çelengi” bırakıldı. Programa Vali Ersin Yazıcı, Muratpaşa Kaymakamı Dr. Orhan Burhan, İl Jandarma Komutan Vekili Albay Burhanettin Erdoğan, İl Emniyet Müdür Vekili İlhan Murat Kulalar, Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanı Albay Dr. Murat Sezgin, Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdür Vekili Ceyhan Öğren Eciş, Gençlik Ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan, vatandaşlar ve çocuklar katıldı.

Çevre Konusu Bizim İçin Çok Önemli
Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz için temiz bir çevrenin önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Vali Yazıcı şunları kaydetti: “Sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebilmek için öncelikle temiz hava, temiz su ve temiz toprak lazım. Bu üçünü temiz tuttuğumuzda biliyoruz ki, yaşam daha kaliteli ve güzel olacak. Bu üçünü kirlettiğimizde aslında kendi yaşamımızı zora sokup, kendi yaşam kalitemizi, hayat kalitemizi de zora sokmuş ve düşürmüş oluyoruz. Bu yüzden çevre konusu bizim için çok önemli. Bu konuya bence herkes çok hassas bir şekilde yaklaşmalı. Çevrenin korunması ve geliştirilmesi için elinden gelen tüm gayreti göstermeli. Doğanın, çevrenin korunması ve geliştirilmesi en önemli hedeflerimizden biri. İnşallah hep birlikte daha yeşil bir Antalya için çok çalışmaya devam edeceğiz.”

Herkesi İş Birliğine Davet Ediyorum
Çevre koruma bilincinin geliştirilmesi noktasında etkinliğin önemli katkı sunacağını aktaran Vali Yazıcı; “Bugün çevre konusunda toplumsal duyarlılığın artarak devam etmesi, gelecek nesillere yaşanabilir, sağlıklı, yeşil ve temiz bir dünya bırakabilmek amacıyla Türkiye Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında sahil ve deniz dibi atıklarının temizliğini gerçekleştirildi. Gençlerimiz için ve de daha yaşanabilir bir ülke için çevre konusuna hepimizin özen göstermesi lazım. El ele vererek çocuklarımıza, gençlerimize güzel ve temiz bir dünya bırakalım. Aldığımızdan daha temiz ve daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkesi iş birliğine davet ediyorum. Yeşili ve mavisiyle Akdeniz’in incisi, Turizmin başkenti Antalya’mızı ve ülkemizi daha yaşanabilir ve daha temiz bir çevre ile buluşturalım.” diye konuştu.

Temiz Bir Çevre, Gelecek Nesillere Bırakacağımız En Değerli Mirastır
Temiz bir çevrenin gelecek nesillere bırakabilinecek en değerli miras olduğunu söyleyen Vali Yazıcı; “Gençlerimize daha yaşanabilir ve güzel bir ülke bırakmak ilk hedefimiz. Bu sebeple yeşilin bol olduğu, dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke bırakmak için çalışmalarımız devam edecek. Yaşadığımız çevre geçmişten bize kalan bir miras değil, gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir.  Bu yüzden gelecek nesillerimizin refah ve sağlığı için temel önceliğimiz, çevre sorunlarıyla mücadele etmek olmalıdır. Unutmayalım ki, temiz bir çevre, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras, geleceklerine yapacağımız en önemli yatırım olacaktır. Daha temiz, daha yaşanılabilir bir dünya temennisiyle Türkiye Çevre Haftamızı kutluyor, temiz ve sağlıklı bir dünya diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Vali Yazıcı konuşmasının ardından Jandarma Sualtı Arama ve Kurtarma Timi (SAK), İl Emniyet Müdürlüğü kurbağa adam unvanı taşıyan, Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünden birer personele Türkiye Çevre Haftası Etkinlikleri kapsamında plaket takdim etti. Program Vali Yazıcı ve protokol üyelerinin denize  “Depremden Etkilenen Tüm Vatandaşlarımız Adına ve Anısına Denize Saygı Çelengi” bırakmasıyla son buldu. -VALİLİK BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 14:30:04
Son Düzenlenme Tarihi :





DASK- Doğal Afet Sigortası Nedir, Neleri kapsıyor? Neleri kapsamıyor ? Afette ne kadar ödeme yapılıyor ?

Deprem ülkemizin bir gerçeği. Her yıl Türkiye’de küçük veya büyük şiddetli depremler meydana geliyor. Bu depremlerden doğabilecek maddi zararlar için DASK tarafından çalışmaları yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor ancak karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası devam etmiyor. Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5.

Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5

 

Deprem ülkemizin bir gerçeği. Her yıl Türkiye’de küçük veya büyük şiddetli depremler meydana geliyor. Bu depremlerden doğabilecek maddi zararlar için DASK tarafından çalışmaları yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor ancak karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası devam etmiyor. Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5.

 

09.03.2023                                                                                                                                                                                                                                                                         

 

Türkiye bir deprem ülkesi. Büyük ve küçük şiddetteki depremler her yıl ülkemizin farklı bölgelerinde meydana geliyor. Bunların bazıları ise 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilimizi etkileyen depremler gibi üzücü can kayıplarına ve ağır hasarlara neden olabiliyor. En azından maddi hasarların karşılanması ve deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesi amacıyla 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası hayata geçirildi. Zorunlu Deprem Sigortası devlet tarafından sunulan ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından çalışmaları yürütülen bir güvence. Bu sigorta sözleşmesinin süresi ise bir yıl. Bir yılın sonunda sözleşmelerin yenilenmesi gerekiyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5. 2023 yılı güncel verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor.

 

Maddi zararlar nakit olarak karşılanıyor

 

Zorunlu Deprem Sigortası, konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor. Binalardaki maddi zararlar poliçelerde belirtilen limitler dahilinde nakit olarak karşılanıyor. Bu limitler ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan "Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı"na göre hesaplanıyor. DASK her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa göre belirlediği azami bir tutarda teminat sağlıyor. DASK’ın resmi web sitesinden alınan bilgilere göre, yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanıyor. DASK tarafından verilen azami teminat tutarı ise 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL. 

 

Köy yerleşimleri ise sigorta kapsamı dışında

 

Evinin değeri DASK tarafından verilen azami teminat tutarını aşan kişiler isterlerse aşan kısım için sigorta şirketlerinden ek teminat alabiliyor. Bunun için özel sigorta şirketlerinden konut sigortası olması gerekiyor. Köy yerleşimleri sigorta kapsamı dışında yer alıyor, köylerdeki yapılar için ise İhtiyari Deprem Sigortası yaptırılabiliyor. Sürecin işleyişi şu şekilde oluyor: Yaşanan depremin ardından depremzedeler hasar başvurusunda bulunuyor, başvurunun ardından DASK hasar tespit görevlisi sigortalı konutları ziyaret ediyor ve hasarı tespit ederek tazminat tutarı belirleniyor. Tazminat tutarı başvuru sahibine (tapuda adı geçen kişiye) en kısa zamanda ilgili bankalar aracılığıyla ödeniyor.

 

DASK sigortası neleri kapsıyor

 

Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem sırasında tamamen ya da bazı yerleri zarar görmüş binalar teminat altına alınıyor. Temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının bunlara benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümleri bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamında yer alıyor.

 

Eşyayı, iş ve kar kaybını kapsamıyor

 

Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm bedeni zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar ise bu sigortayı kapsamıyor. Bu hasarlar için Zorunlu Deprem Sigortasına ek olarak farklı konut sigortaları yaptırılabiliyor.

 

Kaskosu olmayan araçların zararları karşılanamayacak

Depremde yalnızca evler ve iş yerleri değil, araçlar da zarar görebiliyor. r. Binlerce araç kullanılamaz hale gelebiliyor. 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde de benzer durumlar yaşandı ancak kaskosu olmayan araç sahipleri zararlarını tazmin edemeyecek. Türkiye Sigortalar Birliğinin (TSB) verilerine göre, depremin meydana geldiği 10 ildeki 3.1 milyon aracın sadece 538 bini kaskolu. Oran olarak bakıldığında bu araçlardan sadece yüzde 17.1’inin kaskosunun olduğu görülüyor. Yani 2.6 milyon aracın kasko poliçesi yok dolayısıyla bu araçların da zararı karşılanamayacak.

 

DASK şart ancak yeterli değil, konut sigortası da yaptırılmalı

 

DASK yaptırmayanların elektrik, su veya benzeri abonelikleri de başlatamadığını ifade eden encazip.com kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, DASK yaptırmanın zorunlu olduğunun altını çizerek DASK’a ilave olarak konut sigortası yaptırılmasının da önemini vurguladı. Kırım, sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut mevzuata göre DASK, deprem ve sonrasında oluşacak zararların sadece 640 bin TL’sini karşılıyor, bunun üstü teminat kapsamı dışında. Olası bir depremde konutlarda meydana gelebilecek zararların özellikle de artan inşaat maliyetleri nedeniyle 640 bin TL’nin üzerinde olacağını düşünüyoruz. Zararın tamamının karşılanması ve bir afet anında zorluk çekmemek için DASK’a ilave olarak konut sigortası yaptırılmasını da öneriyoruz.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.14 07:55:05
Son Düzenlenme Tarihi :