SON DAKİKA

logo

Silifkeli üreticilerin adayı çayı hasadı sevinci

Mersin’in Silifke ilçesinde, Çaltıbozkır Üretim ve Pazarlama Kooperatifi üyeleri, Büyükşehir Belediyesinin dağıttığı ve toprakla buluşturdukları ada çayının hasadını yaptı.
Yaklaşık 5 sene önce Çaltıbozkır Derneği adı altında buluşan Çaltıbozkırlı üreticiler, Mersin Büyükşehir Belediyesinden lavanta fidesi talep etmiş ve bu taleplerine karşılık veren Büyükşehir Belediyesi de kendilerine 5 bin adet lavanta fidesi hibe etmişti. Hibe edilen lavanta fidelerini toprakla buluşturan Çaltıbozkırlı üreticiler, büyük bir başarı elde etmiş ve Çaltıbozkır Üretim ve Pazarlama Kooperatifini kurmuşlardı. Kooperatifleşme sürecinde de üreticilere destek veren Büyükşehir Belediyesi, kendilerine distilasyon ünitesi de hediye etmişti. Lavanta üretimi yapan Çaltıbozkırlı üreticiler hem lavanta satışı hem de distilasyon ünitesi ile birlikte esansiyel yağ satışı yaparak gelir elde etti.
Üreticilere yaptığı desteklere devam eden Mersin Büyükşehir Belediyesi, Silifke’de ada çayının üretimini yaygınlaştırmak amacıyla da ada çayı fidesi dağıttı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl ilk kez Silifke’de dağıtımı yapılan ada çayı fidesi, verimi ile üreticiye umut oldu. Aynı projeyi bu yıl da sürdüren Büyükşehir Belediyesi, ‘Ada çayı fidesi dağıtım projesi’ çerçevesinde yeni fideleri yeni üreticilerle buluşturdu. Kendilerine dağıtılan ada çayının hasat zamanının gelmesiyle hasat sevinci yaşayan üreticiler, topladıkları ada çayını çay veya esansiyel yağ olarak satışa sunacak ve gelir elde edecekler.

“Tarımsal projelerimiz planlı ve bir amaç doğrultusunda yapılmaktadır”
Büyükşehir Belediyesinin tarım projelerinin tamamının planlı ve bir amaç doğrultusunda yapıldığını kaydeden Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Silifke’de 2021 yılında tıbbi aromatik bitkilerin yaygınlaştırılması çalışmalarına lavanta fideleri ile başladıklarını hatırlattı. Şahutoğlu, “Lavanta fidelerinden almış olduğumuz verimlerle ve dikilmiş olan fidelerle beraber, Silifke Çaltıbozkır Kooperatifine distilasyon ünitesi kurulmuştu. Bu ünite ile beraber tıbbi aromatik bitkilerin yağları da çıkartılmaya başlandı. Biz de tarımsal anlamda daha kıraç topraklarda ada çayını, bu bölgede yaygınlaştırmaya çalıştık. Böylelikle 2022 ve 2023 yıllarında toplam 120 bin adet ada çayı fidesini 72 üreticimize dağıttık” dedi.

“Üreticiler, proje sayesinde ürünlerinden daha iyi bir kazanç sağlıyor”
Ada çayının hem çay hem de esansiyel yağ olarak kullanılmakta olduğuna dikkat çeken Şahutoğlu, yaklaşık 80 kilo ada çayından bir litre yağ elde edildiğini ve böylelikle üreticilerin katma değer elde ettiklerini belirtti. Şahutoğlu, “Üreticiler tarladan topladığı ürünlerin yağlarını kooperatif aracılığıyla çıkartıyorlar ve böylelikle üretmiş oldukları ürünleri daha iyi bir gelirle satıp, daha iyi bir kazanç sağlıyorlar. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, tarımsal projeleri bir plan çerçevesinde geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Büyükşehrin bu konudaki destekleri çok güzel”
Hasat sevinci yaşayan üreticilerden Çaltıbozkır Üretim ve Pazarlama Kooperatif Başkanı Hatice Gülcan, “Büyükşehir Belediyesi bize ada çayı fidesi dağıtmıştı, onları ektik. Şimdi de hasadını yapıyoruz. Hasat bittikten sonra da yine Büyükşehir Belediyemizin bize vermiş olduğu distilasyon tesisinde yağını çıkartacağız. Çay olarak, tütsü olarak, yağ olarak tüketiciye sunuyoruz. Büyükşehrin bu konudaki destekleri çok güzel” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.02 13:58:53
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Meme kanserinde erken tanı iyileşme oranını arttırıyor

Adana Acıbadem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, “Meme kanserinin erken yakalanması, iyileşme oranını yaklaşık yüzde 95’e çıkarıyor” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme kanserinin dünya genelinde milyonlarca kadını etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, dünyada yaklaşık her 8 kadından birinde, Türkiye’de 10 kadından birinde görülmekte olduğunu ve bu kadar yaygın görüldüğü için hastalıkla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak için çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Kadınların farkında olmasının en önemli göstergesinin de erken tanıya ulaşmak olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, "Geçmişte meme kanseri sıklığı daha az. Yaklaşık 40 yıl önce 13-14 kadında bir, günümüzde ise her 8 kadından birisinde görülüyor. Ülkemizde meme kanserinin görülme sıklığı artarken, hastalığın daha genç yaştaki kadınlarda da görülme oranı da yükseliyor. Hal böyle olunca bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de farkındalık artırıcı çalışmalar yapılmakta. Öncelikle bu farkındalığın toplumun geniş kesimlerine yaymak gerekiyor. Bugün farkındalığın geçmiş yıllara göre artmasıyla hem daha çok kadın meme kontrolünü yaptırıyor hem de kanserin erken dönemde teşhis edilme oranı artıyor” dedi.

“Meme kanserinde en iyi görüntüleme aracı mamografi”
Meme kanserini önlemenin yolu az ama meme kanserini erken tanımanın çok fazla yöntemi olduğu vurgusunu yapan Prof. Dr. Demircan, “Meme kanserinin özellikle 40’lı yaşlardan sonra görülme sıklığı artmakta. O nedenle toplumsal taramalar bütün dünyada 40’lı yaşlarda başlıyor. Meme kanserinin teşhisinde en önemli görüntüleme yöntemi mamografidir. Bu görüntüleme yöntemi, hastalığı bize çok erken evrede gösterebiliyor” ifadelerini kullandı.

“Erken teşhis, iyileşme oranını yaklaşık yüzde 95’e çıkarıyor”
Ülkemizde genç yaşta meme kanserlerinin çok fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demircan, şunları söyledi:
“Bu nedenle bu algoritmayı daha çok 20’li yaşlardan itibaren görüntülemede x-ray ışınlarını içermeyen, kendi sağlığına herhangi bir problem oluşturmayacak olan ultrasonografi ile yapıyoruz. Sonuç olarak 20 ve 40 yaş arasında kadınlara önce kendi kendine meme muayenesini öğretiyoruz. Her ay adet bitimini takiben kendi muayenelerini yapıyorlar. Bu gruba 2 yılda bir hekim muayenesi ve meme ultrasonografisi yapılıyor. Tarama mamografisinde problem bulunan hastalara da ultrasonografi ilave ediliyor. Dolayısıyla bu kılavuzlar takip edildiğinde meme kanserini erken yakalama ihtimali oldukça yüksek. Erken teşhis edilen meme kanserinde iyileşme oranı yüzde 95’e çıkıyor."

“Aile geçmişinde olmasa bile meme kanserine yakalanabilir”
Dünyada meme kanseri ile ilgili yayınlarda genç hastalarda görülen meme kanserlerinin kalıtsal olduğu gösterilirken, kendi deneyimlerine göre genç hastalarda hiçbir risk faktörü olmadığını söyleyen Prof. Dr. Demircan, “Hasta gençlerin birçoğu ailelerinin ilk hastaları ve genetik hiçbir taşınma belirtisi yok. Toplum genç ama bu konuda çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Bu deneyimlerimiz nedeniyle de biz özellikle genç yaştan itibaren kontrollerini yapmaya başlıyoruz. Özellikle bu gruptaki hastalarda tespit edilen meme kanserleri biraz daha saldırgan oluyor. O nedenle düzenli kontrolleri, muayeneleri ve erken tanı yöntemlerini kullanarak bu grupta da oldukça başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Kadınlarda yanlış bir algı var. Benim ailemde meme kanseri yok, o nedenle bende de olmaz diye düşünüyorlar. Oysa tüm meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 80’inde hiçbir risk faktörü yok. Bu nedenle biz kadınlara mutlaka düzenli taramalarını yaptırmalarını söylüyoruz. Meme kanserinin sadece yüzde 20’si ırsi ya da genetik yolla taşınıyor. Bu grup zaten özel bir takip altında oluyor. Bu grubu diğer gruptan biz ayırıyoruz, takiplerini daha sık ve farklı görüntüleme yöntemleriyle yapıyoruz” diye konuştu.

“Düzenli spor ve dengeli beslenme riski azaltıyor“
Özellikle meme kanserindeki risk faktörleri konusunda konuşan Prof. Dr. Demircan, “İlk faktör olarak kadın olmak, kadınların üretken dönemde olması, erken adet görmeye başlamak ve geç adetten kesilmek, çocuk sahibi olmamak, 30’lu yaşlardan itibaren çocuk sahibi olmakta riski artırır. Ayrıca obezite, şişmanlık, yağ hücreleri, östrojenin yüksek oranda salgılanması, kronik alkol alımı, ağır yağlı gıdalarla beslenmek ve stres altında kalmak gibi durumlar meme kanseri riskini artıran faktörlerdir. Ergenlik dönemlerinde düzenli yapılan sporlar ve dengeli beslenme yapanlar meme kanserine yakalanma riskleri daha az olur” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 09:52:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Kepez’den bitkisel atık yağ toplama kampanyası

Kepez Belediyesi, ‘Bitkisel Atık Yağ Toplama’ kampanyası çerçevesinde 5 litre atık yağ getirene 1 litre ayçiçeği yağı, okul ve muhtarlıklara da her 60 litre atık yağ için 30 litre sıvı sabun hediye ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ çerçevesinde, Kepez Belediyesi çevreci çalışmalarını sürdürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın vizyon projesi ‘Sıfır Atık Projesi’ne destek vererek binlerce öğrenciye çevre bilinci aşılayan Kepez Belediyesi, bir yandan da çevreye duyarlı vatandaşları da ödüllendiriyor. Kepez Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nce yürütülen ‘Bitkisel Atık Yağ Toplama’ kampanyası çerçevesinde 5 litre bitkisel atık yağ getirene 1 litre ay çiçek yağı hediye ediliyor. Atık yağların geri kazanımının sağlanması amacıyla okul ve muhtarlıklara da her 60 litre atık yağ için 30 litre sıvı sabun veriliyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 12:05:53
Son Düzenlenme Tarihi :