Tedavi edilmeyen omuz yırtıkları dikkate alınmalı
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Volkan Balcı, tedavi edilmeyen omuz yırtıklarının eklem kireçlenmesi ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabileceğini belirterek, kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı) ile hastanın sağlığına kavuşabileceğini belirtti.
Günlük hayatı etki..
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Volkan Balcı, tedavi edilmeyen omuz yırtıklarının eklem kireçlenmesi ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabileceğini belirterek, kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı) ile hastanın sağlığına kavuşabileceğini belirtti.
Günlük hayatı etkileyerek hareket kısıtlılığına neden olan omuz eklem ağrıları, altında tendon ve kapsül yırtıkları sorunlarını barındırabiliyor. Tedavi edilmeyen yırtıklar ise uzun vadede eklemde kireçlenme ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabilir. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde görevli Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Volkan Balcı, omuz eklem ağrılarına dikkat çekerek kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı) hakkında bilgi verdi.
“Uzun süren omuz eklem ağrılarına dikkat”
Uzun süren omuz eklem ağrılarının altında yatan sebeplerden bazılarının tendon ve kapsül yırtıkları olabileceğini belirten Op. Dr. Balcı, “Sadece ödem ile giden problemlerde lokal enjeksiyon, fizik tedavi, ilaç tedavisi uygulanabildiği gibi bazı yırtıklarda daha ileri seviye tetkikler yapılabilir. Özellikle emar (MR) gibi bir tetkikle bazı yırtıklar tespit edildiğinde uzun vadede kireçlenme, mevcut yırtığın artması ve daha problemli bir eklem sorunuyla sonuçlanmaması adına tetkik sonrasında uygun vakalarda kapalı yöntemle omuz artroskopisi ile müdahale edilerek bu yırtıklar başarıyla tedavi edilebilmektedir” dedi.
“Kapalı yöntemle omuz artroskopisi”
Tedavi edilmeyen yırtıkların doğurabileceği sonuçlar ve tedavi yönteminden bahseden Op. Dr. Balcı, “Kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı), yırtığın tipine bağlı olmak üzere 1- 1 buçuk saat aralığında sürmektedir. Hasta, ameliyat sonrası 1 gün hastanede kalıyor. Daha sonrasında da yine yırtığın tipine bağlı olarak 3 ila 6 hafta arasında askılı ya da fizik tedaviyle geçen bir iyileşme süreci oluyor. Eğer yırtıklar tedavi edilmezse, uzun vadede mevcut yırtıkların artmasıyla beraber eklemde kireçlenme ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabilmektedir” diye konuştu.
Günlük hayatı etkileyerek hareket kısıtlılığına neden olan omuz eklem ağrıları, altında tendon ve kapsül yırtıkları sorunlarını barındırabiliyor. Tedavi edilmeyen yırtıklar ise uzun vadede eklemde kireçlenme ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabilir. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde görevli Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Volkan Balcı, omuz eklem ağrılarına dikkat çekerek kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı) hakkında bilgi verdi.
“Uzun süren omuz eklem ağrılarına dikkat”
Uzun süren omuz eklem ağrılarının altında yatan sebeplerden bazılarının tendon ve kapsül yırtıkları olabileceğini belirten Op. Dr. Balcı, “Sadece ödem ile giden problemlerde lokal enjeksiyon, fizik tedavi, ilaç tedavisi uygulanabildiği gibi bazı yırtıklarda daha ileri seviye tetkikler yapılabilir. Özellikle emar (MR) gibi bir tetkikle bazı yırtıklar tespit edildiğinde uzun vadede kireçlenme, mevcut yırtığın artması ve daha problemli bir eklem sorunuyla sonuçlanmaması adına tetkik sonrasında uygun vakalarda kapalı yöntemle omuz artroskopisi ile müdahale edilerek bu yırtıklar başarıyla tedavi edilebilmektedir” dedi.
“Kapalı yöntemle omuz artroskopisi”
Tedavi edilmeyen yırtıkların doğurabileceği sonuçlar ve tedavi yönteminden bahseden Op. Dr. Balcı, “Kapalı yöntemle omuz artroskopisi (kapalı omuz ameliyatı), yırtığın tipine bağlı olmak üzere 1- 1 buçuk saat aralığında sürmektedir. Hasta, ameliyat sonrası 1 gün hastanede kalıyor. Daha sonrasında da yine yırtığın tipine bağlı olarak 3 ila 6 hafta arasında askılı ya da fizik tedaviyle geçen bir iyileşme süreci oluyor. Eğer yırtıklar tedavi edilmezse, uzun vadede mevcut yırtıkların artmasıyla beraber eklemde kireçlenme ve fonksiyon kayıpları ile sonuçlanabilmektedir” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.17 11:30:50
Son Düzenlenme Tarihi :
AVLAN GÖLÜ’NÜ KURUTANLARA TEŞEKKÜR
Avlan Gölü Elmalı ilçesinde yer alan karstik oluşumlu göldür. Gölün denizden yüksekliği 1030 m, doğal halinde büyüklüğü 850 hektardır. Göl, Karagöl ile birlikte, 1030–1050 m yüksekliğindeki Elmalı Polyesinde yer alır. Elmalı polyesi Elmalı dağı ile Bey dağları arasında uzanır. Gölün bulunduğu alan kalkerli yapıdadır. Avlan gölü Elmalı polyesinin en çukur alanında oluşmuştur.
Avlan Gölü bazı yıllarda kuruması sonucu yapılabilecekler tartışılmıştır. Jeolog Dr. Hans Stark'ın 1951'deki raporuna dayanarak 1970 yılında göl kurutulmaya karar verilmiştir. 1975-80 yılları arasında bir kanal açılarak sular Başgöz çayına akıtılmış ve göl kurumuştur. Gölün kurutulması pek çok alanda zararlı olmuştur.
Kurutulmadan önce 5-6 metreden yeraltı suyu çıkarken, kurutulma ile 70-80 metreden ancak yeraltı suyu bulunabilmiştir.
Kurutmadan önce 807 mm olan yağış, kurutmadan sonra 439 mm'ye kadar düşdü. Göl yeniden oluşturulduktan sonra ancak 519 mm'ye çıkabildi.
Şimdilerde göl neredeyse tamamen kururken, bugünkü görüntüsü gelecekte yeniden Avlan Gölü’nün oluşmasının neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor.
Yağış ve nemin azalması doğal bitki örtüsüne zarar vermiştir.
Kırağının görüldüğü dönem uzamış, kırağılı gün sayısı 63,4'ten, 71,7'ye yükselmiştir.
Su kuşlarının az görülmesi (Saka, İbibik, Kirazkuşu, diğer ötücü kuşlar), kurutulduktan sonra ekosistemin kendini yenileyemediği gösteriyor.
Elmalı’nın tarımının olmazsa olmazları elma, buğday, arpa, nohutta ciddi düşüşler yaşanırken, bölgede bulunan sedir ağaçları da gölün kuruması sonrasında zarar görmeye devam ediyor.
Gölde su tutulmaya devam edilmek istense de bölgenin yağmur ve kar yağışının az olması, var olan bazı su kaynaklarının da kuruması, bazılarının ise yeraltı su kaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla yeraltına verilmesi nedeniyle göle su girişi olmuyor.
Elmalı’da son dönemde Avlan Gölü’nün yeniden canlandırılması, su tutulması için toplantılar düzenlenirken, o büyüklükteki bir gölde yeniden su tutulması için hem yağmurun, hem de kar yağışının çok fazla olması gerektiği gibi aynı zamanda yaz ayındaki su kaybının azaltılması için de bazı su kaynaklarının göle aktarılması gerekiyor. * Abdültalip GÜNGÖR