SON DAKİKA

logo

Trafiğe kapanıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Yapım İşleri Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Kepez İlçesi Adnan Selekler Caddesi üzerinde asfalt çalışması yapılacak. 
Yarın başlayacak çalışma nedeniyle yol kapatılacağından sürücülerin alternatif güzergahları kullanması istendi. 
3 Temmuz Pazartesi saat 08.00 itibariyle başlayacak çalışma kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Yapım İşleri Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Kepez İlçesi, Adnan Selekler Caddesi üzerinde asfalt çalışması gerçekleştirilecek. Çalışma nedeniyle Dumlupınar Bulvarı istikametine doğru yol kapatması yapılacak. 
Yoğun bir çalışma yapılarak 7 Temmuz Cuma akşam saat 20.00’de yolun trafiğe açılması planlanıyor. Çalışma boyunca sürücülerin yönlendirme tabelalarına uyarak alternatif güzergah kullanması istendi. 
* BLD Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.02 14:59:27
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Meme kanserinde erken tanı iyileşme oranını arttırıyor

Adana Acıbadem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, “Meme kanserinin erken yakalanması, iyileşme oranını yaklaşık yüzde 95’e çıkarıyor” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme kanserinin dünya genelinde milyonlarca kadını etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, dünyada yaklaşık her 8 kadından birinde, Türkiye’de 10 kadından birinde görülmekte olduğunu ve bu kadar yaygın görüldüğü için hastalıkla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak için çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Kadınların farkında olmasının en önemli göstergesinin de erken tanıya ulaşmak olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, "Geçmişte meme kanseri sıklığı daha az. Yaklaşık 40 yıl önce 13-14 kadında bir, günümüzde ise her 8 kadından birisinde görülüyor. Ülkemizde meme kanserinin görülme sıklığı artarken, hastalığın daha genç yaştaki kadınlarda da görülme oranı da yükseliyor. Hal böyle olunca bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de farkındalık artırıcı çalışmalar yapılmakta. Öncelikle bu farkındalığın toplumun geniş kesimlerine yaymak gerekiyor. Bugün farkındalığın geçmiş yıllara göre artmasıyla hem daha çok kadın meme kontrolünü yaptırıyor hem de kanserin erken dönemde teşhis edilme oranı artıyor” dedi.

“Meme kanserinde en iyi görüntüleme aracı mamografi”
Meme kanserini önlemenin yolu az ama meme kanserini erken tanımanın çok fazla yöntemi olduğu vurgusunu yapan Prof. Dr. Demircan, “Meme kanserinin özellikle 40’lı yaşlardan sonra görülme sıklığı artmakta. O nedenle toplumsal taramalar bütün dünyada 40’lı yaşlarda başlıyor. Meme kanserinin teşhisinde en önemli görüntüleme yöntemi mamografidir. Bu görüntüleme yöntemi, hastalığı bize çok erken evrede gösterebiliyor” ifadelerini kullandı.

“Erken teşhis, iyileşme oranını yaklaşık yüzde 95’e çıkarıyor”
Ülkemizde genç yaşta meme kanserlerinin çok fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demircan, şunları söyledi:
“Bu nedenle bu algoritmayı daha çok 20’li yaşlardan itibaren görüntülemede x-ray ışınlarını içermeyen, kendi sağlığına herhangi bir problem oluşturmayacak olan ultrasonografi ile yapıyoruz. Sonuç olarak 20 ve 40 yaş arasında kadınlara önce kendi kendine meme muayenesini öğretiyoruz. Her ay adet bitimini takiben kendi muayenelerini yapıyorlar. Bu gruba 2 yılda bir hekim muayenesi ve meme ultrasonografisi yapılıyor. Tarama mamografisinde problem bulunan hastalara da ultrasonografi ilave ediliyor. Dolayısıyla bu kılavuzlar takip edildiğinde meme kanserini erken yakalama ihtimali oldukça yüksek. Erken teşhis edilen meme kanserinde iyileşme oranı yüzde 95’e çıkıyor."

“Aile geçmişinde olmasa bile meme kanserine yakalanabilir”
Dünyada meme kanseri ile ilgili yayınlarda genç hastalarda görülen meme kanserlerinin kalıtsal olduğu gösterilirken, kendi deneyimlerine göre genç hastalarda hiçbir risk faktörü olmadığını söyleyen Prof. Dr. Demircan, “Hasta gençlerin birçoğu ailelerinin ilk hastaları ve genetik hiçbir taşınma belirtisi yok. Toplum genç ama bu konuda çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Bu deneyimlerimiz nedeniyle de biz özellikle genç yaştan itibaren kontrollerini yapmaya başlıyoruz. Özellikle bu gruptaki hastalarda tespit edilen meme kanserleri biraz daha saldırgan oluyor. O nedenle düzenli kontrolleri, muayeneleri ve erken tanı yöntemlerini kullanarak bu grupta da oldukça başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Kadınlarda yanlış bir algı var. Benim ailemde meme kanseri yok, o nedenle bende de olmaz diye düşünüyorlar. Oysa tüm meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 80’inde hiçbir risk faktörü yok. Bu nedenle biz kadınlara mutlaka düzenli taramalarını yaptırmalarını söylüyoruz. Meme kanserinin sadece yüzde 20’si ırsi ya da genetik yolla taşınıyor. Bu grup zaten özel bir takip altında oluyor. Bu grubu diğer gruptan biz ayırıyoruz, takiplerini daha sık ve farklı görüntüleme yöntemleriyle yapıyoruz” diye konuştu.

“Düzenli spor ve dengeli beslenme riski azaltıyor“
Özellikle meme kanserindeki risk faktörleri konusunda konuşan Prof. Dr. Demircan, “İlk faktör olarak kadın olmak, kadınların üretken dönemde olması, erken adet görmeye başlamak ve geç adetten kesilmek, çocuk sahibi olmamak, 30’lu yaşlardan itibaren çocuk sahibi olmakta riski artırır. Ayrıca obezite, şişmanlık, yağ hücreleri, östrojenin yüksek oranda salgılanması, kronik alkol alımı, ağır yağlı gıdalarla beslenmek ve stres altında kalmak gibi durumlar meme kanseri riskini artıran faktörlerdir. Ergenlik dönemlerinde düzenli yapılan sporlar ve dengeli beslenme yapanlar meme kanserine yakalanma riskleri daha az olur” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 09:52:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Estonya’dan göç ediyordu, Türkiye’de ilk kez yakalandı

Antalya’da 1 ayda 51 farklı türde 2 bin 500 kuş halkalandı. Çalışmalar çerçevesinde ilk kez ağaç incir kuşu (Anthus trivialis), Estonya’dan göç ettiği sırada Türkiye’de yakalanan kuşlardan oldu.
Antalya’nın Serik ilçesindeki Boğazkent Kuş Halkalama İstasyonu’nda 2023 ilkbahar çalışması başladı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ve Serik Belediye arasında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik uygulamalı çevre eğitimi verilmesi amacıyla imzalanan protokol çerçevesinde, 2023 Kuş Halkalama İstasyonu ilkbahar çalışması Boğazkent Mahallesinde başladı. İstasyonda yakalanan kuşlar, halkalama çalışmaları ile kuşların tür tanımı, cinsiyet ve yaş belirleme, kanat ve kuyruk ölçümleri, ağırlık ve yaş oranı, tüy değişme durumu ile veriler elde edildikten sonra tekrar yaşam alanlarına geri bırakılıyor. Yapılan protokol ile kuş halkalama istasyonuna gelen öğrenciler de yapılan bilimsel çalışmalar hakkında bilgi alarak, ilk defa doğada bulunan kuşları yakından tanıma fırsatı buluyor.

6 farklı ülke halkalı kuş yakaladıklarını ve ilk defa Estonya’dan göç eden ağaç incir kuşunun geri bildirimini aldıklarını belirten Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Karaardıç, "Bu yıl farklı durumlara rağmen Mart sonunda başlayan kuş göçleri Nisan ayında hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu aybaşından itibaren yaklaşık 2 bin 500 kuş yakalanarak halkalandı. Ölçümlerini yaptığımız kuşları tekrar özgürlüklerine kavuşturduk. Yaptığımız çalışmalarda güzel sürprizler, geri dönüşümler oldu. Bu yaptığımız asıl çalışmaların kuş göçlerinin rotalarını, nereye ve ne kadar sürede gittiklerini ve buna benzer verileri elde etmek. 6 tane farklı ülke halkalı kuş yakaladık. Bu durum bizi ayrıca motive eden unsurlardı. İlk defa ağaç incir kuşunun geri bildirimini aldık. Estonya halkalı bu kuşumuz, buradan üreme alanları olan Estonya ve çevresinde ki bölgelere göçüne devam etmeye başladılar. Bunun yanında Macaristan halkalı 2 tane farklı türden kuş yakalandı. Muhtemelen İsrail kuş halkalama istasyonunda ilkbahar çalışmalarında halkalanan 3 tane ayrı kuş tekrar yakalandı. Bu da Afrika’dan Kuzeye giden kuş rotalarını daha iyi anlamamız açısından önemli" dedi.

Türkiye’nin göçmen kuşlar açısından önemli bir ülke olduğunun altını çizen Dr. Karaardıç, "Burada şu eksiklikte ortaya çıkıyor. Türkiye büyük bir coğrafya ve göçmen kuşlar açısından çok önemli bir ülke. Akdeniz bölgesi üzerinde tek kuş halkalama istasyonuyuz. Önümüzde ki yıllarda inşallah ülkemizin batı ya da farklı bölgelerinde yeni kuş halkalama istasyonlarda açılıp organize edilirse geri bildirimlerin sayısı artacak. Böylelikle ülkemizin hangi güzergahından kuş göçleri gerçekleşiyor, nerede önemli konaklama ve dinlenme alanları bunları daha iyi belirleme şansımız olacak" şeklinde konuştu.

İstasyonda yerli ve yabancı birçok kişinin gönüllü olarak çalışmalara destek verdiğini belirten öğretim görevlisi Dr. Karaardıç, "Her geçen gün gönüllü olarak kuş halkalama istasyonumuza gelmek isteyen yabancı ve Türk insan sayısı artıyor. Bu bizi mutlu ediyor. Farkındalığı da oluşturmak adına kuşlar üzerinden doğanın önemini anlama adına önemli" ifadesini kullandı.

Kuş halkalama istasyonuna gelerek doğada yaşayan kuşlar hakkında bilgi alan ve yakından tanıma fırsatı bulan öğrencilerden Eylül Melike Keskin, "Kuşları gördük, onların nereden geldiklerini öğrendik. Doğayı gördük gayet iyiydi, ilk defa gördüm ve ilgimi çekti" dedi. Zeynep Karasoy da, "İlk defa böyle kuşlar gördüm. Kuşları görünce etkilendim çok güzeldi. Zaten hayvanları seven birisiyim" şeklinde konuştu. Hazal Demir Temel ise, "Bugün buraya kuşları incelemek için geldik. Kuşlar baya ilgimi çekti. Ayaklarında ki halkalar baya ilgimi çekti daha önce hiç görmemiştim. Bu yüzden kuşlara karşı daha özenli davranacağım. Hiç bu kadar kuşları yakından tanımamıştım ve incelememiştin. Benim için çok iyi oldu" diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 11:20:43
Son Düzenlenme Tarihi :